sonunda eylülle eskisinden daha samimiydik.Bu sıradalarda başakla görüşmediğimiz için eylül başağın yerini alabilir gibi geliyordu..

fakat çok yanılmıştım..

Bir akşam sahneden indikten sonra herkesi evlere bıraktık. Eylülle baş başa birşeyler içiyor sohbet ediyorduk ve o sihirli sözcükler dudağından döküldü

+biliyorsun esboch evim yakında..

hemen taksiye atlayıp evine gittik. Sabaha kadar hunharca seviştik.

sabah uyandığımda telefonumu kontrol ettim. Başak aramıştı ama bu çağrı cevapsız değildi

neler olmuş olabileceğini düşünmek istemiyordum. Mutluluk sarhoşuydum çünkü. Eylüle hiçbirşey çaktırmadan dışarı çıktım. Arkamdan gelip kahvaltı yapmak istediğini söyledi. orta seviye bir yerde baş başa kahvaltı yaparken konuşmaya başladı..

+sen uyurken başak aradı..

çaktırmamaya çalıştım ama neler olduğunu merak etmiyor değildim.

-hmm neymiş derdi?

+bilmiyorum seni sordu.

-sen ne dedin..?

+alkolün etkisiyle mi bilmiyorum ama..

- ama ?

+seviştiğimizi ve şu an uyuduğunu söyledim..

-NEE ? nee ? nee ? ne yaptın sen !

kendime engel olamamıştım. Eylülün bunları söylerken ki yüz ifadesi adeta intikam için yaşıyormuş gibiydi. şok olmuştum. hemen bir taksiye atlayıp eve gittim.

başağı bir aradım yok iki aradım yok.. Yoksa gene mi kaçmıştı..? belkide daha kötüsü..

beyler muhabbet çevirin lan zevkli olsun biraz eğlenceli şeylerde yazacağım.Önce duygusaldan gireyim dedim.

en sonunda aynı akşam başağın evine gittim.ilk önce kapıyı açmadı yaklaşık 30 dakika aralıksız kapıda bekleyince pes etti sanırım..

kapıyı açar açmaz ağlak gözlerle

+ neden geldin ? ne istiyorsun ? hadi uyuyacağım söyle hemen..

- gerçekten o kıza inandın mı ? dedim hayatımın önemli mevzularındaki tutarsız bir yalandı bu.

duraksadı başını öne eğip nasıl yani ?

-o kız daha önceleri benden hoşlanıyordu ve bunu onun sevgilisine söyledim..oda geçen gün stüdyo çıkışı telefonumu almış.Bu sabah arkadaştan duydum hemen koşarak aldım..

hala ağlayan gözlerle beni izlerken yerin dibine girmiş şekilde beni affedebilir misin ? dedim.

+ sen beni bir kere affetmiştin.. diyip yavaşça gülümsedi.

o an ona öyle bir sarıldım ki işte bu dedim evlenmem gereken kişi bağışlayıcı meleğim.

o an için yalanıma inanmıştı..

başağı son kez mi aldatmıştım bilemem ama o an için çok mutluydum.

içeri geçtik gene bana karşı tepkiliydi ama aramız iyiydi. Yemek yedik beraber uyuduk..

ertesi gün gittim gruptan ayrıldım. Daha önceden onlara verdiğim besteleride geri almadım. zütlerine soksunlar diye.

ne yapıp ne edip başakla aramı eski hale sokmam gerekiyordu.

ama her zaman mutlu geçmiyor hayat.

başakla nişanlanmayı düşünürken o bana "müziği bırakmanı istiyorum" demişti..

şimdi bir seçim yapacaktım..

hayatımın kadını mı ? yoksa yaşam kaynağım müzik mi .. ?

o kadar kötüydüm ki..

belki başak bu kadar büyütmemi istememişti ama ben biliyordum ki elinde sonunda bu seçim karşıma çıkacaktı..

bunu başağa yansıtmamak istedim ve her gece aralıksız içtim.. içtim.. içtim..

başak tatile gideceğini fakat ne zaman döneceğini bilmediğini söyledi.Bu vasıtayla merkeze yakın olan onun evini kullanmamı istedi.

kabul ettim rahat olacaktı benim için.Ama gene lanet uçkuruma yenik düşmüştüm..

Gene boğulana kadar içmek istediğim bir gün pub ın birinde barda otururken hatunla konuşmaya başladık..

müzisyendi..Çello ve keman çalıyormuş.. Sınıyor musun beni tanrım ? dedim kendi kendime ben müzik mi başak mı diyorum sen bana müzisyen gönderiyorsun..

beyler prim için demiyorum ama ilk entryi ve diğer entryleri şukularsanız mutlu olurum emek veriyorum sonuçta *

sabaha kadar konuştuk.. Hatunda içkinin etkisiyle mi bilinmez pek güzel geliyordu bana. Dayanamayıp yakınlarda evimin olduğunu söyledim..

Başağın evine gittik hatun lavaboya girdi. Hemen evdeki başak izlerini ortadan kaldırdım..

hatunu başakla beraber uyuduğumuz yatağa attım ufak bir iki sevişmeden sonra gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. akşamdan kalma olduğumdan dolayı direk sızmışım bende yatağa.

uyanmam ise başağın eve gelmesiyle olmuştu..

kıvırmaya çalışsamda inanmamıştı.

+açıklama bekliyorum senden mavi murekkep .. dürüst ol dedi.

ulan belki dürüst olursam yırtarım dedim ve olan biteni anlattım.

acıklı bir şekilde gülümsedi. Beni aldatmana artık dayanamıyorum.. dedi

+artık mı? ya ilk defa oldu çok sarhoşdum derken telefonundaki benim yarı çıplak resmimi göstererek. Eylül bana bunu göndermişti dedi..

-Seni affetmiştim çünkü sen bana 2.şansı verdin ama mavi murekkep artık kaldıramıyorum lütfen gider misin..

uyku sersemi neye uğradığını şaşırmış bir şekilde olaylara anlam vermek için hemen gidip içtim. Neler oluyor bana ? ne yaptım ben ? hayatımın aşkını kaybetmiştim. Benim için tek başına kaçıp giden kızı kaybetmiştim..

aylarca aradım açmadı.. Evine gittim gitmezsem polis çağıracağını söyledi..

sürekli içtim bu sürede ne sakal kestim ne saç alkolik gibi dolanıyordum ortada.

birgün gene sabahın köründe bir alışveriş merkezine gittim. içki alacaktım birden duraksadım aklıma başak geldi pat diye yere düştüm. Herkes yardım etmek için koştu bazıları yazık diyor bazılarıysa leş gibi içki kokuyor..

gözlerim kapalıda olsa konuşulanları duyabiliyordum.O an karar vermiştim artık yaşama sebebim başak değil müzik olmalıydı..

Yaklaşık 4 grupta farklı enstrumanlarda çalıyordum ufakta olsa bir hayal belirlemiştim kendime o dönemde türkiyeye yeni gelen yaklaşık 2.5-3 milyarlık(şimdinin parasıyla 3000) bir gitar..

mutlu değildim ama mutsuzluğumu bastırmama yardım ediyordu müzik. Eskisi kadar içmiyordum artık yeniden başlamıştım sanki yaşamaya..

4 grupta sürekli bir yerden çıkmamın parası şu bu derken yaklaşık 1500 liram olmuştu. Sağolsun babam 1000 lira verdi.Az buçuk bir param ekgib kalmıştı fakat o sırada bir arkadaş

+yeaa gardaş beste yapacağsan org falan al dedi.

gittim 500 liraya bir org aldım. Aklım başıma sonradan geldi tabi vay amık dedim. Niye aldıysam.

para harcamamaya çalışırken para kazanma yöntemleri arıyordum.

piyango kazı kazan falan olmadı.2 hafta sonra spor toto da kupon yaptım dedi arkadaş hadi ya bakayım ya oyna oğlum 50-100 kesin dedi. Gaza gelip oynadım ve oda ne o hafta sonu kazanmıştım ! uçuyordum sevinçten hemen pazartesi gidip gitarı aldım seviyor okşuyordum.

artık hayatım motorum - gitarım ve ben üçlüsüydü.1-2 ay gitarımı aralıksız sevdim. Derken bir gün sahnede düştü oturdum ağladım amık. Sadece düştü diye.

sık takıldığım bir mekanda sürekli gördüğüm bir kızla müzik ortamında karşılaştık biraz içtikten sonra beraber takıldık.Bir süre sonra sevişmeye başladık şudur budur derken bir akşam metroyu kaçırdığını onu bırakıp bırakamayacağımı sordu. Evet dedim ama nasıl sarhoşum.

Gitarı aldıktan sonra hard case (kutu) alacak param olmadığından normal kılıfında taşıyordum bu arada.

Neyse atladık motora gidiyoruz. Yolun yarısında alkolün etkisiyle midir bilinmez biri böyle önüme çıkmış gibi hissettim ve hop yoldan aşağı doğru yuvarlandık.

kızın çığlığı hala kulağımdadır amık. Bana bir tak olmadı ama kız yerde yatıyor baygın gibi.

ama ben ne yaptım ? tabi ki önce gitara koştum fakat çok geçti.. aşkım gitarımın manyetiğinden itibaren çatlamış sapı kırılmıştı.

kız bunu görünce ne yaptı dersiniz onca etrafımızda bize yardım etmeye gelen insanın arasında "huur çocuğu" diye bağırdı.

vay amık alkollü halimle bile yerin dibine girmiştim o gün.

sonradan öğrendiğim bir olayda kız 1 yıl boyunca hafif sekerek yürümüş amık

gitarımın kırılmasından sonra müzikten tamamen uzaklaşmasamda artık umudumu kesmiştim.

Kendimi bilgisayara verdim. Paso msndeydim artık.

Eskiden böyle değildi tabi tanımadığın birini eklediğinde sadece kimsin derdi açıklamasını yapıp tanışırdın.

Neyse ben bi ingiliz asıllı türk bir kızla tanıştım."lisa" ben 19uma bastığımda o 16ydı. Fakat ben hiç bir zaman ona farklı gözle bakmamıştım.

aynı şehirde oturduğumuzdan zaman zaman buluşuyor abi-kardeş gibi laflıyorduk.

fakat onun hayatımdaki yeri sandığımdanda büyüktü..

Sayımız bayağı artmış yeni gelenlere hoşgeldiniz diyorum baştan beri takip edenlere teşekkür ediyorum

.

lisa ile konuşurken genç bir teyzesi olduğunu türkiyeye geldiğini öğrendim.

"elia" 24 yaşında lisanın teyzesi aynı zamanda hayatımın aşkı olmasını istediğim kişiydi. Gördüğüm andan itibaren o kararı vermiştim artık. Lisa tanıştırdıktan sonra ben ona yaşımın 23 olduğunu söylemiştim ve hayatımı giben en büyük yalanlardan biriydi bu..

elia londraya geri döndüğünde aralıksız hergün msnde konuşuyorduk. Yaklaşık 6 ay böyle konuştuktan sonra yaz için türkiyeye geleceğini söyledi.

dünyalar benimdi beyler o anı anlatmaya klavyem yetmiyor.

ama bir sorun vardı ya lisa ona gerçek yaşımı söylerse..?

Şimdi sen nasıl bir asosyalsın amk gelene geçene çakıyon diyorsunuz , işte söylediğim yalanlar ve binliklerim ileriki yaşantımı etkileyecek. En iyisi okuyup ilk entryi ve diğerlerini şukulayıp öğrenelim.

Lisaya çok yalvardım ne isterse yaptım o açıdan eminde olsa hala korkmuyor değildim..

başak ile olan ilişkimden en büyük öğrendiğim şey asla "aldatmayacak" olmamdı.

aramızdaki mesafe elia ya olan aşkımı büyütüyor onu çok daha fazla istememe neden oluyordu. Fakat o bu duyguların hiç birini bilmiyordu..

ama biliyordum o da benden hoşlanıyordu.. hoşlanmalıydı..

ve o büyük an geldi çattı.. Elia türkiyeye geliyordu..

istanbula gelip onu alacağımı söylediğimde çok sevinmişti.

istanbulda biraz dolaştık. Kız kulesine gitmek istediğini söyledi.. bende istiyordum baş başa güzel olabilirdi..ve gittik kız kulesine giden varsa bilir içinde bir lokanta var. Oturduk menüyü açmamla kapamam bir oldu vay amık dedim. Neyse ki elia öyle hayvanca yemedi.1 ay biriktirdiğim paranın hepsini istanbula bırakıp ankaraya beraber döndük..

Beni eve davet etti. Elia - elianın ablası(lisanın annesi) - lisa açıkçası 3üde birbirinden taştı desem yeridir hani.ama o sırada gözüm eliadan başkasını görmüyordu.

muhabbeti ilerlettikçe lisanın bakışlarının farklılaştığını gördüm umursamadım o sıralarda o bambaşka bir hatamdı..

eliaya onu istediği zaman gezdirebileceğimi hatta yarın bir yere gidebileceğimizi söyledim. Lisa bende gelebilir miyim dedi..

lan lisa lan lisa ne diye baş başa bırakmazsın ki bizi

Beyley arada bazı hatunları atlatarak yazıyorum yoksa bitmez bu hikaye *

neyseki o an kurtarıcı melek gibi elia nın ablası girdi lafa ne yapacaksın sen boşver onlar takılsın.

işte bu işte bu ! yarın başbaşa elia ve ben. Artık söylemek zorundaydım. ondan hoşlandığımı onu sevdiğimi söylemek zorundaydım.

Bütün gün elia ile kızılayda gezdik. Hatta anıtkabire bile zütürdüm.1 günde bayağı yer gezdik. Sonunda yorgun düştük birşeyler yedik ve sessiz sakin bir parkta bankın üstüne oturduk.

aklımda milyon tane şey geçiyordu. Söyledim söyledim söylemedin sıçtın. diye düşünürken elia bana döndü..

-elia.. dedim ama havada kaldı gerisini getiremedim. geçmemişti kelimeler boğazımdan. Korkuyordum kaybetmekten onu..

+mavi murekkep ?

-elia ben.. dedim iyice yaklaşmış olan dudaklarımızı yapıştırdım. Kelime bulamamıştım çünkü söyleyecek..

elia 1-2 saniye şoka uğramış şekilde baktı..