1. 26.
    0
    @20 evladım gerizekalı mısın sen.. çalıntı başlık diye tutturdu amk.. ben yazdım lan.. ispat et o zaman dal yarak nereden çalmışım başlığı

    (bkz: beşiktaşı bana verseler şampiyon yaparım)

    bunun neresi çalıntı olabilir.. yazı ise yazıyı ben yazdım.. başlık ise pes oynayan her 10 gençten 7 si düşünür bunu.. ulan nerede mal var beni buluyo amk sözlüğünde.. neyse insaflı tarafıma denk geldin sildirmicem seni
    ···
  2. 27.
    0
    oro$pu çocuğu$un

    мœ §ξ®§ξяį §†∂ЧŀΛ
    ···
  3. 28.
    0
    @22

    selamunaleykumben kafir - serseri rapci 3 - macin adami

    başka nicklerin de var mı yedekte.. saldır saldır bakalım
    ···
  4. 29.
    0
    reserved
    ···
  5. 30.
    0
    adamın dibidir sevilen panpamız karışanı giberün
    ···
  6. 31.
    0
    nikini beğendim bin
    ···
  7. 32.
    0
    nicki begendim
    ···
  8. 33.
    0
    hahahaha *

    http://inciswf.com/1302803070.swf
    ···
  9. 34.
    0
    yanlışlıkla eksi verdiğim yazar özür dilerim.
    ···
  10. 35.
    0
    (bkz: fakewithfuck hepinize selam söyler)

    (bkz: fakewithfuck) <<<ibret al lan bin
    ···
  11. 36.
    0
    sen bir huur cocuğusun
    ···
  12. 37.
    0
    Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu? Ya da bir şeyin?

    -Evet, fark ettim bunu her fark ettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler buna değer verirler. Bazılarıysa başka bir takım şeylere değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez bile toplum içinde erimiş olan biri. Yani toplum koleje girmeyi değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir. Koleje girmek için yarışır. Üniversiteye girmek için yarışır. iyi bir işe girmek için yarışır. Özel bir kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu ..

    -Aslında kazanmak nedir ki? En büyük zaferi kazandığında bir Antonyus olduğunu düşün Parise geldiğini ve otakın altında olduğunu ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün ve gücün en üstünde olduğunu.. Yalnız kaldığın o anda “ ne oldu be! şimdi ne olacak?” Diyorsan kaybedensin sen. Kaybetmişsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.

    -Peki, bunun farkında olmak, Yaşlı bir kızıl derilinin dediği gibi “hayatın bize sunamadıklarını sunar.” Bir radyo dinleyicisinin dediği gibi “sanat diğer tüm şeyler gibi ciks için midir?” Yaşlı bir kızıl derili ne kadar yanılabilir?

    -Bazen yanılabilir.

    -Bazen susar.

    -Bazen konuşmak ister.

    -Bazen dinlemek ister.

    -Bazen yalnız kalmak ister.

    -Bazen arkadaş ister.

    -Bazen gitmek ister.

    -Gider bazen.

    -Bazen gidemez.

    -Bazen hiç gidememekten korkar.

    -Bazıları sonsuz neşeye dolar,

    -Bazıları sonsuz geceye,

    -Bazen ölürsün.

    -Bazen ölemezsin. Bazen bütün koşullar bile uygunken ölemezsin.

    -Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.

    -Bazen gidersin sırf dönebilmek için.

    -Bazen ağlarsın baya.

    -Bazen ağlayamıyorsun baya baya.

    -Bazen içiyorsun, çok ama çok fazla içmek istiyorsun da bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.

    -Bazen Acıbademden bir taksiye biniyorsun “Kadıköy” diyorsun. Bazen yüzüne bile bakmıyor.

    -Bazen bir kadın geliyor. Oturuyor karşına ve ağlıyor.

    -Kadınlar hep ağlıyor.

    -Bazen bir kadın sana en çok korktuğum şey bir kadının gözyaşıdır diyor. Kendi adına… Eğer çok sevdiysen diyor, yani çok sevdiysen, oysa bilmiyor ki sevmekte bi ana ait.

    -Her şeyin başı su

    -Felsefenin de..
    ···
  13. 38.
    0
    Korktuğumdan değil vallahi;
    Garipsiyorum sadece.
    Hatırlıyorum birazcık da..

    Su renksizken deniz nasıl mavi oluyor diye merak ettiğim yaz günlerini hatırlıyorum. Yosunların kirlettiği bir lacivertte yüzerken, suyun dibini göremediğim için ayaklarımın tabanını rahatsız eden sertliklerden huylandığımı hatırlıyorum. Ve hemen ardından hızla koşmaya çalıştığımı ancak bir türlü süratlenemediğimi hatırlıyorum dalgaların manisiyle. Huysuz esen rüzgârın tenime kırbaç sertliğinde kumları taradığı bir günbatımı şekerlemesinde, bu defa da havanın renksiz olduğu geliveriyor aklıma. Hava renksizken gökyüzü nasıl mavi oluyor diye merak ettiğim yaz günlerini hatırlıyorum ben. Derken iftar çadırı kuyrukları geliyor gözümün önüne. Daha ikindi ezanı bile okunmadan kaldırıma oturmuş fukaraların, ben üzerimdeki kalın paltoyla üşürken, pörsümüş ve bin bir cefanın ter kokularını yayan oduncu gömleklerini, lisedeyken giymekten nefret ettiğim gri ve incecik kumaş pantolonlarını, benim ayakkabımın onda biri fiyatındaki en yenisi üç yıllık çamurlu ayakkabılarını hatırlıyorum kimi zamanlar.

    Korktuğumdan değil vallahi;
    Garipsiyorum sadece.
    Gülümsüyorum birazcık da.

    Gamzelerden bir krater haritası oluyor suratım. ilkokuldaki kız arkadaşımın bir akşam çıkışı vakti, servis minibüslerinin sıralandığı o yokuş kaldırımın ani bir tenhalığında, apansız beni yanaklarımdan öpüşüne ve koca adımlarla hızla uzaklaşmasına gülümsüyorum sinsi sinsi. Yılbaşı dansözlerinin çıplaklığından şikâyetçi babaannemin ‘cık cık’larına, altın günü misafirlerinin talihsiz olaylar karşısındaki ‘vah vah’larına ve rakip takımdan yıldız bir futbolcunun sakatlanmasından hoşnut kıraathane müdavimlerinin ‘oh oh’larına gülümsüyorum hıçkıra hıçkıra. Sonra diğerleri ziyaretime geliyor.

    Ana haber bültenlerinin kenar mahalleleri konu alan görüntülerinde, lağım sularında top koşturan çıplak ayaklı çocukları gölgeleyen seçim öncesi parti bayraklarına gülümsüyorum. Gülümsüyorum, özel okul servisi eve yirmi metre uzaklıkta bıraktığı için babasına veryansın eden bir öğrenciye. Gülümsüyorum çünkü okuma arzusuyla yanıp tutuşan felçli oğlunu on kilometre uzaklıktaki döküntü okula her gün sırtında getirip zütüren bir annenin gıkı bile çıkmıyor. ‘Yoruluyor musun?’ diye soranlara o da benim gibi gülümsüyor. Bu yüzden ben de gülümsüyorum.

    Korktuğumdan değil vallahi;
    Garipsiyorum sadece.
    Seviniyorum birazcık da..

    Dişli Avrupa takımlarını teker teker dize getirdikten sonra gelip de kötü bir sezon geçiren Fenerbahçe’ye yeniliveren Galatasaray’ı bir daha göremeyeceğim için seviniyorum. Rastgele kurulan takımların halı saha maçında, kaleci olmadığından ötürü her oyuncunun bir gol yeme süresince kalede bulunacağı bir sistemde, sıranın bana geldikten sonra ne hikmetse karşı takımın bir türlü gol atmamasının bundan böyle içimi kemirmeyeceği için seviniyorum. Sevindiğim daha birçok şey var. En çok da seviniyorum zaten.

    Yaşarken çok az sevindiğim için bu kadar seviniyorum belki de. Sevinme sırası artık bende. Daha önce bir işi gerçekleştirmek için bu kadar seçenek, bu kadar alternatif hiç sunulmamıştı bana. Tercihimi keyfime göre yapacağım için seviniyorum. Çatıya çıkmayayım en iyisi, yükseklik korkum var benim. Bileklerimi kesemem, çok tatlıdır benim canım. Ağaçları severim daha ziyade. Darağacında son bulacağım için, ah ne çok seviniyorum! Aslında hazzetmediğim tek canlı familyası olan böceklerden, artık ürpermeyeceğim için seviniyorum.

    Talan edilecek etlerim, dirhem dirhem koparılırken canım acımayacak diye seviniyorum. Oysa ne çok haykırırdım yaşarken, ruhum yudum yudum emildiği için. Ve artık emen ben olacağım için seviniyorum, çisil çisil sağanakları. Seviniyorum çünkü toprak kokacak bundan sonra ülkem ve ben tavla oynayacağım benim gibi toprak olmuş diğer vatandaşlarımla.

    Korktuğumdan değil vallahi;
    Garipsiyorum sadece.
    Ağlıyorum birazcık da..

    Ailemi ve beni sevenleri üzeceğim için ağlıyorum. Beni sevmeyenleri güldüreceğim için ağlıyorum. Yaşlı başlı amcalar, başörtülü teyzeler! Siz bilmiyorsunuz belki ama giyinişime ve saçlarıma ters ters baktığınız ben, bazen de sizler için gizli gizli ağlıyorum. Korkaklara ağlıyorum, otobüs kuyruklarında dahi, sıranın önüne geçmek maksadıyla şebek olanlara göz yumulmasına. Çekingenlere ağlıyorum, sınıfın en güzel kızına ‘bizi ne yapsın’ gözüyle bakıp, deneyim kazanmak uğruna çirkinlerle çıkanlara. Ağlıyorum ben. Ağladıkça dağlar yeşerir mi bilmiyorum. Ağlıyorum ama güneşi bir türlü tutamıyorum.

    Bir laf vardır ya, ‘hıncımı senden almayayım!’ diye, ‘yakınlarıma patlıyorum’un ağabeyidir bu ve ben ne zaman duysam bu biraderleri, pgibolojiye bile ağlıyorum. Yalandır bu biraderler, inanmayın. Bunların hepsi dolandır, kanmayın. Seslerin hiç yükselmediği bir masalı dinlerken ben ağlıyorum kuytu köşe.

    Korktuğumdan değil vallahi;
    Garipsiyorum sadece.
    Merak ediyorum birazcık da..

    Merak kediyi öldürür derler ya, ben öleceğim için merak ediyorum. Cennete mi gidiyorum yoksa cehenneme mi? Belki de bambaşka bir yere. Gideceğim yeri tarif edecek biri çıkacak mı karşıma, çok merak ediyorum? Çünkü ben yaşarken hep şaşırırdım yolları. Ben ölünce ruhum çıplak mı kalacak, merakımdan çatlıyorum? Çünkü ben yaşarken hep utanırdım da. Merak ediyorum deli gibi. Heyecanlıyım biraz da. Hurilere en güzide esprilerimi ya da zebanilere en duyulmadık küfürlerimi saklıyorum. Pişman olacak mıyım, merak ediyorum? Ben ölünce geriye, pişman olacak bir ben kalacak mı diye merak ediyorum? Eğer bir hayalet olursam, kimlerin kâbuslarına gece yarıları karabasan gibi çökeceğimi ise hiç merak etmiyorum.

    isimleri tek tek zihnimde çünkü esprilerim ve küfürlerim gibi. Ama ben merak ediyorum, ölünce unutacak mıyım her şeyi? Sevda türkülerim uçup gidecek mi zihnimden? Yazdığım şiirleri hatırlayacak mıyım? Eski aşklarım ne renk bakardı, gökkuşağından seçebilecek miyim? Yolculuklarda midem bulanır, merak ediyorum yine bulanacak mı? Yoksa bundan böyle ben artık kusmayacak mıyım? Yaşarken hep kan kusardım da. Bundan sonra acıkmayacak mıyım? Yaşarken en büyük silleleri yemek hep bana kısmet olurdu da. Artık üşümeyecek miyim ben, merak ediyorum? içten öpmeyecek miyim bir daha? Burnumda tütmeyecek mi sevdiklerim. Ha bu arada, merak ediyorum kimi rahmetlilerin adreslerini orada bulabilecek miyim?

    Garipsediğimden değil vallahi;
    Korkuyorum sadece.
    Sanki.
    Sanki titriyorum birazcık da..

    Dünya ziyaretleri kısa olurmuş.
    imtihan ya ne de olsa, soruları boş bırakıp çıkıyorum.
    Dört yanlışlar hepinize!
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    "babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. polis olmasaydım, katil olurdum. çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım. seninle o gün barıştım. şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. ağlamama asla müsade etmiyorsun. her şey affedildi babacık diyorsun. hiç ayrılmayacağız diyorsun. keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. cesetler de benzemez. ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. koşan atlar, düşen atları hatırlatır. yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. beşikten mezara kadar. karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. yalan mı söylüyorum sana? affet beni kızım, affet. bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım."
    ···
  15. 40.
    0
    ülkede olup bitene duyarlı güzel bi panpamız böyle insanlara nadir rastlanıyor ne yazık ki.sevdim kendisini ve takipteyim.
    ···
  16. 41.
    0
    allah rahmet eylesin dediğim yazar. kendisini birebirde pek tanımazdım ancak açtığı başlıkları ve yazdığı yazıları büyük bir zevkle takip ediyordum. bu şekilde kaybetmek hakikatten acı geldi. seni ve açtığın başlıkları özleyeceğim. mekanın cennet olsun.
    ···
  17. 42.
    0
    ateist gibi başlayıp deist gibi yorumlayan ama müslüman olan yazar. haftaya hristiyan olabilir bence..
    ···
  18. 43.
    0
    http://inciswf.com/flappy_bird.swf
    ···
  19. 44.
    0
    arkadaş okuduğum bölümü nickine yansıtmış
    ···
  20. 45.
    0
    960 lira yatırabiliyoruz tek seferde bir kupona

    ben aynı kupona ikinci defa 960 basabiliyor muyum lan

    10 000 lrialık kupon yapabiliyor muyuz örneğin?
    ···