-
251.
0olay bittikten sonra oguzhan ve serdar yanıma damladılar.
- ne oldu hesabı.
- birşey oldugu yok herşeyi gördünüz amk dedim
- ya gelicektik falan ama konuşuyonuz sandık geyiklerine girdiler
- sorun değil dedim
sevcan iyi misin diye sordu
- iyiyim dedim
asumanı bileğinden tutup burda güneşlen yanımızda dedim
birden anldıbını bilmediğim bir kabadayı filizlendi içimde amk
- tamam dedi asuman
halime abla geldi. oguzhanı çağırdı
bir iki dakika konuştuktan sonra oguzhan geri döndü
- ne oldu diye sordu sevcan
- ben bir iki saate gidiyorum diye yanıtladı
oh be gibtir git amk
- nereye gidiyon dedim
- istanbula dönüyorum dedi
- dönücek misin dedi serdar
- belki dedi
bir iki saat içinde denize girdik asuman yalnız kalmasın diye sonra
asumanı eve bırakıp, köpeği aldık tekrardan gezdirdik.
shell istasyonu var (bunun reklamı olmaz herhalde?)
onun o tarafa doğru kumsaldan yürümeye başladık. bir kaç site geçtikten sonra
yolunu kaybedip çöle düşmüş kutup ayısına benzer
başörtüsünden arınamamamış kumsala düşmüş bir yaşlı hanım teyzem,
yanındakine dönüp
- aa ne kadar güzel kız dedi
bunu duyunca yüzüm güldü
döndüm teyzenin yanına gittim
- cok güzel dimi teyzem dedim
- evet dedi
- bana bağışlar mı allah onu dedim
- inşallah yavrum dedi
teyzemle vedalaşıp tekrardan sürüme katıldım
yürüyüşümüzü tamamlayıp geri döndük.
köpeği teslim ettik. oguzhanla vedalaştık.
gibtirdi gitti amk cocugu -
252.
0asumanın yanına vardım.
kumsala serdiği havlulardan birisi boştu. gel manasında
elini havluya vurdu. iyi güzel elini havluya vuruyon da,
sen vurdun her taraf kum oldu uzanmam ki ben oraya amk.
oturdum
- uzansana dedi
- iyiyim ben böyle dedim
- ne oldu neden çağırdın dedim
- şu arkamdaki herifler bana bakıyo dedi
- kim dedim
- ya arkamdakiler işte dedi
- tamam dedim kalktım
-birader dedim
herifler üstlerine alınmadılar
asumanda dikelip kolumdan tuttu çekti
- napıyosun dedi
- kavga edicem yüksek müsadenle dedim
( beyler uzakdanda olsa akrabam amk. uzaktanı şöyle açıklıyayım
annaannemin abisinin, karısının kardeşinin kızının kızı)
- hayır saçmalama dedi
bir kaç saniye sonra onlar döndü bana
- bize mi seslendin birader dedi
2 tane deniz kaplanı karaya vurmuş güneşleniyodu bildigin amk
- hayır size seslenmedi dedi asuman
- evet size seslendim dedim
- hayırdır dediler
- siz kardeşiniz bacınız yaşındaki kıza mı sarkıyonuz dedim
o sırada oguzhan sevcan serdarda bizi izliyolar
ben adamlarla tartışıyorum huur cocuklarından biri kalkıp gelmediler
- ya tamam boşverin dedi asuman
- hem şikayet edion hemde kavgayı engelliyon hoşuna mı gitti yavru dedi adamlardan biri.
ne kadar öküzce olsa da haklı herifler amk.
benim bir gözüm o huurı cocuklarının üstünde bir gözümde hani gelirler mi diye
oguzhan ve serdarın üstünde. kalkmadılar bile.
anladım ki o gibi taşımak adamlık değilmiş.
- ne diyon birader sen adam akıllı konuşsana dedim
- sen onun tokmakcısı mısın dedi
ben adamlarla tartışırken sevcan bana doğru gelmeye başlamıştı dur dedim. elimle
o arkadaş bildigim pekekentlerin yapamadığını sevcan yaptı gelmeye çalıştı, helal olsun dedim amk
o sırada asumanın babası, amcası ve abisi geldi. onları bi güzel paketledik. yolladık -
253.
0mideniniz kaldırabilceği miktardan fazla bira tükettikten sonra,
kusmak üzere oldugunuzu fark edip,
arkadaş ortamından koşarak uzaklaşıp en yakın tuvalete
kusmak gibidir aşk.
eğer tam vaktikde yetişirisen, söylersen, belki de herşeyi halledebilirsin.
belki rezil olursun lakin halledebilirsin.
fakat yetişemezseniz ortalıga kusarsanız, hem rezil olursunuz. hemde
ortalıgı batırırsınız.
ben ortalıgı batırmadan içimdeki kısa sürede arşı aşmış
sevgimi kızın yüzüne kustuguma inanıyorum.
inanıyorum ki, söylediğimde
- bende sana bir sır vericem ama kimseye söylemiceksin dedi
- tamam dedim
- bende senden hoşlanıyorum dedi.
o sırada market kapısında oguzhan ve serdar ellerinde bir miktar birayla
bize doğru yürüyolardı
kollarımı açtım iki yana anlamsızca,
boynuma atıldı birden.
bende ona sarıldım. onların ( oguzhan, serdar)
bizi görebilceği bir mesafeye varınca ayrıldık
o gece ikimizin arasında hafif gülüşmeler yaşandı
gecesi yine o yoluna ben yoluma.
nedense telefon numarası almasını hep unutuyordum
geceleri mesajlaşmak için.
öyle yada böyle o geceyide hiç bir sorun olmadan atlattım.
ertesi gün tekrar 10 da kalk,
yemek ye, dişlerini fırçala
oguzhan ve sevcanı dışarda gözle.
sevcan yanına gelene kadar onu izle
serdarı çağır. kumsala in bölümünü bitirdim
denize girdik.
kumsala indiğimizde asuman beni çağırdı.
gidiyim mi gibisinden bir hareket yaptım sevcana
git dedi o da, ama yüz kasları "gitme ne işi var seninle" der gibiydi. -
254.
0burda yalnızlıktan ölceğimi bilsem bile atacam bunları inboxuma küfür yağdıran binler. Ama yalnız olmadıgımı gösterirsenizde hoşuma gider oglum.
-
255.
0ben kızı binbir zahmetle kucağıma almışım kız gelmiş
bana vuruyor amk
- öyleyse
dedim denizin altına girdim bacaklarından cekip suya soktum
suyun içinde demiri sallamakta zor oldugundan
erkek gücümle elindeki demiri aldım ve kıyıya fırlattım
( taa anasının amındayız gittiği kadar)
o günü öyle bitirdik akşam yemeklerinde sonra
kumsalda buluşmaya sözleştik.
kumsalda buluşunca ateş yaktık,
bundan önceki sevgililerimizi,
cektiğimiz acılarımızı,
en özel sırlarımızı,
dertlerimizi,
düşüncelerimizi,
özlemlerimizi,
eskiyi yâd ettik.
bir süre sonra muhabbet iyice arabeskleşince
ve minik çaplı müslüm gürses mırıldanmaları dolaşınca
ağızlarda oguzhan ve serdar bira almak üzere
markete gittiler. o sırada biz sevcanla konuşurken
- bütün sırlarını söylemedin dimi dedi
- sende söylemedin dimi dedim
- bilmem belki söylememişimdir dedi
- bende söylememiş olabilirim dedim
- söylesene bir tanesini dedi
- ilk sen dedi
- sen söyleyince söylerim dedim
bu uzadı gitti.
sonra neyle ilgili söylüceksin dedim
- ilk sen söylersne senle ilgili bişey söylücem dedi
- ben seni seviyorum galiba dedim. -
256.
0hoşgeldin panpa reserved
-
257.
0denizden bir şekilde kurtulmak isteyip.
kızın da pek hoşnut kalacağı bir teklif yaptım
"hadi voleybol oynuyalım"
sevcanın baskıları üzerine serdar ve oguzhana pek söz kalmadı
ve dışarı çıkıp, sevcanın voleybol topunu getirmesini bekledik
cok gecmeden getirdi ve oynamaya başladık
sevcanı kucağına alıp denize atma mevzusu çıktı
burayı yazsam mı diye cok düşündüm bazıları
kendini övüyor kesin eziktir diyeceği için fakat
aralarında en yapılı ben oldugum için sevcanı kaldırma işi bana
kaldı. makaraydı fakat kaldıracaksın. diye üzerime geldiler
strese girdim amk.
voleyboldan sıkılıp tekrar denize girme kararı aldık.
ama deniz kucağa alınıp denize zütürülme işini sevmediği için
koşarak gitti eve bikinisini giydi
benim zaten deniz shortum üstümde amk
ama bi sigara almaya eve gittim. sahile bırakıp denizden cıktıktan sonra
içicektim.
eve gidip döndüğümde oguzhan yolumu kesti
- kucağına alıcak mısın onu dedi
beyler aklım gitti amk. öldürürdü herif alıcam deseydim
- yok ya boşver kızda istemiyor zaten diyip
yan çizdim
- kucağına al yoksa döverim seni dedi gülerek
omzumada hafif geçirdi. hissetmedim o kadar hafifdi amk
- tamam birader dedim
oguzhanı yolladım. sevcanı ve serdarı kumda gördüm.
serdar sevcana su atıyordu. huur cocugu işte
koşarak sevcanın yanına gittim o da koştugumu görünce denize kaçtı
ama benden kaçar mı? aldım kucağıma zütürüyorum denize
kucağıma aldım onu.
yüzüme baktı, bende onun yüzüne baktım
bir güldü...
kansersiniz, ölüm döşeğindesiniz ve bir doktor geliyor
bütün hastalığınızı alıyor..
zütürürken tokası düştü. ciyakladı tokam düştü diye
biraz daha ileri zütürdüm
- burnunu tıka dedim
- sokma suyu dedi
- tıka dedim
tıkadı beraber suya girdik cıktık
sonra tokayı aramaya başladık.
tokayı ararken denizde bir demir buldu
koluma vurdu demirle. demir amk canım yandı bide cıplak kol
- neden vurdun simdi dedim acısını hissettiğimi çaktırmadan
bir tane daha vurdu
- ilki tokamı düşürdüğün, ikincisi beni kucağına aldığın içindi dedi -
258.
0yaklaşık lizayla 2.5 senelik birlikteliğimiz vardı.
cinsel birşey yaşamadık. zaten hayali bir arkadaşını gibmeye çalışmak
bursadaki herifin ördeği gibmesi gibi bişey.
yahut soda şişesine oturup ölümü beklemek.
ertesi gün kız kumda balerin hareketleri yapıyordu,
oguzhan yanında olmadığı için gitmek ne kadar doğruydu bilmediğimden
sahile inip çay bahçesine oturdum.
o da beni görünce merhaba tarzında elini kaldırdı
bende kafamı öne eğip selamımı verdim
oguzhan serdarla bir geldi ve sevcanla konuşmaya başladılar.
ben çay bahçesinde gibik gibi sap sap bekliyorum.
yanlarıan gitmeye cesaret edemedim
serdar geri dönerken bende pesinden kosup atıldım boynuna
- naber napıyosun falan dedim
ama gibimde deil yani serdar. geri dönerken bende kızın yanına gitmek istiyom.
gitti, dışarı çıkmadı amk.
bende eve döndüm.
meğerse başka bir kapıdan çıkıp sahile dönmüş. ya da ben
eve dönünce sahile dönmüş çünkü su içip evden sigaramı alıp,
sahile dönünce serdarıda sahilde gördüm
ama benim evdeki işlerimi yapana kadar onun sahile dönme olayı, imkansız gibi bişey.
ya zütüne motor takıp uçucak, ya da arka bahçeden gidicek
bende sahile indim. sigara yaktım denize karşı, çay bahçesinin duvarlarında oturdum.
bunlar konuşurken sevcan geldi
- sen neden gelmiyorsun dedi
- herhangi bir davet gelmedi bana dedim -
259.
0ben çok küçüklükten beri giderdim o yazlığa.
çevrem genişti yani anlıcağınız, biraderler, ahpaplar.
oguzhan benim birader gittim yanına
- bu kız kim dedim
- kuzenim dedi
- adı ne dedim
- sanane olum dedi
haklı adam amk. kuzenine sarkıyoruz. yüzü hafif lizayı andırıyo
düz saçları, uzun bacakları, 1.75 e yakın boyuyla beni benden aldı.
- tamam eyvallah dedim
biz denize gircez falan dedi. gibtirip gittikten sonra
serdarın yanına gittim. yaklasık 15 senelik arkadaşım.
deryayla küsüm, meryemle beni sevdigi konusunda anlaşamadık konuşmuyoruz
diğer kızlarla az buçuk işim düşünce mesaj atıyorum.
hayat bana güzel anlıcağınız.
- oo kankam, oo biraderim triplerini geçtikten sonra
onu, kıza yakınlaşmak için denize girmeyi ikna ettim
girdik. girince oguzhanın yanına gittik.
kız selam dedi
öküz serdar a.s diye atlarken
- merhaba diyerek cool biriyim havalarına girdim
o gün beraber oynadık denizde. 3 abaza 1 kız
adını sordum
- sevcan dedi.
- seni tanıyor muyum dedim
- sanmıyorum dedi
- birisine çok benzettim dedim
- kime dedi
- boşver dedim. (lizaya tıpatıp aynısı.)
öylece kapandı konu. denizden çıkarken serdarla of bu kızı ne giberim
neler yaparım abo diye düşünüp, lizanın km lerce uzakta
beni beklediğini unutmuştum. -
260.
0hiç şaşırmadım geldiğine.
sanki cok uzun bir yoldan gelmiş bir misafiri bekliyor gibiydim
ve o misafir gelmişti.
artık kaderimi yazarken tanrı, pastel kalemle değil,
fosforlu kalemle yazıyor gibiydi.
artık karanlık değil, heryer adeta parlıyordu.
özellikle gülüsü.
o bana baktı, ben ona. uzun süre bakıştık
hiç konuşmadı
dudakları çöl misali, öpmeye yeltendim.
kaçmadı.
gözlerimi kapatmadım. çünkü gözlerini görmek istedim.
ellerinden bir tanesi yüzüme değdirdi..
yüzümde yüz yıllık bayram sevinci.
bende elini yüzüne zütürdüm.
bu hayalet değildi, filmde gördüklerimizden değildi.
elimi zütürdüğünde ne içinden geçti, ne kaybolup gitti.
• anlatmak istediğim bilinçaltınız film değildir,
o gerçeği yansıtmasada, inanmak istediğiniz herşey; gerçektir sizin için*
uzandım. yanıma uzandı. uzun uzun baktık birbirimize.
ne ben konuştum ne o.
kalkıp bir sigara yaktım.
geriye döndüğümde -
261.
0aramızda genç arkadaşlarımız varsa ailelerin verdiği tavsiyelerin
biraz daha farklısını vericem.
en sevdiğim spor futbol. 15 yaşında daha ciğerlerim olmamıs iken
sigara içmeye başladım. cocukluk hevesi, özentilik, aşık genç triplerinde iken
içebildikce cok içtim. belki bu zamanlarda içtiğimden daha cok iciyodum
ciğerleri tükettik. birde cok fazla kaliteli sigaralar içmiyordum.
kömür içiyodum bildiginiz eskiden amk.
çok hızlı koşarım. futbolda da koşunun önemi tartışılmaz amk.
ama ciğerleri tükkettiğimiz için artık en fazla 3 dakika depar atıp
5 dakika dinleniyorum. oyun bensiz sürüyor, yaşıtlarımdan
azar yiyorum. koşsana amk diyenleri çekiyorum
velhasıl kelam; siz siz olun, bırakın sigarayı.
bir kez daha bir çok kişiyle aldatıldım.
bir kez daha üzülüyorum.
bir kez daha aynı yatakta, aynı yastığa sarılıp ağlıyorum
herşey hüzündü.
duvarlarımın bilekleri de benimle beraber kesildi,
beraber kanadık ilk kez bir başkasıyla
ağlıyordum. çok ağlıyordum.
gözlerimden akan yaşın haddi, hesaba dönüşse.
herhalde 2006 yılından şu ana kadar dayak yerdim hayatın en elit restorantlarından birinde
sonra o geldi.
liza.. gözleri elaya yakın, saçları düz, uzun bir yol gibi adeta.
yüz kıvrımları aşkın elinde binbir asır bekletilmiş,
bekledikce güzelleşmişti.
kokusu yoktu.
ailesi, yoktu.
telefonu, yoktu.
adresi, yoktu.
ama bir sarılması vardı, bir hissettirmesi vardı kendini
işte o da hiç kimse de yoktu.
hiç yadırgamadım kim oldugunu. hiç sormadım
hiç şaşırmadım geldiğine.
sanki cok uzun bir yoldan gelmiş bir misafiri bekliyor gibiydim
ve o misafir gelmişti.
artık kaderimi yazarken tanrı, pastel kalemle değil,
fosforlu kalemle yazıyor gibiydi.
artık karanlık değil, heryer adeta parlıyordu.
özellikle gülüsü. -
262.
0evet, sizde doğru tahmin ettiniz, deniz.
kalktı biz gidince. boynuma atıldı. omuzlarıma değer ellerini,
bir çok kişinin neresine değdiğini hesaplıyarak. kaldırdım
- ne ağlıyorsun dedim
- benden farklı mı bu sanıyorsun dedi
- anlamadım dedim
- ya anlamıcak birşey yok saçmalıyor diye lafa girdi selin.
- sen sus ben en azından tugayı kaybettiğime pişmanım. sen bile bile yapıyorsun dedi
- bana biri açıklasın ne olduğunu dedim hafif yüksek bir ses tonuyla.
- birşey yok diye yatıştırmaya çalıştı ortamı.
- sende huur değil misin tugayla çıkarken bir başkasıyla daha çıkmıyor musun dedi deniz.
- yok öyle birşey diye cevap verdi selin.
köşe çekilmiş izliyordum onları.
istediğim kız, bu değildi artık.
inansa mıydım?
inanmamak için ne yapıcaktım.
deniz beni aldatan, mutsuzluğa süren bir kızdı.
selin beni o mutsuzluktan çıkaran bir kızdı.
daha bugün benimle güldü. anlamadığım buydu,
birine gülüyorsunuz, çok içten gülüyorsunuz
ama ertesi gün bir başkasına gülüyorsunuz.
- senle biz iddaya girmedik mi sen tugayla çıkamazsın diye dedi deniz
selin cevap vermedi
- neden beni sevemezsin ki dedin o kadar dedim
- benden ayrılman, senden ayrılmak için. ama ayrılmak istemedin. dedi
- gibtirin gidin be dedim.
ikiside aptal aptal suratıma baktı
- gibtirin gidin be! diye bağırdım.
girdim eve kapıyı kilitledim. zile bastılar.
kapıyı tıkladılar açmadım.
bir yarım saat sonra aşağı yukarı kapıdaki sesler kesildi.
zile basmalar bitti, kapıyı tıklamalar ile birlikte.
indim aşağı. sigara almaya gittim.
sigaraya başlıcaktım bundan sonra, o gün bugündür sigara içerim. -
263.
0o günü bir şarkının sözleriyle tanımlıyabilirdim;
"duygularıma esir oluyorum seni görünce.
insan bin kere mi yanıyor bir kere sevince?
ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim..
bir kere daha yandım ama canım; gördüğüme sevindim."
şaşkındım. ne diyceğimi bilmeyecek derecede şaşkındım.
çölde kutup ayısı görmüş gibi şaşkındım amk.
selin devreye girdi elimden tuttu apartman kapısından içeri girdik.
o da içeri girmeye çalışırken kapattım kapıyı.
birşeyler söyledi. selinle ilgili.
kulak asmadım. mesaj geldi ardından. selin telefonumu alıp sildi mesajı okumadan
bende eve zütürdüm.
o gün cinsel açıdan; otobüste geçirdiğimiz zaman > evde geçirdiğimiz zaman.
karşı karşıya bağdaş kurup konuştuk. arada bir öpüşmeler oldu elbet
ama devamı gelmedi. zaten herşeyde ciks gelmedi.
diyenler olur elbet; sen bir kaç part önce sevgilinizle gibiştiğinizde,
onu millete anlatmayın. öpüşünce dudaklarında bıraktığı hazzı
kimseye anlatmayın. kızı huur durumuna düşürmeyin diye söyledin,
ama sen kızları nasıl öptüğünü. neler yaptıgınızı anlatıyorsun. diye
yorum yapanlar olur, haklılar da.
ama kızları hiç biriniz tanımıyonuz ve ben kendi yaşam hikayemi anlatıyorum.
hep en büyük aşklar bizimdir.
kimsenin aşkının bizden fazla olduğunu kabullenmeyiz,
çünkü duygular tartılmaz, dokonulmaz, hissedilir.
duygular acıtır.
o gün cok fazla cinsel birşey olmasa da,
dans ettik. konustuk. yemek yaptı bana şarkı söyledik bunlar aslında
öpüp koklaşmaktan. ellemekten dokunmaktan daha cok keyif verdi bana.
eve bırakma vakti geldiğini annesinin bıraktığı 8. cağrısından sonra fark edip
dışarı çıktık. merdivende oturup ağlıyan kim? -
264.
0indik. peşimizden indi.
gittiğimiz yolları takip ediyordu
izliyordu bizi işte amk. aksiyona gerek yok
siteye girdik. güvenlik bizdendir diye durdurmadı
evin önüne geldiğinde.
- tugay dedi
geriye dönsem ölüm tehlikesi. dönmesem içim içimi yiyor napıyor diye
selin aşırı kıskanç bir kız.
selin döndü
- efendim dedi
- tugaya seslendim ben dedi.
ne çok özlemişim sesini..
- buyur bana konus dedi selin. hanımefendi gibiydi. sakindi
istediğim kız tipiydi tam amk
bunlar bir süre konuştular. selin elimden tutup önden yürüyordu
fakat evin yolunu ben biliyorum amk.
evi tam geçmek üzereyken güçlü kollarımla selini çektim kendime
deniz arkamızda. kapıyı açtım,
- ne o benimle yattığın yatağa birde onu mu sokucan dedi.
bardakdaki son damlayı taşırmıştı.
ama kızdı ne yapabilirdim ki amk?
birde eski sevdigimdi.
dövsen dövülmez sövsen sövülmez.
ne yapabilirdim? ne yapıcaktım? -
265.
0bir kaç saniye sonra somurtan bi yüzle geri döndü
- noldu inmiş mi dedim
- ya nerden biliyorsun dedi
- cok belli ediyodun dedim gülüyom söylerken ama
- bak sen inmiş mi diye dedi
tam kafamı çevirirken
- kafanı kopartırım dedi
lan noluyor sen bak dedin amk
yine bi gülme aldı beni içten içe. şiddete evet amk
- inmiş mi dedim
- inmemiş dedi
- sevgililerinden biriyle görüsmeye gidiyordur boşver dedim
- görüşmeye mi gömüşmeye mi dedi
- küfür etme dedim.
- onu mu savunucaksın bana dedi.
- bir daha küfür edersen biter dedim
- iyi dedi
bir süre sustu. konuşmucak gibiydi.
her ne kadar inkar etsenizde, bir sevgiliniz var ise ve çok konuşuyorsa,
içten içe seviyorsunuz. çünkü konuşmayınca vakit geçmiyo amk
- gömüşmeye gitmiştir dedim
- küfür etme dedi
bir şekilde gönlünü alıp yola devam ettim.
ama hiç bir durakda inmedi deniz.. taa ki biz inene kadar -
266.
0en heycanlı yerinde niye kestin dıbına kodugum
-
267.
0@5 senin ben ananı gibeyim. lafa bak annemle babam 10 yaşındayken ayrılmış diyor. senin 10 yaşında haberin yok mu hiç bişeyden.20 yaşında mı öğrendin bunları yannan kafası. mış diyo bi de ya
-
268.
0reserved
-
269.
0denizde uğramadı yanıma zaten. bende giblemedim.
daha doğrusu telefona bakmaktan gibleyemedim.
günler günleri kovaladıkca bilinçaltımda "denizin gözlerini ara ve boğul orada" komutu gitmişti.
bunun esas temeli, sağlıyanı, yaratıcısı, selin idi.
fakat teşekküre yabancı ilkel bir kişiliğim oldugundan hiç söylemedim bunu ona.
birgün okuldan çıkarken
- size gelmek istiyorum dedi
- napıcaz ki bizde dedim
- bilmem dedi
bunları bi yerden hatırlıyordum. çok eskiden...
- gel dedim.
sözleştik ve babasına bi yalan söyleyip akşam geliceğini söyledi
otobüs durağında el ele idik. deniz arkadaydı fakat kafamı geriye çevirdiğim an,
selin gözlerinden süpermanin cıkardığı ışınlardan çıkarıp kafamı koparabilceği için
döndürmedim kafamı.
zütümde yemedi zaten
otobüse bindik. ona öncelik tanıyıp.
arkasından biz binip onun görebilceği bi yere oturtturdu bizi.
ben hala uyanamamıştım işe.
beni her zamankinden daha fazla öpüyor,
sarılıyo
ellerimle oynuyo
boynumu öpüyodu.
bende karşılık veriyordum elbet. o kadarda öküz değiliz
belli ki kıskandırmaya çalışıyordu.
liseli aşıklar öpüşüyorlar bunları otobüsten atalım diyemiycek kadar cok az insan vardı
onlarda kendi kafalarında idi.
o yüzden rahatdı selin.
denizin iniceği durağa geldik. araba durdu. sonra yola devam etti.
selin kafasını geriye çevirdi.
neden diye soranlar olursan deniz inmiş mi diye kafasını çevirmişti.
inmiş miydi? -
270.
0hepiniz aşağı yukarı biliyorsunuz aşk nedir.
bilmeyen binlere anlatayım; anlık birşey.
garantisi verilmez. saz çalmayı öğrenmek, yazı yazmak,
kitap okumak gibi değildi ki kitap da okuyunca hayata dair hiç birşey yoktu.
hiç bir gerçek hayatta yaşanılan anılar, kağıda geçtiğinde saf kalmazdı.
kirlenirdi illâ.
hayata dair bulabilceğiniz tek şey, bir kitapı okuyup bitirdikden sonra
"bu da bu kadarmış.." dediğiniz andır.
herşey illâ ki biter, herşey bi yere kadardır.
kitaplarda dizilerde, tarih çarpıtılır,
aşk abartılır,
herkes kimsesiz kalırdı.
ben bu yazdıklarımı düşünürken. o da yanımda kalkmaya hazır beklerken
zil çaldı.
mecburi ayrılık vardı yani. en azından bir süre
- nereye gidiyorsan beraber gidelim dedim.
yüz ifadesinden dediğimin hoşuna gittiğini anladım.
- seninle kalıcam dedi
- benimle kal dedim.
ellerimiz herşeye rağmen birleşti. okul bitiminde vedalaştıktan sonra
babası gelip zütürdü kızı. ben otobüste yeniden denizle kaldım.
olabildiğince uzakda durmaya çalıştım
zaten selinde rahat bırakmıyordu telefondan başımı kaldırayım
- denize yakın oturma
- denizle konusma
- deniz sana bakıyomu
her cümlesinin içinde ayrı ayrı bile olsa "d,e,n,i,z" harflerini bulabilirdiniz.
beni kıskanması, yersiz de olsa hoşuma gidiyordu.
kıskanılmak herkesin hoşuna gider
-
tyler dursun annesinin namuusnu koruyor
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 09 01 2025
-
chatgptye apo hain midir diye soruyorum
-
bi uykumuz vardı onuda
-
benim beddualar tutar 2016 da bahiste
-
nerde o eskiden sex purna hikayesi yazanlar
-
gldm suku icin adlı yzrn mehdi iddiası üzerinee
-
elektrik çok büyük
-
kadıköyde inci yazarı gibtim
-
ulam bir meme la
-
alfa kuşağı
-
gwanypline cami say lan orosbunun cocgu
-
geypelin niye hep sozluktesin dostum
-
duyduğunuzz en iyi küfürrler
-
fakir adam da alkol sigara içmesin amk
-
vucudumda cok fazla ben çıktı
-
ekşide türk değil türkiyeli basligini trende
-
evlat diye kucagina aldigin
-
kadin dovmek
-
nba deki kiss cam
-
mobil uygulamamıza ne oldu
-
lightbringer1881 günaydın nasılsın
-
alalhkn fotosu bende acilmafi
-
jose morarinyo
-
9000 den az başlığı olan üye
-
arap milleti üstündür arap milleti allahtır
- / 1