aslında herşey güzel başlamıştı

http://goo.gl/6pPmh

saat 9 da bırakıcam atmayı. gece 1-2 gibi devam edebilirim

- tugay arkadaşca el ele tutusuyoduk bişey yok dedi.
- arkadaşca elini bacağına atmalar, elini tutmalar. çok cekicem arkadaşlarından sanırım dedim
- ya cocugun sevgilisi var zaten dedi
- nasıl üzüldüm senin adına anlatamam. neyse geri dön sen dedim
- sen nereye dedi
- eve dedim
- geliyim mi dedi
ya amk. o yaşlarda beynimde kalbimde gibimde olmasa çoktan terk edip gibtirip gitmiştim ama..
- bırakabilcen mi enesi dedi
- ya tugay ne enesi dedi
beyler tugay demesi hic hosuma gitmemisti. cünkü hic
tugay demedi. ya aşkım sevgilim gibi iltifat cümleleri kurdu
ya da onları da kullanmadan boş bi cümle kurdu.
- bilemiyorum dedim
- tamam yollarım onu dedi
- tamam dedim.
yolladı vedalastı.
bende görüşürüz birader dedim.
görüşücez biraderim dedi. ama kafamızı tokustururken dedi onu kulağıma.
denizin yanında olay cıkmasın diye pek birşey söylemedim.
gitti cocuk yoluna. bizde eve vardık

- duygusal mısın seenn diye dudaklarımı sıktı
amk aptalı nabıyosun amk millet görüyo otobüsteyiz
tabi içimden dedim bunları gülmekle yetindim
yine herşey eskiye dönmüş gibiydi.
beni sevdigi gerçeği biraz daha su serpmişti içime
boşuna endişeleniyosun olm. diye söylüyordum kendime
bir hafta daha böyle gitti. iyiydik
-sonra ben enesleyim dedi
-tamam dedim
ne olucaktı ki amk. çıksın gezsin olmazsa ayrılırız
düşüncesi vardı aklımda. ama içten içe ayrılmak da istemiyordum
akşamı msn den konuşurken tugay (l) deniz yazısı gitti
"e" geldi
o e kim dedim
birşey değil dedi
öyle yaptı böyle yaptı allem etti kallem etti ikna etti beni
sadece benim olduguna. ama ben iyice süpheleniyordum.
birgün haftasonuydu sanırım. enesle olduklarını
şurda şurda olduklarını söyledi
gittim. el ele tutuşuyolardı. sırıtıyolar birbirlerine
yanlarına gittim.
-nabersiniz dedim
cocukla tokaslamadım. denizi de öpmedim
ikiside mal gibi kaldılar. ne iyi yapmısım amk
- iyiyiz dediler
- sen neden geldin gelceğini söylemedin dedi deniz
- söylemem mi gerekiyordu dedim
- haber verseydin keske dedi
- süpriz yapmak istedim dedim
aslında süprizle alakası yoktu. zütüm tutustu bişeyler yapıcaksınız diye
denizi çektim. bi gelir misin dedim.
masada cocuk var nasıl gelim dedi
- biz 2 dakkaya geliyoz birader dedim
okeyledi cocuk. denizide kaldırdım çıkardım cafenin önüne
- el ele tutuşuyodunuz böldüm mü sizi dedim?

neden kıskanıyosun beni dedi
- "seni seviyorum" dedim. (unutmayın burayı)
tebessüm etmekle yetindi. sonra yanımdan geçip gitti
burnuma, saçlarının güzel kokusu yerleşti.
tamam mı diye bağırdım arkasından
cevap vermedi.
bir taklar oldugunun farkındaydım.
bişeylerin sonunda yanlış yapmış gibi hissettim.
biraz durup düşündükden sonra sınıfa yöneldim.
okulda konuşmaktan kaçsa da aynı otobüse biniyoduk
okul eninde sonunda bitti. durağa tekrar beraber gittik ama konusmadık
- deniz konusma tamam mı askım dedim
- bana güvenmiyor musun dedi?
- güveniyorum. ama dediğimde sözümü kesti
- güveniyosan problem yok.
otobüse bindik.
burcumu sordu
bunu bir kaç kız daha sormuştu. söyledigimde ay romantik misin sen
ağlar mısın sen hayal kurar mısın gibi sacma salak tepkiler aldım hep
- bosver dedim
- hadi ya söyle dedi
- yengeç dedim

ürperdi vardı içimde. yine bi okul günü gittim yanına.
- aa askım hosgeldin dedi
yanındaki kızlara yalnız konusabilir miyiz dedim
laf etmeden gittiler
- gelsene sen dedim.
ulan aptallıga bak kızları yolluyorum denizide başka yere çekiyorum.
hay amk aklımı gibim. geldi yine de
- enesle konusmandan rahatsız oluyorum dedim
- neden ki dedi
- bensiz onla geziyosun, ben geldiğimde de onlasın. ee al bize de getir 3 ümüz yatalım aynı yatağa dedim
- ne dediğinin farkında mısın dedi
- evet dedim
- iyi. dedi
ya ne iyisi amk. gitmeye yeltendi tuttum kolundan
- gitme dur. dedim
- düzgün konus benimle dedi
- deniz yapma işte. kıskandım tamam. enesle konusmanı istemiyorum dedim
- neden bana onu söyle dedi
- aptal mısın kızım kıskanıyorum dedim

artık gittiğimiz cafelere enesi de getirmeye başladı.
bu vesile ile enesi de tanımış olduk.
17 yaşında, 1.76 boylu, kaslı, geniş omuzlu
fakirin huur cocugunun teki
dış görünüşü iyiydi ama ağzı laf yapmıyodu. sürekli denize çatıyodu
afallıyodu. ama deniz hep gülüyodu amk.
ayrı takıldıgımız günlerde de deniz enesle buluşmaya başladı
en azından bana enesleyim şurda şurdayım diyordu
haber verdiği için hala güveni elden kaybetmemiştim
ama o enesi her andığında bana, sevgilisi değilde
galatasaray bragayı yenmezse zütüme elektrik trafosu sokucam diyenler kadar
salak hissediyordum kendimi. cünkü ben onun sevgilisiyim
lakin bir başkasını anlatıyordu bana.
bu koynuna başkasını alıp da, yine bana gülmesi gibi bişeydi.
ama herşeye rağmen bana ilgiyi alakayı hiç kesmedi.
her aşkım dediğinde herşeyi unutuyodum.
kendim iiyi hissettiriyodu. aldatsa bile
onun olucak kadar iyi hissettiriyodu.
hem aldatmazdı cünkü msn de kişisel iletisinde
adım ile onun adı vardı.
var mıydı?

kız gibecek seni bu gidişle nası bi karaktersin lan sen

yaklaşık 2 hafta hiç bir kavga olmadan zütürdük ilişkimizi.
arada bir güzel laflar ediyordum ona.
mesajında aşkım, canım demeyi unutmuyordu, bende karşılık veriyordum
fakat daha ağırdan alıyordum. kul köpek olmamıstım.
hani milletin ağzına sıcarsında daha değerli olursun ya. bende onu yapıyordum
daha değerli olmak için ağzına sıcıyordum ve inanın gerçekten işe yarıyordu.
ayrılık konusu açıyordum korkutmak için bir şeyden hoşlanmadıgımda
hemen yapmayı kesiyordu. sınıfta arada bir dersler atıyodu
korkudan dolayı kalbimi kusup sonra geri yutuyodum
zütüm 3.5 atarken cevaplar veriyordum kısa kısa.
2 hafta böyle geçti.
sonra enes diye bir çocukla tanıştığını söyledi bana.
benden daha uzun sarısın bodye gitmis hafif kaslı.
hafif değil kaslı amk. atletik bi vücudu vardı hantal değildi ama
yani her türlü benim ağzıma sıcabilcek bi cocuk.
rekabete giremem bile.
sürekli onu anlatmaya başladı bana.
ama bende bana aşık oldugu için pek rahatsız olmuyordum

haftasonu olmustu. günaydın diye bi mesaj vardı telefonumda
okyanus gözlümden.
sana da dedim
bugün görüşücek miyiz diye mesaj yolladı.
gelirsen görüşürüz dedim
ne yapıcaz ki dedi
terbiyesizlik yaparız dedim.
bu ismi sevmedim. ayrıca olmaz dedi
- yaramazlık yaparız?? dedim
- olmaz tugay dedi
düşündükden sonra hak verdim. züt kızı tanıyalı 5-6 gün olmus hayırdır amk
hemen yatağına cagırıyon. üstelik cıkalı daha dün amk
- sizin oraları bilmiyorum ki dedim
- okulda görüselim dedi
- tamam dedim. 2 gün boyunca telefondan konustuk
msn den konustuk
cam açtık. o bilirsiniz msnin kişisel ileti yerine adımla kendi adını yazıp ortasına da
(l) yaptı
benimde hosuma gitti aslında hiç rahatsızlık duymadım.
okul vakti geldi çattı.
her sabah günaydın mesajı,
yatmadan iyi geceler mesajı.
bende hep sana da diyordum. erken kalkıp hiç günaydın ya da iyi geceler demedim
yahut sana da iyi gecelr askım bitanemlere girmedim
hep sana da dedim bıraktım

sevgilim vardı artık. okulla pek aram yoktu. sıkılmıştım.
hergün sabah kalk git
sıkıntılıydı benim için. okulda benim için pek birşey yoktu.
beni çeken birşey yoktu daha doğrusu.
aynı şeyleri hergün yapmak, rutin bi hayat geriyodu beni.
konuştuk öylece. sevgilim olunca nedense birden duruldu o ciks düşüncelerim
ama keşke alttaki ufaklıkda durulsaydı. onu hep kızdan saklamak zorunda kaldım
zaten pekde öyle büyük caplı ciks girişimleri olmadı
film izledik arada birkaç öpücük çaldım dudaklarından
arada birde yanağından öptüm
onu geri eve bırakma vakti gelmişti artık.
o da zaten ben gidiyim mi artık diye sordu
- sıkıldın mı hanımefendi dedim şaka baabında
- hayır yaa dedi
- tamam dedi
kıyafetlerini giydi. çıktık
yolda yürürken 92 liyim ben bu arada dedim
- tamam dedi. güldü hafif de kahkaha attı
durağa bırakıp otobüse bindirdim.
bende eve döndüm.
bindikden hemen sonra sevgilimsin artık galiba diye mesaj attı
- evet dedi
- o bacak şeyi falan istemiyorum ama dedim
- tamam dedi
böyle konuştuk. eve gittiğini haber etti
bende evdeydim. akşama kadar konuştuk, akşam olunca uyudu o
uyumak pek tarzım değildi benim. yani uyuyamıyodum ben
gece 2-3 gibi yatıp 5 de kalktıgımda 9 saatlik uykuyla eşdeğerdi benim için.
ben yine geç yattım.
sabah kalktım

@41 yazıp bitirdim. ondan hızlı atıyorum zaten

inişli çıkışlı hayatları seviyorum bin kendimi görüyorum biraz gerekli ilgi gösterilir ama biraz ilgi alınca 2 günde bir gerisini getirirsen giberün ha ona göre önden al şukuleta.

benim aklım dudaklarında.
yüzüme dokundu, tebessüm etti.
- bak benim cok cafcaflı hayatım yok. nasıl bilirsin beni bilmiyorum ama .. dedi
lafını bitirmeden
- bu haldemi dedim. terbiyesizlik yaptım tabi ki. sırıttım kendi kendime
- bak huur olarak düşünebilirsin.
tekrardan lafını böldüm.
- benimle konuşurken küfür etme dedim.
gerçekten en tiksindiğim şeylerden biriydi. kızların küfür etmesi
cogunuz samimi kız, bilmem ne kız desenizde.
cok iğrenç abi bi kızın küfür etmesi
- tamam ama öyle görsen de, değilim. hosuma gittin, hosuma gidiyosun. iyi bir çocuga benziyosun.
ben biraz yalnızım aslında. güldüğüme bakma..
gibi aslında bir çogumuzun hayatından geçmiş standart ergen kız konuşması yapıp bana açıldı.
ve ne yalan söyliyim cok da hosuma gitmişti. tam kendi kafama bir kız buldum diye
- tek birşey sormak istiyorum
- evet dedi
- o cocugun eli neden bacaklarındaydı dedim
- konusuyoduk zaten yukarlardayda değildi dedi
evet dizinin üstündeydi ama garibime gitti. ve yapım dolayı geçmiş dünde olsa,
bir kızın hayatı benden sonra başlardı benim için.
benden öncekiler pekde gibimde değildi
- benimle sevgili olur musun dedi
- küfür etmezsen ve bir soruma daha yanıt verirsen dedim
- neymis dedi
- neden bana ters davrandın dedim
- ya sacma gelicek ama yaşın bendden küçük. ben 17 yaşındayım.
o an içime limon sıkılmış gibi oldu. bir ekşidim amk
- evet dedim
- seninle birlikte olamazdım ama düsündükden sonra ne olucak ki. dedi
- haklısın birşey olmaz dedim

utandım. çektim kendimi geri
konuşmaya başladık öyle. yaş mevzusu kapandı tabi
televizyon izlemeye koyulduk. ben uzanıyodum öküz gibi
ama iyi ki uzanmışım oda geldi önüme yattı.
- bir saniye dedim kalktım ben
çekyatı açtım
bi pike çıkardım
örttüm üstüne. tekrardan arkasına geçtim
- ellerin nerde dedi
kaldırdım elimi
tuttu elimi karnına doladı
beyler öyle bi yerdeydim ki.
altta amı, üstünde göğsü ben o ince cizgideyim.
şimdi ya bi sakatlık olursa diye hiç bişey yapmadım sardım onu
kendime çektim. arkadan hafifden değdirmeye calısıom. kendi çapımda
taşak geçenler olucak. ama yaş 15 olm yaa.
elimi aldı tekrardan göğüslerine doğru cıkardı
ama tam göğüslerine bırakmadı
südyeninden hafif taşmıştı göğüsleri
bende baş parmagımı okşuyomuşcasına hareketlendirdim
- dur bekle dedi. elimi aldı döndü bana.
dudaklarımızın arasında 4-5 cm var yok

ama bozuntuya vermedim. o da vermedi.
yine 93 lüsündür dedi.
ulan bir daha öper diye 92 liyim dedim.
biraz daha ıslak öptü.
benimki tabi ki her zamankinden daha da sertleşti.
hissediyorum. bir yandanda kıza çaktırmamak için pantolonun içinde
saklamaya çalışıyorum
bende tepki verdim.
öpüşüyoruz bildigin amk.
ama ne o ellerini harekete geçiriyo
bende geçirmedim. yanlış birşey yaparım bırakır kız diye
ulan daha ne yanlış bişey yapacan öpüşüyonuz amk
sonra kız tekrar geri çekildi.
boynuma sarıldı.
bende kendini kötü hissediyodur herhalde diye teselli etmek için diye sarıldım
boynumdan öpmeye başladı. ulan bırak boynumu bana kimse bu kadar
yakınlaşmamıştı daha önce amk.
durdu. geri çekildi tekrardan. tepki vermemistim hiç
- bak dedi 93 lüsün.
- cok biliyosun sen dedim. sırıttım
- anlamadım dedi
- 92 liyim dedim.
- 93 dedi. ama kız uzakda
ulan kısasa kısas bu seferde ben yanaştım öpücem tam
geri çekildi
- yok o öyle dedi

reserve

birden niyeyse ben hiç 31 çekmem. cool adamım tavırlarına girdim.
- nasırlanırım? dedim soru manasında
- bilmiyorsan daha fena dedi. yine sırıttı
bu tanıştıgımızdan beri beni gömdüğü kaçıncı sayı hatırlamıyorum amk
- neyse kapatalım konuyu dedim.
bi tisört verdim okul pantolonu kaldı altında
içeri geçtik tekrar.
- ne yapalım dedi
- valla sen bilirsin misafirsin dedim
oturduk. televizyon izliyoruz. bir dizi izliyoduk adını hatırlayamadım
- sen kaç doğumluydun dedi
- 92 neden sordun dedim
- 93 lüye benziyon dedi
ne alaka amk
- 92 liyim dedim
-93 lüsün 93 lü dedi. inat etti
bende inat inattır diyerek 92 liyim dedim
93 lü 92 li derken dudaklarıma yapıştı. birden bire.
ama ben dudaklarımı harekete geçiremeden çekti dudaklarını
kendimi daha toparlayamadan "ne oluyor amk ne bu yaş sorusu?" sorusunu
sinirlerim beynime daha yeni ulaştırmışken.
üstelik daha dudaklarımı bile harekete geçiremeden.
şok olup kaldım

dediğim gibi saf bi güzelliği vardı. ilk bakışta asla gibiş gelmezdi aklınıza.
ama 15 yaşındasınız, ergensiniz, ilkokulda nerdeyse hiç bi kızla
fazla bi diyalog kurmamışsınız. hep insanlardan uzak yaşamışsınız
libido tavan yapmış. kızı eve getirdiğinizde ereksiyona uğramışsınız
hiç bir temas olmadan sadece ciks düşüncesiyle.
odaya girince yatağa oturup biraz hayallendim. gözümün
önüne getirdim söyle giberim böyle giberim diye
dalmıs olmalıyım ki
- ne giyicem dedi
- kalktım birden istersen pijama veriyim daha rahat edersin dedim sırıttım
- o ilk hayallenmis halimi görmüs olcak ki yine nerelerdeydin dedi
- çok başka yerlere gittim dedim.
kafam da aslında bi yandan hayır diyor.
fakat cogunlugu olm zütür işte diyo.
kız zaten eve gelmis. ee eve ne için gelinir
hemde daha 1 hafta olmus bi cocukla
aklım tamamen cikse döndü.
- gitme oralara tek basına nasırlanırsın dedi
bozuldum beyler. ama nasıl bozuldum

güzele benziyo aferin hızlı yazıyon ödüller seni bekliyo olacak...