1. 1.
    +3
    ananı pişmanlıkla gibtim.
    ···
  2. 2.
    -2
    şarkımız gelsin. https://soundcloud.com/sa...luis/nancy-ajram-enta-eih

    o, biricik ve eşsiz varlığımdı benim. bu alemde yüce olan ne varsa, akıl dahil, o'nu yücelterek önünde diz çökmeliydi; çökmüştü de. teninin kokusu, en taşaklı içkiden daha beter sarhoş ederdi insanı. ve en sert ottan daha güzeldi kokusunun yaptığı kafa...

    son biçimini alamamış, taslak durumundaki akıllar binlerce yıldır düşünmüş de, o'nun gibi bir sanat eseri bırakamamış dünyaya. ne yazık... tanrı, sanat hususunda çıtayı bir hayli yükseltmiş...

    o, fizik aleminin öyle bir ışığıdır ki; göz, o'nun sayesinde görür.

    şaşılacak şey doğrusu... apaçık ama gizliydi o; can içindeydi ama uzaktı candan...

    o anlarda bütün hislerim o'ndan meydana gelmişti. beril'den ibarettim. hakikatte öz yalnız o'ydu ve o'ndan başka her şey kabuktan ibaretti... o, tüm benliğimde olduğundan apaçık meydandaydı; her şeyden ve herkesten gizli oluşunun yegane sebebi de buydu aslında...

    dünyada hiçkimse gerçekten görmemişti o'nu. görememişti. eğer bu söylediğimin aksi olsaydı bana kalır mıydı hiç...

    tüm alem ismiyle dolup taştı ama o eti kemiğiyle karşımda olduğu halde hiçbir nişane yok gibiydi. akıl onunla hükmediyor; fakat o, ortalıklarda yok gibiydi tam karşımda durmasına rağmen...

    akıldan gizlenir, duygu dünyasında açıkça görünürdü o. yüzünün güzelliğinden yalnızca bir akisti gösterdiği...

    sureti, o'ndan bir belirti taşırdı fakat aynı zamanda eser yoktu o'ndan. sanki ebedi'ydi. öyle güzeldi ki; hiçbir şey yok, yalnız o vardı...

    bütün alem tılsım, fakat define o'ydu. can'da ve gönülde hazineydi o. can içinde canan, his içinde giz'di...

    her şey o, herkes o... akıl, hakikaten onu övmek için gayret sarfetmiş fakat dertlerle dolu bir canla sonunda aciz kalmıştır. yirmi dokuz harften öyle bir yüz göstermiş ki akıl, ışığı tüm göklere aksetmiştir...

    o'nun sırrını kim bilebilirdi ki? ancak o'ydu bunu bilen. kah gizlemezdi, gizleyemezdi güzelliğini; kah açığa vururdu. kah yüceliğiyle görünür, kah yakınlık aleminde gizlenemezdi. kah güneş ışığı gibi apaçıktı, kah bulutların arkasında saklanmaya çalışıp bu konuda başarılı sayılamayan bir dolunaydı taklit ettiği.

    aslında belki de tam tersiydi. tüm açıklığıyla gizlenip, gizliliğiyle gizliliğin ta kendisi olurdu belki...

    öyle bir ışıktı ki o; güneşle yan yana gelse, güzelliğinden, güneş fark edilemezdi. güneş'te parlardı o. kıskanırdı güneş.

    öyle bir ışıktı ki; ay'daydı, yıldızlardaydı. onun güzelliği yanında kapkara olurdu ay da, yıldızlar da...

    öyle bir ışıktı ki; ateş değmeden parlamıştı o. can-ı gönülde hem dertti, hem derman...

    öyle ki; varlığın, varlığımın sebebiydi o. gülümseyebilen yüzümün asıl sureti...

    bu ve daha fazlası için (bkz: son 4 yılımı anlatıyorum)
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    -1
    ···
  4. 4.
    -1
    ···
  5. 5.
    -1
    ···
  6. 6.
    -1
    ···
  7. 7.
    -1
    ···
  8. 8.
    -1
    ···
  9. 9.
    -1
    ···
  10. 10.
    -1
    @2 gibtir git oç
    ···
  11. 11.
    0
    ···
  12. 12.
    0
    ···
  13. 13.
    0
    ···
  14. 14.
    0
    ···
  15. 15.
    0
    ···
  16. 16.
    0
    gibtir git burdan oç
    ···
  17. 17.
    0
    ···
  18. 18.
    0
    ···
  19. 19.
    0
    ···
  20. 20.
    0
    ···