/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    0
    oç nerdesin
    ···
  2. 27.
    +3
    ufak bir yolculuk yapmam lazımdı binler devam ediyorum

    okul başkanlığı seçimi için geçen sene çabalamıştım ama sınıfın dalga konusu çocuğu olduğum için hoca zaman doldu ayağına yatarak dilekçemi almamıştı. bu sefer daha kararlıydım aday olacaktım. gittim dilekçemi verdim aday oldum. bu sırada okul aile birliği seçiminde de annem başkan yardımcısı olmuştu. yani okulda ufak ufak nüfuslanmaya başlamıştım. bizim sınıfta sırf benim inadıma aday olanlar bile vardı, 8 adayın 4'ü bizim sınıftaydı düşünün kendi aramızda bile bölünmüştük. cuma günkü törenden önce bir konuşma hazırladım böyle bildiğiniz a4 kağıdını doldurdum ve birkaç kopya basarak okuldaki görünür yerlere yapıştırdım. bana yardım eden ve destek çıkan bir tek hayrettin ve onun mahalleden arkadaşı muhammetti. cuma günü herkes 1-2 cümle konuştu sıra bana gelince özellikle bizim sınıftaki binler alkışlayıp sesimi bastırmaya çalıştı. nasıl bir şekilde okuduysam müdür yardımcısı bana arkadan, damacana toparla tören gecikiyor dedi. törenin sonunda özellikle son sınıflardan ve çömez dokuzlardan çok büyük bir alkış gelmişti, sanırım hedefime ulaşıyordum.
    ···
  3. 28.
    +3
    tenefüste beni gören son sınıftakiler oylarını bana vereceklerini söylüyorlardı. çömezler sınav zamanı yaklaştığı için soru sormaya geliyorlardı çünkü ben diğerlerinden çok farklı konuşmuştum ve bu beni yavaş yavaş pasiflikten çıkarıyordu.

    seçimlerden bir gün önce astığım bütün kağıtların yırtıldığını gördüm. müdür yardımcısı ile aramız çok iyiydi bana süleyman demirel gibi seçim konuşması yaptın falan fişman diyip gaza getirmişti. ona gittim durumu anlattım bana "bişey olmaz zaten yarın seçim var zaten herkes seni biliyor." dedi. hatta seçim kağıtlarından birini verdi nasıl çıkmışsın falan diye espri yaptı.
    seçim oldu sandık sayımları için müdürün odasında toplandık. ilk sandıkta ufak bir farkla üçüncü olmuştum bu bana biraz güven verdi, ikinci sandıkta bana neredeyse hiç oy çıkmamıştı o sandığın ağırlıklı olarak bizim sınıftaki binlerin olduğunu biliyordum çünkü oyların çoğu okulun sempatik basketçi çocuğuna çıkmıştı. son sandıkta nereyse oyların yarısından fazlası bana çıktı ve seçimden yanlış hatırlamıyorsam 100'ün üstünde oy alarak ikinci olarak çıktım ve başkan yardımcısı seçildim. basketçi çocuk seçimden 200 küsür oy alarak birinci çıkmıştı aslında bu benim işime yarardı çünkü onunla aramız diğerlerine göre iyiydi bir muhabbetimiz vardı. sınıfa çıktığımızda diğer 3 binin suratı beton dökülmüş gibiydi hoca kim kazandı diye sorunca seçimi kazananın değil, benim ikinci olmam hiroşimaya atom bombası atılmışçasına etki yarattı kimse çıtını çıkarmadı ve özellikle alt sınıfların sempatisini kazanarak o dönemi bitirdik.
    ···
  4. 29.
    +2
    binler yarın erkenden dersim var yatmam lazım hikaye en kötü ihtmalle yarın gece biter.
    ···
  5. 30.
    0
    tamam panpa devdıbını bekliyoz yalnız ikindine kalmadan bitir
    ···
  6. 31.
    0
    rezbiyen
    ···
  7. 32.
    0
    Bende buraya park edeyim
    ···
  8. 33.
    0
    "403 gibi iyi bir puanla"
    gerisini okumadım.
    ···
    1. 1.
      0
      500 üzerinden yerleştirme puanı olarak 403 puan kötü mü panpa?
      ···
      1. 1.
        0
        depends
        ···
  9. 34.
    0
    sabah sabah otobüs yolculugumu senlendirdin panpa
    ···
  10. 35.
    0
    Buraya çişledim burdan devam ederik hade eyv
    ···
  11. 36.
    0
    pREZervatif
    ···
  12. 37.
    0
    bekliyoz pnp rezzzzzzz
    ···
  13. 38.
    0
    anlat panpa
    ···
  14. 39.
    0
    Resbiyen
    ···
  15. 40.
    +3
    devam ediyoruz binler bu arada mod seçimlerine girmişim ilginiz ve şukularınız için eyvallah *

    o dönemde babam büyük bir okulun ve bir karma yaşam merkezinin tesisat işlerini almıştı. babam bilgisayarla pek alakalı olmadığı için işçilerin maaşlarını, sigorta ödemelerini falan ben yapıyordum ve banka hesabında hayatımda ilk kez aylık 6 haneli paralar görüyordum. iş bitiminde işveren babama son hakedişini yapmadı ve kredilerle, vergi ödemeleriyle, sigortalarıyla beraber ortada kaldık. babam şirket hesabından birkaç kez yüklü miktarda ipotekli kredi çekti ve işçilerin maaşlarını, sigortalarını falan kapattı. yine de bir araba parası kadar vergi borcu kalmıştı. defalarca ihtar çekmesine rağmen işveren gibine takmadı ve dava açtık. bu süreçte her ay yüklü kredi ödemeleri yapmak zorundaydık ve inşaat sektörü darboğazda olduğu için borçları kapatacak büyük iş alamadık.
    bu olaylar maddi durumumuzu çok etkiledi, arabamızı ve kirada olan evimizi satılığa çıkarmak zorunda kaldık. zaten kendi sıkıntılarım varken üstüne bunlar da gelince moralim çok bozuldu, babamdan günlük 3-4 lira istemeye utanır oldum. tüm bunların üstüne üniversite sınavları için kaydolduğum dershanede okuldaki sınıfımda gıcık olduğum Pınar'ın da aynı sınıfta olması beni kördüğüme soktu. Pınar biraz şişman sayılabilecek esmer kısa bir kızdı güzel de sayılmazdı. en azından dershanede bir sosyallik kurmaya çalışmak istiyordum ama Pınar ile A sınıfına düşmem planlarımı bozacağa benziyordu çünkü dershanedeki arkadaşlarıma beni yanlış tanıtmasından korkuyordum ve dershanede bir kız arkadaşı edindiğimde bunu sınıfa söyleyebilirdi. bizim sınıfta da hoşlandığım bir kız vardı adı merveydi orta boylu sayılabilecek esmer ve bana göre güzel sayılabilecek bir kızdı. o yüzden Pınar'a karşı temkinli olmaya çalışmalıydım.
    ···
  16. 41.
    0
    rezerve
    ···
  17. 42.
    0
    Rezervetuar
    ···
  18. 43.
    +1
    ilk dönem aktif olduktan sonra yine pasifleşmeye başlamıştım. sınıftakiler beni nevruz şenlikleri, futbol turnuvası, basketbol turnuvası gibi sosyal aktivitelerden uzaklaştırdılar. bir anda kendimi okulun din kültürü kulübünün düzenlediği kurban eti ve pilav organizasyonu, kutlu doğum organizasyonu, aşure organizasyonu gibi gibe sürülmez şeylerde bulmuştum. bunlar güzel şeylerdi ama öğrencilerin ilgisini çeken şeyler değildi.
    babam yeni bir işe başladığı için maddi durumu kısmen düzelmiş, evin ve arabanın satışına gerek kalmamıştı. bin müdür beni ve sema adında bir sınıf arkadaşımı odasına çağırmıştı. yumuşak laflarla belli ettirmese de 80 liralık aidatı istiyordu. o gün müdürle takıştım ve okul başkanı yardımcılığından istifa ettim. zaten bi gibe de yaramıyordu, organizasyonları biz yapıyorduk ama kaymağını hep bin müdür ve okul başkanı yiyordu. gel zaman git zaman ingilizce öğretmenimiz "okula kaçak mescit yaptılar" diye gazeteye düşünce okuldan uzaklaştırdılar. iyi de olmuştu, bin arkadaşlarımın beynini yıkıyordu. dönem sonunda yine matematik ve geometriyi ortalama sayesinde geçebilmiştim. son sene çok sıkı çalışmalıydım.
    ···
  19. 44.
    +3
    yaz tatilinde bir akrabamızın işyerinde çalışmaya başlamıştım. böylece hem dershane taksitlerini ödeyebilecek, hem de elimde 3 5 kuruş kalıp ortamlara akacaktım. ama bir binliği de oradan yedim panpalar. anadolu yakasının bir ucundan avrupa yakasına cumartesileri de dahil olmak üzere çektiğim çilenin karşılığı sadece 300 liraymış. o paradan yol paramı çıkarsak zaten 1 aylık dershane taksidimi bile karşılamaz. tatile çıkıyorum bahanesiyle tüydüm oradan, gidip kendilerine başka köle bulsunlar zaten benim yaşlarımda 2 eleman daha vardı ekgibliğimi fark edeceklerini sanmıyorum.
    ···
  20. 45.
    +2
    updullah okuyan varsa anlatmaya devam edeceğim
    ···