1. 2601.
    0
    işte böyle bir gece yatağıma sinmiş, ne olup biteceğine dair,
    düşünüyordum.
    ne olabilirdi ki.
    5 ay 5 gündü.
    tez vakitte biter. ben de bir gün evime dönerdim.
    bilgisayarımın başına geçip, bir şeyler yazardım o günlere dair.
    ···
  2. 2602.
    0
    bir gün doyana kadar yoğurt yerdim.
    sıcacık bir duş alırdım uyandığımda.
    çok sevdiğim bir şarkıyı binlerce kez dinleyip uyuştururdum ruhumu.
    iskender ısmarlardım kendime.
    sinemaya gidip, tek başıma çok güzel bir film izlerdim.
    ne olacak, zaman dediğin neydi ki?
    alt tarafı geçip giden, hatta şairlere göre akan bir kavramdı.
    ···
  3. 2603.
    0
    öyle değildi ama.
    öyle oşlmayacaktı.
    öncesinden belliydi her şey.
    askere gelmezden 2 yıl önce bir şekilde okulu bitirişim.
    bal dudaklımdan o acı gerçeği, şakağıma dayanmış bir namluyla öğrenişim.
    dükkanımı kapayışım, ve buraya savruluşum,
    hepsi ama hepsi olacakların habercisiydi.
    ···
  4. 2604.
    0
    zaman katılaşmıştı ilk günden.
    ve ben içerisinde olduğum kurumun ve yerin ne olduğunu çözmeye çalışıyordum.
    çok şey duymuştum askere ve askerliğe dair.
    benimle birlikte birileri de çok şey duymuştu sanırım.
    zira yan ranzada yatan başka bir asker, botlarıyla uyuması yetmiyormuş gibi,
    botlarını zincirle kilitlemişti.
    ···
  5. 2605.
    0
    anlat panpa dinliyoruz.
    ···
  6. 2606.
    0
    şimdi tebessüm ettiğim bu eylem, o zaman hiç de komik gelmiyordu.
    ki ordu gibi bir kurumun asla mizah anlayışı yoktu.
    gülünecek bir şey varsa, onlar bizlerdik.
    ki gülen de yine bizlerdik.
    ilk gweceden değil bir baskın, deprem olsa,
    ayağında zincirli botlarla sabahın 3ünde koşan bir asker,
    hiç de şanlı değildi.
    ···
  7. 2607.
    0
    Ziger reyiz h.g bırakıp kaçtın sandık
    ···
  8. 2608.
    0
    uyuyorduk işte.
    ben uyumuyordum aslında.
    daha doğrusu uyuyamıyordum.
    sivildeki uykusuzluğun takunu burada çekiyordum işte.
    sivil hayattaki uyuma saatim,
    burada uyanma saatimdi.
    ve ben, uyumadan uyanan ilk asker olmasam da, son asker olabilirdim.
    belki.
    ···
  9. 2609.
    0
    daha bir gün öncesinde 16 saatlik otobüs yolculuğu yapmış,
    akşdıbına askeri birliğe teslim olmuş,
    o akşamın gece 2 sine kadar sürekli yağmur altında bir yerlere sürüklenmiş,
    sabahın beşinde uyandırıulmış,
    tüm gün oradan oraya savrulmuş,
    gece geberene kadar cebelleşmiş,
    yorgunluktan uyurum derken öyle kaskatı kalmıştım.
    ···
  10. 2610.
    0
    donmuştum aslında.
    ruhum kaskatıydı.
    bu donuşu hızlandıran etkenlerden birisi ise,
    5 kalorifer peteğinden yanmayan üçüydü.
    ince bir yorgan,
    ve 50 askerle aynı koğuş.
    hiç güzel bir görüntü değildi bu.
    ···
  11. 2611.
    0
    bu gecenin sabahında alay komutanının karşısına çıkacağımız söylendiği için,
    sabahın beşind euyandırıldığımızı sanmıştım.
    öyle değildi ama.
    öyle olmayacağını zaman ıspatlayacaktı.
    alay komutanın karşısında fotoğraf çekildiğimizde,
    onun söylediği şu cümle çıkmaz aklımdan;
    "binlerce askerle şu merdivenlerde fotoğraf çekindim.
    askerlik bittikten sonra bir tanesi bile bu fotoğraftan istemedi."
    ···
  12. 2612.
    0
    ben isteyeceğim dedim kendi kendime.
    nedenini bilmiyorum ama.
    o anın boşluğu ya da alay komutanın kır saçlarındaki o masumiyetin sıcaklığı belki.
    bir gün dedim,
    terhisime bir gün kala arayacağım alay komutanını.
    ve bu fotoğraftan isteyeceğim.
    ···
  13. 2613.
    0
    reserved
    ···
  14. 2614.
    0
    ne de olsa her türk asker doğuyordu.
    ama birileri yalan söylüyordu.
    bir kadının doğumuna şahit olmasam da,
    bir kaç dakika önce dünyaya gelmiş çok çocuk görmüştüm.
    hiçbirinin üzerinde askeri kamuflaj yoktu.
    ve hiçbiri g-3 denen ölüm makinasıyla dünyaya gelmiyordu.
    ···
  15. 2615.
    0
    rezerved
    ···
  16. 2616.
    0
    alay komutanının karşısında beklerken dizlerim titremişti kendiliğinden.
    ben heyecandan sanmıştım.
    değildi.
    sadece 3 buçuk saat soğuğun altında beklemek üşütmüştü ayaklarımı.
    ve ben günlük eşyalarını bir poşetle getiren bir kaç tertibimin aksine,
    valizimi tıka basa doldurmuştum.
    askeri eldivenlerle, bere, atkıyla.
    ···
  17. 2617.
    0
    yasak vardı ama askerde.
    evdiveni takmak yasaktı.
    bereyi takmak yasaktı.
    yönetmelikler, havai için yazılmış olmalıydı.
    ya da askeri yönetmeliği yazanlar havaiiliydi.
    bunun başka bir açıklaması olamazdı.
    ···
  18. 2618.
    0
    öylece bekledim ben de tertiplerim gibi.
    sivil hayatta zaten siliktim.
    burada ise üzerim, yeşille karalanmıştı.
    ve ne yazık ki, içimin karanlığını, ordunun yeşili kapatamamıştı.
    olduğum yerde bıdılanmaya başlamıştım alay komutanı gelmeden önce.
    ···
  19. 2619.
    0
    o gün başımızdaki üsteğmen hemen bitivermişti yanımda.
    yüzünü yaklaştırıp eklemişti;
    "burası ana ocağı değil. burası devlet kucağı."
    ···
  20. 2620.
    0
    ben de o kucağa oturmuştum işte.
    hem de ne oturmak.
    biz de o kucağa oturmuştuk.
    devletin şefkatli kolları fazla uzun değildi sanırım. ya da ülke çok büyüktü.
    ya da dünya.

    bilinmez..

    hiç de bilinmeyecek..
    ···