/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 61276.
    +8
    boy 1.85 ve kaslı :(
    ···
  2. 61277.
    +2 -1
    ilk parttasin amk ne molasi
    ···
  3. 61278.
    0
    Reźzzz
    ···
  4. 61279.
    0
    Tum vucut komple gotume girip ne yapmayi dusunuyosun panpa
    ···
    1. 1.
      0
      Panpan bulur birşeyler .. ^_^
      ···
    2. 2.
      0
      Panpan bulur birşeyler .. ^_^
      ···
  5. 61280.
    +5
    Sonunda saat 8'e yaklaşmıştı. Ben de haliyle hazırlanıp evden çıktım. Kısa bir yürüyüş sonunda okulun önüne varmıştım. Ben geldiğimde Ecem gelmiş de beni zaten bekliyormuş.

    - Kusura bakma ya biraz geç kaldım dedim.
    - Yok fiberoptik önemli değil ben de az önce gelmiştim istersen yürüyelim ne dersin dedi ecem bana yine o derin denizi andıran gözlerinin ardından.
    - Olur yürüyelim hadi diyebildim kıza sadece.

    Okulun önünden yola koyulup yürümeye başladık. Yine sohbet muhabbet eşliğinde tatlı bir yürüyüş sonunda Alsancak civarına varmıştık. Tabi o zamanlar bilmiyordum oraları ama bilenleriniz vardır. Neyse kız bana döndü ve Çiğdem alalım mı istersen dedi? Ben yine izmir cahilliğimden o zamanlar O kim ki ikimiz olacağız sanıyordum. diye cevap verdim kıza. O an Ecem kahkahayı patlattı. Ben tabi anlamayarak kıza anlamsızca bakmaya başladım. Ben de kendi rezilliğime sırıtmaya başladım bir süre sonra.

    - Şapşal hani olur ya çitlersin tabi sen bilmezsin çiğdemi dedi.
    - Çekirdek mi yani diyebildim kıza afallamıştım resmen.
    - Evet evet çekirdek dedi hala çilli yanaklarındaki gülümsemesi silinmemiş bir haldeyken.

    Kordon hizasında gördüğümüz bir teyzeye gidip biraz çekirdek aldık. Artık onların deyimiyle çiğdem oluyor ama neyse. Çiğdemlerimizi çitlerken yürümeye başladık.

    - Ee fiberoptik dedi nasıl buldun izmiri.
    - Hoşmuş diyebildim özellikle yanında seni gezdiren biri olunca dedim kıza sırıtarak.
    - Şapşal yaa diyerek kafama vurdu hafifçene o süt beyaz elleriyle.

    Onun şapşal diyişi bile hafifçene ruhumu okşuyordu sanki. Yoksa daha tanışalı bir gün bile olmamış bir kıza gönlümü mü kaptırıyordum. izmir beni bu kadar kolay mı feth edecekti? Hangimiz daha büyüktük ha izmir?

    Bir iki saat daha kızla kordon civarında takılmaya devam ettik. Çimlerde uzanmış neredeyse kararmış havayı izliyorduk. Ellerimden birini aniden kızın saçlarına uzattım. Ecem ses çıkarmadı gökyüzünü izlemeye devam etti. Ben de o hafiften kızıla çalan dalgalı saçlarıyla oynamaya başladım. Ben küçüklükten kalma saç oynamayı çok severim panpalarım. Bir sevdadır bende bu.

    - Saçların çok güzel dedim Ecem'e.
    - Teşekkür ederim bunu çok duymamıştım dedi Ecem de bana.
    - Emin ol çok güzeller dedim sonrasında.

    Bu hafif utanmış olacak ki o çilli yanakları ağırdan ağıra kızarmaya başlamıştı. Özünde saf ve utangaç bir kızdı Ecem. Herkes için söyleyemez insan bunları...

    Hava iyice kararmasına yakın Ecem ile birlikte kalktık. Ecem'in evi zaten bizim eve giderkendi hizada kalıyormuş. ilk olarak Ecem'i evine bıraktım. Kısa bir iyi geceler faslından sonra ben de yürüyerek evin yolunu tuttum. Bugün gerçekten çok güzel geçmişti. Yeni bir hayatın başlangıcıydı. Yeni bir okul, yeni insanlar ve yeni bir arkadaş.. Belki de arkadaştan daha fazlasıydı Ecem, ondan gerçekten hoşlanıyor muydum acaba? Bu düşünceler ile eve vardım. Eve geldiğimde bizimkiler salonda oturuyorlardı. Ev ahalisine selam verdikten sonra odama geçip kendimi yatağa attım. Geçirdiğim bu günün düşünceleriyle uykuya daldım.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 61281.
    +2
    Sabah alarmım çalmadan birkaç dakika önce gözlerimi izmir'in o hani insanı yakan güneşine doğru açtım. Hafif bir gerinde sonrası yatağımdan kalktım. Telefonumu elime aldığımda birkaç mesaj gelmişti. Kimisi eski arkadaşlardandı. Ancak o mesajların arasında bir tanesi ilgimi çekiyordu benim. Ecem günaydın mesajı çekmişti. Ben de ona Günaydın. yazarak bir mesaj yolladım.

    Bir gün daha güzel nasıl başlayabilirdi ki? Hoşlanıyor gibi hissettiğiniz kızdan gelen bir günaydın mesajı, işte bu gerçekten iyi geliyordu. Üstümü giyinip kahvaltıya geçtim. Pek bir iştahım yoktu. Biraz mısır gevreği yedikten sonra sofradan kalkıp dişlerimi fırçaladım. Daha sonra güzel bir güne güzel bir koku yakışır diyerekten hoş kokular sıkınıp okul yolunu tuttum.

    Bu gün ayaklarım resmen beni okula zütürüyordu. Dün yaşanan güzel ilk günden sonra bu okul bana gerçekten okuldan ziyade daha apayrı bir yer gibi gelmişti. Okula varınca Ahmet'i gördüm. Yanında bir kaç kişi daha vardı.

    - Selamın aleyküm beyler diyerek bir giriş yaptım. Bugün etrafa karşı biraz daha özgüven toplamıştım.
    - Oo aleyküm selam kardeşim dedi Ahmet. Beyler bu fiberoptik tanıştırayım okulumuza bu sene nakil aldı kendisi sınıf arkadaşım olur.

    Sırayla ordakilerle tokalaştım. Volkan ve Serdar adında iki kişi daha vardı. Yine bizim dönemden ancak başka sınıflardandı. Kısaca bahsedersek Volkan az kısa boylu gözlüklü kıvırcık saçlı bir tipti. Serdar ise daha çok kalıplı yine kıvırcık ancak sarışın biriydi. Az çok muhabbet ettikten sonra sınıflara geçtik. Ancak sınıfta Ecem'i göremedim. Ders başlamıştı bekliyordum ancak Ecem yoktu. O ders bana ölüm gibi gelmişti dakikalar adeta geçmiyordu. Zil çaldığı anda telefonumu çıkarıp Ecem'i aradım.

    - Alo.. Ecem iyi misin hayırdır gelmedin? dedim.
    - Yok yok merak etme fiberoptik dün geç yatınca haliyle kalkamamışım yoldayım ancak ikinci ders başlamadan yetişirim ben dedi.

    O an ani bir rahatlama çöktü üzerime nedensizce endişelenmiştim. insanın başına her türlü düşünce geliyordu ne de olsa. ikinci dersin başlamasına bir kaç dakika kala kapıdan Ecem görüldü. Gülümseyerek bana doğru geliyordu. Günaydın şapşal. dedi. Ben de hoşuma gitmişti ki salakçana bir sırıtmayla Günaydın ehe. ettim Ecem'e doğru.

    Öğle olunca dışarı yemek yemeye çıktık okuldan. Yakınlarda bir dönerci varmış. Genelde orada takılırlarmış. Ecem ile birlikte o dönercinin yolunu tuttuk. Ancak vardığımızda mekan tıklım tıklımdı ve oturucak bir yer bulamamıştık. Masalardan birinde Ecem'in tanıdığı iki kız oturuyormuş. Onların yanına geçmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Benden de olur cevabını alınca yanlarına geçtik.

    - Merhaba ben Beyza dedi esmer ve bir kıza göre uzun olan kız. Vücut hatları olarak ise bir mankenle yarışabilirdi eğer isterse. Sonradan öğrendim bu kız bizim bir üst dönemimizdenmiş.
    - Merhaba ben de Selis dedi sarışın olan kız ise. Bu kız ise diğer kız kadar güzel olmamakla birlikte güzel sayılabilecek bir kızdı.
    - Tanıştığıma memnun oldum ben de fiberoptik dedim kızlara samimi bir gülümseme atarak.

    Daha sonra dönerlerimizi söyledik ve kısa bir bekleyişin ardından geldi. Ben acı yemeyi seven biri olduğum için gömüldüm acıya. Kızlar pek sevmiyorlarmış acıyı ondan alışık olmadıkları bir şekilde acı yememi izliyorlardı.

    - Ağzın yanmıyor mu ya diyerekten bir soru yöneltti bana Beyza.
    - Yok hayır alıştım artık dedikten sonra Beyza bana doğru hafifçe gülümsedi.

    Yanımda oturan Ecem ne kadar acı olabilir ki diyerekten ağzına iki tane turşuyu direkt olarak attı. Çaktırmamaya çalışsada o çilli yanakları pespembe olmuştu bile. Her zaman olduğu gibi tatlıydı. Yemeğimizi yedikten sonra hesabı ödeyerek mekandan kalktık. Okulun yolunu tuttuk. O gün daha fazla insanla kaynaştım ve saatler ardı ardına geçti. Son zille birlikte okul bitti samimi olduğum bir kaç kişi ile vedalaştıktan sonra Ecem ile evlerimizin yolunu tuttuk.

    - Bu akşam buluşmak ister misin tekrar diye sordum Ecem'e?
    - Teşekkür ederim ancak evde ilgilenmem gereken birkaç işim var dedi.

    Anlayışla karşıladıktan sonra Ecem ile vedalaştım. Ve kendi evimin yolunu tuttum. Eve vardığımda günün yorgunluğu üstüme çökmüştü. Elimi yüzümü yıkadım, üstümdekileri çıkarıp kendimi yatağıma attım. Tam gözlerimi kapayacaktım ki telefondan bir titreme geldi. Mesajı atan Beyza'ydı.

    - Merhaba fiberoptik nasılsın?
    Tümünü Göster
    ···
  7. 61282.
    +1
    izmir var rez
    ···
  8. 61283.
    -3
    Okumadım eksi
    ···
  9. 61284.
    +14
    Amina koyyim ulkede gibilmedik doktor muhendis komsu anne baba ogretmen birakmadiniz...
    ···
  10. 61285.
    +3
    - iyiyim Beyza, sen nasılsın? diyerekten mesaj attım Beyza'ya.

    Bu sırada aklıma Ecem geldi ve ona da bir selam mesajı yolladım. Telefonu bir kenara fırlatıp gözlerime yavaşçana bir ağırlık çöktüğünü hissettim ve kendimi yumuşak yatağın kollarına bıraktım. Uyandığımda iki saat kadar geçmişti. Hani ağzınızda iğrenç bir hissiyat olur ya hah işte öyle uyandım ben de. Kalkıp dişlerimi fırçaladım. Odama geri geldikten sonra telefona bakayım dedim. Yine eski okuldan insanlar mesaj atmıştı. Bunlar haricinde Ahmet, Beyza ve Ecem de mesaj atmışlardı. Ahmet, Serdarlarla nargileye gidiyormuş ona çağırıyordu. Ecem attığım mesaj üstüne hal hatır soruyordu. Beyza ise film izliyorum falan tarzı bir şeyler demişti. Hepsine tek tek döndüm ve telefon tekrar titredi. Mesajı atan Beyza'ydı.

    -Mısır patlattım sen de gelmek ister misin? demişti Beyza. Geri çevirmesi zor bir teklifti.
    - Olur ancak izmir'i çok bilmiyorum nerede sizin ev tam olarak diye mesaj attım Beyza'ya.

    Bir dondurmacı adı söyledi. O civarda bilinen bir yerdi ben de gitmiştim oraya okul açılmadan önce. Oraya gittim ilk olarak daha sonra ise Beyza'nın anlattığı şekilde yolu takip ettim ve evlerinin önüne geldim. Zillere bakıp Beyza'nın soyadının olduğu daireyi buldum ve içimden umarım budur diyerekten zili çaldım. ince bir ses yanıt verdi.

    - Kim o?
    - Ben dedim saf bir şekilde. Ben mi? Ben kim oluyor? Ah salak fiberoptik.. Benim fiberoptik dedim sonrasında ise.

    Zzıııırrtt

    Ve kapı açıldı. Merdivenlerden içimde garip bir hisle çıkmaya başladım. Ürperti desen değil, korku desen hiç değil. Ancak sadece mısır eşliğinde film izleyecektik. Son katı da çıktım ve kapıda beni bekleyen Beyza'yı gördüm. Beyza ev haliyle bile güzel bir kızdı. Altında bol bir alt. Üstünde ise vücuduna dar gelen atletimsi bir şey giymişti. Bir erkeği kolayca baştan çıkarmasına bunlar bile yeterdi. Selam vererek içeri girdim. Beyza salonda yayılmış bir şekilde film izliyordu odanın halinden anlaşılıyordu.

    - Ne izlemek istersin? diye sordu.
    - Bilmem ben sana uyarım dedim bir tebessüm eşliğinde.
    - O zaman ben seçiyoruuum dedi Beyza ve internette filmlere bakmaya başladı. Sonunda bir Hah! diyerekten aradığı türde bir filmi bulduğunu belli etti.

    Filmi açtı ve izlemeye başladık. Film romantik komedi tarzı pek eğlendirmeyen ancak iyi sayılabilecek bir filmdi. Uzuncana bir süre konuşmadan filme daldık. Arada Beyza'nın bacaklarına doğru gidiyordu gözlerim ama çaktırmamaya çalışıyordum. Yine zaman geçmeye devam ediyordu ve filmin hani o romantik kısmına geliyorduk. Mısırı yemeyi bırakmıştık artık. Ben hadi öpüşsünler diye bekliyordum. Beyza'yla ise aramızda mesafe yok denecek kadar yakındık filmi izlerken. Belirtmedim ama laptoptan izliyoruz. Bu sırada Beyza bana iyice yaklaşmaya başladı ancak ben full konsantre filme dalmışım öpüşsünler diye bekliyorum.

    Ve beklediğim an sonunda geldi. Oğlan kızın dudaklarına yapıştı. Başladı kızı sömürmeye. Bu sırada Beyza'ya mısır ister misin diye sormak için dönecektim. Döndüğüm anda Beyza da benim dudaklara yapıştı. Ben o anlık sarsılma ile kendimi koltuğa sırt üstü uzanmış şekilde buldum. Dediğim gibi beyler Beyza normal bir kızdan daha uzun ve haliyle de kuvvetli bir kız. Ben de o an filmin de etkisiyle Beyza'yı öpmeye başladım. Koltukta alt üst olmuş öpüşüyorduk. Benim malafat da hazırola geçmiş bekliyor orda. Ancak benim beklemediğim bir anda Beyza şortun üstünden malafatı tuttu ve okşamaya başladı. Şort da penye zorluk çıkarmadı anlayacağınız. Bir süre böyle öpüşmeye devam ettik ki ben bir süre sonra olayın farkındalığına vardım.

    Ani bir hareketle yerimden doğruldum. Beyza bana sadece noldu şeklinde olayı anlamamış bir şekilde bakıyordu. Bu olay bu kız için artık çok normal olmuştu sanki. Ben ise ne yaptığımın farkına yeni gelmiştim. Beyler ben Ecem'den hoşlanıyordum. O an buna emin olmuştum. Ben ne yapıyordum? Kendime sadece bunu sorabildim.

    - Özür dilerim Beyza gitmem lazım diyebildim Beyza'ya sadece film için teşekkürler dedim ve ayakkabılarımı kapıdan alıp evden çıktım.

    Hızlı adımlarla eve yürüyordum. Aklım çok karışmıştı ben napmıştım? Neden Beyza'ya engel olamamıştım? Peki bu Ecem'in kulağına gider miydi? Bu düşünceler aklımı kurcalarken eve neredeyse varmıştım. Kapıyı açtım ve eve girdim. Kendimi tekrardan oda dediğim o karanlık mahzene attım. Telefonumu tekrar açtım ve mesajlara baktım. Her zaman olduğu gibi Ecem'den tekrar mesaj vardı.

    - Ben uyuyorum Ecem iyi geceler yazdım ve telefonu masaya koydum.

    Tam yatağıma yönelmiştim ki telefon titredi.

    - iyi misin fiberoptik daha erken değil mi? diye cevap vermişti.

    Ah Ecem ah ben sana ne diyeyim...

    - Öyle ancak biraz yorulmuşum bugün iyi geceler tekrardan dedim ve kendimi tekrardan yatağımın kucağına bıraktım.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61286.
    +4 -1
    Uyandığımda Ecem benim mesajımdan sonra iyi geceler demiş ona Günaydın. yazarak güne merhaba demiş oldum. Dünden sonra üzerimde bir iştahsızlık kalmış olacak ki kahvaltı bile etmeden evden çıktım. Ve okulun yolunu bu sefer biraz olsun tedirginlikle almaya başladım. Okula yaklaşan her kaldırım taşı beni daha da çeken bir bataklık çamuruna dönüşüyordu neredeyse adım atmam o kadar daha zorlaşıyordu.

    Okula girince yeniden Ahmetleri gördüm ve selam verdim yanlarına gidip.

    - Bu ne olum yüzünün rengi atmış dedi bana Ahmet.
    - Yok be abi yorgunum az diyebildim çocuğa karşı sadece.
    - Neyse cuma akşamı geliyor musun kafeye dedi ahmet beni iyice tekrar süzerek.
    - Ne kafesi ya noldu dedim bön bön ifadelerle Ahmet'e.
    - Doğum günüm var olum toplanıcaz hep beraberce 10-15 kişi içmeli falan sen daha alışamamışsın bizim ortama hele cuma bir gel takılalım dedi.

    Olayın köşeli jetonu daha yeni düşünce Ahmet'e geleceğimi söyledim ve yukarı çıktım. Merdivenlerde Ecem'e rastladım.

    -Günaydın Ecem nasılsın? dedim sevecen olmaya çalışan bir yüz ifadesiyle.
    - iyilik ya sen fiberoptik? dedi Ecem de bana o güzel gülümsemesini tekrar göstererek.

    Ah ben nasıl bir hataya düşmüştüm de dün o kızın yanına gitmiştim. Yanımda gül gibi sıra arkadaşım ve hoşlandığım kız Ecem var iken bir günlük nefsime yenik düşmüştüm.

    - Alooo fiberoptiiik heeey???

    Ecem'in yinelemeleriyle kendime geldim oysa düşüncelere dalmışken kıza cevap bile vermemişim.

    - Ah iyiyim ben de dalmışım bir anda ya öyle dedim çaktırmamaya çalışarak yine de kıza.

    Daha sonra beraberce sınıfa geçtik. Derste Ecem'e Ahmet doğum gününe gelip gelmeyeceğini sordu. Ecem de her zamanki sevecen tavrıyla kabul etti. Tekrardan akrep yelkovanı kovaladı ve öğle vakti geldi. Ecem döner yemeye gidelim diye ısrar etmeye başladı. Ben istemeye istemeye gitmek zorunda kaldım. Ve korktuğum o an başıma geldi. Başımdan hani kaynar sular aktı o derece. Ecem, Beyza ve Selis'in masasına doğru yürümeye başladı. Ben de yanından gittim ve oturdum.

    - Selam fiberoptik nasılsın görüşmeyeli dedi Beyza hani gülmek istersin de gülmezsin ya öyle bir tavırla.
    - iyiyim Beyza seni sormalı? dedim Beyza'ya.
    - Ben de iyiyim dün bir film izledim kesinlikle izlemelisin diyerek filmi anlatmaya başladı.
    - Aa ben de izledim kesinlikle izle sende fiberoptik dedi Ecem de bana yanımdan ve şakasına bir omuz attı.

    Ehe diye gerçekçi olmayan bir gülümseme yaparak adını duyduğumu bir ara izleyeceğimi söyledim. Anlamıştım ki Beyza ile olan ufak sırrımız aramızda kalacak gibiydi. Ancak iki günlük tanıdığım bir kıza ne kadar güvenebilirdim ki?

    Cumaya kadar dişe dokunur bir olay yaşanmadı. Günler günleri kovaladı ve cuma geldi. Okulun son zilinin çalmasıyla da okulun ilk haftası bitmiş oldu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Trend kokuyorrr
      ···
    2. 2.
      0
      Trend kokuyorrr
      ···
  12. 61287.
    +2
    Sallıyor huur cocuuu ama tutar
    ···
  13. 61288.
    +8 -5
    Bu şekilde beraber asansöre doğru yürümeye başladık ... Ve bu sırada bana bakıp bakıp gülümsüyordu.. Bende bu sırada ona karşı gülümsemelerimi yapıyordum.. Asansöre bindik ve 4. Kata çıktık.. Asansörden indik..Ve dairesine doğru yürümeye başladık.. Seda kapıyı açtı ve "Sana zahmet mutfağa bırakırsan." dedi ve gülümsedi...
    Poşetleri beraber mutfağa zütürdük ve elimizdekileri bıraktık.. Bana "Çok teşekkür ederim. " dedi
    Ben "Rica ederim ne demek." dedim
    Seda "istiyorsan bir çayımı iç ..bende bu şekilde minnettarlığımı ifade edeyim.." dedi ve gülümsedi..
    Gülümseyerek ben "Peki ,neden olmasın.." dedim..
    Seda "Tamam.. Çarşıdan yeni geldiğim için üzerime evde giydiğim kıyafetimi giyim çayı da öyle demleyeyim " dedi
    Ben "Tamam " dedim ..
    Seda içeri yatak odasına girdi bende salonda oturmuş düşünmeye başladım.
    Bu çay muhabbetinin sonu mutlu sonla bitermi acaba diye içimden geçiyordum...
    ···
  14. 61289.
    0
    Izmir var tutar
    ···
  15. 61290.
    +1
    Beni hatırlayanınız hatırlar bir iki saat gibi kısa bir sürede üç sayfa kişi toplanmıştık ancak hesabım silik yediği için hikayeye buradan devam ediyorum. iyi okumalar. Cümleten hayırlı geceler...
    ···
  16. 61291.
    0
    Oha amk 48 saniyede 4 partla hikaye bitirdi
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa iki saattir yazıyordum ama silik yedi hesabım iyi ki partları kaydettim de boşa gitmedi yazılanlar tekrardan atıverdim entry de silinmiş gözüküyor önceki
      ···
    2. 2.
      +1
      He tamamdır
      ···
  17. 61292.
    +3
    bende ecem istiyom
    ···
    1. 1.
      0
      Ben de çilli yanaklı gülünce ve utanınca yanakları kızaran bi abide istiyorum
      ···
  18. 61293.
    0
    Sabahı bekleme aq yaz şimdi yazcaksan
    ···
  19. 61294.
    0
    Rez tutar amk
    ···
  20. 61295.
    0
    Rez tutar
    ···