1. 5.
    +2 -1
    @3 hayal değil gerçek. tarih hayal edenleri değil, gerçekleştirenleri yazar.
    ···
  2. 4.
    0
    aynı icraatı geçen sene bende gerçekleştirdim kız bi ara sevgilisinden ayrıldı sonra ben kendi sevgilimden ayrılmadım. sonra tekrar aynı çocukla barıştı ve evlendi. arada bi gibmeye gitsem iyi olacak. iyiki hatırlattın panpa
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    ulan karı kız allaha emanet ne sapıklar var amk hayalgücü bile olsa sapık amk
    ···
  4. 2.
    0
    naber bıyıklı?
    ···
    1. 1.
      0
      @2 k.b. panpa.

      Ulan ismet askerlerle zorun ne amk ?
      Yok pkk lıya gibtirdim yok bilmem ne, ne ayak olum ?
      ···
  5. 1.
    +12 -22
    üst komşum ebru'yu çok durgun görüyorum. eskiden gelen muhabbetimize dayanarak neyin var diyorum. sevdiceğim askerde, onu düşünüyorum diyor. üzülme kısa dönem dönem değil mi göz açıp kapayıncaya geçer diye teselli ediyorum ve ekliyorum:

    "istersen gel arabayla boğaza gidelim, kafa dağıtırsın"

    ağız ucuyla olur ismet abi diyor. atlıyor arabaya. pek sohbet etmiyor arabada. geliyoruz boğaza çıkıyoruz kayalıklara. mis gibi deniz kokusu burnuma vuruyor. hatta deniz kokusu öyle bir vuruyor ki burnuma, sarhoş olduğumu zannediyorum. ebru da bu sırada "acaba sevdiceğim nasıldır, iyi midir? nöbette midir? kıyamam ona, gelsin direk evleneceğiz" diye mırıldanıyor. ebru'ya daha fazla yaklaşıyorum. "noluyor ismet abi" diyor. "kapa çeneni, seni burda öldürürüm kimsenin ruhu duymaz" diyorum. saçlarını çekiyorum ve dudağına mis gibi bir öpücük konduruyorum. direniyor, yapma diyor. dinleyen kim. eteğini sıyırıyorum. kaçmaya çalışıyor. belinden kavradığım gibi hooop kucağıma oturtuyorum 19luk bakireyi. külodunu sıyırıyorum, parmağımla kızlığını alıyorum. kayalıkların üstünde bir çığlık kopuyor. denizden yankı yapıyor. işte bir kız bekaretini kaybediyor. daha sonra kız kulesine karşı domaltıyorum huurmu. arkasına geçiyorum. bir iki üç derken akan kanın şiddeti artıyor. ne demiş atalarımız? "akacak kan damarda durmaz". çok doğru söylemiş atalarımız, ağzını öpeyim atalarımızın. ebru'nun kanı akacak ya, damarda durmuyor işte mubarek. her neyse. bağırta bağırta gibiyorum onu. ben arkasında gelip giderken ağlaya ağlaya:

    "hayallerim vardı, onunla evlenecektim. ne yaptın sen hayvan adam. intihar edecem" diyor. dinleyen kim? o ağladıkça daha sert abanıyorum tuzluk gibi kalçalarına.

    3 postadan sonra işimi bitiriyorum. gibimi ebru'nun kanlı eteğinde temizledikten sonra pantolonumu çekiyorum. arabaya biniyorum, tek başıma eve dönüyorum.

    iki gün sonra mahalle çalkalanıyor:
    "ebru tecavüze uğramış sonra da intihar etmiş. intihar etmeden sevgilisini aramış, ben seni aldattım demiş"

    bir hafta sonra bir haber daha geliyor:
    "hakkari'de görev yapan kısa dönem er mehmet gamsızoğlu intihar etti"

    olaylardan habersizmiş gibi yapıp aileye başsağlığı ziyaretine gidiyorum. helva yiyor, çay içiyorum...
    ···