-
252.
0beyler hikayeyi her gün 10 part attıgımda hiç biriniz gibinize takmıyordunuz. deli gibi kendim anlatıyordum aq
-
251.
0bu ne la kopyala yapıştır yapacağına kaldığın yerden anlatsana
-
250.
0lan bak bu seferde yarım bırakırsan harbi çok sağlam küfür ederim
-
249.
0devam et sende amk
-
248.
0rezerved
-
247.
0reis bitti mi la
-
246.
0reserved
-
245.
0reserved
-
244.
0güzelin zıttı kadar da kötü bitti.
-
243.
0bir beddua
bir seviyorum
bir geri gel
bir geri gelme başımı yaktın
komşular rahatsız
oydu buydu
zarttı zurttu
diye mesajlar çekmişti. kız milletini anlamak hayli zor amk.
kendi kendime bi yarım saat düşündüm telefonu kıllı göbeğime koyup.
ne yazmalıyım?
geri dönmeli miyim?
ama "adam" gittiği yolu bir daha döner mi?
peki ya aşkın cinsiyeti yoksa?
ki yoktu.
dönmeyecektim. ama bir kız bütün cesaretiyle bir erkeğe
gel diyorsa. aşkın cinsiyeti yoktur.
bir erkek bir kıza kırılıp trip atıyorsa da yoktur
aşk olum bu. cinsiyet dinler mi. giber adamı.
en sonunda karar verdim. güzel bir mesaj atacaktım fakat
ne bitirme mesajı ne devam mesajıydı bu.
açık bir kapı bırakıcaktım.
- seni bekledim. her saat bekledim seni. gözlerim hep yoldaydı.
şimdi de senin basıp gittiğin o yola ben adım attım ve bende gittim
kusura bakma. ama sana inanmıyorum. beni sevseydin yapmazdın.
hormonlarına da sahip çıkardın kızlıgına da.
ama zaten kızlıgını vermedin ki sen o cocuga.
kan yoktu. bişey yoktu. kaçıncı oldugunu bile bilmiyorum.
ama sevgi bütün hormonlarını bastırabilirdi. evet gittim cünkü sana dokundugumda
serdarın dokundugunu hatırladım. dedim ve yolladım. gelen cevap
hayatımda aldıgım en garip ve ağır cevaplardan biriydi -
242.
0"gahpe felek sana nettim neyledim?
attın gurbet ele parelerimi,
akıbetin beni sılamdan etti.
yaktın mümkünümü çarelerimi"
hayatımda ilk kez bir şarkı beni anlatıyordu.
deryayada bir mesaj yazdım.
o günü dışarda arkadaşlarla vs. geçirdim.
ertesi gün uyanıp okula döndüm.
artık o okuldan değildim o yüzden sivil kıyafetle gidip
öğretmenlerimden helallik aldım.
kendini yaktın dediler.
akıllı bi cocuktun dediler
hepsine her şey için teşekkür ettim ve hayat şartları
beni bu duruma getirdiğini söyledim
hepsi hakkını helal etti.
beni hiç sevmeyen fizik hocası bile sarıldı.
kendine iyi davran aslan dedi.
kusura bakmayın sizi de cok yordum hocam dedim.
estafirullah dedi.
okuldaki cocuklarla vedalaştım.
kızlar üzüldü.
hakkımdaki dedikodular bi hayli artmıştı
ama bu sefer gerçek olanlarda vardı.
deniz yüzünden ve selin yüzünden hayatımın
gibildigini ve delirdiğimi konusuyorlardı.
yok öyle şeyler desem de vardı elbet.
eve döndüm. zaten 6-7 gibi cıkmıs 9 gibi dönmüştüm.
sabah 2 arama 10 civarında mesajla karşılaştım.
sevcandandı mesajlar. -
241.
0öyle miydi sahi?
intikam mıydı benim ki...
mesaj yazmaya gitmedi elim çünkü
içten içe bu anı biliyor gibiydim.
bende birilerini yüz üstü bırakmalıydım
çünkü düşmüştüm.
kötüydüm.
kirlenmiştim ve çocuk değildik artık.
büyüyorduk.
büyümüştük
bazen sokaklarda, bazen okulda, bazen yediğimiz yumrukda bile
bizi olgunluğa bir adım yaklaştıran bir parça vardı.
kırılmıştık
çünkü tanrı, dolayısıyla hayat öyle istemişti.
"olgunlaşmak" başlığı altında
ne tak varsa çekmiştik dünyanın.
aşkını da meşkini de
dost kazığını da
aile ayrılığını da her bir taku yaşamıştık.
beynimdeki bütün düşünceleri bir an dağıtmak istedim
fakat o an gelip düşüncelerim dağıldığında
hava kararmıştı.
sonmunda yazdım bir mesaj.
- seninle oynamadım. böyle olması gerekiyordu.
arkadaşlarada yazdım.
arkadaşlar yazdı anında bir kaç mesaj
gel dışarı çıkalım
nerelerdesin olum sen
falanlar filanlar.
dağılmıştı günüm.
iğrenç bir perşembe günüydü sonuçta. -
240.
0öncelikle dostlar şunu söylemeliyim size;
hayat hiç bir zaman umduğunuzu vermez.
ummadığınızı da vermez.
bir şey beklersiniz, gelmez.
bir mesaj belki o beklediğiniz.
bir kapı zili...
gelmez işte.
hayat size
insan olmak için bile fırsat vermez.
o kadar çabuk geçer ki.
bir o kadar iz bırakır,
kanatır,
size merheminizi, dermanınızı, devanızı vermez.
umutlanmayın.
içimde beni neredeyse körelten bir hevesle açtım
mesajları ve arkataşlaklarımdan( arkadaşlığa pek inanmam)
mesajlar vardı.
telefon elimdeyken titredi.
heveslendim.
ve size şunu da söylemeliyim;
hayatın size verdiği tek şey
hayal kırıklıklarına +1
sevcanın mesajında şunlar yazıyordu;
- bakire olmayan bir kızı napıcaksın dimi? kandırılmış bir kızı.
hevesdi dimi senin ki. intikamdı. allah belanı versin. yazıyordu
ölü gibi serildim koltuğa
o gün günlerden perşembe günüydü.
o günün unutulmaması gerektiğini anlamalıydım. -
239.
0telefonu giblemedim. giblemek istemedim.
biraderlere yaşıyorum içerikli mesajlar
atıp sevcana da aşağı yukarı şöyle bir mesaj çektim;
- sen gittin. ben geldim. benimle her yere gelceğine inandıramadın beni.
ben de gittim. ödeşmiş bile sayılmayız ama. ben 5 öğün aç susuz bekledim seni.
biraz da uykusuz... ama öyle olması gerekiyormuş, öyle oldu.
yokum ben artık. adlı bir mesaj attım.
şu vardır insanda;
ne kadar gider yapsan da bir mesajda
geri dönsün olur içinizde.
siz onu gibin
ama o hep sizinle kalsın.
öyle değilmiş beyler.
gibmeye çalıştığınla kalıyormuşsun.
bu dünyada tek akıllı siz değilmişsiniz
donu indirmenizle kalıyormuşsunuz.
öyle kolay değilmiş adam gibmek.
bizim gibi sevgi fakirleri için kolay değilmiş...
diğerleri işin piiri kesilmiş.
üstad olmuş adamlar.
deryaya da mesajına cevap verdim.
ve telefonu fırlattım koltuğa.
televizyon izledim.
biraz daha televizyon izledim
mesaj varmı yok mu diye kontrol etmedim
biraz daha izledim
telefona bakmak için can atıyordum
ama bakmamak için can çekişiyordum.
bakmak istemesem de
o can sıkılmasıyla mecburen uzanıp aldım telefonu
tabii ki vardı bir kaç mesaj.. -
238.
0ulan huur ulan sevgi koduğum icımi cızlattın dediklerin sahte olsa bile(ki değildir) devam et
-
237.
0reserved
-
236.
0edebiyata vurmadan özet geçmek gerekirse yaşamıyordum.
akşam kalktım.
gerçi sabahı akşamdan ayıran tek şey
sabahları insanlar daha bir çoktu sokaklarda.
uyku düzenim yoktu.
bazen 2 gün uyuyordum
bazen 2 gün boyunca uyumuyordum
dışarı sadece sigara almak için çıktım
telefonu şarza takmadım herhangi bir mesaj gelir diye.
eğer mesaj gelirse ona geri dönme ihtimalim vardı
yaşamamayı tercih ederdim.
dostlarım beni hala mersinde sanıyordu.
annem bile belki geldigimden habersizdi.
açıp girmezdi annem odamı.
bende odamdan dışarı çıkmazdım.
pc den bir kaç dizi izliyip kapatırdım
kitap filan da okumazdım öyle yazardım durmadan
şiir yazardım
roman yazmaya çalışırdım
kafamda senaryolar oynatıp bir çok insanı öldürdüm
annem geldi bir gün odama.
- tugay dedi
dedim evde olduğumu biliyormuş annem.
- efendim anne dedim
- bugün selçukla karşılaştım seni sordu dedi
- ee dedim
- öldüğünü falan sanmışlar. ulaşamıyorlar sana dedi.
- ulaşmasınlar dedim
bir kaç anne nasiyatıyla beynime girdi ve telefonu açmaya ikna etti
ama açmamaya kararlıydım.
bir kaç gün daha geçti böyle.
ve en sonunda telefonu açtım.
yaklaşık 20-30 mesaj vardı sanırım.
arkadaşlardan
sevcandan
ve onca mesajın arasından tek bir mesaja kalbim hızlandı
derya nasılsın yazmıştı. -
235.
0servislerle birlikte eve en yakın konuma ulaşmış bulunmaktaydım.
sabahın körü ak.
eve gidip girdim. bir uyku çekicektim ki kendime telefona gitti
elim. neden gitti bilmiyorum da
bir mesaj falan.
arama.
her ne olursa.
telefonda gördüğüm tek şey şu yazıydı;
şarj bitiyor.
eh dedim bana yar olmayan bu devri devranın izzeti ikrdıbını gibeyim
yoktum.
var olmamış gibiydim
geçtim ve yatağıma uzandım.
düşündüm.
düşündükce düşündüm.
aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık derler ya.
aynı o hesap.
her yol taktandı.
çıkış yollarımda çıkış kapalı tabelası.
lizam yok.
-nabıcaz be patron dedim kendi kendime.
- nereye gidicez? kiminle gülücez? gitmesek yaşayamayacaktık da,
gittik yine yaşayamıyoruz. kaldım öyle evde yek başıma.
yarım kalmış kitap gibiydim.
bunca ayrılığın üzerinden yine aynı acıyı mı hisseder bi insan
hissediyor işte.
ister maymun iştahlı diyin. ister salak.
ister niye gittin be o zaman dıbına kodugumun aptalı diyin
vericeğim tek cevap; haklısınız dan başka bir şey olmaz.
sadece gitmem gerektiğini hissettim ve gittim. -
234.
0"şimdi ölsem en fazla kahvede çaylar soğur" demiş üstad.
beni anlatmış. taksiye vericek param yoktu.
otobüs desen akbil yok. olsa ne gib yicen mersin orası
cepte vallahi 5 kuruş para yok.
otostop çektim bir şeyler yaptım ve gittim
tekrardan lanet olası o
şehirler arası otobüs terminaline.
istanbul otobüslerinden birinin şöförüyle konuştum.
- abi istanbula gidicem dedim
- napak kardeş al biletini zütüreyim dedi
- abi para pul yok dedim
- o zaman sen sağ ben selamet dedi
ulan senin sağını solunu giberim derdim de,
gitmek lazımdı istanbula.
ne gib yiyceğim muammaydı.
- abi yalvarırım. istanbula gitmem lazım. izin ver bi anlatayım neler oldugunu dedim.
- anlat bakalım dedi.
olanları baştan sona anlattım. herif biraz daha yumuşamıştı.
- kardeş elimden bir şey gelmez alamam seni yolcu gibi dedi
- muavin olurum abi sana dedim. su zütürürüm servis yaparım millete kek poğaça zütürürüm dedi
- be dıbına koyim zaten var onlar dedi
türk insanı işte. bulduğu deliği tıkıyor
- abi bari boş koltuk kalırsa yap bi kıyak dedim
- bakarız dur sen hele bi dedi
gitti.
otobüsün yanında bekledim.
bir saat oldu yok.
iki oldu yok.
kaçta kalkıyor bu gibtimin aracı derken geldi.
- kardeş gel muavin olarak bu gece beni uyutma dedi
- tamam abi dedim
gibtimin gece otobüsünü yakalamışız. bir önceki gece
nezaharethanede uykusuz ben.
seni nasıl uyutmayayım??
öyle ya da böyle uyumadık ve uyutmadık.
o konuştu. ben konuştum.
gelininden bahsetti. oyundan buyundan derken istanbula geldik. -
233.
0nereye gittiğimi biliyor muydum?
cebimde beş kuruş para olmadan nasıl gittimi biliyor muydum?
nereye gidiceğimi biliyor muydum?
bu bir film değildi. geriye alıp replikleri değiştiremezdim.
istemiyordumda zaten.
sokağın sonuna geldim. bir kaç saniye durdum
ardımda beni bekletmeye değer bir şeyler varmıydı diye düşündüm.
ses...
-gitme diye yankılanan bir ses neden yoktu?
neden bu gibtiğimin toz parçacıgında lanet bir çukurdan başka birşey değildim?
arkama baksam pişmanlık duyucak mıydım?
arkama baksam görmek istediğim güzelliği görücek miydim?
peki arkamda olsaydı ve gitme deseydi gitmiyicek miydim?
arkamı döndüğümde boş bir kaldırım ve sokaktan başka hiçbir şey görmedim.
kalbimin üzerinde yol çalışmaları vardı adeta.
içimdeki gürültü beni sağır etmeye yeterdi.
yürüdüm.
biraz daha yürüdüm.
yürürken ağladım.
buğulu kalmış gözlerimden beni garipsiyen insanları gördüm.
hiç ağlamadılar sanki dıbını gibtiklerim.
belki de eve gittiğinde yastığını gözyaşlarıyla boğan
bir sürü insan dışarda ağlamamı garipsiyordu.
bu durum beni rahatsız etti.
ama gözyaşlarımı silmedim.
kimseye birşey demedim.
yoluma devam ettim.
garip bir dünyaydı, çok garip.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 01 2025
-
senin derdin ders çalışmak değil
-
yksde 1 milyonuncu olmuş birinin
-
chatgptye apo hain midir diye soruyorum
-
nerde o eskiden sex purna hikayesi yazanlar
-
telegramda her kitabin pdfsi var
-
bi uykumuz vardı onuda
-
benim beddualar tutar 2016 da bahiste
-
şaftı kaymış merzifon eşeğii
-
madem tivanx sin
-
ulam bir meme la
-
alfa kuşağı
-
gwanypline cami say lan orosbunun cocgu
-
geypelin niye hep sozluktesin dostum
-
fakir adam da alkol sigara içmesin amk
-
goriller insan olursa ne olur
-
evlat diye kucagina aldigin
-
kadin dovmek
-
neden tüm muhalefet birleşip erken seçim mitingi
-
nba deki kiss cam
-
alalhkn fotosu bende acilmafi
-
mecidiyeköyde gibtiğim inci yazarı
-
jose morarinyo
-
arap milleti üstündür arap milleti allahtır
- / 1