/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6 -1
    Yatagim topluydu ben odama girdigimde. Anneme surekli odama girme dememe ragmen bu manzarayla karsilasmak hic hos bisey degildi. Sinirlenip bir hisimla yururken ayagimin acidigini hissettim. "Ihh" diye bi ses cikardim. Merak ettim neydi bu acitan. Ayagimin altina baktigimda tanidik birsey gordum. Egildim elime aldim. Sari tekerlekleri olan yesil bir oyuncak arabaydi. Hatirladim! Maddi durumu olmayan bir adam oldugu icin babam cocukken bana bunu hediye etmisti. Cok sevinmistim. Ancak suan sevinmiyordum. Cunku bu oyuncagi gormeyeli neredeyse 15 yil olmustu. Ne! Eve bir misafir gelmisti anlasilan. Ve cocuklarida benim odama girmisti.. Bak sen su ise!

    edit: okuyan olduğunu gördükçe devam ediyorum.
    ···
  2. 2.
    +1
    Hemen salona annemin yanina sinirli sinirli gidip, "benim odama sen dahil kimse girmeyecek demedim mi?" diye çıkıştım. Bana dönüp "ne diyorsun oğlum sen?" dedi. Annem sinirli bir insan değildi. Ancak aramız pek iyi de değildi. Benim odama ben evde yokken girmesinden, etrafı toplamak adı altında benim eşyalarımın yerlerini değiştirmesinden çok şikayetçiyim. O yüzden boyle sert bir çıkış yapmıştım. "Bunun benim ayağımın altında ne işi var?" dedim. "Senin nereye bastığını ben mi kontrol edeceğim?" dedi bana. Sonra televizyona geri döndü. "Kim çıkardı bunu bazamın altından?" bana doğru döndü. "Bu yaştan sonra oyuncaklarla oynayacak halim yok heralde. Hem sen kızıyorsun diye odana sinek bile sokmuyorum."dedi, tekrar televizyona döndü. Anlam veremedim. Benimde oynayacak halim yoktu heralde. Düşünceli düşünceli odama doğru gittim..
    ···
  3. 3.
    0
    Ardından oturdum yatağıma. Olayı ben büyütüyordum galiba. Ilk defa böyle birşey geliyordu başıma. Neyse dedim. Yattim yerime.
    ···
  4. 4.
    +1
    Gözlerimi açtım. Mayıs ayıydı herkes sıcaktan gibayet ediyordu o sıralar. Ancak ben üşüyordum. Nedenini merak ettiğimde, gece üstüme örttüğüm çarşaf gibi bir örtüyü, odanın diğer ucunda görünce merakım gitti. Ancak yerini çok büyük bir aptallık aldı. Bu kez de anneme koşacak değildim. Ama kime koşacaktım?.
    ···
  5. 5.
    0
    Aklıma yapacak başka birşey gelmediğinden bi sigara yaktım. Sigaram bitene kadar düşündüm. Hiçbirşey bulamadım. Evden kahvaltı yapmadan çıktım. Dışarda görünüşe göre sicak bir bava vardı. Herkes şort t shirt takılıyordu. Başına güneş geçmesin diye fötr şapka takanlar vardı. Bense etrafıma bakarken titreye titreye yürüyodum. Uykumda üşütmüstüm galiba. Neyse işe gittim. Sıradan bir günün ardından işten çıktım ve eve geri dönüyordum. Kapıya geldim. Elimi cebime attım. Ama anahtar cebimde yoktu. Tüm ceplerime baktım bulamadım. Neyse zile basayım derken acaba unuttum mu düşürdüm mü diye düşünüyordum. Annem açtı kapıyı. "Hoşgeldin yavrum." dedi. Düşünerek içeri girdim.
    ···
  6. 6.
    0
    Salona doğru gittim ve oturdum. Annem "Ne o? Aşık mı oldun?" diye bir soru yöneltti bana. Utanmanın etkisiyle "Anne saçmalama yaa ne aşık olması" dedim. "E ne bu halin?" dedi. "Hiç ya yorgunum" dedim. "Anne, anahtarımı bulamadımda, evdemi?" dedim. Klagib nereye bıraktıysan oradadır gibi bi cevap vermişti bana. Akşam yemeğini hazırlamaya gitti. Yemek yedikten sonra uyumaya karar verdim ve yattım.
    ···
  7. 7.
    +2
    Gözlerimi araladım. Gördüğüm şey heryerin masmavi olduğu. Ne oluyor? Evi uzaylılar mı bastı derken doğruldum. Mutfaktan tık tık diye tahtaya vurma sesi geliyordu. Odamdan çıktım. Mutfak kapısından gördüğüm şey annemin tahta birşey üstünde birşeyler doğruyor olduğuydu. Bana döndü. "Ne oldu oğlum?" diye sordu. "Saat kaç anne?" dedim. "Burda saat yok" dedi. Aklıma salonda bir saat olduğu aklıma geldi ve salona gitme kararı aldım. Girdim hemen solumda duran duvar saatine baktım. Gece 3.41 di. Bu saatte ben niye uyandım amk gibi düşünceler beynimde dolanirken salondaki koltuktan bana doğru bir ses geldi. "Ne oldu oğlum?" ???
    ···
  8. 8.
    0
    Okuyan olduğunu gördükçe devam ediyorum
    ···
  9. 9.
    0
    O an dehşete düştüm. Hani yapsam mı yapmasam mı diye düşünürsünüz, iste tam o anlardan birindeydim. Ancak sonrasında gibe gibe yapacağım birşey için çok fazla düşünmedim. Sağıma doğru döndüm. Annem ikili koltuğun sağ tarafinda oturmuş, elinde kumanda ile bana bakarak gülümsüyordu. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. 5 saniye kadar birbirimize baktık. Hareket edesim gelmiyordu. Sonra sırtımda bir sürtünme hissettim. Biri odaya girmek için, kapadığım eşikten geçti. Arkamı donesim gelmedi. Ancak 2 saniye sonra görüş mesafeme annem girdi. Nasıl yani? Ne diyorum ben? Nasıl bir olayın icine düşmüştüm?
    ···
  10. 10.
    0
    Karsimda iki kadın vardı. Ikisi de ayni kiyafetleri giymişti. Ikisi de fiziki olarak birbirinin aynıydı. Yok canım. imkansız. Ikisinden birinin bana "bak oğlum, almanyadan teyzen geldi" demesini bekliyordum. Ama ikisi de oylece bakıyordu. Yüzündeki gülümseme de yok olmuştu birinin. Bana doğru, ödevini yapmayan öğrencisine bakan bir öğretmen gibi bakıyorlardı. Boyle bi durumda ne yapilabilirdi? Düşünemiyodum. Sadece şok olmuştum. Kalakaldım o eşikte. Ayaklarım beni dinlemiyor değil, beynim bir şey söylemiyordu ayaklarıma.
    ···
  11. 11.
    0
    Bi an için boşluk yakaladım kendimden. Arkamı hızla döndüm ve koşarak dış kapıya dogru hızla ilerledim. Mutfağın önünden geçerken dikkatimi çekti, orda hala birşeyler doğrayan bir kadın vardı. Bir hışımla çıktım evden. Sokak çok sessizdi. Istanbulun klagib varoş sokakları ışte. Lan sokağa çıktık ama ne tak yemeye çıktık biz? Sonra yine içerde olanları düşündüm. Düşünürken caddelerce yürümüştüm. Sağ tarafimda cadde uzerine kurulmus buyuk bir benzinlik vardı. Nöbetçi bir de marketi vardı. Saati öğrenme ihtiyacında bulundum. Petrole doğru hafif bi yönümü değiştirdim. Marketin camından bir çocuk gördüm 23 yaşlarında. Sanırım para sayıyordu. Iceri girmeye devam ettim ve girdim. Sağıma soluma baktım. Benzinliğin reklamı olan bir duvar saati gördüm. Yaklaştım saate baktim. Saat yaklaşık olarak 3.40 falandı. Yanlış heralde diyip kasaya doğru yöneldim. Elemana "bilader saat kaç?" diye yönelttim sorumu. Başını kaldırdı. Cevap vermesini bekliyordum ama cevap vermedi. Kafasını yine eğdi. gibtimin evladı sanki ev adresini sorduk niye soylemiyorsun? Kasada saat yapabileceği aklıma geldi ve parmak uçlarıma kalkıp kasaya baktım. Saat 3.41 di. Ne? 3.41 mi? Iyide, benim uyandığımdan bu yana 45 dakika rahat geçmişti...
    ···
  12. 12.
    0
    Arkadaşlar kusura bakmayın normal yaşantılı bir insan olmadığımdan dolayı bir ay kadar geciktim, devam ediyorum.
    ···
  13. 13.
    0
    Şaşırmış bir biçimde kasa elemanına doğru döndüm. Bilader kelimesinin yarısında kasanın olduğu masanın üstündeki o iğrenç görüntüyü gördüm. Elindeki bıçakla parmaklarını doğruyordu. Tam tepki vericektim, dedim ne tepkisi? Kapıya doğru koşarken bir iki raftan bişeyler devirdiğimin sesini duydum.
    ···
  14. 14.
    +1
    Koşarken arkama baktım, ulan kovalayan yok ben niye kaçıyorum diye düşündüm içimden ve yavaşladım biraz. Nefesnefese düşünürken yürüyordum. Anlam veremiyordum ama vermeye de çalışmıyordum. 5 dakika kadar düşündükten sonra yaşadığım semtin meydanı diye tabir edilen bir yere gitmeye karar verdim, yola koyuldum.
    ···
  15. 15.
    0
    Meydana doğru çıkışırken karton toplayan bi eleman gördüm. içimden "kaçkaçkaç" dedim ve hiç ilişmeden yoluma devam ettim. Bi banka oturdum, düşünmekten kendimi alamıyordum, etraftaki hiçbişeye dikkatli bakamıyordum ama düşüncelerimin sonuç vermesi, olayları, en azından ne olduğunu anlamam için gözlem yapmam gerektiğini biliyordum. Biraz kendime gaz verip sakinleştirdikten sonra etrafa bakınıyorum. Klagib bi gece, sönmüş reklam tabelaları, yoğun bi gün sonrası rahatlamaya çekilmiş, sanki uzanıyor gibiydi burası. Bi anlık rahatlık edip canım sigara istedi. Sonra dedim bi sus dıbına koydumun nefsi. Sigarasız oturuyordum.
    ···
  16. 16.
    +1
    Uyumadan önce kot pantolonumun cebinden çıkarıp yatağımın baş ucunda duran komidinin üstüne koyduğum eski, şimdilerde torbacı telefonu diye adlandırılan tuşlu telefonumun zil sesini duyuyordum. Cebimde çalıyordu. iyide çıkarken telefonu almamıştım, zaten koşarak çıktım evden. Hay gibeyim ızdırabını diyip çıkardım telefonu cebimden. Arayan semtten, son zamanlarda pek olmasada sık takıldığım bi arkadaş, Vedo'ydu. içimden "şimdi açsam, bin türlü dert, açmasam, kim bilir ne diycek" dedim. Sonra açtım.

    "Noldu lan uyuyomuydun" dedi.
    ···
  17. 17.
    0
    "Uzatma bilader canım sıkkın söyle" dedim.
    "Buluşmamız lazım" dedi.
    içimden -lan bu saatte ne buluşması amk- dedikten sonra ailevi bişey olabilir diye düşündüm. hem de o durumda. çok soğukkanlıyım amk.
    "Noldu kardeşim bi sıkıntı mı var?" dedim.
    "dıbına koyim değişik değişik şeyler oluyo anlatsam inanmazsın şimdi" dediği an olayı çaktım. korku filmlerinden edindiğim tecrübeyle gibim gibim muhabbetlere girmeyip çözüm odaklı düşünüp "ya anlat ne oldu" demeden
    "meydandayım" dedim.
    "bu saatte meydanda ne işin var oğlum" dedi
    "ya sus gel kodumun salağı uzatma işte" dedim.
    ···
  18. 18.
    0
    bankların birinde oturmuş Vedo'yu bekliyordum. karşımda bi çocuk parkı vardı. içimden -ulan şimdi salıncaklar kendi kendine sallansa tam film olur hee ehehe- gibi bi düşünce geçirip kendimi eğlendirdim. altımda çıkarmadan yattığım kot pantolonumla tshirtüm vardı. mayıs ayının gecesinde üşüyordum. saat muhtemelen hala 3.41'di. telefonu çıkarıp baktım, hakikaten 3.41. dedim bu saat ilerleyecek illaki, izliyorum telefonu. 1 dakika sonunda saat tam 3.42 oluyor çok seri bi şekilde tekrar 3.41 oluyor. ben o sıralarda fizik kurallarına küfrederken sağ taraftan Vedo'nun gelişi gördüm.
    ···
  19. 19.
    0
    ürküyordum açıkçası. yanıma geldi herzamanki tavırları yürüyüşü olduğu için biraz rahattım. ayağa kalktım her zamanki semt selamlaşması kafa tokuşması olayını geçtikten sonra.
    "anlat" dedim.
    "oğlum çok tuh-"
    "ya anlat işte dıbına koyim tamam anladık tuhaf şeyler oluyo"
    "kanka biz akşamdan bizim caminin karşı caddesindeki inşaatta içiyorduk sızmışım. bir iki saat önce ayıldım her yerim ağrıyo baktım yanımda kimse yok dedim çocuklar beni sattı heralde. aradım telefonunu açan olmadı (ilker, serdar ve furkan'dan bahsediyor). bende inşaatın camından bakarken arsada bizimkileri gördüm gece millet uyuyodur diye bağırmadım. indim aşağıya bunlar birbirlerine dönmüşler bişeyler anlatıyolar. "bilader saat kaç oldu insan uyandırır evdekiler merak etmiştir" derken baktım bunlar bizimkiler değil tanımadığım üç tane herif."

    "ee?"
    "dur bak anlatıyorum. bana "vedat naber?" dedi. (çocuk semtte kovaladığı için tanımadığı insanlar da ismini bilir o yüzden yadırgamıyoruz bu durumu" "iyi bilader senden naber" dedim. "iyi tanıdın mı beni " dedi. "yok tanıyamadım kusura bakma gecenin bu vakti yüzünü de seçemiyorum" dedim. "hadi ya dur bakalım belki tanırsın" diyip kafasındaki bereyi çıkardı (çocuk anlatırken eli titriyor) aga muallaknin evladının gözleri yemin ediyorum yerinde yoktu... "
    ···
  20. 20.
    0
    "böyle değişik gözlerinin içi boş beyni görünüyor (burda muhtemelen göz yuvasını kırmızı gördüğü için beyin sandı amk cahili) ilk başta alkolün etkisi sandım da değilmiş moruk ayaklarım zütüme vura vura petrolün oraya kadar koştum"
    "hangi petrolun lan muhtarlığın ordaki mi?"
    "yok bizim evin aşağındaki petrolün oraya kadar koştum sonra çocukları aradım açmadılar yine sırayla arıyodum seni de aradım sen de burdaymışsın. ne işin var olum burda bu saatte?"
    lavuğa durumları anlattım. bana "ya gibtir git dalga mı geçiyosun" falan dedi. "ulan dıbına kodum beyinsizi sanki senin başına gelen şeyler çok inandırıcı" diyince bi kendine geldi.
    ···