Bu başlığı kızlara değer veren erkek net gerizekalıdır başlığına reddiye niyetinde yazıyorum..

Öncelikle yazarın, başlıkta genelleme yaparak sadece kadınları hedef alması yanlış bir yaklaşım olmuş.. Günümüzde, saf ve temiz duyguları erkekler tarafından sömürülen kadınlar da vardır.. Konuya cinsiyet ayırımı yaparak yaklaşırsak yanılgıya düşeriz..

Tercihlerimizi yanlış yaptığımızdan dolayı, sonuçları ağır oluyor.. Bir ilişkide her iki tarafın da çıkarları mutlaka vardır.. Algılamakta zorlandığımız durum ise, bir tarafın çıkarları her daim daha ağır basmakta olduğudur.. Karşı taraf bize bunun sinyallerini birlikteliğimiz zarfında verir.. Biz ise farkına varmak istemeyiz, çünkü duygularımız daha ağır basar ve mantığımızı bu yüzden genellikle devredışı kalır.. Zaman zaman, bu durumu fark etsek dahi görmezden geliriz, ta ki sorun büyüyüp içinden çıkılmaz bir hal alana kadar..

ilişki bitince karşı tarafı suçlamak en kolay yoldur, çünkü kendimiz ile yüzleşmek nefsimize ağır gelir.. Oysa, en derinlerimizde biliriz ki, ona kanmayı seçen ve bile bile boşa çaba harcayan yine biziz..

Yazar arkadaşımız, "Siz uykusuz gecelerde sigara üstüne sigara yakarken onlar emin olun sizin attığınız mesajları kankilerine okutup kahkaha atıyor ve ego kasıyor." diye yazmış.. Dediğim gibi bunun cinsiyet ile bir alakası yok.. Bir insan ahlaki değerlerden yoksun ise, her türlü karşı tarafı arkadaş ortamında ağzına dolar ve meze haline getirmekten çekinmez, hatta bu durumdan haz bile alır..

Yazar, "kendilerini maddi ve kültür anlamda geliştirmezler" tespitinde bulunmuş.. insan kendisi zaten bu konuda yeterince donanımlı ise, karşısındaki kişinin o nitelikte olmadığını bir kaç sohbetten sonra anlar.. Yine de tercihini buna rağmen o kişiden yana kullanıyorsa, bile bile lades diyerek kendisini tuzağa sürükler..

Her defasında akıllandığımızı düşünürüz ve her defasında yine ısrarla aynı hataya düşeriz.. Bunun sebebi ise, gün geçtikçe içimizde büyüyen yokluk hissidir.. Bu yokluğu bir şekilde doldurmak isteriz ve karşımıza çıkan insanı yeterince tanımadan hayatımıza dahil ederiz.. Halbuki zamana bırakıp biraz dahi olsa gözlemleme fırsatını kendimize tanısak, bunca olumsuzluklara karşı göğüs germek zorunda kalmayız..

Her şeyin değerini yitirdiğimiz gibi, gönül meselelerini de en basit seviye indirgemyi başardık maalesef.. Değerlerimiz, önceliklerimiz maddi boyutlar dahilinde şekillendi..

Hayallerimiz de, bize en az bizim kadar değer veren birini zihninizde şekillendiririz.. Bu niteliklere uyan biri karşımıza çıksa dahi, şayet yeterince güzel veya yakışıklı değil ise, farkına bile varamayız veya kendimize yakıştırmadığımız için şans vermeyiz.. Bu yüzden hepimiz birer sahtekârız aslında..