açıklıyorum.

Zamanında liseli sirkanın canı çok sıkıldığı için sürekli hayal kurarmis odasında. Hergün odasında dolanarak farklı hayaller kurarmis. O kadar hayal kurmuş ki artık kuracak hayali kalmamış.

Birgün insanlara bu hayalleri anlatmaya çalışmış ama insanlar sen nece konuşuyorsun demişler ona. Sirkan artık hayallerini kimseye anlatamayınca insanların anlamadıklarını bir deftere yazmaya başlar. Hayalindeki herşeyi çok yazar.

Sirkan artık odasından hiç cikmamaya başlar. Sonunda hayallerini kalınca bir deftere sığdırır. Bu defterde yazılanlar onun anlayabileceği şeyler olduğu için ismini soyismi olan inci sözlük koyar.

Sonra sirkan bunu rafına koyar ve yıllar boyu unuttur. Sonunda gelen misafir çocuğu sirkanın odasında oynarken üzeri tozlu üzerinde baykuş resmi olan inci sözlük kitabını bulur. Acar okur ve dikkatini çeker. Kitapta dıb gib huur gibi kelimeler geçmektedir. ayrıca kitapta insanlar sürekli Vandetayı kendilerine reyiz edinmişlerdir.

Misafir çocuğu bunları okulda arkadaşlarına anlatır. Okulda bir hafta içersinde herkes duyar bu konuyu. Sonra dayanamayıp sirkanın yanına gidip sorarlar bu sözlük ne ayak diye.

Sirkan cevap verir:Bu sözlükte yazanların hepsi bana geceleri odamın cdıbına gelen baykusun anlattıkları. Hergün gezer insanların yaşadıklarını izler ve bana anlatır der.

Aslında inci sözlük bir baykuşun sirkana anlattıklarıdır.

Okuyanlara eyw