/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 50576.
    +4
    önümüzde bir çocuk vardı. bir gün bu herifle
    şöyle bir diyalog yaşadık:
    ben: neden bu kadar kötülüyorsun lan sen komünistleri. (çok kötülerdi söz konusu muallak)
    +hepsi allahsız kitapsız . baksana ayakkabı bağlarken bile ne kadar müthiş bir düzen var nasıl
    allaha inanmazlar.
    kısa süreli mavi ekran verdim.
    o zaman bütün kolsuzlar allaha inanmamakta serbest.
    -yok kardeşim beni anlamıyorsun dinle..
    bu herif ak parti gençlik kolları başkanıydı ilçe de. ve gençlik kollarında toplam 3 kişi vardı. yemin
    ederim yalan değil bu tiplerle bir aradaydım. sağda tam bir kevaşe oturuyordu. herkse kur
    yapıyordu. yanında keza onun gibi bir kız. önlerinde kendini beğenmiş şişmanca kızlar. ben de
    öndeki kalçalara bakıyordum.
    bahsi geçen kalçalı kızın yanında sarışın polina egorova nın alt versiyonlarından biri oturuyordu.
    1.65 vardı bu kız. yandaki ne göre daha mütevazi bir vücut. ama pantolon giyince bütün sınıftaki
    kızlar ciks objesi halini alıyorlardı. pantolon hepsinin kalçalarını sıkıca çevreliyordu. bu kız en
    nefret ettiğim insan tiplerindendi. tuhaf bir aşağılama tarzı vardı. buna değineceğim. ayrıca ağır
    ergendi. biz de ergendikte bu çığır açmıştı. yanında ki kızla sevgilisiyle kaç çocuk istediklerini
    kararlaştırdıklarını söylüyordu.
    ···
  2. 50577.
    +1 -2
    Şukularsanız hızlı hızlı yazıp atarım.
    ···
  3. 50578.
    +5
    bir anda kalbim sıkıştı. böyle cümlelere gelemem ben.
    -çocuğun nasıl yapılacağını biliyorsunuz değil mi? dedim. tırsak bir züttüm ama kendimi
    tutamazdım.
    +sen işine baksana lan. söylemiyeyim bunu murat'a.
    cevap vermedim huurya. çocukta boy 1.90. gelse beni gibmekle kalmaz bir de .. yok o kadarla
    kalır. ne taktan bir devirde yaşıyoruz lan. mahallede 5 yaşında ki çocuk posta koyuyor laf
    çıkaramıyoruz. tabi kürt mahallesinde. pekekent yanında 50 kişi getiriyor. bu da anekdot olsun.
    her neyse. tabi ki size güzel vücutlulardan bahsediyorum. yoksa sınıfın çoğu tıfıl çirkin vücutlu
    kızlardan oluşyordu. aralarında 5-6 tane bu çeşit kızdan vardı. bunalrdan biri de gamze diye bir
    kızdı. bunun kalçalarda önümde oturan mahide adlı kızla yarışırdı. kazanamazdı ama yarışırdı.
    mahide diye bir kız nasıl ciksi olur sormayın. bende bilmiyorum.
    biz sırada üç mal: zapatista,(me)cemil, furkan. isimleri vermek istedim. mahide nin yanında ki
    kızın adı bahar ve sağ grubun 2 kevaşesi deniz ve derya. ne kadar çok kişi varlan böyle savaş ve
    barışa döndü olay.
    yine bir gün dersteyiz normal olarak. önümüzde bu iki arzulanan kevaşenin konuşmalarına
    ingilizce öğretmeninin saçmalıkları eşlik ediyor. ben iyice kendimi kaybetmiş haldeyim. kızı
    tanrılaştırdım gözümde. sınıfta kendisi bir benim ilgi alanım galiba. diğerleri daha parlak kızlara
    yöneliyorlar. çocukken sarışın kızlara aşık olmakla ilgisi var sanırım. yanım da cemil uyukluyor. bin
    kurusu zaten bir sene kalmış sınıfta. bu sene de atılacak allah ın emri. furkan sa kadro kuruyor.
    top oynamayı da bilmiyor yavşak. ama kadro kurmayı seviyor. bir anda çekiştirip "bak lan ön libero
    gattuso olur mu" diyor. gibtir git diyorum. size sınıfın 2 kevaşesinden bahsedeyim biraz.
    deniz: iyi denebilecek bir vücut. etek çok kısa, gömleğin düğmesi açık üstten, yüzünde huurlara
    özgü bir sırıtma. eğer biri aşık olursa bu kıza belli hayatı gibilecek. huurlar gibilmişliklerinin
    acısını başkalarını düzerek çıkarır.
    ···
  4. 50579.
    +3
    derya: denizin daha güzel ve daha kevaşe olanı. buna hayat gibtirilebilir aslında.
    ben mahide ye bakarken deniz yüksek sesle "oğlum şaşı olacaksın lan züt mü görmedin " diyor.
    yanında ki şişmanlı zayıflı kızlar gülüyor. cemil uyuyor. mahide bana bakıp sinirli bir bakış atıyor.
    cemil uyuyor. benim yüzüm kıpkırmızı oluyor. cemil bini hala uyuyor. tembel züt.
    acayip utanmış vaziyette gözlerimi tahtaya dikiyorum. dediğim gibi miyop olduğum için bir şey
    göremiyorum. ama rezil olmuş durumdayım. bahar hafiften kafasını bizim sıraya çevirmiş
    vaziyette "kızım sen de vücut taş he" diyor mahide ye. mahide de yavşakça bir sırıtma. furkan
    dürtüp "buldum aga scholes" diyor. bravo diyorum. ardından zil çalıyor. deniz kevaşesinin yanına
    gidiyorum.
    denizin yanında derya ver normal olarak.
    - senin zorun ne lan
    +oğlum göz muayenesi gibi düşün. gözlerini kurtardım.
    -sen boşuna terkedilmiyorsun ağır kevaşesin. (çok terkedilip ağlar bu)
    +düzgün konuş.
    -düzgün mü konuşayım? her konuda yamuk seversin sen.. (anldıbını hala düşünüyorum)
    ama kız nasıl anladıysa ağlayarak gitti. derya da peşinden. ben de sıraya geçtim. cemil bu arada
    hala uyuyordu. bu herifin sevgi koyayım.
    ders zili çalmadan önce deniz yanıma gelip sırıtarak "çıkışta hemen gitme konuşalım" dedim. olur
    dedim. midenizde tuhaf bir kasılma olur ya korktuğunuzda işte ondan oldu. sanırım çıkışta bir
    taklara bulanacağım dedim. ardından rahat takınmak için furkanın kadrosuna baktım. gerizekalı
    forvete inzaghiyi almıştı. futbol bilgisini gibeyim adam 50 yaşındaydı.
    son ders saatinde benim içimde yarak var. evet evet bildiğiniz den. oturmuş içime bekliyor. nasıl
    bir pgibolojik travma geçiriyorum siz düşünün.
    ···
  5. 50580.
    +4 -1
    Tutarsa beni zütümde ikinci delik açılana kadar gibin
    ···
    1. 1.
      0
      Trendde kanka
      ···
      1. 1.
        0
        Sen sıksebe panpi
        ···
  6. 50581.
    +3
    ders zili çaldı ve ben kaderimi beklemeye başladım. sağıma baktım cemil malı hala uyuyor. bunu
    uyandırdım. saol kanka valla içim geçmiş dedi. ya kanka bir gibtir git dedim. muallak hiç neden
    sınıfta bile durduğumu sormadan gitti. deniz yanıma geldi. dedim beni birilerine dövdürecek bu
    kevaşe garanti. ardından konuştu:
    - benimle çıkar mısın?
    +şimdi mi?
    -genel anlamda?
    +iyi. şimdi evlere mi gidiyoruz.
    -evet kendi evlerimize.
    çıkma kelimesinden bu tip konuşmalardan tiksinirim. felaket bir şey lan bu. içim vıcık vıcık olur.
    neden kabul ettim bilmiyorum hayatımda ilk kez biri sormuştu zaten. iyi dedim yalnız olmam hem.
    ama bu ağlayan kız neden şimdi böyle yaptı anlamamıştım. kafaya takamdım dayak yoktu,
    gerçekten güzel sayılabilecek bir kızlaydım kevaşe olsa da. tam absürd dizi modundaydı
    yaşananlar. fazla düşünmeden eve gittim. annem evde yoktu, yemekte yoktu. yarım bayat ekmek
    ve dolaptaki buz tutmuş sarelleyi alıp yemeye başladım.
    akşama doğru babam eve geldim. benden bir yaş büyük başarılı ağbimi övmeye başladı. habil
    kabil olayına döndürmeden işi odaya gittim. açtım msni. zaten bütün sınıf vardı. deniz slm
    yazmıştı. ben de aynı şekilde karşılık verdim. neyse ki o ağzıma bile almak istemediğim hitapları
    yazmıyordu. yarın sabah buluşalım mı dedi? kabul ettim. param da yoktu neyine kabul ettiysem.
    ardından görüşürüz diyerek kapattım msni.
    ···
  7. 50582.
    +4
    salona geçip babama bana biraz para verip vermeyeceğini sordum. 10 lira verdi. ağbimine
    sevinmese vermezdi. çalışıyorsa kurcalama diyerek yatıp kafayı uyudum.
    sabah uyandığımda bir tuhaf hissettim kendimi. ne yapacağım lan ben bu huuryla dedim. sonra
    güzel kevaşemle diyerek değiştirdim. aşk adamı olmak başka tabi. 10 liramı aldım ve kızın dediği
    yere gittim. 45 dakika bekledikten sonra geldi kendisi. ikimizle okul kıyafetiyleydik. bu iç
    gıcıklatıcıydı her zaman ki gibi. benim içimde gıcıklanmak için yer arıyordu gerçi.
    En sonunda bir çardakta oturduk. Yan yanaydık, etek boyu inanılmaz kısaydı. Vücutlarımız
    birbirine değiyordu. Vücudum kan pompalamıyordu. Olduğu gibi varili döküyordu. Yavaş yavaş
    vücudum atmaya başladı. Neyse ki kız bacaklarıma bakmıyordu. neredeyse uçacak
    konumdaydım.
    -neden konuşmuyorsun?
    +haa.
    bir anda bu tarz bir tepki verdim. Öküzce değildi ama hafiften boşalma nidası gibiydi. Ama
    boşalmamıştım tabi ki. Deniz güldü ve tekrar konuşmaya başladı:
    -neden konuşmuyorsun diyorum.
    +herkes yeterince konuşuyor boşver.
    -ooo lafları kes.
    o an ağzına bir tane patlatmak geldi içimden. Kıza platon vari konuşuyorum cevap bağlarbaşından
    geliyor.
    + sen baya.. tahrik edicisin.
    konuşma yeteneğimin sorumlusu tanrı dır. Ben de isterdim güzel konuşayım. Hayat işte.-geçen
    gün bana kevaşe demiştin .
    +kevaşelerde tahrik edici olabilir.
    -nasıl bir manyaksın lan sen. Çıktığın kızla böyle mi konuşulur.
    +neden konuşulmasın? Nasıl konuşuluyor , daha önce hiç konuşmadım.
    -yuh hep sustunuz mu?
    +kimle?
    -çıktığın kişiyle.
    +biriyle çıktığımı kim söyledi.
    -haha çıkmadın mı? Öyle bir bakıyorsun ki tüm evreni bipmişsin gibi. (valla bipmişsin dedi)
    +yoo normal bakıyorum.
    -öyle öyle. Gel bari bir işe yara. Salla beni salıncakta.
    tuhaf bir tipti kendisi. En güzeli kevaşelerle birlitke olmaktır. Sıkılmazsınız yanlarında sizi her an
    boynuzlama ihtimalleri vardır ama olsun. Heyecan iyidir. Belki de bana böylesi gelmişti
    bilemiyorum tabi.
    ···
  8. 50583.
    +3
    salıncağa oturdu bende arkasından salıncağı ittirmeye başladım. Bu huu diye bağıra bağıra
    sallanıyordu. Bacaklarını da havaya yükselirken ileri atıyordu. işte orada benim de vücudum
    atıyordu. Bilirsiniz salıncakta çok yükselince tuhaf bir his dolmaya başlar. içine oksijen girer gibi .
    veya zevk kasılmasına benzer. Deniz de yavaş yavaş ohlamaya başladı. Gözümün önünde
    salıncağa veriyordu. Saçmalık bir yana iyice tahrik olmaya başlamıştım. Neyse ki daha sonra
    salıncaktan indi tekrar çardağa geçtik. Derin derin nefes alıyordu. Elleri bacaklarının üzerindeydi.
    Bacaklarını ince bir çorap gizliyordu. Derin derin nefes alırken kafası aşağı dönüktü. Ellerini
    bacaklarımın üzerine koydu. “yuh ateş gibisin” dedi.
    -biraz hastayım dedim. Yalandı elbette. Vücudum zevkten patlayacaktı. Bütün kapalılığa rağmen.
    +çıktığımıza göre seni iyileştirmem lazım.
    -aslında böyle malca konuşmaları hiç sevmiyorum.
    +nasıl?
    -çıktığım çıktı çık. Sevgilim tarzında.
    +bu şekilde bir şey demedim.
    -öyle laf arasında söyleyeyim dedim.
    +iyi. Amma tuhafsın lan sen.
    yine ağzına vurmak geldi içimden . lan diye hitap eden kız mı olur?
    derken bu kafasını bacaklarıma yatırdı. Bu bardağı taşıran son damlaydı. iyice titreme geldi bana.
    Senkronize şekilde boşalmanın eşiğindeydim. Farkındaydı bana ne yaptığının . pis bir şekilde
    sırıtıyordu.
    -deniz kalkalım mı?
    +neden?
    -hava soğudu gibi. (25 derece sıcaktı)
    +iyi kalkalım madem dedi.
    kalkarken eli penisime değdi. Eminim ederim bilerek yaptı. Çünkü değmedi kız neredeyse kavradı.
    Ve orada bittim. Pantolon sıcak bir sıvıyla yıkanıyordu. Kız yüz ifademe bakıp arkasına dönerek
    kikirdemeye başladı. Haykırarak boşalmayı anlatan capslerde ki gibiydim. En son ağzımdan
    buğulu bir:
    -hadi gidelim çıktı.
    sünnet çocuğu gibi yürüyerek eve bıraktım onu. yarın görüşürüz dedi. Ben de eve gittim. Direk
    banyoya girip pantolunu kirliye attım. Yine evde annem yoktu yine yemek yoktu. yine bayat ekmek
    ve soğuk sarelle yedim.
    ···
  9. 50584.
    +4
    ev her zaman olduğu gibiydi. Abimi övüyorlardı beni gömüyorlardı. Babam hergün beni yanına
    çağırıp:
    -bak oğlum abin ne güzel çalışıyor sende onu örnek al biraz olur mu?
    diyordu.
    bende:
    +evet baba diyordum.
    ardından annem saydırmaya başlıyordu. Sen nasıl benim oğlum olabilirsin hiç mi abine çekmedin
    diyordu. içimden “hiç çekmedim içeste karşıyım” diyordum. Bir taka yaramıyordu elbette.
    Ertesi gün okula gittim. Deniz sınıfa girdiğimde gülümseyerek baktı arka sıralardan. Derya da
    bana kötü kötü bakıyordu. Belki onun da bana vermek gibi planları vardı bilinmez. Bu kızlar
    nerede tip biri var buluyorlardı. O tip bendim. Normal bir tiptim ama güzel bir kızla beraberdim .
    hayat güzeldi.
    arka sırada mahidenin kalçalarının etkisinden yavaş yavaş kurtulmanın da sevinci vardı. Derste
    ayağa kalkıp “evet o kalçalarını avuçlamak isterdim. Ama artık kalçalarını avuçlama ihtimalim
    daha fazla olan bir kızlayım. gibtir git bu sınıftan huur” demek istiyordum. Ama herhalde hoca iyi
    karlışamazdı bu durumu. Cemil uyumuyordu bu sefer. Furkan da uyumuyordu. Önümüzdeki
    tahtada dil anlatımla ilgili şeyler yazılıydı ama göremiyordum. Dil anlatım hocasını da hiç
    sevmezdim. Hep arabasını patlatmak gelirdi içimden. Durmadan sakakllarıma karışırdı. Bu da
    başka bir olay. 16 yaşında hayvan gibi sakala sahiptim. Babamın genetiğini gibeyim.
    teneffüs zili çaldığında deniz sırama geldi. Bu sırada furkan ve cemil dıaşrıya çıkmışlardı
    herhalde. Denizle oturup birbirimize sürtünüyorduk. Konuşmuyordukta. Sadece sürtünüyorduk ki
    bana yeterliydi.
    -deniz bugün bize gelmek ister misin diye sordum.
    +okul çıkışında mı?
    -evet .
    +olur farketmez dedi.
    ···
  10. 50585.
    +4
    Yarım saat işim var kimse olmazsa devam etmeyeceğim. Duvara anlatmayalım
    ···
    1. 1.
      +1
      Trend olmucak ama anlat ben dinliyorum sardı gibi
      ···
    2. 2.
      0
      Yarım saat sonra atarim kardeşim uzun uzun atıyorum zaten
      ···
  11. 50586.
    +5
    annem hergün misafirliğe gidiyordu neredeyse. Ya da bir işi oluyordu. Ev boştu büyük ihtimalle.
    Bu yüzden çekinmeden çağırdım eve. Teneffüs biterken sırasına geçmek için kalktı. Kalçalarını
    hafiften bacaklarıma değdirerek geçti yanımdan. Yine bir irkilme çöktü üzerime.
    derse girerken furkan ve cemil yanıma oturdu. Cemil in gözleri kan çanağı gibiydi. Ama bir şey
    demedim. Bu tip sevgi şeylerine de gelemem.
    ama furkan öyle değildi.
    -cemil noldu lan ne bu halin?
    +boşver kanka önemli değil.
    -söyle lan rahatlarsın.
    +baharı sevdiğimi söyledim. Kız resmen küfür etti bana. Ben kimmişim ki onu sevebiliyor muşum?
    -bşver kanka kendi kaybeder.
    Üzülmüştüm cemile. Ama kafamı başak bir şey karıştırıyordu.
    -ya kanka sen ne ara uyandında bu kızı sevdin? Dedim.
    +oğlum hep seviyordum bakmaya kıyamıyordum.
    Bir hasgibtir çektim içimden. Bakmaya kıyamıyor diye sınıfta horlayan ilk tescilli insandı.
    ders başlayınca bahar ve mahide oturdu. Bahar mahide ye “o kim ya beni sevebilir” gibi bir şey
    söyledi. Cemil iyice çöktü. Yine tutamadım kendimi:
    -ne biçim bir huursun lan sen . dedim. Bir organımızı gibme şansı verilseydi dilimi giberdim.
    bir kız ın hakaret yediğinde genelde yaptığını yaptı. Ağlamaya başladı. Olay hocaya kadar geldi.
    Bütün sınıf bu duruma kitlenince ben iyice korkmaya başladım. ilkokulda da böyle olurdu. Küçük
    bir şey yapardım olay büyüdükçe büyürdü. huur çocukları tek yumruk olmak için benim hatamı
    bekliyorlardı.
    Son 1 part daha
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi başla
      ···
    2. 2.
      0
      Atacağım kardeşim kusura bakma bugün işim var bugün ebemi gibecekler onuda anlatrm
      ···
  12. 50587.
    +1
    reserverd
    ···
  13. 50588.
    0
    Rezerved
    ···
  14. 50589.
    0
    Reserved
    ···
  15. 50590.
    0
    Rezervasyon aldım masama oturanı
    ···
  16. 50591.
    0
    Rezzzzzzzz
    ···
  17. 50592.
    -1
    Edit: Başlık benim değil yazana kadar konuyu uçurmuşlar, bir zahmet tekrar patlatın konuyu mod efendiler/hanımlar.

    O kadar yazıyı kim okuyacak dıbına kodumun gavatı seni

    Şimdi ciddi kısma geleyim:
    Yazdıklarının tamdıbına yakını asılsız, çoğuda sadece hoşuna gitmemiş ama olağan şeyler. Arada sadece birkaç madde var tartışılabilecek olan onlarda sadece tartışılabilir, haklı yönü yok. Ayrıca o tartışılabilecek maddelerin çoğundada Atatürk ün alakası yok. Eşek yüküyle madde yazmasaydın teker teker açıklardım ne kadar doğru ne yönde doğru.

    ilk 10 maddeye bakalım:
    1- Hilafeti kaldırma mevzusu, ülkede sadece müslümanlar yaşamıyor ve lâiklik ilan edildi. islamla yönetilmeyeceksin ama islam ı yaşamanda engellenmeyecek. Kaldıki devletin denetimine kimsenin ihtiyacı yok müslüman gibi yaşayabilmek için.

    2- 1. maddeyle bağlantılı ve aynı açıklama geçerli. Devletin dini olmaz, insanların olur. Sen müslüman olabilirsin fakat devletin gayrimüslim vatandaşlarıda vardır.

    3- lagvettiler yazacağına kaldırdılar yazmak bu kadar mı zor? Kurtuluş Savaşı nda nasıl siyasi şekilde hareket edildiğini gördük ve yaşadık. Dini kendi ve birilerinin çıkarları için kullanan bir kurumun kapatılmaması düşünülemezdi bile. Gerçi sonrasında Diyanet kuruldu oda bugün yine politik bir halde.

    4- Devlet lâik konuma geldiği için mehir verme olayı kalktığı için (devlet gözünde.) ve kadın erkek eşit konumda olduğu için değişmesi normal bir durum. (Yinede müslüman bir aile bunu kendi arasında halledebilir erkeğe 2 misli ve mehir vermek isterse.)

    5- Dini nikâh yasak edilmedi, sadece resmi nikâh zorunlulaştırıldı.

    6- Bu devletin karışacağı bir durum değil, müslüman olarak kadının kendi iradesiyle gerçekleştireceği bir durum. Ayrıca müslüman olan erkeğinde eşek olmadığını düşünerek boşanan kadınla direk evlenmeyeceğini düşünüyorum.

    7- Başörtüsüne karşı çıktılar işte tartışılabilecek maddelerden biri. Doğrudur resmi kurumlarda başörtüsü yasağı getirildi ama suçlusu sadece getirenler değil getirtenlerdir. Başörtüsünü dinen değil siyasi bir obje olarak giyen kesim aynı şeyi bugün bile yapmaktadır (saraylardan kadın mı kız mı izlemeler vesaire.). Yinede yasak resmi olarak Atatürk döneminde çıkmamıştır. Ve sadece resmi kurumlarda başörtülü kadınlar görülmemiştir.

    8- Devlet lâik bir konuma geldiği için buda haliyle değiştirildi.

    9- Yine lâiklik.

    10- Bunu ilk defa duydum ve kısa bir araştırmadan sonra asılsız olduğunu anladım. Resmi bir belge yok, kanıt kabul edilen gazete küpürü Kadir Mısıroğlu isimli şizofren olduğunu düşündüğüm Atatürk düşmanından gelmiş. Ve içeriğini yazan tek bir insan bile yok bu asılsız kanıtın.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 50593.
    0
    Okumadım başlığa cügü
    ···
  19. 50594.
    0
    Amk ben yazana kadar konuyu uçurmuşlar
    ···
  20. 50595.
    0
    bugün atıcan dimi aq
    ···