beyler şimdi geldim eve yemek yiyip başlicam beklemede kalın

yarım saat kadar o vaziyette kaldım sanırım. tam hesaplayamadım. sonra üzerinden kalkıp giyindim. çadırı hafif aralayıp kimseye çaktırmadan çıktım. hemen kapatıp çadırın önüne oturdum. çalan müziği dinleyerek sigara içiyordum. yaklaşık 2-3 tane içtim. üşümeye başlayınca çadırı hafif aralayıp daldım içine. aslı abla hala çıplak sırt üstü yatıyordu. sanırım uyumuştu bile. bende çadırı içerinden kilitleyip aslı ablayla kendimi örttüm. ona arkadan sarılarak uyumaya çalıştım. bir türlü uyuyamamıştım. aklım hala yaşadıklarımızdaydı. ya sabah hatırlamazsa diye bir korku vardı içimde. bunları düşünürken gece uyandım. müzik durmuş saat 4 olmuştu. üşümüştüm. aslıya baktım bütün örtüyü üzerine çekmiş kendini sarmıştı. hala çıplaktı. belli ki üşüdüğü için istemsizce yapmıştı bunu. ellimle hafifçe dürtükleyerek uyandırdım aslı ablayı. kalk giyin hava soğudu üşüyorsun hasta etme kendini dedim. gözlerini hafif araladı ben ona o ise tavana bakıyordu. 10 sn bu şekilde kaldıktan sonra kalkıp giyindi. yan yatıp onun giyinişini izliyordum. ilk önce o güzel memelerini örten sütyenini giydi. ardından dantellisinide bir çırpıda giydi. o kadar tatlıydı ki o an tekrar onu arzulamaya başlamıştım. ama bir şey yapmaya ya da demeye cesaretim yoktu. tüm kıyafetlerini giydikten sonra o da yan yatarak tüm vücüdunu bana yasladı. elimi alıp eliyle beraber karnına zütürdü. bu şekilde ikimizde uyuduk. sabah olduğunda...

aslı ablanın beni dürtüklemesiyle uyandım. kalk hadi ben acıktım dedi. uykumu almıştım. direk günaydın deyip üzerimdeki tişörtü çıkarttım. temiz bit tişört alıp giydim. altıma da bir şort geçirip powerbanki aldım. o sırada aslı abla tüm kıyafetlerini çıkarmış yeni iç çamaşırları giyiyordu. onu yine bu şekilde görünce tekrar gibim kalktı. ama korkuyordum bir şey demeye. o da giyindikten sonra çadırı kilitleyip merkeze kahvaltı yapmaya gittik. küçük güzel bi yere oturup serpme kahvaltı yaptık. çok konuşmuyorduk. onunla göz teması kurmaktan kaçınıyordum. bu şekilde devam ederken kahvaltı bitince üzerinde türk kahveleri geldi. kahvemden bir yudum aldıktan sonra aslı abla bana yaklaşıp hoşuna gitti mi diye sordu. bi an yüzümü bir gülümseme aldı ve bende kafamı ona yaklaştırarak hemdee çook dedim. tebessüm ederek ne mutlu bana o zaman, beni gerçekten cezbediyorsun dedi. bi yanda hoşuma gitmiş bi yandan ise garipsiyordum. aslı ablayla bunu yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi. bi şeyin gayet farkındaydım hep böyle devam etmeyecekti. haklıda çıkmıştım zaten...

ardından sigara yakıp sohbet etmeye başladık. normal bir sohbetti ama yavaş yavaş dün gece yaşadıklarımıza geldi konu.
-zunarci senden hoşlanıyorum. beni tahrik ediyorsun.
+sende beni aslı abla ama bu ne kadar doğru peki? ya ailelerimiz öğrenirse?
-korkma be o kadarda, burda rahatız.
+peki ya geri dönünce?
-o zaman gelsinde düşünürüz.
böyle bir sohbet geçmişti aramızda. aslı abla güzel bir kızdı evet ona dayanamıyorum ama korkuyordum. kahvaltıdan sonra aslı ablayla gezerken birden bir dk dedi. hızlıca eczaneye girip bişeyler aldı. geri dönünce yüzünde sinsi bir gülümsemeyle dün gece için dedi. poşeti çantasına attıktan sonra beraber avmye doğru gittik. yolda tenha yerlerde el şakaları yapıp duruyordu. daha doğrusu o da istiyordu. asıl avmde hiç rahat durmayacağı belliydi. bu şekilde avmye vardıktan sonra içerisinde dolaşmaya başladık. çok az insan vardı. sanırım herkes festival zamanı olduğu için ya evindeydi ya da festivalde. dolaşırken maviye girdik. aslı abla hızlıca iki tişört alıp beni çekiştirerek kabinlere doğru zütürdü...

beyler ilgi gelmiyorsa bırakıcam yazmayı bi şukuluyında görelim kaç kişi olduğunuzu

o zaman bu şarkı eşliğinde devam edelim https://www.youtube.com/watch?v=AVHITKnBnRY

kabinlere gittiğimizde bir kişi vardı. aslı abla bana göz kırpıp girdi. sanırım kızını falan bekliyordu. 1dk sonra beklediği kişi çıkınca onlarda gitti. bende kabini tıklattığım an aslı abla kapıyı açtı. elim havada kalmıştı resmen. hemen kabine girip kapıyı kapattım. aslı abla sütyenle beni bekliyormuş. direk dudaklarıma yapıştı zaten bende o arada elimi memelerine attım. sütyeni yukarı kaydırıp sıkmaya başladım. gerçekten çok güzellerdi. buna emin olabilirsiniz. aslı abla durumdan gayet hoşnut gibiydi. bende öyle ama korkuyordum biraz. ne gerek vardı böyle bi aksiyon yaşamaya çözememiştim. o anın etkisiyle hiç bozuntuya vermeden devam ettim. aslı abla öpüşmeyi bırakıp dizlerinin üzerine çöktü. durumu anlaığım için direk pantolonu aşağı indirdim. aslı abla ilk önce eline alıp biraz oyalandı bu şekilde. ardında da ağzına alarak bana müthiş bir oral ciks deneyimi yaşatmaya başladı. gerçekten çok iyiydi. dizlerimin bağı çözüldü tabirinin gerçek olduğunu o an anladım. yaklaşık 10 dk süren müthiş bir saksonun ardından aslı abla beni boşaltmadan dizlerinin üzerinden kalkarak toparlanmaya başladı. sessizce devamı akşama diyip bir öpücük daha kondurdu. beni öpmeye doyamıyor gibiydi, sürekli öpüyordu. toplarlanıp biraz bekledik. sesler vardı. 20-30 sn sonra kadar o seslerde kesilince ilk aslı abla ardından ben çıktım. hiçbir şey olmamış gibi doğruca çıktık mağazadan...

burdan sonrasını atlicam biraz. doğal olarak normal bir zaman geçirdiğimizde oluyor. gelelim saat 6 civarına. konserler yavaştan başlamış millet toplanmaya başlıyordu. aslı ablaya şarap alalım mı diye sordum. bu gece sarhoş olmak istemiyorum diyim belime kolunu doladı. bende ona katılmıştım. biraz bu şekilde takıldıktan sonra susadığım için gidip iki bira aldım. zaten pek önlerde sayılmazdık bu yüzden giriş çıkış sorun olmuyordu. aslı ablayla aynı pozisyonu alıp biraları yudumlamaya başladık. aslı abla şarkıya göre bazen başını omzuma koyup birasıyla el sallıyordu. aslında hoşuma gitmedi değil tabikide. en son yeter artık diyip ilk fırsatta elinden tuttum onu. tuttuğum an bana bakıp gülümsedi. bunu bekliyor gibiymiş. saat 12 ye geliyordu. yorulmaya başlamıştık ikimizde. aslı ablaya dönüp yetmez mi bu kadar dedim. ben geçen senede geldim izlemesemde olur deyip güldü. öyle diyince elin tutarak çadıra doğru gitmeye başladık...

çadırın kilidini açtım. ilk önce aslı abla ardından ben girip çadırı kilitledim. ışık bize yakın olduğu için çadır çok karanlık değil ve dışarıdan görünmüyordu. sevişmek için ideal bir yerdeydik. çadıra yerleşince direk tişörtümü çıkartıp kenara koydum. aslı yan olarak bana uzanmıştı. bende ona eşlik etmek için ondan tarafa döndüm. kafalarımız birbirine yakındı. aslı abla;
+senden çok tahrik oluyorum zurnaci
-bende senden aslı abla
+benim için çok farklı, çok özel birisin. aramızda yaş farkı ve bağ olabilir ama ben bu engellere rağmen yinede sana karşı koyamıyorum.
-ama...
der demez dudaklarıma hafif bir buse kondurdu. ardından başlayalım artık diyip tişörtünü yavaşça çıkarttı. yine o güzel, dolgun göğüsleri karşımdaydı. neden bilmiyorum ama aslı ablanın göğüsleri gerçektende bana çekici geliyordu. belkide gerçekten öyleydi. aslı ablayı tutup altıma aldım. sanırım bunu beklemiyordu. keza bende öyle. altıma altıktan sonra çadırdan dolayı zorda olsa kopçasını açıp hayranı olduğum o göğüsleri özgür bıraktım. dilimi üzerinden gezdiriyor ucuna minik ısırıklar konduruyordum. boşta kalan memesini her sıkışımda içimde rüzgarlar esiyordu adeta. bu an bitsin istemiyor ama bi o kadarda aslı ablayı gibip boşalmak istiyordum. derin bir araftaydım. ama mantıklı olanı yapıp buna biraz daha devam ettim. yavaş yavaş iki göğüsünün arasından dıbına doğru yol aldım. ardından düğmesini açıp onu şorttan kurtarıp içindeki mavi dantelli ve altındaki amıyla karşı karşıya kalmıştım. dün akşamki siyah dantellinin aynısıydı. ona çok yakışıyordu gerçektende. şortu bi kenara koyduktan sonra tekrar dudaklarına yapıştım. dilini dilime doluyordu resmen. kısa bir öpüşmeden sonra az öncekiden farklı olarak vücuduna öpücükler kondurarak tekrar dıbına indim. dıbına geldiğimden kendini dantellisini dizlerine kadar indirdi ordan öteyede ben çıkartıp bir kenara koydum...

amı karşımda sakince duruyor, gibimse delicesine kalkık vaziyette göğe bakıyordu. ama bu amı yalamalıydım kesinlikle. kafamı usulca dıbına doğru zütürüp etkili bir şekilde yalamaya çalışıyordum. aslı ablanın zevk almasını kendimden daha çok istiyordum o an. kendimce güzel bir ön sevişmeden sonra artık gerçek ciksin zamanı gelmişti. gibimi dıbının üstünde gezdirmeye başladım. bi eli saçlarından diğer ise benim elimi tutuyordu. bi süre dıbının üzerinde sadece gibimi gezdirip durdum. amı deli gibi sulanmıştı. çok azmıştı. hafif iniltiler içindeydi. hiç beklemediği bir anda gibimi köküne kadar dıbının derinliklerine gönderdim. ufak bir çığlık atıp dudağını ısırdı. lanet olsun ki çok ateşli bi kadındı aslı abla. içerisinde gitgeller yapıyor neredeyse kendimi kaybediyordum. aslı ablanın gözlerinde kaybolmuş ot içmiş gibiydim resmen. ne yaptığımın hiç ama hiç farkından değildim. aslı ablanın hadi daha hızlı demesiyle kendime geldim. aslı ablanın içinden çıkıp onu ters çevirip domalttım. öylesine bir domalmıştı ki sadece oturup o manzara bile seyredilebilirdi. gibimi hiç zaman kaybetmeden dıbına tekrar soktum. ellerimle kalçalarında tutmuş sıkıyor ve bundan kuvvet alarak gibimi aslı ablanın dıbına daha sert geçiriyordum. birden çok fazla sertleştiğimi fark edip yavaşlamaya başladım. kalçalarında olan ellerimi aşağı sarkan göğüslerine zütürüp ikisinide avuçladım. bu şekilde aslı ablayı sararak yavaşça gibiyordum. terlemiştik. ama bunun hiçbir önemi yoktu. yorulmuştum gerçekten. aslı ablayı eski haline getirip tekrar içine girdim. çadırda yapabilecekleriniz cidden kısıtlıdır çünkü. aslı ablanın bacaklarından tutuyor hızlıca dıbına girip çıkıyordum. gibim ona her çarpışından dalgalanan göğüslerine takılmıştı gözüm. bundan dolayıda fazla uzun sürmeden boşalacağımı anlayıp aslı ablanın amından hızlıca çıkarak dıbının üzerine doğru hunharca boşaldım. yan tarafa yatıp kendime gelmeye bıraktım.

yaklaşık 15 dk kadar o şekilde yattım. aslı abla o sırada temizlenip giyindi. o işlerini hallederken bir yandan da konuşuyorduk. bana seni seviyorum zurnaci dedi. ama bu normal bir sevgi değildi biliyorum. o anın verdiği gazla bende seni seviyorum demiş bulundum. o hazırlandıktan sonra bende hazırlanıp çadırın kilidini açtım. ikimizde çıktık. geri kilitleyip tuvalete doğru gittik. sigara içiyor adeta iki sevgili gibi el ele tutuşarak yürüyorduk. işlerimizi halledip geri döndük. gelirkende arabayı kontrol ettik. bir sorun yoktu. tekrar çadır mevzusunu halledip yerleştik. aynı dün geceki gibi ona arkadan sarılıp elini tutarak yattık. dünden tek farkı bu sefer bu pozisyona ben istediğim için gelmiştik. bu şekilde yattıktan sonra bana tekrar seni seviyorum dedi. bende seni diyerek karşılık verdim. bu şekilde uykuya dalmıştık...

beyler bu gecelik bende bu kadar. dünde dediğim gibi bu üç günlük bir süreç 2 günü anlattım geriye son gece kaldı. eğer ilgi gelirse yarında onu anlatıp festival kısmını bitiriyorum. okuyacak adam olursa festivalden sonraki kısımlarıda anlatırım. iyi geceler dostlar.

evet beyler eve şimdi geldim duş alıp yazmaya başlayacağım rezleri alın geliyorum

sabaha karşı uyanmıştım. gün daha doğmamış ama hava gayet soğumuştu. aslı abla da bende incin yattığımız için biraz sorun olmuştu herhalde. aaslı ablaya baktığımda tuluma sarılmış çok masumca uyuyordu. deliler gib ciks yaptığım kızdan eser yoktu adeta. sanırım ona bi takım duygular besliyordum. sessizce çadırı açıp önüne oturdum. etrafta hala insanlar vardı. gelene geçene bakarak sigara içiyor bir yandan da bundan sonra ne tak yiyeceğimi düşünüyordum. ilk sigaram bitmiş ikincisini yakmıştım. karşı çadırdan kızıl saçlı, zayıf, gerçekten güzel yüzlü bir kız çıktı bu sırada. ilgimi çekmişti. içeride sevişebileceğim halihazırda biri varken bile başka kızlara bakabiliyordum. erkeklerin genlerinde olan bir şeydir bu bana sorarsanız. kızda bana dikkatlice baktı. çadırı kapatıp hırkasının cebinden camel soft çıkararak bi dal alıp yaktı. ardından yavaşça yanıma gelerek iyi geceler deyip sol tarafıma oturdu...

ilk cümlesi selam ben meral oldu. bi an duraksadım lan noluyoruz gibisinden. sonra bi an düşündüm ki ulan dedim zurnaci davar olma festival alanı burası normal şeyler bunlar. sonra aramızda şöyle bir sohbet döndü;
+selam bende zurnaci
-nerden geliyorsun?
+kocaeli, gebze. sen?
-istanbul, kartal. yakınmışız aslında.
+aynen biraz öyle oldu.
-yalnız mısın?
+(hay amk sorulacak soru mu bu şimdi) değilim. sen?
-değilim. kuzenim aysu ile beraberiz. o uyudu benide uyku tutmadı sıkıntıdan patlamak üzereydim seni gördüm belki sohbet ederiz diye düşündüm.
+tabi neden olmasın.
bu şekilde biraz daha sohbet ettik. kızın sohbetide kendisi kadar güzeldi cidden. farkında varmadan 45 dk geçmişti. bi an ikimizde sustuk. aklıma söyleyecek bir şey gelmiyordu. sanırım onunda. kız ot içer misin dedi. bi an şaşırdım. noluyoruz aq tanışalı 1 saat bile olmamıştı. daha önce içmiş ve kafasını da sevmiştim. ama şuan bunu yapmak istemiyor ve bir yandan da arkamda yatan aslı ablayı düşünüyordum. kibar bir şekilde teşekkür ederim ama bence şuan ne yeri ve ne de zamanı şeklinde cevap verdim. kızda pek samimi olmasa da haklısın şeklinde bi dönütte bulundu. bu konu çok hızlı bir şekilde kapanmış ve yerine başka bir konu olan okul mevzusu açılmıştı. bir kolejde lise sondu. bende mezuna kaldığımı söyledim. gelecek hakkında konuşmaya başlamıştık ki yavaşça bizim çadırın fermuarı içten açılmaya başladı...

evet beyler belli edin kendinizi. azcık şuku atın. bu işi prim için falan yapmıyorum yanlış anlaşılmasın. sadece başımdan geçenleri anlatmak amacım. ama bizimde en büyük tesellimiz şuku ve rez. hadi beyler elleriniz dert görmesin.

evet geldim beyler. yerlerinizi alın başliycam.

tabi kide açan kişi aslı ablaydı. ilk önce bana sonra kıza yöneltti bakışlarını. tekrar bana bakıp bu kız kim zurnaci tanıyamadım dedi. bende samami bir şekilde tanımıyorsun zaten bizde yeni tanışt.. demeye varmadan iyi geceler o zaman sana hadi kendi çadırına deyi verdi kıza. nolduğunu anlamamış, o an yerin dibine girmiştim meral in karşısında. meral siz kimsiniz acaba da beni burdan kovuyorsunuz dedi. aslı abla hiç istifini bozmadan hadi canım başka kapıya hadi hadi deyip kızı birden kaldırıp posta koydu. neden böyle davranmıştı hiçbir anlam verememiştim. yerimden hızlıca kalkıp aslı ablanın kolundan tuttum.
+nabtığını sanıyosun sen?
-kim bu kız zurnaci?
+kimse kim bu seni ilgilendirir mi? sadece konuşuyorduk. buna hakkın yok. (kısık sesle) iki defa yattık diye sen kendini ne zanettin abla? tamam bende memnun kaldım ama sadece konuştum kızla.
-ne diyosun sen zurnaci yaa? konuşamazsın benim olduğum yerde kızla falan. gerçekten kırdın beni.
dönüp çadıra girdi tekrar. bende meralin çadırına doğru gittim. ama cesaret bulamadım. biraz dikildim çadırın başından. içeriden meral'in sesi geldi.
-sorun değil. anladım ben. iyi geceler.
+iyi geceler
diyip kendi çadırıma doğru yöneldim tekrar. hem sinirlenmiş hemde mahçup olmuştum. bşr sgara daha içip çadırımı yavaşça açmaya başladım. içine girip kapattım kapısını tekrar ki tam o sırada aslı ablanın...

hep de yattıktan sonra rez alıp şuku atıyosunuz. neyse devam o zaman.

ağladığını gördüm. neden ağlıyor ne yapmaya çalışıyor hiçbir fikrim yoktu. yanına usulca sokulup ona baktım,
-noldu aslı abla
+kes artık abla demeyi. bıktım abla lafından.
-aslıııı, bana bak (çenesinden tutup kafasını bana doğru kaldırarak.)
+seni seviyorum zurnaci. anlıyor musun? sana aşığım.
-aslı bu imkansız bir şey biliyorsun değil mi? hem etik değil hemde ailelerimiz var. ayrıca ben sana karşı aynı duyguları hissetmiyorum.
+bana bak zurnaci. benimle oyun mu oynuyorsun.
-ne oyunu aslı ne diyosun sen.
+seeni seviyorum zurnaci, senii.
-ama aslı...
şiiii diyerek beni susturdu. uyuyalım artık olur mu dedi. bir şey diyemedim. mevzu uzasın istemiyordum. her akşamki gibi pozisyonu alıp yerime yattım. zor olsada uyumuş etraftaki seslere güne merhaba demiştim.