0
karşılaştığım bazı durumlarda tam uykuya dalacağım sırada, kulak çınlaması, bütün vucuda ağır bir baskı ve kımıldayamama şeklinde geçiyordu, 1-2 dakika sürüyordu. ancak bu son 2 sefer yaşadığım bundan tamamen farklı bir şeydi.
öncelikle ruhun bedenden ayrıldığına inanmıyorum, ancak okuduğum bazı şeyler doğrultusunda bu fikrim değişmeye başladı diyebilirim.
ilk seferde;
yine kulaklarda ağır bir çınlama, dayanılacak gibi değil. ancak çınlamaya karşı koymaya çalışılarak hafifletebiliyordum. hafifçe doğrulmaya çalıştım ve olan o anda oldu.
korku ve merak bir arada, biraz daha zorlasammı diyerek bedenimden birkaç santim uzaklaştığımı söyleyebilirim. ancak korkuma yenik düşerek bundan vazgeçip tekrar bedenime yaklaşıp geri döndüm. ama o moddan çıkamadığım için tekrar zorladım ve yatakta kendimi görebilecek mesafeya kadar uzaklaştım, çınlama yoktu, sağa sola dönemiyordum, ama başımı çevirip etrafa bakabiliyordum. adım atmaya çalıştığım anda ayaklarımın yere değmediğini farkettim. olayı biraz daha zorlamak adına yükselmeye çalıştım ve tavana kadar yükseldim, ama çok şiddetli bir şekilde yere doğru çekiliyordum. yukarıda kalabilmek için kendimi çok fazla kastığımı hatırlıyorum.
bu çekime daha fazla dayanamayıp yere indim, yatağın yanına, ve iner inmez bedenime doğru sanki bir anafora kapılmış gibi ilerledim, hemen uyandım.
yatakta birkaç dakika oturduktan sonra bu yaşadığımın ne olduğunu anlamaya çalıştım. daha sonra uykuya devam ettim.
ertesi gün internetten biraz araştırma yaptım, gümüş bağ, geri dönememe durumu, görülebilecek varlıklar, istediğin yere gidebilme vesaire gibi konuları okudum.
ikinci seferde ( 1 hafta kadar önce );
başlangıç yine aynıydı, tamamen kontrolüm dışında başladı. bu sefer merakım korkumu yendi ve gidebildiğim yere kadar gitmeye kararlı oldum bir anda.
olay bundan sonra kopmaya başladı, yatakta yatan bedenim, heyecan, kalp çarpıntısı ile beraber bedenime geri çeken kuvveti ve yerçekimi kuvvetine daha kolay karşı koyduğımı farkettim. yerden 3-5 metre yükseklikte ilerlemeye başladım. hızımı kontrol edebiliyordum. sırası ile yatak odasının camından, bahçeden ve sokaktan çıktıktan sonra biraz daha yükselmek istedim. gerçekten zorlanarak tahmini 100 metre kadar yükseldim.
o an nereye gitmek istediğimi ve geri gelip gelemeyeceğimi düşünerek etrafıma bakınırken, evimin bulunduğu yerde turkuaz rengi bir parlaklık gördüm, nekadar uzaklaşırsam uzaklaşayım evi göremesem bile o ışık sabit duruyordu. sanki geri dönüş yolu gibi. o ışığın geri dönüş için yol gösterici olduğunu anladıktan sonra daha fazla uzaklaştım, ama epeyi alçaldım.
sokaklardaki gece lambaları hizasında şehirde dolaşmaya başladım. ara sıra durup etrafıma baktığımda o turkuaz rengi ışığın hangi yönde olduğunu rahatlıkta görebiliyordum.
yaşadığım şeyin tam anlamıyla bir astral seyahat olduğunu anladıktan sonra, iyice rahatladığımı hatırlıyorum. sadece üşüyordum ve üstümde bir şey yoktu. rüzgarı tenimde hissediyordum.
olmak istediğim bir yer, yanında olmak istediğim biri vardı. normal şartlarda 4000 km mesafede. gözlerimi kapadım ve o yöne doğru ilerlemeye başladım. oraya gitmeye çalıştım, birkaç dakika süren yolculuktan sonra gitmek istediğim şehirdeydim. ciddi anlamda üşüyordum ve uzaklaştığım için korkuyordum. ancak o turkuaz renkli klavuz ışığı etrafıma bakarak aradığımda ufuk çizgisinin üzerinde bir yerde parıldadığını çok net görüyordum. artık geri dönüşün problem olmayacağından emindim.
gitmek istediğim eve girdim, görmek istediğim kişiyi gördüm, yanına oturdum. yüz üstü uzanmış uyuyordu. yüzünde tedirgin bir ifade vardı. dokunmaya çalıştım ama elim yüzüne 2 santim kala ilerlemiyordu. çok fazla güç harcayıp dahada zorladım ama dokunamadım. zıt kutuplu mıknatısların birbirini itmesi gibi bir şeydi.
yaklaşık 10 dakika kadar orada kaldıktan sonra tedirgin olmaya başladım ve geri dönüş yoluna çıktım. birkaç dakika içerisinde ışığı takip ederek eve ulaştım, yatağımda aynı pozisyonda yatıyordum. bedenime yaklaştım ve bir anda içine çekildim.
gözlerimi açtım, yatağa oturdum ve şaşkınlık, korku, rüyamıydı gerçekmiydi arasında gidip gelirken gerçek olduğunu farkettim. kesinlikle rüya değildi.
o gece uyuyamadım. kalkıp bilgisayarımı açarak internette daha geniş araştırmalar yaptım.
ertesi gün öğlen saatlerinde, yanına gittiğim kişi ile msn de konuşmaya başladım. gece bir şey oldu sana anlatmak istiyorum dedim. sözümü keserek "aaaa bana da acayip bir şey oldu, ne oldu bilmiyorum gece 3 gibi uyandım, çok korktuğumu farkettim bir daha da uyuyamadım" dedi.
ben bunu duyduktan sonra, bir şok daha yaşadım ve ne olduğunu anlatmasını istedim.
hemen hemen ben, gece oraya gittiğimde gördüğüme benzer şeyler anlattı. yüzümde bir sıcaklık vardı sonra da uyandım, çok korktum dedi.
bu olayı aynen kendisine anlattığımda, bunun gerçek olduğuna ikimiz de kanaat getirdik.
tamamen gerçek olduğuna adımdan emin olduğum gibi eminim. bir daha yaşayabilmek için sabırsızlanıyorum ama olmuyor. kontrolüm dışında kendiliğinden başlıyor.
Tümünü Göster