1. 101.
    0
    up up up
    ···
  2. 102.
    0
    up up up
    ···
  3. 103.
    0
    up up sadece eksilersiniz işte savunma yapacak kadar beyniniz yok yapamazsınız zaten amın cücükleri
    ···
  4. 104.
    0
    up up upppp
    ···
  5. 105.
    0
    up up up
    ···
  6. 106.
    0
    up up up
    ···
  7. 107.
    0
    up up up
    ···
  8. 108.
    0
    up up up
    ···
  9. 109.
    -4
    o bir başbakan iki erdoğan videosunu yapan adam işine gelen yerleri kesmiş
    sizde bunu paylaşıyorsunuz dıbına kodumun salakları

    hüloğğ diyen kadınla taşşak geçeceğinize önce kendi kafanızı çalıştırın
    ···
  10. 110.
    +1
    @90 başla sen söyle ben söyleyim senin pilin 2 entry
    ···
  11. 111.
    -1
    ahahah güldüm şuku
    ···
  12. 112.
    -3
    @92 +bunu ttk'da inkar etmiyor zaten

    @sessizce gel evet kamalist gavat söz sende
    ···
  13. 113.
    -1
    @25 ağır işsiz kaçın
    ···
  14. 114.
    +3
    @92 huur cocugu bana laf kaşarlığı yaparken bile onun imzasının bulunduğu dille yapıyorsun
    türkçe diline çevrilme sebebi " islam dinin hoşgörü ve hak din olduğunu geniş insan alanlarına özelliklede senin gibi türküm diyenlere ulaşmasını hedeflediği içindir."
    "vatan haini isen asılırsın sizin " sayın " dediğiniz çocuk katili asamadıgınız gibi değil cahil huur cocugu .
    Atatürk'ün müslümanlığını sorgulayana kadar şuan mehti gördüğünüz adamın müslümalığını sorgulasanız ya . 30 bin şehit vatan evladının hakkını ödemeyezsiniz. hepiniz bir gün bu azapla karşı karşıya kalacaksınız er yada geç.

    Edit : http://www.youtube.com/watch?v=VL-SgsVu7gI#t=1700
    ···
  15. 115.
    0
    up up up
    ···
  16. 116.
    -4
    @96 ahgahhahahha kemalist gavat kıvırıyor ama nafile :D :D
    adam kuran'ın türkçe'ye çevirilmesinden bahsetmiyor
    m.kamal arapça kuran-ı kerim'i yasaklamıştır

    selaniklinin kuran-ı kerim'i türkçe'ye çevirilmesini isteme sebebide şudur :
    - Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye çevirttireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler…
    kamal atajew

    bu şimdi diktatörlük değil midir
    bu şimdi islam düşmalığı değil midir
    ···
  17. 117.
    +3
    islam dinini gerçekten bilen pek çok yerli ve yabancı bilim addıbına göre Mustafa Kemal Atatürk, islam Peygamberi Hz. Muhammet’ten sonra islam dinine en büyük hizmetleri yapan kişidir. Atatürk’ün islam dinine yaptığı hizmetleri özet olarak şu şekilde sıralayabiliriz:

    - Kur’an’ı ilk kez Türkçeye çevirtti, bastırdı ve ücretsiz dağıttırdı. " Ben Müslüman’ım diyen Türk insanı dinini anlamaya başladı.(1927, ismail Hakkı izmirli’nin çevirisi)
    - Kur’an‘ın bilimsel tefsirini yaptırdı, bastırdı ve ücretsiz dağıttırdı. ("Hak Dini Kur’an Dili" ismi ile 1936 da Elmalılı Hamdi Yazır)
    - imam Buhari’nin sağlam hadislerinin çevirisini yaptırdı ve aynı şekilde halka ulaşmasını sağladı. (1932, Ahmet Nazım, Kamil Miras)
    - Arapça okunan, dinleyenin anlamadığı, hutbe okuma işini Türkçeye dönüştürdü. (1932)
    - Ezan’ı Türkçeleştirdi. (1933)
    - Camilerin din görevlisi ihtiyacını karşılamak için imam hatip okulları açtı. (A. Güler, Sarı Paşa insan Atatürk, Berikan Yayınları, Ankara, 2007, s.248-252. Bu son madde için kaynak)

    Edit : Bunlar mı din düşmalıkları ?

    Öteden beri Atatürk düşmanları, Atatürk’ü Müslüman-Türk milletinin gözünden düşürmek için Atatürk’e “dinsiz” diye iftira atmışlar, genç nesilleri bu çirkin iftirayla zehirlemişlerdir. işin asıl şaşırtıcı tarafı, kendisini “Atatürkçü” diye adlandıran bazı çevrelerin de Atatürk’ü yüceltmek adına onu “dinsiz” diye adlandırmış olmalarıdır. Yani, bir grup “aşağılamak” için, bir başka grup ise “yüceltmek” için Atatürk’ün “dinsiz” olduğunu iddia etmiştir. Gerçek şu ki hiçbir konuda anlaşamayan din istismarcıları ile Atatürk istismarcıları “Atatürk’ün dinsizliği” noktasında anlaşmıştır. Örneğin, bugün Türkiye’de Atatürk’ün “dinsiz olmadığını” iddia edenler, hem Atatürk düşmanı yobaz din istismarcılarının hem de sözde Atatürkçü Atatürk istismarcılarının saldırısına uğramaktadır. Din istismarcısı Atatürk düşmanlarının ve Atatürk istismarcısı söze Atatürkçülerin Atatürk’e yönelik bu asılsız iddialarına yanıt vermek için 15 yıllık bir çalışmayla 1153 sayfalık “Atatürk ile Allah Arasında” adlı bir kitap yazdım. Bu kitabımda Atatürk’ün din anlayışını, doğumundan ölümüne kadar çok ayrıntılı bir şekilde belgelere dayalı olarak inceledim. Neredeyse bütün arşivlere girdim, yerli yabancı bütün kaynakları taradım ve 15 yıllık çalışmalarının sonunda Atatürk’ün bu ülkeye gelmiş geçmiş en bilinçli ve en gerçek inananlardan biri olduğunu gördüm. Araştırmalarım sonunda; Atatürk’ün inancını kendi içinde yaşayan, toplumun her şeyden önce dinini anlamasını isteyen, bunun için de bir Dinde Öze Dönüş Projesi geliştiren, din istismarıyla ve yobazlıkla savaşan, başka inançlara saygı duyan “kendince samimi bir dindar” olduğunu gördüm.

    Atatürk ve Din

    Atatürk’ün nasıl “gerçek bir dindar” olduğunu bu makalenin sınırları içinde bütün boyutlarıyla özetlemek neredeyse imkânsızdır. Ancak yine de birkaç başlık altında onun kendine özgü dindarlığını şöyle özetlemek mümkündür:

    Atatürk, daha 7 yaşında annesi Zübeyde Hanım’ın isteği ile Kuran-ı Kerim’i hatmetmiştir. 8 Yaşında Kuran’ın tamdıbını ezbere okuyabilmektedir.
    Atatürk, daha çocukluk yıllarında Selanik’te Mevlevi-Bektaşi tekkelerine giderek ayinlere katılmıştır.
    Atatürk, Çanakkale Savaşı yıllarında yakın dostlarına, arkadaşlarına yazdığı mektuplarda Allah’a olan inancını dile getirmiş ve “Allah’ın inayeti sayesinde” bu savaşı kazanacaklarını belirtmiştir.
    Atatürk, Kurtuluş Savaşı yıllarında camilere, cem evlerine gitmiş, cuma namazlarını kılmış, cami minberine çıkıp “Allah birdir, şanı büyüktür” diye başlayan Hz. Peygamber’den övgüyle söz eden bir hutbe vermiş, TBMM’yi tekbir ve dualarla açtırmıştır.
    I. TBMM’de girişte hep bir hafıza Kuran okutmuştur. Aynı şekilde Cumhuriyet döneminde Topkapı Sarayı’nda Kuran okutma geleneğinisürdürmüştür.
    Atatürk, özel hayatında fırsat buldukça Kuran okumuş veya Kuran okutup dinlemiştir. Özellikle özel hafızı Hafız Yaşar Okur’a Kuran okutmuştur. Atatürk zaman zaman da manevi kızlarından Nebile’ye ezan ve Kuran okutup dinlemiştir.
    Atatürk’ün en yakın arkadaşı Fevzi Paşa ve annesi Zübeyde Hanım beş vakit namazlarını kılan, ismet Paşa ise elinden geldiğince ibadetlerini aksatmayan insanlardır. Atatürk çevresinde namazlarını kılan ibadetlerini yapan herkese çok saygılı davranmıştır.
    Atatürk Kurtuluş Savaşı sırasında tuttuğu özel notları arasında zaman zaman “Hafızı çağırıp Kuran okuttuğunu” yazmıştır. Yine özel notları arasında “TANRI BiRDiR VE BÜYÜKTÜR” notu göze çarpmaktadır.
    Atatürk, cumhuriyeti ilan ettikten sonra 1930’lu yıllarda özellikle ramazan aylarında dönemin tanınmış hafızlarını köşke/saraya çağırarak onlara Kuran okutup dinlemiştir. Makamla Kuran okunmasına büyük önem veren Atatürk, hafızların makam hatası yapmamalarına ve ayetleri tane tane okumalarına büyük önem vermiştir.
    Atatürk, 1930’larda Çanakkale Şehitleri için her yıl Çanakkale Mehmet Çavuş abidesi önünde mevlit okutmuştur. Aynı şekilde her yıl annesi Zübeyde Hanım’a da mevlit okutmuştur.
    Atatürk döneminde okullarda din eğitimi devam etmiştir. Köy ilkokullarında din derslerinde “Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri” adlı kitap okutulmuştur.
    Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar tarafından yakılıp yıkılan yüzlerce camiyi onarttırmış ve yeniden yaptırmıştır. Hatta Eskişehir Mihalıççık camisini cebinden 5000 lira verip yeniden yaptırmıştır. Ayrıca Atatürk’ün yurt dışında Paris ve Tokyo camilerinin yapımına katkıda bulunduğuna ilişkin kanıtlar vardır.
    Atatürk, islam dünyasıyla da yakından ilgilenmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında islam dünyasının desteğini yanına alan Atatürk Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da iran-Irak ve Afganistan gibi Müslüman ülkelerle Sadabat Paktı’nı kurarak, Hıristiyan haçlı saldırılarına karşı Müslüman ülkelerle birlikte hareket etmiştir.
    Atatürk, Müslüman ülkelerin liderleriyle de çok iyi ilişkiler geliştirmiştir. Örneğin Afgan Kralı Amanaullah Han ve iran şahı Rıza Pehlevi ile kişisel dostluk kurmuştur.
    Atatürk, 1937 yılında Filistin’e yönelik bir Siyonist- Haçlı Hıristiyan saldırısı olacağını haber alır almaz “Filistin’e el sürülmez” diye bir bildiri yayınlayarak Müslüman Filistinlilerin yanında olduğunu herkese göstermiştir.
    Tarihe çok meraklı olan Atatürk en çok Hz. Muhammet’ten etkilenmiştir. Onun savaşlarını bütün detaylarıyla öğrenmiş, liselerde okutulan Tarih kitaplarında islam tarihi bölümünün yazımına bizzat katkıda bulunarak bu kitaplarda Hz. muhafazid’in savaşlarını anlatan haritaları bizzat kendisi çizmiştir. Tarih çalışmaları sırasında Hz. Muhammet’i eleştirmeye kalkanları, “Hz. Muhammet’in kıymetinden habersiz cahil serseriler bizim tarih çalışmalarımıza katılamazlar” diye azarlamıştır. Hz. Muhammet’ten, “Benim senin adın silinir ama o ölümsüzdür” diye söz etmiştir.
    Atatürk, 1922 Sakarya Savaşı’ndan 1934 Soyadı Kanunu’na kadar islami içerikli “Gazi” unvanını ad olarak kullanmıştır. Soyadı Kanunu’ndan sonra da zaman zaman ad olarak “Gazi” unvanını kullanmaya devam etmiştir.

    Edit : o video'yuda sonuna kadar dinle cahil oç
    Tümünü Göster
    ···
  18. 118.
    +3
    Diktatör diyen huur cocukları uzun uzun yazmak yerine kısaca ;

    Çok partili dönemle siz gibi huur cocuklarının önünü açan ATAM nasıl diktatör olsun ?
    ···
  19. 119.
    -3
    @99 türkçe ezanı savunan, arapçayı kötüleyen adama cevap yazmam ama neyse
    kuran tefsiri dışında diğer saydığın bütün maddeler saçmalık
    o tefsirin yazılış amacındada vardır bir şeyler

    madem islam düşmanı değil bana bunları açıkla
    gökten indiği sanılan kitaplar, alimleri asması, camileri ahıra çevirmesi

    ayrıca sürekli içki içen adam nasıl dindar olsun ahahahahah gerçekten komiksiniz kemalistler

    geliyorsun bana kemalist sitelerden aldığın yazıları copy+paste yapıyorsun sonra "olum bon sono on fozlo 2 ontry konoştororom" diyorsun ahahhahaha
    ···
  20. 120.
    0
    yav haydi al konuşayım:

    senin bu cemaatçi gibko zihniyetin sittin sene iktidara gelemez haberin olsun. tayyar'dan nefret etsem de gerçek bu.

    siz bu heriflere çözüm süreci üstünden yüklenmeye devam ettikçe adamlar ellerini daha güçlendiriyorlar, haberin olsun şakirt kardeş. ;)

    bir şeyi amansızca eleştirebilmen için, ona çözüm üretebilmiş olman gerekir. sizin yaptığınız lafla peynir gemisi yürütmek.

    sizin iyiliğiniz için konuştum şu an. keşke kafanızı kumdan kaldırsanız da şunlara muhtaç etmeseniz bizleri.

    ama nerede amk.
    ···