/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +208 -13
    o zamanlar 17 yaşımda falandım gece bilgisayarda amaçsızca takılıyordum. youtubeda astral seyahat ile ilgili bir video izlemiştim. videoda rüyanızı yönetmek , farklı boyuttaki varlıklarla temasa geçmek gibi konu işleniyordu. açıkçası çok hoşuma gitmişti. denemek istiyordum fakat bir yandan da korkuyordum. çünkü cinlerden falan korkan biriydim. videoda diğer boyuttan falan varlıklar deyince bende bi geri vites olmuştu. o gece yatağa yattım ve rüyamı yönetmeyi düşünerek uyudum fakat başarısız olmuştum. bir sürü tekniği varmış zaten bunun. ''beyler yalnızca geceleri anlatıyorum gündüzleri yaşadıklarımı katarsam baya uzun olur zaten direk olaya ve yaşadıklarıma girmek istiyorum.) sonraki akşam oturdum pc nin başına ve derinlemesine araştırmaya karar verdim. nedir ne değildir hesabı. aslında 2 aşamadan oluşan bir olaymış. Gevşeme ve Uygulama. kulağıma basit geldi. ve denemeye karar verdim. yatağa yattım ve tüm ışıkları kapayıp perdeleri de çektim neredeyse zifiri karanlıktı oda. sırt üstü yattım ve boşluğa doğru odaklanmaya başladım. uykumun geldiğini hissettim ve birşeyi farkettim. sabah olmuştu.
    2. gece- farklı kaynaklardan biraz daha araştırma yaptım. bedenimizin odaklanma sırasında rahat olması gerekiyormuş. mümkünse giysilerin çıkartılması gerektiğini yaazıyordu. bende öyle denedim ve odaklanmaya başladım. sonuç 1. gece ile aynı.
    3. gece artık yapmayı o kadar çok istiyordum ki artık gündüzleri istemiyordum. pskolojim kendiliğinden değişmiş gibi hissediyordum sanki içimde birisi beni sürekli bunu yapmam için zorluyormuş gibi hissediyordum.

    beyler part part gelicek severseniz yazarım sevmezseniz gibiniz sağolsun

    edit beyler an itibari ile trendde 29 dayız herkesin okumasını isterim. şukulayan elleriniz dert görmesin.

    an itibari ile ilk trend bildirimim geldi. bu geceki son partı yazmaya devam ediyorum şukulayan elleriniz dert gömesin üst sıralara çıkmak dileği ile..

    Edit : hikaye bitmiştir. Okuyan ve yorumlarını ekgibltmeyenlere sonsuz teşekkürler.
    Müsaitseniz bi nick6 da giriverin.
    ···
  2. 2.
    +62 -4
    içimdeki his beni heyecanlandırıyordu. O gece üzerimdeki kıyafetleri çıkardım perdeleri kapadım ve tüm ışıkları söndürdüm. sırt üstü uzandım yatağa hava sıcaktı üzerime battanşye veya pike almamıştım. telefonuma bildirim geldi. ışığı dikkatimi dağıttığı için mobil veriyi kapattım. saati 07:35' e kurdum. tekrar sırt üstü uzandım ve dikkatimi yalnızca seyahete odaklamaya çalıştım. sürekli gözüm tavandaydı içimdeki his beni yöneten his ve heyecan giderek artıyordu. birşeylerin değiştiğini hissediyordum nefesim ağırlaşmıştı. kalbim sanki daha yavaş atıyordu. bir anda kendimi bir rüyanın içinde buldum. ama rüya diğerlerinden çok çok farklıydı. rüyada tüm hayallerim sanki gerçekleşmiş gibiydi. çok istediğim iphone 5 cebimdeydi. çk istediğim honda 125 cbr ve o çok istediğim burcu. benim kız arkadaşım olmuştu. rüya sürekli sahne değiştiren bir film gibiydi. sürekli aklımdan ne geçse neresi geçse orda oluyordum. bir an uçmayı geçirdim içimden o an kendimi istanbul boğazının üstünde buldum. kuşlar gibiydi özgür hissediyordum ve istediğim her şeye anında ulaşıyordum. tam yemek için bir yer geçiriyordum aklımdan ki. irkilerek uyandım. nabzım gecenin tersine aşırı hızlı derecede atıyordu. yatağımın yanındaki telefona uzandım alarmı çalıyordu. kapattım. ayağa kalktım ve başımın döndüğünü hissettim. heyecana vermiştim başımın dönmesini. o kadar güzeldiki herşey rüyamda sürekli uyuyabilirdim. odadan çıkıp sağa döndüm ve koridorun sonundaki mutfağa gittim bir bardak su içtim ve okula gitmek için hazsırlanmaya başladım.

    panpalar devam edeceğim burda olanlar belli etsin kendini.
    ···
    1. 1.
      +1
      devam et panpa
      ···
    2. 2.
      0
      şanslısın bro ._. ben yapmıştım ve bi adama araba çarptırmıştım ve rüya bitmişti :(
      ···
  3. 3.
    +53 -3
    okulda çok dikkatsizdim aklımı derse değil sürekli dün geceki rüyaya yoruyordum. yine kalbim heyecanlandı okulda hızlı hızlı atmaya başlamıştı. okulda burcuyu gördüm yine rüyadaki gibi değildi yüzüme bile bakmıyordu. neyse dedim kendi kendime nasıl olsa akşam tekrar uyuyacağım istediğim gibi görürüm onu rüyamda. okuldan eve dönerken bizim skağın 2 alt sokağında berber hüseyin abinin dükkanının yanındaki saatçi mehmet abiyi gördüm. daha doğrusu farkettim. beni gördüğünde herzaman yüzü gülen adam kaşlarını çatmış sanki bana bakarak birşeyler düşünüyormuş gibiydi. dükkanının önünden geçerken iyi günler mehmet abi dedim. sadece kafasını salladı. morali falan bozuktur dedim. eve gittim. son zamanlarda yaptığım şeyi astral seyahat hakkında yazılanları yorumları falan okumaya başladım. içimde ki his artık tamamen bu işe odaklanmam gerektiğini söylüyor gibiydi. bu beni çok daha fazla heyecanlandırmaya başlamıştı. saat 23 civarı bizimkiler uyumuştu. ev tam istediğim gibi sessizdi. en ufak bir çıtırtı bile dikkatimi dağıtıyordu. mutfağa gittim bir bardak su içtim heyecandan dilim damağım kurumuştu. içtim ve bir bardak daha aldım onuda yatağın kenarındaki sehpaya bıraktım. telefonu yine 7:35 e ayarlayıp uçak moduna aldım. üzerimdeki kıyafetleri çıkartıp sırt üstü uzandım. hava yine sıcaktı üzerime birşeyler örtmedim. tavana odaklanmaya başladım nefesim ağırlaştı ve kalbim yavaşlamaya başladı. sanki kalbim atarken sesini duyuyordum. ve ruhumun sanki bendenden çıkmaya başladığını hissettim bu beni korkutmuştu. bir anda sanki kendi bedenimi yatakta görür gibi oldum kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştıki içimdeki heyecan yerini korkuya bırakmıştı. sonra bir anda kendimi burcunun yanında buldum. bir kafede çay içiyorduk. aklımdan arabamın anahtarını getiren vale geçmişti . sonra vale geldi ve sayin emre bey arabanızı parkettim buyrun efendim buda anahtarınız dedi. burcunun gözleri açılmıştı sanki benden biraz daha etkilenmiş gibiydi. kıvırcık saçlarına odaklandım çok güzellerdi. gülüşüne kaydı gözlerim. herşey istediğim gibiydi. artık aklımdan ne geçirsem gerçekleşiyordu. içimde artık korkuya dair hiç bir iz kalmamıştı. aklımdan burcuyu alıp new yorka gitmeyi geçirmiştim. hesabı garsona verdim ve cafeden çıktık. ama bir tuhaflık vardı. dışarısı sanki istanbul sokakları değildi. gülümsedim ve amerikada olduğum aklıma geldi. arabaya bindik ve gezmeye başladık. uzun uzun binalar sokak tabelaları herşey çok fazla güzeldi. sonra bir anda kendimi saatçi mehmet abinin dükkanının önünde buldum. aklımdan böyle birşey geçirdiğimi hatırlamamıştım. yanımda ne burcu vardı nede arabam. mehmet abi bana seslendi. emre gel biraz laflayalım dedi. bende yanında gittim çay içermisin dedi olur dedim. sonra çay söyledi kahveci ibo abiye. ibo abi saniyesinde çayları getirdi. şaşırmıştım. mehmet abi bir anda bana dünyama hoş geldin emre artık dünyamı biliyorsun. ve yaşıyorsun buradan kurtuluşun yok. dedi. anlam veremiyrdum. sonra. etrafta mahallemde daha önce görmediğim insanları görmeye başladım. hepsi çok tuhaf gözüküyordu. karanlık gibiydiler ne olduğu belirsiz. sonra bir anda nefesim kesilir gibi oldu. yüksekten düşermiş gibi bir his oldu içimde. ve alarmın sesi yankılandı kulaklarımda. uyandığımda biraz terlemiştim. ama birşeyi farkettim kalbim daha önceki gibi hızlı değil nrmal bir şekilde atıyordu. sehpadaki suya uyandım ve onu yudumladım. odamın sağındaki lavaboya girdim yüzümü yıkamak için burnum kaşınıyordu sanki. aynaya baktım ve burnumun sağ deliğinden kan gelmişti. 2 damla kadar önemsemedim ve yüzümü yıkadım. okula gitmek için hazılandım ve okula dğru yol aldım mehmet abi herzamanki gibi dükkanı açmış simidini yiyip çayı yudumluyordu. beni gördü ve emre iyi dersler dedi gülümseyerek. her zamanki gibiydi. içimde rüyaya dair bir korku vardı. o da kalmadı. okula vardım ve herzamanki gibi akşamı beklemeye başladım...

    beyler devam edicem. kimler burda bir görsemmm
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel hikaye hll
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et kardeşim
      ···
    3. 3.
      0
      okumayın astral oldum
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +45 -2
    okulun bitmesine 1 ders kala falan burnum tekrar kanadı 2-3 damla birşeydi biraz korkmuştum. sabah uyandığımda da kanamıştı sebebi ne olabilirdi. pek bir fikrim yoktu geçiştirdim. okuldan çıkıp eve dönerken yine mehmet amcayı gördüm. bana seslendi. yanına çağırdı. ne içersin dedi çay söyleyeyim mi dedi. korktum kendisine belli etmeden ses tonu mimikleri falan dün gece rüyamdakinin aynısıydı. teşekkür ederim mehmet abi dedim. sen bilirsin emre dedi. ee ne var ne yok hayat nasıl gidiyr dedi. herşey aynı mehmet amca dedim. iyi bakalım dedi. iyi akşamlar deyip evin yolunu tuttum. giderken aklımda bin türlü sru vardı hepsi kafamın içinde karınca sürüsü gibi dolaşıyordu. ama sonra kendi kendime söylendim. paranoyak olma emre. herşey tamamen tesadüf. mehmet amca kim astral seyahat kim dedim ve güldüm. eve gittim ve yine bildiğiniz üzre araştırmaya başladım. Astral seyahat üzerine kurulu bir sayfada bir konunun altına ruhsuz nick li biri yorum yapmıştı. yorumdaarkadaşlar bu işler öyle bildiğiniz kadar kolay değil eğer bu işe girmek isteyen varsa aranızda sakın başlamasın. ama aranızda daha önce seyahat etmiş birisi var ise onu yolundan alıkyamaz artık kimse. çok meraklı olanlar için yazıcağım 2 kelimem var. eğer diyer byuttaki varlıkları görmek isterseniz aklınızın alamayacağı kadar yoğunlaşmanız lazım. rüyanın içinde bile yğunlaşın sonrasında zaten ne olacağını göreceksiniz. ruhsuzun yazdıkları çok ilgimi çekmişti. sanki artık hayattaki tek amacım seyahat etmekti. saat 23:45 herkez uyudu suyumu aldım perdeleri ve ışıkları kapadım üzerimdekileri çıkarttım ve telefonu 07:35 ' e kurdum. uçak moduna alıp yatağa uzandım. odaklandım. o kadar yoğunlaştım ki sanki damarlarımda gezen kanın akışını hissediyordum. yatakta sanki sırt üstü havalanmış gibi hissettim aşağıya baktığımda kendi bedenimi gördüm. korkmadım nedenini bilmiyrum ama korkmadım. sonra evi gezmeye başladım. herşey yerli yerinde ve şaşırtıcı olan ise evdekiler yataklarında uyuyor. sanki ben rüyadayım ama dünya aynı. sonra pencereyi açtım gündüz olmasını geçirdim aklımdan ve gözlerimi kapadım. gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı. rüyalarıma hükmetmeye başladığımdan beri ilk defa aklımdan geçen olmamıştı. pencereden dışarıya baktığımda yolda 2 kişi yan yana yürüyordu birisinin yüzü karanlıktı siyahtı. diğerinin yüzünü gördüğümde başımdan aşağı sanki kaynar sular döküldü. mehmet amca. sanki kan damarlarımdan çekildi kurudu. nefesimin kesildiğini hissettim. ve bir anda sırt üstü yatağıma düştüm. uyandım. terlemiş bir vaziyette. hemen pencereye koştum. sokak bombştu. yatağıma döndüm. ışıkları açtım ve pijamalarımı giyip yatağa yattım. o gece ışıklar açık uyudum tekrar seyahat etmek istemedim. sabaha kadar uyuyamadımda. güzel bir kahvaltı yaptım okula gitmeden. yolumu uzatarak gittim o gün okula. mehmet amcayı görmek istemedim. okulda sürekli uyudum. artık arkadaşlarım yanıma gelmiyrdu muhabbet etmiyordu. akşama kadar sürekli içimde korku vardı.

    beyler içimden geldikçe yazıyıyorum beğeniyorsanız şukuyu ekgib görmeyin.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +43 -2
    artık o kadar derinlemesine araştırıyorum ki konu hakkında yazılan makalelerden kitaplara kadar okuyorum saat 7 gibi falan kalktım yemek yedim. sonra devam ettim. araştırmalarımda en dikkat çeken nokta gümüş kordondu. hakkında çok şey yazılmıştı. seyahat sırasında kopabilir gibi bir şey yazıyordu. dikkatimi tamamen buna odalakladım. hakkında yazılanları harıl harıl okumaya başladım. gümüş kordon parapigibolojide astral bedeni fiziki bedene bağlayan bir kordonmuş eğer koparsa kişinin bedeni ölür ruhu 3 boyutta serbest kalırmış. bu yazan beni biraz ürkütmüş olsada kolay kolay kopmayacağı hatta imkansıza yakın olduğu yazıyordu. saati 23:15 etmiştim gözlerim kan çanağı gibiydi. annem girdi odaya. ve bana '''oğlum bana söylemek istediğin birşeyler varmı son 1 haftadır çok tuhafsın söyle bana okulda mı sıkıntın var. paraya falan mı ihtiyacın var he benim aslan oğlum' dedi bende birşeye ihtiyacım yok anne okulda yoruluyorum biraz dedim. 'tamam oğlum biz yatıyoruz allah rahatlık versin dedi'' iyi geceler anne dedim. ve biraz internette kafa dağıttıktan snra saat 00:25 de seyahate hazılandım . suyumu aldım. üzerimdekileri çıkarttım. telefonu kapattım. perdeleri çektim. ve sırt üstü uzandım. gözlerimi kapayıp siyaha odaklandım. kendimi çok fazla yoğunlaştırdım. ruhumun bedenimden ayrıldığını hissettim yavaşça havalandı ruhum. bedenimi gördüm. artık tepki vermiyordum. alışmış gibiydim. aklımdan hemen mehmet amcayı geçirdim. bir anda kendimi mehmet amcanın dükkanının önünde buldum. hava güneşliydi. kapıda mehmet amca vardı. yanına gittim. ve geldim dedim. 'biliyordum sana inanıyorum dedi.
    ben- mehmet amca seyahattemisin
    ma- hayır kapandayım
    ben- ne nasıl ne kapanı
    ma- karanlık varlıklar onlar. onlar yaptı bunu
    ben- ne karanlığı ne varlığı mehmet amca
    ma-onlar kordnu kopmuşlar ve onlar bizlerin kordonunu koparmak istiyorlar
    ben- gümüş kordon mu?
    ma- evet aynen araştırdığın gibi
    ben- nasıl yani sen benim araştırdığımı nerden biliyorsun.
    ma- enerjin o kadar yüksek ki seni bu boyuttayken hissedebiliyorum. ama ne yazıkki sadece ben değil karanlık varlıklarda senin farkında dikkatli ol. sana her zaman not bırakıcam. şimdi git istedğini yap.

    bir anda kendimi burcunun yanında buldum sanırım aklımdan o geçmişti. bir teknede olmayı geçirdim aklımdan ve boğazın ortasında bir teknedeydik. yakınlaştık burcuyla doyasıya kokladım tenini. saçlarını okşadım. sonra uçmak istedim memlekete gitmek istedim. ve yaptımda artık çok kolaydı herşey rüyalarıma hükmetmek o kadar kolaydıki aklımın ucundan geçmesi yetiyordu. saniye geçmeden oluyrdu. annemin sesi yankılandı kulaklarımda. ve bir anda boşluktan bedenime çekildim sanki. uyandım kalp atışım normaldi elim hemen burnuma meyil etti ama burnum kanamamıştı buna sevinmiştim.

    devam edicem panpalar okuyan var mı?
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      devammm
      ···
    2. 2.
      +1
      seri yaz amk
      ···
    3. 3.
      0
      Okuyoz pnpa hadi
      ···
    4. 4.
      0
      Sardi mk devam
      ···
    5. 5.
      0
      Devam devam güzel sarıyor :D
      ···
    6. diğerleri 3
  6. 6.
    +38 -1
    lavaboya gittim yüzümü yıkadım. annem kahvaltı hazırlamıştı babamda izinliydi malum pazar günü. güzel bir kahvaltı yaptık. babam bana bugün dayınlara gidecez annenle sen gelicekmisin sen dedi. bende bugün ders çalışıcam dedim. güldüler malum pek çalışkan bir öğrenci değildim. bizimkiler gidene kadar televizyon izledim biraz. saat 14:40 civarı gitti bizimkiler. hemen bilgisayara oturdum. makaleleri okumaya devam ettim. çoğu yazılanlan yazıların altında ruhsuz nickli adam vardı. her yerde karşıma çıkıyordu neredeyse. tuhaftı.
    akşam üzeri mehmet amcanın dükkanına dğru gittim. kapıda elektirik faturası vardı. ve birde o not. notta 'etrafında çok fazla karanlık var çok dikkatli ol. bana seyahatinde ulaşma sakın aklının ucundan geçirme ben sana buradan ulaşıcam' yazıyordu. eve döndüm telefonum hala kapalıydı. telefonu açtım ve bizimkileri aradım. babam bu akşam dayımlarda kalacaklarını söyledi. annen yemeği dolaba koydu yersin sabahta saati kur okula geç kalma dedi. tamam baba iyi akşamlar deyip telefonu kapadım. biraz televizyon izlemek için kanepeye uzandım. o ara uyuya kalmışım gece uyandım saat 02:30 civarıydı. telefonun saatini kurdum. televizyonu kapatım tekrar uyumaya devam ettim.

    beyler hızlanıcam biraz . rezleri alıp bekleyin şukularınızı ekgib etmeyin
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz
      ···
    2. 2.
      0
      Rezi şuraya bırakayımda kaybetmiyim
      ···
  7. 7.
    +39 -3
    okul bitiminde direk mehmet amcanın yanına gittim. fakat dükkan kapalıydı. aylardır dükkanı kapalı değildi. tuhaftı. kapıdan geçerken birşey takıldı gözüme. bir not vardı. içimden bir ses okumamı söyledi. gittim kağıdı elime aldım. kağıt çok eskiydi sanki çok uzun zaman önce yazılmış gibiydi. kağıdı açtığımda kağıtta bu kağıdı aldıysan çok derin bir uykudayım ben emre. sanırım kurtulmam mümkün değil. beni ancan seyahatinde göreceksin artık oda görmek istediğin zaman olacak. seni seyahat ettiğin zaman farkettim çok güçlü bir enerjin var. bunu değerlendir. her akşam üzeri burada bir not bulacaksın.' yazıyordu. bir anda donakaldım korkunun yerini merak ve bilinmezlik aldı. kimseye bahsetmek istemiyordum. sanki bahsetsem birşeyler çok ters gidecekmiş gibiydi. eve gittim. içeri girdim annem hoş geldin oğlum dedi. bir anda bana baktı ve kiminle kavga ettin kim vurdu sana dedi. ne diyorsun kimseyle kavga etmedim dedim. oğlum burnun kanıyor dedi. hemen banyoya koştum burnumu yıkadım. aynaya doğru baktığımda sanki aynadaki ben çok farklıydı. sanki aynadaki görüntüm beni izliyor gibiydi. yüzüme soğuk suyu çarpıp. tekrar baktığımda herşey normaldi. salona doğru yol aldım okadar yorgun hissediyordumki kolumu kaldıracak kuvvetim yoktu. kanepeye doğru uzandım. o anda uykuya dalmışım. sabah annem kaldırdı beni. oğlum o nasıl uykudur 2 saattir sesleniyorum dedi. günlerden cumartesiydi. yakın arkadaşım selimle buluştuk o gün akşama kadar gezdik biraz kafa dağıttım. akşam olduğunda eve doğru yol aldım. aklıma bir anda mehmet amcanın dükkanındaki not geldi. ve mehmet amcanın dükkanına doğru ilerledim. dükkan kapalıydı. yine not vardı. kağıtta bu geceki seyahatine iyice odaklan benimle buluş' yazıyordu. eve doğru gitmeye başladım. eve vardım ve internette yaşadıklarımı yaşayan biri varmı diye araştırmaya başladım.

    beyler hazırda part yok kusra bakmayın biraz yavaş yazıyorum. trendde yükseliyoruz herkesin okumasını isterim.
    ···
    1. 1.
      -1
      Hadi yavsakkkkk
      ···
  8. 8.
    +29
    sabah uyandığımda saat 11:20 idi. okula geç kalmıştım. burnum kanamamıştı. ufaktan bi kahvaltı hazırladım kendime baya acıkmıştım. yemekten sonra sahilde biraz yürümeye karar verdim. evden çıktım sahile dğru yürümeye başladım. skağın sonunda bir adam bana bakıp yürümeye başladı. üzerinde uzun bir manto vardı. saçları hafif uzun. yüzünü pek kestiremedim. ben arkadan yürüyorum o önden sonra bir anda köşedeki ciğ köftecinin orda sağa döndü bir anda... adamın nereye gittiğini merak ettim adımlarım hızlandı ve çiğ köftecşyi sağa döndüğümde kimse yoktu. adam biraz aklıma takılmıştı. sanki sokağın sonunda beni bekliyordu. sahile indim bir banka oturdum. termosta çay satan bir abi geçti 1 liraya 1 bardak çay aldım. yudumlamaya başladım. bir anda omzuma bir el dokundu.. irkildim arkamı döndüğümde sokağın snundaki adamı gördüm karşımda. şaşırmıştım buyur abi bişeymi oldu dedim. hayır dedi oturabilirmiyim dedi. bende tabi ki abi buyur dedim. tanışalım mı dedi. bende emre ben abi dedim. elini uzattı bende ruhsuz dedi.. donakaldım... elini sıktım. buz gibiydi...

    beyler hızlı yazıcam artık dikkatli takip edin rezleri alın
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
    2. 2.
      0
      Eli buz gibi zütü karpuz gibi
      ···
  9. 9.
    +28
    abi sen kimsin dedim ruhsuz falan necisin sen dedim. beni iyi tanıyorsun dedi hani o araştırdığın sitelerdeki yorum yapan aklının bir köşesinde soru işaretleri olan adam...
    abi sen nerden biliyorsun bunları kafayı yiycem. bir sen bir mehmet amca.. dedim''' mehmetmi dedi yüksek sesle evet abi dedim. sen o karanlığı nerden tanıyorsun dedi. ne karanlığı abi dedim. bizim mahallede saatçiydi. ben bu seyahat olayına kapılmadan önce gayet normal bir insandı snra bir anda kayboldu dedim. abi senin bir ismin varmı dedim adının burak olduğunu söyledi. burak abi içinde olduğum durumu bana bir açıkla benim seni düşündüğümü nasıl öğrendin dedim.

    ba- bazı insanlar astral seyahati rüyalarına hükmetmek için istediklerini yapıp güzelce uyanmak için kullanır. bazıları iste astral boyutu yönetmek için. bazı insanlar vardır ki ruhunun enerjisi o kadar yoğundur ki herkes tarafından hissedilir. bu güneşin çok sıcak olduğu zamanlarda herkesin hissetmesi gibidir. ve bazılarınında enerjisinin yüksek olmasıyla birlikte gümüş kordununun ucunun her iki dünyada çakılıdır. bu insanlar astral dünyadan fiziki dünyaya etki edebilir fakat bu sınırlıdır. bazıları denediler fakat sonuca ulaşamadılar. fiziki dünyadaki insalara etki edemediler.

    ben- burak abi peki bana mehmet abi tarafından bırakılan notları biliyormusun

    ba- hayır ne notu nasıl bir not dedi.

    ben- abi kağıtlar çok eskiydi dedim ve tüm notlardaki yazılanları. tek tek anlattım.

    burak abinin suratı birden düştü sırtını banka doğru verdi ve denizi seyretmeye başladı.. açıkçası korkuyordum. o yüzden hiçbirşey söylemedim. yaklaşık yarım saat oturduk. sonra ayaklandı ve bana notları nerde buluyorsun dedi. bende dükkanının önünde buluyorum her akşam üzeri dedim. kendisini oraya zütürmemi istedi. burak abi için içimde bir güven duygusu oluştu sesi kelimeleri bana güven hissi veriyordu. biraz daha dolandıktan sonra akşamı edebildik. dükkana gittiğimizde bir not daha. ' 'kimseye bahsetme demiştim ' ...

    beyler uzun uzun yazdığım için gecikiyorum kusura bakmayın hikaye baya uzun olucak
    ···
    1. 1.
      +1
      Yat artık huur çocu korkuyorum
      ···
    2. 2.
      +1
      Yaz lan sardı hadi
      ···
    3. 3.
      +1
      Hızlı yaz yarramın başı güzel gidiyo
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 10.
    +21
    bu adamın evi nerede dedi burak abi. bilmiyorum dedim. emre bu akşam buluşup onu bulmalıyız dedi. nasıl olacak dedim bu akşam 22:45 te odaklan dedi. bende tamam burak abi dedim hadi görüşürüz deyip uzaklaştı. kafam allak bullak olmuştu nasıl bir paradoksun içindeydim. nasıl bir olay yaşıyordum ben kimdim... eve gittim annemler gelmişti. annem neden sivil olduğumu sordu. bende sabah kalkamadığımı söyledim. sende bi haller var ama hadi hayırlısı dedi. saat 20:30 civarı tv izliyordum. annemde yemek hazırlamıştı yemeğe oturduk annem en sevdiğim yemeği sulu köfteyi yapmıştı. iştahım yoktu 2 lokma zor geçti boğazımdan. annem şaşırmıştı normalde 2 tabak sulu köfte-pilav yemeden sofradan kalkmayan ben 2 tabağı bitirememiştim. annem üzgün bir şekilde bana bakıp. oğlum ne olursun söyle bana ne sıkıntın var borçmu yaptın birisine birisi mi bişi yaptı sana. hayır anne dedim birşeyim yok deyip. odama çekildim. saat 21 civarı olmuştu. biraz facede takıldım saatin gelmesini bekledim. saat 22:45 olmuştu. seyahatin hazırlıklarını tamamladım ve sırt üstü uzandım. çok fazla odaklandım. artık çok çabuk ayrılıyordum fiziki dünyadan adım atmak kadar kolaydı benim için. bedenim vücudumdan ayrıldığı anda kendimi sahildeki bankta buldum. yanımda burak abi vardı. benim dünyama hoşgeldin dedi. birşey demedim. şimdi ilk işimiz mehmeti bulmak dedi. bana mehmetin dış görünüşü hakkında detaylı bilgi verebilirmisin özellkle yüzü hakkında dedi. bende veririm abi neden dedim. bana aynı anda odaklanacağız yanında olacağız dedi. anlatmaya başladım. mehmet abi yaklaşık 168 boylarında hafif kambur birisi abi gözlük takardı her zaman fakat gözlüğün üstünden bakardı. sağ gözü sana bakarken sol gözü hafif dışa doğru kayardı. kirli sakallı gezerdi saçlarına hafif ak düşmüştü son görüdüğümde dedim. sağ yanağında beni vardı sanırım hatırladığım bu kadar abi dedim. tamam emre odaklanmaya hazır olduğunda bana söyle dedi..

    hazırdım artık ne olacaksa olsun diyordum. tamamdır burak abi odaklanalım dedim ve kendimi bir anda bulunduğumuz dünyadan farklı bir ortamda buldum. burası çok farklıydı sanki yaşadığım dünyadan değildi. etraf karanlık ve kızıldı heryer simsiyah. havada uçan karanlık şeyler tam olarak ne olduklarını kestiremiyordum. sonra bir anda bir ses duydum. arkamı döndüm ve mehmet amca. karşımda duruyordu. fakat çok farklıydı gözlerindeki kızgın ifade beni ürkütüyordu. aklımdan evde olmayı geçirdim. gözlerimi açtım yine aynı yerdeyim gidemiyordum. mehmet amca bana yaklaştıkça kalbim yerinden fırlayacak gibiydi sonra havadaki karanlıklar bir bir gökyüzünü karanlığa boğuyordu kızıllık giderek simsiyah olmuştu. boğazımın düğümlendiğini hissettim sanki birisi beni iple boğuyormuş gibi.. nefesim kesildi ölecek gibi hissettim. dizlerimin üstüne çöküverdim. sonra kendimi boşluktan düşermiş gibi hissettim. gözlerimi açtığımda yanımda burak abi vardı. neredeydin nereye gittin ben neden seninle gelemedim dedi. sesim soluğum çıkmıyordu. neyse dedi burak abi son birkez uyanmaya odaklan dedi. kuvvetim yoktu bayılacak gibiydim. astral boyutta ilk defa acı hissettim. son bir hamle ile uyandım. uyandığımda boğazım acıyordu. lavaboya gittim yüzümü yıkadım. boynuma baktım. iç içe geçmiş üçgen lerden sanki bir ip gibi iz kalmış boğazımda. sabaha kadar uyuyamadım. sabah boynumdaki iz yerini kızarıklığa bırakmıştı. annem uyanmış bana bakmak için odaya girdiğinde beni uyumamış göründe. gülerek hayırdır emre okula gitmek için can atıyosun heralde dedi. aynen anne dedim bir bilsen. boğazımdaki kızarıklığı farketmemişti. kahvaltıyı yaptıktan sonra okula doğru yol aldım...

    beyler devam edicem sağlıcakla kalın
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +21
    Bi seçim yapacaktım. Ya ben ya burcu. Yada ikimiz. Savaşabilir miydik? Burak abinin bahsettiği enerjim o kadar değerli miydi? Neden beni istiyolardı bilmiyorum. Enerjimi kullanarak fiziki dünyaya müdahale edebilirler miydi?
    Korkuyordum. Ölümden. Sıcaktı çok sıcaktı. Hissediyordum kemiklerime kadar. Hamle yaptı aralarından biri nefessiz kaldım. Olduğu yerden düşünerek beni düzlerimin üstüne çökmeme sebep oldu. Karşı koydum. Ondan daha güçlü olduğumu hissettim. Fiziki hiçbir güç uygulamıyorduk. Yalnızca düşünerek.
    Burak abinin dediği geldi aklıma göğsünün ortasından onu daha önceki karanlık gibi yok etmiştim. Bendeki gücün farkına varıyordum. Sağıma döndüğümde Burak abi. Mehmet'e karşı koyuyordu. Mehmet te güçlü gibiydi. Ve bir hamle daha geldi bana. Gözüm burcundaydı. Gümüş kordonu boğazında ha koptu ha kopacak. Onun için endişeleniyordum. Boğaz'ım acıyordu. Yerden yükseldim. Kollarımı açtım kenara. Beyaz bi ışık saçıldı gözlerimden. Bu karanlıkların canını yakıyordu farkındaydım... Gökyüzü dahada kızıl oldu. Ve diğer karanlıkta. Kül oldu kendi içinde. Nereye gittiği hakkında bir fikrim yoktu. Burak abi. Mehmet'in gümüş kordonunu koparmıştı. Sanırım... Kalan 3 karanlığa beraber hamle yaptık. 2 karanlık daha gitti. Güçlü olan kaldı geriye. Fakat bana bakıp zihnimde sesini yankılattı. 'dikkat et kendine ve çevremdekilere bu ilk dalgaydı.
    Dedikten sonra bir anda kayboldu. Nereye gitti. Dönecekmi diyr sormadım kendime. Yanına koştum burcunun. Dokundum yüreğine. Onun için Burak abiyle bereber odaklandık. Bedenine yollamaya çalıştık onu.
    Uyandı beni gördü. Sarıldı bana. Belki bunun bilincindeydi. Belki rüya olarak hatırlayacak. Bilmiyordum. Gözleri kapandı twkrar ve o da karanlık gibi kayboldu gözlerimin önünden. Dönecek miydik fiziki dünyaya. Sordum. Yapacak birşeyimiz kalmadı drdi. Döndüm bedenime. Saat 05:40 gibiydi. Eve döndüm. Annem ler uyumamıştı. Evde dayımlar dedemler falan evdeydi. herkes beni arıyordu. Annemin gözleri yaşlı. Kapıyı açtı beni görünce bayıldı kadın. Nerdesin nerelerdesin sorularını. Evden bunalıp kaçmaya çalıştığımı fakat yapamayıp.
    Geri döndüm diye açıkladım. Tabii temiz bir dayak yedim. Saat 09 :30 gibi burcunun gözlerini açtığı haberi geldi. Onu kimin nefessiz bıraktığı hala belirsiz. Ailesi sorgu geçirmiş burcu hastananedryken. Olaydan yaklaşık 1 buçuk hafta sonra burcu geldi okula. Yanıma geldi bana dediği ilk kelime seni gördüm rüyamda' yüzümde tatlı bir tebessüm...

    Hikayenin sonudur. Okuyan herkese teşekkür ederim. iyi kötü yorumlar içinde ayrı ayrı teşekkürler beyler. Buda böyle bir anımdır.

    E


    (bkz:
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Keske dün gece bitirseydin pek bişey yazmamıssın hikayenin heyecanı kaçtı bu kadar ara verince ama yinede eline sağlık
      ···
    2. 2.
      0
      Gerçek değil diimi bu
      ···
  12. 12.
    +22 -1
    burak abi anlattıça kafamda türlü sorular türemeye başlamıştı. hiçbirşey tesadüüf değildi sanırım. canım sıkıldığında karşıma çıkan astral seyahat vidyosu . beni yönettiğini düşündüğüm his. aynadaki beni izleyen görüntüm. benden ne istiyorlardı. hiçbir fikrim yoktu. ama öğrenecektim. eninde sonunda...
    burak abi hadi artık fiziki dünyaya dön karanlıkların enerjisini hissediyorum. dedi
    o anda bedenime dönmek istedim ama yapamadım. kalakalmıştım. tekrar denedim. tekrar ve tekrar. sürekli olduğum yerde sayıyordum. sanki hareket edemiyordum...
    sonra yine o his... iliklerime kadar üşüdüm. boynumu dolayan birşeyin olduğunu hissediyordum. burak abiye bile seslenemedim. ama o tuhaf hareketler yapıyordu. yerden 1-2metre yukarıda sanki çok farklı kelimeleri telaffuz ediyordu...
    ve sonunda yüksekten düşme hissi geldi yine... bedenime düştüm. buna çok sevinmiştim. uyandım. burnum kanamış.. çok tufaftı vücudumu tuhaf hissediyordum. üşümüştüm.
    ···
    1. 1.
      +6 -5
      Boynuna dolayan bendim
      ···
  13. 13.
    +21
    okula vardım. çok fazla yogundum kafamı sıraya koyduğum gibi uyumuşum. rüya gördüm. rüyamda burcuyu seyahatimde gördüğüm karanlık varlıklar tarafından. hareketsiz bırakılmış gidiydi. berke uyadırdı beni hayırdır olum ne bu uyku. lan senin burnun kanıyo git bi elini yüzünü yıka dedi. lavaboya gittim aynadaki ben daha önce olduğu gibi sanki beni izlermiş gibiydi. hemen burcuyu aramaya başladım. ortalıkta yoktu. onun için endişeleniyordum. taki koridorun köşesini dönene kadar. hemen yanına koştum. nasılsın dedim
    bur- iyiyim emre sen nasılsın ne bu halin

    ben- uykudan kalktım ya bişeyim yok

    bur- iyi bakalım. bişeymi diyecektin

    ben- açıkçası direk sormak istiyorum. son zamanlarda rüyalarında bir değişiklik var mı?

    bur- birşey söyleyeceğim. ama yanlış anlama son zamanlarda neredeyse her gece seni görüyorum rüyamda. seninle konuşmak istedim fakat içimden konuşmak gelmedi.

    ben- nasıl gördün en son anlatırmısın?

    bur- komik olacak ama boğazın ortasında bir teknedeydik . hahaha

    ben- anladım biraz komikmiş haha.

    yalandan güldüm. korkum git gide artıyordu. ona zarar gelmesinden korkuyordum. okul çıkışı eve doğru yol aldım. mehmet amcanın dükkanının önünde. burak abi vardı. tedirgindi. sanki birşey saklıyormuş gibiydi... yanına gittim. nasılsın burak abi dedim.

    ba- ben iyiyim sen nasılsın

    ben- iyiyim abi ama sürekli burnum kanıyor bu beni biraz korkutuyor.

    ba- emre burcu kim...

    beyler ara ara yazıcam hikaye bayağı uzun soluklu... beklediğinize deyecek
    ···
  14. 14.
    +19
    burak abi beni 2 alt sokaktaki arabasının yanına zütürdü. bindik ve yola koyulduk. hiçbirşey sormadım. bayağı yol aldık merkezden yaklaşık 15 km kadar uzaklaşmıştık. tek tük evler vardı. daha önce bu yoldan geçmiştim. biraz daha ilerledikten sonra tek katlı müstakil bir evin önüne geldik. prefabrik yapılı bir evdi dış görünüşü falan da güzeldi. arabadan indim. burak abide arabayı parkettikten sonra yanıma geldi. sonra eve girdik. eve girdiğimde tüylerim diken diken olmuştu. evin salonu kocamandı. 2 tane koltuk karşılıklıydı. üzeri beyaz çarşafla örtülü. evde elektronik hiçbir eşya göremedim. masanın üzerinde duran laptoptan başka. otur dedi.

    ba- emre şimdi sana herşeyi açıklayıp. çok yoğun bir seyahate çıkacağız. ama bu seyahat bu gece olmayacak. herşeyi öğrendikten sonra kendi enerjini optimum düzeyde kullanmaya başladığında olacak...
    çok fazla araştırma yaptım çok fazla seyahat ettim. yaklaşık 10 senedir astral boyut ile fiziki dünyadaki dengeyi izliyorum. sana bir hastadan bahsetmiştim. o hasta uykusunda sara nöbeti geçiren bir hasta gibi titriyordu. kamera kaydında izliyordum. yaklaşık 26 gece kayda aldım. her seferinde birşey gözüme çarptı. masanın üzerinde duran ortamdaki elektromanyetik enerji düzeyini ölçen cihaz bu kasılma anında çok yüksek seviyeye çıkıyordu. 27. gece o uykuya daldığında bir daha uyanmadı...
    ···
    1. 1.
      +1
      Hadi amk hadi valla sıkıyon ha
      ···
  15. 15.
    +20 -1
    Tekrar nefes aldığımı hissettim. Fiziki bedenimde değildim. Ama nefes alıyordum. Acıyı hissediyordum. Herşeyi. Farkındaydım. Bi ara kulağımda burcunun sesi yankılandı kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ölümüne inanmış değildim. inanmakta istemiyordum. Ruhu bedenimden ayrılmışsa buralarda olmalıydı. Onu bulacaktım. Ama önce Mehmet amca.
    Burak abinin gözleri kapalıydı. Yoğunlaşıyordu. Gözlerini açtı. Emre gitmeliyiz drdi. Nedenini sorduğumda. Farkı şeylee var gitmeliyiz. Drdi. Ne oldu abi dedim ve bana Burcu'yu bulacağız. Onun için geç değil.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
  16. 16.
    +16
    burcu ortalıkta gözükmüyordu.. normalde her sabah kantindeki 2 masada ekürisiyle otururdu. ama yoktu. sanırım bugün okula gelmemişti. o gün okulda hiç uyumadım. ama yorgunluktan ölecek gibiydim. okuldan çıkıp mehmet amcanın dükkanına doğru gittim. kapıda burak abi vardı. yanına gittim. beni görür görmez dediği ilk kelime emre benimle gelmelisin.
    abi nereye dediğim zaman benim evime dedi. abi nasıl olu neden dedim.

    ba- emre burcu sizin okuldaydı değilmi

    ben- abi yoksa burcuya birşey mi oldu ?
    ba- emre gitmemiz gerek. odaklanacağız.

    ben- tamamda abi size neden gidicez evde odaklanabilirim

    ba- emre enerjini yeterince kullanamadığın için karanlıklar sana zarar vermeye çalışıyorlar. boynundaki yaşadığın his. senin kordonun. onlar seni fiziki bedeninden sen zayıfken ayırmaya çalışıyor.

    ben- peki neden ben abi bana bunu açıkla yoksa ben kafayı yiyecem. okuluna giden burcuya platonik aşık olan bi çocuktum ben. mehmet amca sen burcu. karanlıklar bilmem ne?

    dedikten sonra ağlamaya başladım. kaldıramadım bu kadar stresi.

    ba- ağlama ayağa kalk ve git evdekilere berkelerde kalacağını söyle.

    ben- abi izin vermezler.

    ba- git o zaman ikna et içine sıçtığımın işi daha da karışmadan. burcu tehlikede...

    iliklerime kadar kadar hissettim o kelimeden sonra içimdeki acıyı...

    eve gittim içeri girdim. mutlu görünmeye çalışıyordum. annemin yanına gittim yanağından öptüm.
    ben- anne bu akşam berkelerde kalıcam sorun olur mu ?

    annem- hiç bir yere gidemezsin.

    ben- anne gitmem lazım bu akşam ödev yapacağız

    annem- sana ne oldu emre son zamanlarda değiştin

    ben- anne sonra konuşalım ben hazıanıp çıkıyorum dedim.

    odaya doğru gittim arkamdan saydırıyordu. bayağı üzülüyordu halime. ama yapacak hirbirşeyi yok..
    evden çıktım burak abinin yanına gittim. hadi gidelim abi...
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi bekliyoz panpa rez
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi giberim bak belanı hadi amk 3günde 1 hikaye bitmiyo
      ···
  17. 17.
    +15
    burak abi. beni nasıl bir teklike bekliyor. neler olabilir kötü bir durumda neler yapmam gerekiyor. emre burada enerjisi yoğun olan ortamdaki herkese hükmedebilir. her acıyı hissettirir. gümüş kordonunu koparabilir. düşüneceksin hatta onun zihnine hükmetmeye çalışacaksın. biliyorum aklın almıyor herşey çok zor geliyor. benim 10 yıllık tecrübem var ama senin kadar enerjim yüksek değil. bu yüzden hiçbir karanlıkla yüzleşemedim. fiziki bir müdahale olmadığı gibi somut bir kavramda yok burda o yüzden sana hiçbirşey öğretmeyeceğim. yapacağına inanıyorum. sana inanıyorum... son kelimesi ağzından çıktıktan sonra ensemde sıcağı hissettim. çok sıcaktı...
    ···
  18. 18.
    +15
    arkamı döndüğümde karşımda ilk defa bir karanlığı gördüm.. gözlerinin akı vardı sadece gözbebeği o kadar küçüktü ki... yüz hatları çok keskindi.. boyu çok uzundu... gözlerine bakarken sanki astral bedenimden bir parça kopuyormuş gibi hissettim..
    herşey saniyeler içinde olmuştu.. gözlerinin içine baktığımda sonun geldi dermiş gibi hissettim. vücudumu kaplayan deri sanki etimden ayrılıyormuş gibiydi... gözlerim gözlerindeyken bir anda burcuyu gördüm sanki. vucudum havalandı yerden yarım metre kadar. burak abi de öyle.. konuşmadan anlaşıyorduk burak abiyle ne düşünmem gerektiğini söylüyordu. daha önce internette yazılan şehir efsanesini yaşıyordum. telepati...
    bana onun göğsünün ortasının delindiğini ve sanki o deliğin onun enerjisini emdiğini düşünmemi söylemişti. dediklerii harfiyen düşündüm... düşünmemle birlikte gerçekleşmeside bir olmuştu. göğsünün ortasında golf topu gibi bir boşluk onun bedenini emmişti. vüdudundan kopan her parçası yanarak o deliğe girdi sonrasında yok oldu...
    yavaş yavaş olaya anlam yüklemeye başladım... amaçlarını anlamak istiyordum... burak abiye ne yapmamız gerktiğini sordum... mehmet. mehmeti bulmalıyız
    ···
  19. 19.
    +15 -1
    Ve bu vaka için defalarca soruşturma geçirdim. Fakat elimde kamera kaydı vardı. Herhangi bir müdahalede bulunmadığım için. Herhangi bir suçlamayada maruz kalamadım. Sebebini araştırdım. Aylarca uyuyamadım. Sürekli okudum ve bir sonuca vardım. Karanlık varlıkların gerçeği. Onlar astral boyuta hükmedenler. Ölen hastamın ölüm sebebi onlardı. Gümüş kordonunu koparmayı başarmışlardı. Ve o hastanın enerjisini kullanmaya başladılar. Seyahate çıkanların fiziki dünya ile bağlantısını tek tek koparıyorlardı. Amaçları farklıydı. Aslında astral boyutta herkezin yapabildikleri sınrlıydı. Ama bu karanlık olanlar enerjiyi emip biraz daha farklı bir hal aldılar. Fiziki dünyaya da müdahale etmeye başladılar.
    Ben- abi ne yapacağız ?
    Ba- sen son zamanlarda gördüğüm enerji düzeyi aşırı yüksek kişisin. Bu yüzden enerjini nasıl üst düzey kullanacağını bulmamız gerek. Bunun için odaklanmadan önce odada neler bulunması gerektiğini bulacağız. Tabi ben seni izleyeceğim cihazla beraber ortamdaki enerji düzeyini ölçecğim.
    Ben- peki abi ne gerekiyorsa yapaalımda çektiğim işkence son bulsun…
    ···
  20. 20.
    +14
    uzandım yatağa. gözlerim karalığa doğruldu. yoğunlaştım. çok fazla odaklandım... bedenimden ayrıldım. aynalarda sadece yataktaki ben vardı. ruhumu aynalarda göremedim. burak abiye odaklanmaya başladım. kendimi bir anda yine orda buldum.. kızıl gökyüzü ve karanlık... burak abi belirdi yanımda. sana bahsettiğim yer. astralin ötesi. karanlıkların evreni. emre hemen kendi enerni düşürmeye odakla dedi. içimde bir enerji varmış gibi hissettim ve yavaşça içimdeki enerjinin düştüğünü düşünmeye başladım. tuhaftı sanki nefes almıyordum. ama vucudumu hissediyordum... sanırım olmuştu. ne yapacağımı bilmiyordum bu yüzden. burak abinin ağzından çıkan her kelimeyi dikkatle dinliyordum...
    ···
    1. 1.
      0
      Harika ya
      ···
    2. 2.
      0
      efsane hikaye be
      ···
    3. 3.
      0
      Vay be dedim
      ···
    4. diğerleri 1