Hoş geldin harun abla

Blok dersti zaten tenefüs falanda yoktu. Ders bitti, aradan 2 3 dakka geçti, Auren ortalıkta yok. "Aha, ya blok ders diye beklemediyse" dedim kendi kendime, saatler
zaten abzürt bi şekildeydi, bazı derslerin vakitleri falan birbirleriyle çarpışıyordu hatta bazen bi derse gitmek için öbüründen erken çıkmak falanda gerekiyordu.
Etrafa bakındım, okul kocamandı, nereden baksan 4 koridor geçmem lazımdı yemekhhaneye gitmek için, hatta birde alt kata inip bi 2 koridor kadar daha yürümem
gerekiyordu. Bildiğin 3 dakka bir yol tutacaktı. Ne yapacağımı şaşırdım. Holde yürürken kapılara bakıyorum buzlu camlar var sınıf kapılarında, hepsi boş. 1-2
tanesinde hala ders devam ediyor. Auren işaret ettiği sınıfa bir girdim, başımdan aşağı kaynar su döküldü. Yoktu orada kimse. "Kandırdı beni muallakler." dedim kendi
kendime sinirle. Etrafıma bakındım, birşey yapmam gerekiyordu, etrafta gözükmemem gerekiyordu özellikle. Hemen koşa koşa tuvalete girdim, bi iki üç dakika
bekledikten sonra yemekhaneye doğru koşmaya başladım. Alt kata kadar gittim. Alt kata geldiğim andan itibaren merdivenin başında o Karl denen çocukla onun
gibi izbandut 3 çocuk daha gördüm. Beni görünce güldü böyle 'zütünü gibecem şimdi' der gibisinden. "Gel buraya bakalım" dedi bana böyle dalga geçer bir şekilde
"Kimsin, nesin, bi görelim." falan yaptı böyle. olduğum yerden hareket etmedim "Asıl sen kimsin lan." dedim, herife dayılanmaya başladım, abim hep anlatırdı,
böyle biraz diş gösterirsen korkarlar diye. Bende şimdiki kötü ünümden gaz alarak deniyeyim dedim.

cacık hszır demek

(bkz: Harun abinin adamları)

Sene 2007...

PKK'nın kökü kazınıyor diye haberler zafer naralı, gazeteler sevinç manşetleri atıyor...

Sırtında 40 kilo mühimmat ile kuzey ırağa giren mehmetçik...

Ve herzaman olduğu gibi olayın arkasındaki biz bordo bereliler...

30 bordo bereli kardeşimle dağdaki 60 günlük hayatta kalma mücadelemiz, pkklılarla kurduğumuz ilişkiler, bize gelen emirler, ihanet ve kardeşlik...
.
.
.

Bir akşam uyurken kapımın hızlı hızlı vurulmasıyla irkildim. Aniden ayağa kalkıp kapıyı açtım. Gelen kuryeydi, ve üniformasından göreve çağırıldığımızı anladım.

Bana bir paket verdi ve hiçbişey demeden motoruna binip gitti. Uzun suredir göreve çağırılmamıştık. O yüzden ilk şoku uzerimden atar atmaz paketi açtım. içinde muhurlu ve el yazısıyla yazılmış bir mektup ve yanında biz bordo berelileri göreve çağırıldığının kanıtı olarak bordo yeşil bir nişan vardı. Kağıtta ise sadece yarın sabah saat 06.00 da toplanacağımız adres yazılıydı.

Kağıtdaki bilgileri ezberleyip nişanla beraber sobaya atarak imha ettim. Ve haala soğumamış yatağıma donup uyudum. Yarınını düşünerek ve saatin 04.00 olduğunu hatırlayıp son 1 saatimi iyi değerlendirmem gerektiğini düşünerek.

Yalan haber beyler, http://c12.incisozluk.com.../11504/8/891028_o5baf.jpg

http://www.milliyet.com.t...aciklandi-gundem-2017543/

buna anca laik dıbına kodumun solcuları inanır.alın okuyun

tecavülkücü ve benzeri çirkin yakıştırmalar yapanlardan özür bekliyorum

Devam ediyorum beyler sakin

Şok içinde şok geçirdim amk ağzım açıldı resmen olayın sokuyla karşımda üç liseli ikisi haşmetliyi çıkarmış biri dıbına biri ağzına veriyor amk benimki taş gibi oldu hatunu almışlar hemde sınıfta gibiyorlar kapıyı açtıktan sonra üçüde bana baka kaldı ortama 5 saniye sessizlik bürüdü amk onlar bana bakıyor ben onlara sessizliği bozup oha dıbına koyayım dedim
Devamı isteğe göre gelir beyler biraz işim var birazdan devam ederim

an itibariyle azdım. teşekkür ederim güzel kardeşim.bu gece senin için patlayacağım

Selam bile vermez

Harun abi?

türkiye saatiyle mi

At panpa

abi seviyorsan git konuş bence

Amcama türkçe olarak "niye burada amca?" dedim, amcam ingilizce konuşarak karşılık verdi "Leah sana etraı göstericek." dedi
"Birazdan otobüs gelir, hadi gidin." dedi cebime para sıkıştırdı yolladı. dıbına koyayım ne güzel arabayla gidip geliyorduk
diye düşündüm, ikinci günden okula kızla gidicem ne havam olurdu amk birde arabayla gitseydik. Ama yok amcam muallaklik
yapıp otobüse bindiricekti sırf milletle haşır neşir olayım diye. Leah pek konuşkan bi kızda değildi. sesssiz sessiz yürüdük "eee?"
dedim, bana baktı "ee?" dedi, "Buraya istemeyerek geldin galiba?" dedim "Biraz."
diye kısaca cevap verdi ben birşey söylemeyince devam etti "Dünkü olaydan dolayı popüleriten çok düştü."
dedi direk "Yanında bulunmak benim için iyi olmayabilir." dedi, aha dedim çattık. Popülerite aşığı bir huur tamda filimlerdeki gibi
Kızla hiç konuşmadım ondan sonra. Otobüse bindik. Beni önlerde biryere oturttu, arkada bikaç arkadaşı vardı onların yanına gidip
fransızca konuşmaya başladılar. "iyi dıbına koyayım" dedim kendi kendime. Ben böyle küfür edince arkadan birisi "Noldu" dedi türkçe olarak.

Muhammet bana döndü "Tayfan var mı?" dedi direk ingilzice olarak, kafamı iki yana salladım "Bundan sonra benimle berabersin.
Birisi sana dokunursa Auren'e söyle, o icabına bakar." dedi, Auren böyle bin bin bi gülüş attı. Hodor gibiydi amın oğulu ama iyi çocuktu.
Muhammet' "Ne tayfası?" dememle beraber bana herşeyi anlatmaya başladı. Gruplardan hireyarşiden vesaire vesaire. "Okul böyle gruplara ayrılıyor işte."
dedi hepsini açıkladıktan sonra "Sen şu an hiçbirine dahil değilsin, yeni çocuksun." dedi sanki ölümcül bişeymiş gibi "hemen birileriyle takılman lazım,
herkes seni kendi tarafına çekmeye çalışıcak ayrıca, o yüzden dikkat et." dedi sanki 'bize yamuk yapanlarla takılma ananı giberim' diyordu muallak, göz dağı veriyordu.
"Ayrıca... " diye lafa başladı "Okulda 4 tane lider var." ded, lider reis işte amk "Bitanesi benim. Diğeri Lev." dedi "Bursulardan Rolla diye bir çocuk var,
afrikalı." diye devam etti "Birde zorbalardan Karl diye birisi var." dedi. Bildiğin herif briefing verdi amk savaşa gidiyoruz sanki. Otobüsten indik herkes
derslerine gidiyor falan, bu gitmeden hemen yanıma geldi türkçe konuşmaya başladı. "Öğle yemeğinde Karl sana bugün sataşıcak, hiç biryere takılmadan yanımıza gel."
Bildiğin ego tahtası gibi hissetmeye başladım kendimi. "iyi" dedim "Yemekhanede görüşürüz ozaman.", "hadi dikkat et." dedi gitti diğerleriyle beraber.
ilk ders ingilzceydi Auren de o dersteydi. Bizde sınıflara ayrılmıyordu dersler, dersleri kafana göre alabiliyordu eğitim planna uyacak şekilde. Auren beni görünce
hemen arkama oturdu, sıralar tekli.

yaz yaz hep ss alıp egmye şikayet ediyorum

Bu lafı etmesiyle beraber karl sağdan bir yumruk salalmaya çalıştı, Muhammet anında bi kafa geçirdi daha yumruk ona doğru gitmeden Karl yere yapıştı.
Auren arkadan gelen iki kişi ile kavga ediyordu. Ben hemen ayağa kalkıp Muhammetin yanına gittim "Yürü!" diye bağırdı, Aurene doğru koşmaya başladık çocuğa yardım
etmemiz gerekiyordu çünkü. Auren ikisinin arasında kalmış resmen canla başla dövüşüyordu heriflerle, onlarda onun gibi güçlü tiplerdi. Muhammet yaklaştığı gibi
birisinin kafasına geçirdi, bende diğerinin karnına vurdum, karnına vurduğumda çocuk yere eğildi, eğilmesiyle beraber roos bi diz kapağı vurdu yüzüne, çocuk
direk nakavt, yere yapıştı. Holün öbür tarafından koşma sesleri geldi "Oyuncaklar geliyor." dedi, "Oyuncak ne dıbına koyayım" diyecekken züt yalayıcılardan
bahsettiğini fark ettim "Noluyor burada?!" diye bağırdı hemen geldiği yöne koştu "Gidelim burdan" dedi Auren. "Yemekhaneye" dedi Muhammet, biz yemekhaneye koşarken
Auren döndü "VN yi bul, buraya getir." Benle Muhammet hızlıca yemekhaneye gittik, daha içeriye girmeden önce beni durdurdu, içeriye yürüye yürüye yiyoruz ama nefes
nefeseyiz. Kapıdan girdiğimiz anda etrafından yürüdüğümüz herkes bize tip tip bakıyor birşey olduğunun farkındalar. Etrafta öğretmenlerin oyuncakları var,
olayın patlak vereceğini duyup etrafta kolacaçan geziyorlar kendi çaplarında. Muhammet yemek aldı hiçbirşey olmamış gibi. Ama kan ter içerisindeyiz.
Yemekelri adımıza kayıt ettirmeye giderken Aureni gördük VN ile Cyanı getirmiş. Ayrıca yanında 3-5 tane daha dallama herif var hodorun yarısı kadar.
Bunlarda sıraya girdi yemek aldılar falan.

Muhammet bozdu sessizliği "Sen salakmısın?" dedi türkçe olarak "Senin için 1 senedir aramada problem olmayan herifle kavgaya giriştim. 3 çocuğun ağızına sıçtık
sen gelmişsin beni kendi kavgalarınıza alet etmeyin diyorsun." tayfa bizi sessiz sessiz dinliyor bi tak anlamıyorlar tabi ama hararetli konuştuğumuzdan
anlayabiliyorlardır diye düşünüyorum. "Olum geldiğimden beri bi olay bi olay. gibicem amaına koyayım durup dururken ne biçim işlerin içine sürüklediniz beni."
Muhammet küçümser bi şekilde güldü "Bugün yanında olmasaydık, Karl seni rezil edicekti. Müdürün odasına birdaha gidicektin. Busefer kesinlikle okuldan atılacaktın."
dedi sadece. Birşey demedim sustum. Aradan 1 saat gibi 1-2 dakika geçti Muhammet gözleri bana dikiliydi "Bunu halletiysek" diye lafa girdi muhammet "Şu son iki
dersi atlatıyoruz ve hep beraber buluşuyoruz." dedi. Aurenin getirdiği sporcu muallaklerden birisi lafa girdi "Adam lazımmı, bizim futbolcuları toplayayımmı?" dedi,
muhammet kafayı salladı "Bugün değilde belki yarın gerekebilir, haber ver bilgileri olsun." dedi, çocuk birşey söylemeden kalktı gitti yemekhanenin öbür ucuna. O
yemekhanenin öbür ucuna giderken millet onu seyrediyordu, o zaman tekrar üzerimizde olan gözlerin varlığını fark etmiş oldum. Dersler bitti, hazırlandık işte.
Yanımda Auren iki tanede futbol takımından eleman. VN babasını çağırmış kocaman hammer gibi dıbına koyayım bi van. Jantları görsen 10 metre öteden zütümdeki
o yeni yeşermeye başlamış kılı görebiliyordum dıbına koyayım. Herif zengin işte.