1. 101.
    0
    öğlen kahvaltı yapmadım. gittim marketten tost yaptırdım kendime kücük
    hem gül ablaların evinin önünden de geçtim.
    gördüler beni kahvaltıya davet etmediler. ne dedim size amk
    birde sigara aldım. kumsalın başına koydukları tekneye oturdum.
    yemeğimi bitirdikden sonra sigara içmeye başladım
    o sırada da gül ablanın tam karşıdan gören bi yerdeyim hani
    denize bakması yeter. kahvaltıya gel diyor bide. hay amnskiyim.
    sevcan kumsala doğru inerken beni gördü
    yanıma geldi tekrardan
    - abi sen neden yanıma geliyosun? ya gidiceksen git. gibtir git be. dedim
    ama içimde kıyametler kopuyor gitme diye amk
    - ben bugün gidiyorum dedi
    - ne güzel mersinde ki flörtlerin bekliodur dedim
    hepimize olmuştur. bir kızı, sevdiğinizi birşeyle suçlarken
    onu reddetmesini isteriz. sanki reddetse tüm gerçekler yalan,
    bir onun söyledigi gerçek olucak. öylede aptalız amk.
    - sana son kez sarılmaya geldim ben aslında dedi
    - ellerini ve tenini iyice yıkadın mı dedim.
    bu bu kadar basit bi laf gibi görünse de, inanın nasıl yaralarım oldugunu
    açıklıyan bir cümle. kıza da çok koydu suratındaki ifadeden belliydi amk
    - özür dilerim dedi
    - özür dileme, git. ne zaman gitcen dedim?
    - saat 2 gibi gidicem dedi
    durdu durdu.
    - beni yolcu etmeye gelicen mi dedi
    - hayır dedim
    beynime de koskocaman bi hayırı kazımıştım.
    - peki dedi
    dönüp giderken saçlarını savuruşu,
    savuruşundan rüzgar ile itinayla burnuma taşınmış kokusu,
    kokusundaki o güzel bağımlılık yaratan aşk maddesi
    bütün vücuduma işledi.
    gidicek miydim lan acaba?
    öyle yada böyle saat 2 oldu.
    ···
  2. 102.
    0
    sevgili olmalı mıydık? olucak mıydık? yürür müydü?
    peki iş ciddileşir miydi? bekareti bozuk bir kızla yapabilir miydim?
    kaldırır mıydım bunu? aşk bu kadar geniş miydi?
    ya da arkadaşlarım beni terk etmişti/yoktu arkadaşlarımbu kadar genişmiydim? yoksa sevcan mideme havamı verdi de şişirdi?
    hiç bilmiyorum. hiç bilemicemdi belkide..
    sevcandan bi yere gittiğini öğrensem bir kaç güne.
    binip gidecem amk. bende karşılaşıcaz artık allah ne kısmet ederse. dedim kendi kendime
    bir kaç gün daha konuştuk. ama sıradan şeyler.
    ona pek fazla sormadım. serdar konusu aşk konusunu açmadım
    bana ısınsın istedim. bazen iltifat ettim canım, hayatım tarzında
    ama cok fazla ileri gitmedim. mesajdan bile sıkıldıgını anlayabiliyordum
    ve başka bir konuya geçiyordum. bazen kücük kücük
    şiirlerimden atıyordum ona. hoşuna gittiğini tahmin ediyordum.
    o da hoşuna gidiyormuş gibi yapıyordu zaten ordan tahmin ediom amk.
    konuşurken gece
    -ben bir kaç gün sonraya mersin foruma gidicem dedi
    - git dedim. hala uyanamadım meseleye.
    çağırmıyordu ama tanrı tarafından yerini söylettim, gerisi sana kalmış
    mesajıydı bu.
    - yazamam belki arkadaşlarla olucam dedi
    - hangi arkadaşlar o dedim
    belki kıskanıyormuş gibi yaparsam kendini bana daha yakın,
    bana daha aitmiş gibi hisseder fikri yerleşti.
    - bir kaç kız, bir kaç erkek işte dedi
    - erkeksiz gitsen olmuyor mu dedim
    - olur. ama sözleştik. dedi. sanırım bu olmuyor, ama seni kırmak istemiyorum
    demek gibi bişeydi.
    - tamam iyi gecelr dedim
    - iyi geceler dedi
    uyumadan önce düştü jeton. ulan yerini söyledi
    gitsene amk dedim kızın yanına
    hemen bir mesaj daha attım uyumasın diye yalvararak
    - ne zaman gitceksiniz?
    - neden sordun dedi
    - bende o zaman sözleşimde biriyleriyle yalnız kalmiyim dedim
    - kimle dedi
    belki de o da bana kıskanıyormuş gibi yapıyordu, bana bunu borçlu görüyordu
    belki de gerçekten kıskanıp hesap soruyordu
    - biraderlerle dedim
    - şu gün dedi.
    - tamam dedim yattım. sabah hallederim dedim
    daha vardı çünkü.
    ···
  3. 103.
    0
    beyler hikayeyi her gün 10 part attıgımda hiç biriniz gibinize takmıyordunuz. deli gibi kendim anlatıyordum aq
    ···
  4. 104.
    0
    reserved
    ···
  5. 105.
    0
    edebiyata vurmadan özet geçmek gerekirse yaşamıyordum.
    akşam kalktım.
    gerçi sabahı akşamdan ayıran tek şey
    sabahları insanlar daha bir çoktu sokaklarda.
    uyku düzenim yoktu.
    bazen 2 gün uyuyordum
    bazen 2 gün boyunca uyumuyordum
    dışarı sadece sigara almak için çıktım
    telefonu şarza takmadım herhangi bir mesaj gelir diye.
    eğer mesaj gelirse ona geri dönme ihtimalim vardı
    yaşamamayı tercih ederdim.
    dostlarım beni hala mersinde sanıyordu.
    annem bile belki geldigimden habersizdi.
    açıp girmezdi annem odamı.
    bende odamdan dışarı çıkmazdım.
    pc den bir kaç dizi izliyip kapatırdım
    kitap filan da okumazdım öyle yazardım durmadan
    şiir yazardım
    roman yazmaya çalışırdım
    kafamda senaryolar oynatıp bir çok insanı öldürdüm
    annem geldi bir gün odama.
    - tugay dedi
    dedim evde olduğumu biliyormuş annem.
    - efendim anne dedim
    - bugün selçukla karşılaştım seni sordu dedi
    - ee dedim
    - öldüğünü falan sanmışlar. ulaşamıyorlar sana dedi.
    - ulaşmasınlar dedim
    bir kaç anne nasiyatıyla beynime girdi ve telefonu açmaya ikna etti
    ama açmamaya kararlıydım.
    bir kaç gün daha geçti böyle.
    ve en sonunda telefonu açtım.
    yaklaşık 20-30 mesaj vardı sanırım.
    arkadaşlardan
    sevcandan
    ve onca mesajın arasından tek bir mesaja kalbim hızlandı
    derya nasılsın yazmıştı.
    ···
  6. 106.
    0
    servislerle birlikte eve en yakın konuma ulaşmış bulunmaktaydım.
    sabahın körü ak.
    eve gidip girdim. bir uyku çekicektim ki kendime telefona gitti
    elim. neden gitti bilmiyorum da
    bir mesaj falan.
    arama.
    her ne olursa.
    telefonda gördüğüm tek şey şu yazıydı;
    şarj bitiyor.
    eh dedim bana yar olmayan bu devri devranın izzeti ikrdıbını gibeyim
    yoktum.
    var olmamış gibiydim
    geçtim ve yatağıma uzandım.
    düşündüm.
    düşündükce düşündüm.
    aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık derler ya.
    aynı o hesap.
    her yol taktandı.
    çıkış yollarımda çıkış kapalı tabelası.
    lizam yok.
    -nabıcaz be patron dedim kendi kendime.
    - nereye gidicez? kiminle gülücez? gitmesek yaşayamayacaktık da,
    gittik yine yaşayamıyoruz. kaldım öyle evde yek başıma.
    yarım kalmış kitap gibiydim.
    bunca ayrılığın üzerinden yine aynı acıyı mı hisseder bi insan
    hissediyor işte.
    ister maymun iştahlı diyin. ister salak.
    ister niye gittin be o zaman dıbına kodugumun aptalı diyin
    vericeğim tek cevap; haklısınız dan başka bir şey olmaz.
    sadece gitmem gerektiğini hissettim ve gittim.
    ···
  7. 107.
    0
    "şimdi ölsem en fazla kahvede çaylar soğur" demiş üstad.
    beni anlatmış. taksiye vericek param yoktu.
    otobüs desen akbil yok. olsa ne gib yicen mersin orası
    cepte vallahi 5 kuruş para yok.
    otostop çektim bir şeyler yaptım ve gittim
    tekrardan lanet olası o
    şehirler arası otobüs terminaline.
    istanbul otobüslerinden birinin şöförüyle konuştum.
    - abi istanbula gidicem dedim
    - napak kardeş al biletini zütüreyim dedi
    - abi para pul yok dedim
    - o zaman sen sağ ben selamet dedi
    ulan senin sağını solunu giberim derdim de,
    gitmek lazımdı istanbula.
    ne gib yiyceğim muammaydı.
    - abi yalvarırım. istanbula gitmem lazım. izin ver bi anlatayım neler oldugunu dedim.
    - anlat bakalım dedi.
    olanları baştan sona anlattım. herif biraz daha yumuşamıştı.
    - kardeş elimden bir şey gelmez alamam seni yolcu gibi dedi
    - muavin olurum abi sana dedim. su zütürürüm servis yaparım millete kek poğaça zütürürüm dedi
    - be dıbına koyim zaten var onlar dedi
    türk insanı işte. bulduğu deliği tıkıyor
    - abi bari boş koltuk kalırsa yap bi kıyak dedim
    - bakarız dur sen hele bi dedi
    gitti.
    otobüsün yanında bekledim.
    bir saat oldu yok.
    iki oldu yok.
    kaçta kalkıyor bu gibtimin aracı derken geldi.
    - kardeş gel muavin olarak bu gece beni uyutma dedi
    - tamam abi dedim
    gibtimin gece otobüsünü yakalamışız. bir önceki gece
    nezaharethanede uykusuz ben.
    seni nasıl uyutmayayım??
    öyle ya da böyle uyumadık ve uyutmadık.
    o konuştu. ben konuştum.
    gelininden bahsetti. oyundan buyundan derken istanbula geldik.
    ···
  8. 108.
    0
    nereye gittiğimi biliyor muydum?
    cebimde beş kuruş para olmadan nasıl gittimi biliyor muydum?
    nereye gidiceğimi biliyor muydum?
    bu bir film değildi. geriye alıp replikleri değiştiremezdim.
    istemiyordumda zaten.
    sokağın sonuna geldim. bir kaç saniye durdum
    ardımda beni bekletmeye değer bir şeyler varmıydı diye düşündüm.
    ses...
    -gitme diye yankılanan bir ses neden yoktu?
    neden bu gibtiğimin toz parçacıgında lanet bir çukurdan başka birşey değildim?
    arkama baksam pişmanlık duyucak mıydım?
    arkama baksam görmek istediğim güzelliği görücek miydim?
    peki arkamda olsaydı ve gitme deseydi gitmiyicek miydim?
    arkamı döndüğümde boş bir kaldırım ve sokaktan başka hiçbir şey görmedim.
    kalbimin üzerinde yol çalışmaları vardı adeta.
    içimdeki gürültü beni sağır etmeye yeterdi.
    yürüdüm.
    biraz daha yürüdüm.
    yürürken ağladım.
    buğulu kalmış gözlerimden beni garipsiyen insanları gördüm.
    hiç ağlamadılar sanki dıbını gibtiklerim.
    belki de eve gittiğinde yastığını gözyaşlarıyla boğan
    bir sürü insan dışarda ağlamamı garipsiyordu.
    bu durum beni rahatsız etti.
    ama gözyaşlarımı silmedim.
    kimseye birşey demedim.
    yoluma devam ettim.
    garip bir dünyaydı, çok garip.
    ···
  9. 109.
    0
    Yaz okuyoruz panpa
    ···
  10. 110.
    0
    Okuyorum panpa yazmaya devam edersin inşallah
    ···
  11. 111.
    0
    panpa daha seri yazsan yaz geldi be amk
    ···
  12. 112.
    0
    beyler hikayenin okurları varsa entry girerse sevinirim amk. şizofrene döndüm. lan
    ···
  13. 113.
    0
    reserved
    ···
  14. 114.
    0
    polislerle beraber gittikten sonra nezarethaneye aldılar bizi.
    zaten yasal olarak en fazla bir gün tutuluyordu sanırım.
    aşağı yukarı yarım saatlik insan gibi geçen bir sorgudan sonra
    yani öyle behzat ç gibi uçayım kaçayım gibeyim anasını
    mentalitesinde bir sorgu yoktu. olanları anlattım.
    sinirlendim kavga çıkardım. doğrudur.
    herşeyi ekgibsiz anlatıp suçumu kabullendim fakat
    evde kadın ahalisi herifle konuşup şikayetini geri almasına
    ikna etmiş. ve bir gün kaldıktan sonra o
    binbir derdin döndüğü ceza evinden çıktım.
    taksiyle eve kadar gittik. inerken ben sevcanı tuttum.
    - gelmiyorum dedim
    - ne demek o? dedi.
    - gelmiyorum ben. hem yüzüm yok. hemde artık istanbula dönücem dedim.
    - gitme dedi.
    - ne biliyor musun? seni bekledim. her sabah, öğlen, akşam, yatsı, ikindi, kuşluk. hep bekledim ben seni.
    gelmicektin. gelmedin de. yüzümün şekli şemali değişti seni beklerken gülme rolü yapmaktan.
    ulan hiç gülmedim ki! hiç gelmedin ki sen. senin yaptıgını yapayım bende.
    bir kere de ben gideyim. senin değil ama, bu sana değil. hepinize bu!
    ulan bir kez de ben gideyim bu dıbına kodugumun gezegeninde. ben gidiyorum. dedim.
    bunu söylerken sesim gürleşmişti. hiç olmadığım kadar kararlı ve sinirliydim.
    kızgınlıgım sadece sevcana mıydı? değildi tabii ki.
    herkeseydi. denizeydi. selineydi. eneseydi. kurban gittiğim o iddaaydı.
    her şeye ve herkeseydi.
    gibtirip gidenlereydi. ve ağzımdan kelimeler dökülüp
    onun kulağına eli bıçaklı bir katil gibi giderken,
    en büyük katil; bendim. duygularını ve sevincini öldürmüştüm sevcanın.
    bunu yüzünden okuyabiliyordum. hiç suçlu hissetmiyordum.
    ben kaldırabilip yeniden sevmişsem, o da yapabilirdi.
    döndüm sırtımı ve yürümeye başladım...
    ···
  15. 115.
    0
    bir müddet sonra ayrılıp el ele içeri geçtik. ve çekyata oturduk
    kaburgama giricek kadar çok yakın oturuyordu
    ayıptır söylemesi spermlerimi akıtsam,
    hamile bile kalabilirdi. o derece yakın oturuyorduk
    televizyon izlerken musaya döndüm
    - pardon birader sana da ayıp ettik dedim
    - sorun değil dedi
    - sarıldıgını görünce sevcana dayanamadım dedim
    tebessümle geçirdi olayı
    - bira getirsene dedim seldaya
    sevcan karışmadı bu sefer
    - sigaranız varmı beyler diye bir kez daha
    konuşmaya muhabbeti öldürmemeye çalıştım
    - yok dediler
    sigara içmeyen erkekleri aslında zararlı olsa da anlamıyordum
    paraya yazıkmış, harammış,
    erkeksin lan sen. züt veren sigara içmesen bile taşıcan
    otlanıcak biraderlerin senden.
    o sigara taşınacak!!
    sigarasız bir gece geçiricem diye üzülürken
    biralar geldi. yarısına kadar içtik ya da içmedik
    kapı çaldı.
    selda kalkıp kapıyı açtı ve soğuk bir yüzle döndü bize
    - kimmiş diye bir uğultu cıktı salondan
    - polis diye yanıtladı.
    ne polisi lan? akşamın bu saatinde
    diye düşünürken komşunun sizi polise şikayet edeceğim
    dediği aklıma geldi. vay dıbına kodugumun cocugu
    diyerek kalktım
    küfürden sonra sevcanın gözleri açılmış bir şekilde
    gözlerime baktığını gördüm ve açıkcası tırstım amk
    - ne oldu? diye sordum
    - emniyete kadar alıcaz sizi dediler.
    herkes üstünü başını giydi. ve memur beylerin
    arabasına binip merkeze gittik
    ···
  16. 116.
    0
    ulan huur ulan sevgi koduğum icımi cızlattın dediklerin sahte olsa bile(ki değildir) devam et
    ···
  17. 117.
    0
    telefonu giblemedim. giblemek istemedim.
    biraderlere yaşıyorum içerikli mesajlar
    atıp sevcana da aşağı yukarı şöyle bir mesaj çektim;
    - sen gittin. ben geldim. benimle her yere gelceğine inandıramadın beni.
    ben de gittim. ödeşmiş bile sayılmayız ama. ben 5 öğün aç susuz bekledim seni.
    biraz da uykusuz... ama öyle olması gerekiyormuş, öyle oldu.
    yokum ben artık. adlı bir mesaj attım.
    şu vardır insanda;
    ne kadar gider yapsan da bir mesajda
    geri dönsün olur içinizde.
    siz onu gibin
    ama o hep sizinle kalsın.
    öyle değilmiş beyler.
    gibmeye çalıştığınla kalıyormuşsun.
    bu dünyada tek akıllı siz değilmişsiniz
    donu indirmenizle kalıyormuşsunuz.
    öyle kolay değilmiş adam gibmek.
    bizim gibi sevgi fakirleri için kolay değilmiş...
    diğerleri işin piiri kesilmiş.
    üstad olmuş adamlar.
    deryaya da mesajına cevap verdim.
    ve telefonu fırlattım koltuğa.
    televizyon izledim.
    biraz daha televizyon izledim
    mesaj varmı yok mu diye kontrol etmedim
    biraz daha izledim
    telefona bakmak için can atıyordum
    ama bakmamak için can çekişiyordum.
    bakmak istemesem de
    o can sıkılmasıyla mecburen uzanıp aldım telefonu
    tabii ki vardı bir kaç mesaj..
    ···
  18. 118.
    0
    bu ne la kopyala yapıştır yapacağına kaldığın yerden anlatsana
    ···
  19. 119.
    0
    lan bak bu seferde yarım bırakırsan harbi çok sağlam küfür ederim
    ···
  20. 120.
    0
    devam et sende amk
    ···