/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    Ufak bir giriş yapıp asıl hikayeyi yazmayı planlıyorum, okuyan arkadaşlarım umarım keyifle okursunuz.

    -1-
    Hayatımın en güzel yıllarını para kazanmak için harcadım. Sırf ailemin parasıyla yaşamak istemediğim için birçok fedakarlık yaptım. Sürekli kafama kakılarak , yüzüme vurularak rahat yaşayacağıma kendi emeğimle kendi paramla hem çalışırım hemde okurum diye düşünüyordum. Lisedeyken okuldan çıkıp gecenin bir vaktine kadar yevmiyeli işler yapardım. Kimi zaman part time satış elamanı , anketör, kasiyer olarak çalıştım. Yeri geldi tanıdık varlıklı insanların ufak tefek ayak işlerini yaptım. Uyku problemini ise okulda önemsiz derslerde (sayısal okudum, sözel dersleri önemsemezdim) ve öğle molasında uyuyarak çözmeye çalışırdım. ilk sene üniversite sınavında istediğim puanı kazanamadım mezuna kaldım.
    2. Sene mtok’tan faydalanarak KTÜ’de inşaat mühendisliğini kazandım. Üniversite hayatım boyunca ailemden hiç bir destek almadım. ilk sene yurtta kaldım. 3 sene evde kaldım 2 arkadaşımla birlikte. Lisede inşaat teknolojisi okuduğum için temel inşaat kavramlarını iyi derecede biliyordum. Fayans döşemek olsun sıva atmak olsun boya badana olsun hemen hemen her türlü kaba inşaat işini yaptım. Yaz tatillerinde karadenizin çeşitli yörelerinde mevsimlik işçi olarak çalıştım. ikinci yılımda ehliyetimi aldım. Gece yarısına kadar lüks restoranlarda valelik yaptım. iki ay içinde kendimi burdaki elit insanlara sevdirdim. Maaşım kadar bahşiş topluyordum nerdeyse. Yine Bir gün dışarda beklerken içerden müşterinin biri geldi. Çakmak istedi verdim. Bir tane de kendim yaktım. Adam 45 yaşında falandı ama benden genç duruyordu. Ayak üstü sigara içerken muhabbet ettik biraz. Cerrahpaşadan çıkmış adam estetik cerrahı. Altında range rover. Zaten bizim restorana gelen çoğu kişi böyle araçlara sahip. Geri kalanlarda zaten taksiyle geliyor. Neyse işte bende biraz hayatımı anlattım. Cesaretli ve azimli olduğumu, gençliğinde kendisinin de aynı olduğunu söyledi. Aynı The OC daki sahneyi yaşıyor gibiydim zengin ve çalışkan bir adam, azimli bir gence rastlar ve onunla ilgilenmeye başlar. Tabi bunlar hep filmlerde dizilerde oluyor. Bana burs, kalacak bir yer vermeyecek maddi yardım yapmayacaktı sonuçta. Cebinden kolonya olduğunu tahmin ettiğim bir şişe çıkarıp ellerine sürdü, ağzına da bir tane draje nane atıp Çakmak için teşekkür etti ve restorana geri döndü. Bu adamı daha önce de görüyordum ancak arabasını diğer arkadaşlar zütürüyordu otoparka. Geceleri valeliği bıraktıktan sonra şantiye bekçiliği yaptım. Gece dökülen betonlar, gelen malzemeler vs hepsinden sorumluydum. Haftasonu arkadaşlarım gezip tozarken ben valeliğe devam ediyordum. Haftasonu iki kat müşteri oluyordu. Yine bir haftasonu çakmağımı isteyen cerrah geldi. Beni hatırlayıp selam verdi ve cebime 100 lük bir banknot sıkıştırdı. Alkol alacağını ve eşinin ehliyeti olmadığı için evine benim bırakmamı rica etti. Evinin adresini not aldıktan sonra aracı çıkış kapısına yakın bir yere bıraktım. 2.5 saat sonra yola çıktık. Evi uzungöle yakın geniş bir arazide çiftlik evinden küçük villadan hallice şirin lüks bir yapıydı.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +3
    Hastane açılana kadar dil kursuna gidip valeliğe devam ettim. 3 ay hastanenin büyük açılışına kadar böyle devam etti. Büyük açılıştan önceki gün iş başı yaptım. Mercedes vito kullanıcam ama vip olandan. Bizim evden rahat olduğu net yani bıraksalar evden ayrılıp bunun içinde yaşarım. Neyse ilk kafileyi aldım havaalanından otele zütürdüm arapça hoşgeldiniz buyrun sizi şuraya zütürüyorum faln filan. 3 ayda bu kadar öğrenebildim zor dil bide iş okul varken dahada zorlaşıyor. Ertesi akşam da açılıştan sonra benim valelik yaptığım restorana gidicez kutlama filan yapılacak. O gün ilk defa onu gördüm orda. Benim patronun yani cerrahın güzide kızı. Kızı olduğunu sonradan öğreniyorum ki benim için barut yani uzak durmam lazım. Eskiden 1 yılda kazandığımı burda 3 ayda kazanıyorum okul bitene kadar gelecek için çok iyi para biriktirebilirim yani. Benle işi olmazdı zaten olmadı da. Bu hikayede bu kızla bi ilişki filan olmayacak beyler. Kız zaten güzel manken gibi boyu 1.80 e yakın benim göz hizama kadar geliyor. Benim boyum 1.87 bu arada bosuna hesaplamayın * Sadece bir kere yakından görme fırsatım oldu o da ilerleyen kısımda anlatıcam. iyi bir şekilde değil ama baştan söyleyim. Arap kızlarıyla dikiz aynasından bakışa bakışa gidip geliyoruz bunlara bulaşmıyorum ama aşiret filan olur mazallah. Çok güzel gözleri var kızların Allah sahibine bağışlasın gerçi bunlar petrol krallarıyla filan evleniyolar görücü usülü.
    ···
  3. 3.
    +3
    Tezkereye 3 ay kala teğmen rütbesini aldım. Atış talimlerine ve eğitimlere daha sık katıldım. 2 kere özel göreve gönderildim uzmanımla beraber. Sıradan takibat ve tarama görevleri. ibrahim üsteğmenden sonra kimse zaten eskisi gibi olamadı. ibrahim üsteğmenin takımına geçici takım komutanı olarak verildim. Benim takım benim alt devrelerden 2 asteğmenin takımlarıa dağıtıldı.
    Burda biraz şöyle bahsetmek istiyorum kendimden.
    Bırakın trabzonu, istanbuldaki hayatımı bile hatırlamıyorum. Gençliğimi , okulumu, işlerimi, patronumu. Araba kullanmayı bile unuttum desem inanır mısınız?
    Beynim sanki fabrika ayarlarına döndürülmüş gibiydi. Sanki kendimi bildim bileli burdaymışım gibi. Ölene kadar da burda kalacakmışım gibi.
    Sürekli aynı rüyayı görüyorum. ibrahim üsteğmen, tanımadığım astsubaylar, ben mavi bere helikopter. Atlıyoruz ibrahim üsteğmenle, benim paraşütün açma kolu kopuyor yere çakılacakken uyanıyorum. Hala görürüm o rüyayı ama eskisi kadar sık değil.

    Takımın başına geçtikten sonra tabur komutanımla birlikte tugay komutanımızın odasına emredildik. Takıma hazır olmasını, her an harekat emri gelebileceğini emrettim. Sözleşmeli er ve uzmanlar. Onlar gitmeyecek te kim gidecek?
    harekat emri gelmedi ama şöyle bir olay oldu,
    Ölü olarak bulunan köylü Belçika'da görülmüş.
    Araştırma sonuçlarına göre üst düzey yöneticilerden birisi bu. Medyaya öldü olarak gösterilmek istendiğini düşünüyoruz. Arama emri öldüğü için yani öyle bilindiği için askıya alınmıştı. Buda rahatlıkla yurtdışına çıkabileceği anldıbına geliyor.
    Adamın adı Tuğrul y. Babası türk annesi gürcü. Doğum yeri erbil. Yakın takibe alınmış 2 haftadır. Kaldığı otellerde Ertuğrul k. adıyla kayıt yaptırıyor. Kimlik bilgilerine göre adam çanakkale biga doğumlu annesi babası ölmüş bir adam. Tabi adamın kendi fotoğrafını görüyoruz , geçtiğimiz yıl hakkın rahmetine kavuşmuş. Nasıl olduysa bilmiyorum bir şekilde kimlik bu adamın üstüne geçmiş.
    Uluslarası bir lojistik firmasının genel müdürü. Firma çoğunlukla gıda sektörü üzerine ticaret yapıyor. Son 1 yılda ise inanılmaz bir şekilde büyümüş. Çalışan sayısı 3 katına çıkarılmış ve girdiği ihaleleri rakiplerin çekilmesiyle kazanmış. Firmanın genel merkezi Belçikada.
    Ve çok önemli bir detay , sürekli türkiyeden gıda alıp yurtdışına taşınıyor.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +2
    O adamla uğraşırken sınır karakoluna saldırı yapılıyor. Bu olayla alakası olabilir ama bizim çözebileceğimiz bir olay değil. Muhtemelen bizi oyalamaya çalıştılar ama mümkün değil bırak bizi en az 20 birliği atlatıp anca saldırı yapabilirler ki bu filmlerde bile olmaz amk. Geri kalan kısmı binbaşının ağzıyla yazıyorum-
    - Çakırsöğüt komando tugayı takibat yaparak örgüte ait sığınaklar, bu sığınaklar içinde buzdolabı ve depo görevi gören çukurlar buluyor. Yalnız çukurlardan birisi diğerlerine göre daha geniş ve ağzı eğimli. Normal çukurlar 90 derece kazılmış bu çukur hariç. Komando birliği aslında onun bir çukur değil tünel olduğu kanaatıma varmışlar. içeride seyyar aydınlatmalar ve bol sayıda gaz maskesi bulunmuş. Tünel olduğunu burdan çakıyorlar. Tünele girmiyolar çünkü yüzde bir milyon diğer ucu ya kuzey ırak yada suriyeye çıkıyor.
    Ben maruzatım olduğunu belirterek lafa giriyorum.
    -Komutanım sınır karakoluna ne kadar uzaklıkta?
    Tahmin ettiğimden de az. 6 kilometre kadar.
    kontrol noktaları 10\\\'ar kilometre aralığında.
    ···
  5. 5.
    +2
    Bizim o gün orda bulunduğumuz bölge ise bahsi geçen sığınakların çok yakın bir bölgesi. Bizim köylü bize ekmek su vermekte sevap işlemek istememiş anlaşılan. Noldu biliyor musunuz?
    2 gün içinde bu ve bunun gibi 6 sığınak daha hava kuvvetleri tarafından imha edildi. Bu hava harekatından sonra bizim takımlar görevden çekildi.
    Yaklaşık 2 ay sonra bizim ibrahim üsteğmenin tayini çıktı. Sebebi ise eşinin hamile olması. Bursa il jandarmaya verdiler adamı. Haftabaşında ankaraya gidip orduevinden ayrılacak eşi ve ailesiyle birlikte bursaya gidecek. Üzülüyor mu seviniyor mu bilmiyorum yüzü öyle bir şekile girdi ki gülerken ağlıyor adam. Tam görev adamıydı ruhu şad olsun. Buralardan, dağlardan gidip bambaşka bir şehire yerleşecekti. Ordada dağlar var ama o dağlarda domuz değil turist geziyor. Alışamam ben oraya diyordu son gecemizde. Alışmasına da gerek kalmadı zaten.
    Ankaraya giden helikoptere bindi ibrahim üsteğmen. Son kez mavi beresini taktı, üniformasını giydi. Artık üniforma yerine jandarma kıyafeti giyecekti. Giyemedi..
    O gün Ankara helikopteri yüksekovadan kalktı, şırnak üstünde roketatar mermisiyle vuruldu.
    Henüz 15 dakika önce ayrıldığımız komutanımızın şimdi ise şehadet haberini alıyoruz. Çocuğu şuan 7-8 yaşlarında aslan gibi bir delikanlı. Hanımı hala her hafta gidiyor mezarının başına. Vatan sağolsun dedik. Dedik ama bu olayın peşi hiç bırakılmadı. Terörle mücadele aylarca peşinden koştu.
    ···
  6. 6.
    +2
    Güneşin ilk ışıklarına kadar düşünüyorum içimden, ayakta uyuyor gibiyim zaman çok çabuk geçmiş. Hareketsizlikten ayaklarım ve kollarım uyuşmuş. Silahımı kenara koydum ayaklarımı kollarımı sallıyorum. Hani ağır bişey taşırsınız da kollarınıza hafiften bi hissiyatsızlık gelir kollarınızı sallarsınız laktik asiti atmak için ,öyle düşünün.
    O gün kimse gelmedi bizim bölgeye, eşeğiyle gezen yaşlı bir adam hariç. Asker ağalar su vereyim ayran vereyim ekmeğim var vereyim filan söyleniyor ama ibrahim komutanım adamı göndermeye çalışıyor. Salyangoz gibi adam amk yapıştı gitmiyo en son yarımşar lavaş aldı bizim askerler biz rütbeliler almadık. Bir çanak ayran içtim ben sadece o kadar.
    Köylüyü gönderdik bi şekilde telsizden bi anons geldi sınır karakollarından birine saldırmışlar. Yaralı veya şehit yok ama karakolun camları inmiş duvarlar kevgire dönmüş bir de jandarma ekip minibüsü zarar. Biz diyoruz burdan geçmiş olamazlar arkamızda mardin jandarması bekliyo il sınırında, bizde suriye sınırına yakınız. Şırnak- mardin arası imkansız yani geçecekleri yer yok ki zaten bölge komutanlıklarına bağlı birlikler sık aralıklarla kontrol noktalarında bekliyolar. Çözemedik bi türlü nerden geçtiler nasıl girdiler. Biz tugaya döndük tabi bizim işimiz yok orda can kaybımız yok şükür, bunun tesellisiyle moraller normal döndük.
    ···
  7. 7.
    +2
    Toplandık bi cuma akşamı tabur komutanı bi konuşma yaptı bize olayın ciddiyetini kolordunun operasyonu çok yakından takp ettiğini çok dikkatli olmamızı en ufak hatada bütün tugayın itibarının sarsılabileceğini söyledi. Cidden öyleydi yani o uyuşturucuları piyasaya sürerlerse memleket yangın yerine döner.
    ibrahim komutanım bi komando andı çektirdi bize , her zaman ve her yerde kısmında şırnak mardin yüksekova saydı kurban olduğum bizim tüyler diken *
    Atladık helikoptere gidiyoruz dağlık bölgeye attı bizi. yapacağımız şey çok basit gidip mağaraya çökmek. ibrahim üsteğmende gece görüş var bende termal kamera. Etrafta canlı ne varsa takip ediyorum ama mağaranın içini göremiyor duvarlar kalın olduğu için. Karanlık iyice çöktüğünde gece görüşün menzili de anca yetiyor arada 600 m filan var mağarayla. Ateş etsekde mermi yere düşer yani olduğumuz yerde çatışamayız. ibrahim üsteğmen şafağı bekleyeceğimizi timimden 2 nöbetci seçmemi söyledi. Timdeki çavuş sağolsun ayarladı onları. Keskinciler sürekli gözlüyolar ama mağarayı her an bişey olabilir hissediyorsunuz.
    içerde biri varmı yokmu birisi yoksa herhangi birşey varmı diye sorup duruyorsunuz kendinize. Öğlen saatine kadar bekledik artık gitme zamanı geldi ibrahim üsteğmen, yanındaki astek, 8 de asker bunlar öncü tim olarak gitti. Emir komuta bana kaldı telsizden şifreli kod gelince 300m kadar kol düzeni halinde ilerlicez. Tamam içtima aldık filan da arazide komutancılık oynamak bambaşka abi. Bir kere sen neysen asker de o. Sen rahatsan onlar da rahat. Hadi ibrahim üsteğmenin takımı prof, benim takımdaki askerlerle ilk ciddi operasyonumuz. Sıradan intikaller , radar deneme arazi keşfi filan hiç birşey yani. Onlar da aslan parçasıymış ama benden cesur çıktılar korkudan eser yok adamlarda. Onlar benden değil ben onlardan güç aldım. Yaklaşık 1 saat sonra beklenen kod geldi ben arkamda çavuş onun arkasında askerlerim en arkada halil uzman olacak şekilde ilerliyoruz yavaş yavaş. Keskinleri mevzilendiğimiz bölgede bıraktım nokta atışı yapabilecek mesafede. Komutayı üsteğmen aldı yavaş yavaş yaklaşıyoruz mağaraya doğru.
    ···
  8. 8.
    +2
    Ben uzmanıma soruyorum birşey biliyormu diye yok o benden beter. Ben en azından kısım amiriyle kankalık oynuyorum az çok muhabbeti dönüyor yani olan bitenin. Neyse tabur komutanı geldi hep birlikte ayağa fırladık hazır oldayız benden soğuk soğuk terler akıyor. Yanında istihbarattan bir astsubayla geldi anladık bir takluk olduğunu. istihbarattan gelen havadise göre örgüt suriye ve kuzey ıraktan bonzai denilen uyuşturucu maddeyi ülkemize sokuyor. Çakırsöğüt jandarma komando tugayı intikal sırasında görüntü alıyor ve istihbarat birimine haber veriyor. Bunun üzerine örgüte sızmış istihbarat muhbirlerine haber salınıyor ve uyuşturucu maddelerin saklandığı mağaralar tespit ediliyor. Bize düşen görev ise tespit edilen mağaralara eş zamanlı olarak operasyon düzenlemek. Biz yüksekovadayız şırnak ve mardin ne alaka diye düşünmüyor değilim. ibrahim üsteğmen aklımı okumuş olacakki ilgili birlikler yerine neden biz diye sordu tabur komutanımıza.
    Asayiş kolordu komutanlığının doğrudan emri üzerine şırnak jandarma sınır tümeni ve yüksekova sınır jandarma tugayı ortak operasyon yapacak. Operasyonu bizim tabur komutanı yönetiyor. Operasyona katılacak birlikler arasında ibrahim üsteğmen ve benim takımım da var. Alt devre asteklerden birinide veriyorlar ibrahim komutanımın timine. Yani bizim takımı ben komuta edicem. ibrahim üsteğmenin timinde 2 tane keskin nişancı var bizde 1 tane. Ben rahatım tabi yanımda üstüm var üzerimden bir yük kalkmış ama erken seviniyorum. Acemiliğimi tam atamamışım üstümden. Neyse 3 gün sonra harekat emri aldık 3 gün istirahat verdiler. Bir haftalık kumanya aldık ben iki kat çorap aldım ki çifter çifter giyiyorum ayaklarım çok hassas yeni aldığım ayakkabı bile mahvediyor ayağımı bu postallar anasını bile hoplatır.
    ···
  9. 9.
    +2
    Döner dönmez tugay komutanına tekmili verdik, askeri istirahate yolladık. Bizim için muazzam bir operasyondu milyon liralık darbe atmışız, zaiyatımız yok tek bir kurşun bile atmadan hallettik. Bir gün istirahat verdiler ertesi akşama kadar kimse dokunmadı bize. Ben o gece rüyamda garip şeyler gördüm. Üniformam ve beremle ibrahim komutanım ve tanımadığım bir sürü astsubayla helikopterdeyim üstümde paraşüt var, bağırıyorum noluyo nereye gidiyoruz diye sesim çıkmıyor ama duyamazsın zaten patapatapata gidiyoruz . Bir astsubay atlıyo ibrahim üsteğmen 1-2-3 sayıyo başkası atlıyo 1-2-3 sayıyo öteki atlıyo en son ikimiz kalıyoruz ben atlıyorum peşimden o atlıyor, benim paraşütün açma kolu kopuyo yakalayamıyorum açamıyorum paraşütü tam yere düşecekken uyanıyorum sırılsıklam terlemişim.
    Normalde operasyona giderken bere yerine miğfer takılır ben rüyamda mavi beremleyim. ibrahim üsteğmenle mevkidaşız ama rüyamda sanki o benim takım komutanımmış gibi. Askerlik hayatım boyunca ilk o zaman rüya gördüm.
    Sabah içtimasından sonra tugay komutanımızın odasına emredildik sadece ben ve ibrahim üsteğmen. Bizden hemen sonra Beytüşşebap'tan bir binbaşı girdi odaya. O gece bizim geldiğimiz haberini örgüte uçuran köylüyü ölü olarak bulduklarını söyledi. Hırslarından adamı öldürmüşler. Kendi muhbirlerini, işbirlikçilerini öldürecek kadar hain bunlar. Ben çok üzülmedim açıkçası sonuçta hakeden belasını bulmuş bize pek bir zararı olmamış engelleyememiş. Dosyayı bizim önümüze koydu ibrahim komutanım incelemeye başladı bende göz ucuyla bakıyorum. Birden yüzü bana döndü adamın, bende ona bakıyorum böyle nasıl diyim adam şok olmuş bi şekilde bakıyor bende ne var noldu der gibi bakıyorum. Dosyadaki eki gösterdi ben hala anlamıyorum ee ne var bunda diyorum. Sonradan düşüyor bendeki jeton dosya ekinde adamın fotoğrafı vardı. Ölen adam bize yemek ve su veren köylüydü. Hani eşeğiyle gezen.
    ···
  10. 10.
    +2
    Bu olaydan sonra bahsi geçen lojisrik firmanının faaliyeti durduruldu ve piyasadan çekildi. Bir büyük darbeyi de ruslar vuruyor bunlara ama aslında işin büyük kısmını hallettik ruslar hazıra kondu ama neyse :'
    Firmanın sahibi yani tuğrul k, kaldığı oteli aniden terkediyor ancak hala belçikada kaldığı tahmin ediliyor. benim de tezkere yaklaşıyor ama içimde dönemicekmişim gibi bir his var. Birkaç hafta daha buralardayız. 3 gün içinde bakanlık tugrul k nın ölmediğini saklandığını belirterek türkiyeye iadesini istedi ancak reddedildi. istihbarat türkiyedeki yakınlarını araştırdı birkaç isim çıktı ortaya. Tugay ve tabur komutanlarımız ben ve mustafa üstçavuş toplandık. Mustafa asrsubay sayıyor Ben dinliyorum öyle ama duymuyorum daha doğrusu dikkatli dinlemiyorum. son bir soyadı çınladı kulağımda, mustafaya dönüp tekrarlamasını söyledim. H. Balcıoğlu. Umarım isim benzerliğidir diyorum ki bu isim benim trabzondaki patronun ortaklarından biri. Komutanım ben bu ismi tanıyorum ama benzerlik de olabilir diyorum.
    Mustafa benden birkaç bilgi istedi hastane adı nerde filan telefonla birini aradı benim anlattıklarımı telefonda anlattı. Aynı adam çıktı anasını satayım. Bu adamı ben patronun evine zütürdüm defalarca şakalaştık ettik o kadar en çokta ekmeğini yedim lan ben onun o paralar acaba bu pislik çukurundan mı geliyordu yoksa? Kendi emeğimle kazandıysam da bi şekilde yetimlerin şehitlerin ahı var o paralarda. Allahım ne olur suçu olmasın diyorum kendi kendime. Abi bir isim daha saydı Y.Demirok ben kendimi kaybettim yani artık. Bir şekilde benim patronun alakası varsa eğer benimde olabilirdi. Benim katkılarımla hallettiğim işleriyle birçok gencin günahına girmiş olabilirdi, en kötüsü ibrahim üsteğmenim şehadetinde bir parmağı olabilirdi. Bunu hiçbir zaman öğrenemedim. Demirok yurtdışına çıkmak isterken yakalanmış, balcıoğlu ise izini kaybettirmiş. Birkaç yıl sonra belçikada kalp krizi geçirdiği haberini aldım benim mustafadan o zamanlar başçavuş olmuştu.
    Belki ölmemiştir yine bir dalavere vardır ben hala ölü biliyorum onu.
    Tezkereye kadar takımın başında kaldım. Tabur komutanım istersem geri hizmete ayırabilceğini söyledi orda kalabilirmişim. Kalmayı düşündüm ama nedense kabul etmedim.
    ibrahim üsteğmenin takımı yani benim takımla vedalaştık. Son kez komando andı çektiler karşımda. Her zaman ve her yerde kısmında bu sefer yüksekova şırnak cennet saydılar sırasıyla. ibrahim üsteğmene ithafen.
    Benden sonra takımın başına kıdemli başçavuş geldi. Son kez içtimayı aldıktan sonra takım komutanlığı görevimi devir teslim ettim.
    Trabzona da birdaha dönmedim. Hastane devlet kurumu olmuş. Kızını çok merak ettim. O da bu işin içindemiydi acaba diye. En son 6 ay önce haberini aldım. Uyuşturucu krizine girmiş hala klinikte yatıyor. Bense marmarada bir şehirde kamu personeli olarak kendi mesleğimi yapıyorum. Tabur komutanım beytüşşebapta paşa oldu, tugay komutanım emekliye ayrıldı, mustafa meslekten icra edildi.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +2
    Mezun olmama sadece iki ay kala patronumla yurtdışına gittik. Yanında benim olmamı istedi. Hastanenin %40 lık hissesini alman bir iş addıbına devretmek için ordayız. Benim yapacağım birşey yok yanında evcil hayvanı gibi geziyorum adamın. Benim orda bulunmam birşeyi değiştirmiyor. Ama adam yalnız kalmamak için beni sürüklüyor. Canıma minnet geziyoruz işte:)
    işleri hallettikten sonra Trabzona döndük. Okul bitene kadar izin istedim. iyi bir ortalamayla bitirdim okulu. Artık mühendisim ama kendi mesleğimi yapmak işime gelmiyor. Diplomamı çerçevelettim istanbula döndüm. Ailemin sevgi dolu davranışlarıyla bir ay kadar geçirdim. Annem her gün sevdiğim yemekleri yaptı. 3 kilo almışım o süre içinde saçım sakalım uzamış salmışım kendimi. Patron arayıp duruyor gelmiyor musun diye. Bizimkilerin haberi yok Trabzondaki işlerden. Babam bir yandan napmayı düşünüyorsun diye soruyor mühendisiz ya hani beklenti büyük. Hayırlısı dedim, banka hesabını çıtlattım. 20 bin birikmiş gelmeden işletmiştim banka defterine. Kendi paramdan bahsetmedim ama. Yüzü düştü biraz ama ses etmedi pek. Onun parasıyla okumadım onun parasıyla yaşamadım . En azından liseden sonra. Okul bitti zaten bir sene geç başlamışım okula. Yaş 24 olmuş askerlik çoktan geçmiş. istesem bedelli yapardım ama buna gerek yoktu. Yedek subay sınavına 6 ay vardı. Trabzona döndüm o süre boyunca patronun yanında çalışmaya devam ettim. Sınavdan sonra izmir foça jandarma okuluna teslim oldum.
    ···
  12. 12.
    +2
    2-3 parça seri atıp yazmaya devam edicem.

    Şantiyeye o gece gitmedim. Firmanın arazi için girdiği ihaledeki rakip bir firmanın adamları hafriyat kamyonlarını ateşe vermiş. Orada bulunmadığım kabak gibi ortada olduğu için tazminatsız kovdular beni. Günlerce karakola gidip durdum. Rakip firmadan rüşvet aldığım konusunda suçlandım. Tesadüfen orada olmadığımı anlatsam da inandıramadım bir türlü. Mantıklıydı çünkü bekçinin olmadığı bir gece şirkete ait kamyonlar kül oluyor. Her zaman gelen bekçi tam da olayın olduğu gün ortadan kayboluyor. Suçlamakla haklılar ama rakip firmayla ilişkim olduğu kanıtlanamadı. Delil olmadığı için sıkıntı yoktu. işimden olmam dışında tabi. Valeliğe devam ediyordum geceleri ise gidip evimde uyuyordum. En azından okula daha dinç gidiyordum. Bir ay kadar sonra bizim cerrah geldi ama yanında takım elbiseli adamlar vardı. Eşi yoktu,iş yemeği olduğu belliydi. Yarım saat sonra tekrar geldi bizim cerrah sigara yaktı bir tanede bana ikram etti. Teşekkür ederek reddettim ama ısrar edince kabul ettim. Geçtiğimiz ay evine kadar zütürdüğüm için teşekkür etti. Okulumu, işimden memnun olup olmadığımı sordu. Muhabbet açılmışken o gece olan olayı anlattım. Şahit olarak onu çağırsaydım kovulmaktan kurtulabileceğimi söyledi. Daha önce aklıma gelmemişti, zaten çok geçti. Yeni bekçi çoktan işe başlamıştı. Bunun için üzgün olduğunu ve geri dönmesi gerektiğini söyledi. Restorandan çıkarken bana kartını bıraktı mutlaka aramamı söyledi. Ertesi sabah aradım ve ofisine çağırdı. Akşamki adamların ortakları olduğunu ve özel bir hastane açacaklarını söyledi. Bunu bana anlatma gereği ise şu, yurtdışından arap, ingiliz ve alman müşterileri havaalanından alıp hastaneye getirmek için şoför arıyor. Benim diksiyonum ve şoförlüğümün iyi olduğunu ve bu teklifi kabul edersem hem mutlu hemde vicdanının rahat olacağını söyledi. işimi onun yüzünden kaybettiğimi sanıyordu. Teklif ettiği ücret valelikden kaldırdığım parayı bile 3'e katlardı. Kabul etmemek salaklık olurdu. Beni dil kursuna da göndereceğini söyledi. Arapça öğrenmem yeterliydi geri kalan kısmı ingilizceyle halledebilirdim ki ingilizcem zaten iyiydi.
    ···
  13. 13.
    +1
    3 aylık bir eğitimden sonra 21.jandarma sınır tugay komutanlığında takım komutanı olarak göreve başladım. Resmi asteğmen kıyafetleriyle çakı gibi bir fotoğraf çektirip aileme yolladım. Burda maaşıma hiç dokunmuyordum. Para harcayacak birşey yoktu zaten. Devlet herşeyi karşılıyor varolsun. istesem mesaiden sonra lojmanda veya normal bir dairede kalabiliyordum ama tugayda kalmak en iyisi olurdu. Sadece ayda bir karton sigara alıyordum o da 60 lira zaten. Sık sık benim patronu ve kızını arıyorum hal hatır soruyorum filan onlara da yolladım bi fotoğraf. Eğitim nöbet yok arada bir nöbetçi subay kalıyorum o da kebap zaten amk. Sabah akşam çay içiyoruz. Fazla bir hareketlilik yok. Üst devreler gerekeni yapıyor tabi. Kısım personel amiri bir teğmen var ben onla takılıyorum daha çok sigaramı filan içiyor karşılığında çay ısmarlıyor ki zaten çay beleş amk kendi tabiriyle söylüyor. Adam teğmen tabi üstün yiyorsa birşey de. Sabah akşam içtiması dışında serbestim arada sırada Bölük komutanı çağırıyor rapor filan prosüdür işleri imzalayıp gönderiyoruz gerisini kısım amiri hallediyor. Bazen bölge komutanlıklarından geliyorlar bölük komutanının yanında geziyoruz 2 astek. Diğer astek benim üst devrem ama benle yaşıt. Ben etkisiz elemanım böyle durumlarda kalabalık yapıyorum yani. Asayiş kolordu komutanlığından gelen komutanlarımızla ilgileniyoruz teftiş filan yine prosüdür işleri. Kimi zaman siviller geliyo ama belli asker adamlar. istihbaratçı doğrudan tugay komutanıyla muhattablar. Selam vermiyoruz çoğu astsubay, subay olanları tanıyoruz az çok, nadiren geliyorlar. Er olanlar desen 1km öteden anlaşılıyor zaten.
    ···
  14. 14.
    +1
    Hikayenin asıl kısmı burda başlıyor gelişme kısmına giriyoruz en kapsamlı olaylar burda yaşanıcak. 3 ay kadar sonrasını anlatıyorum.

    Bonzainin çıktığı zamanlar işte örgütün (hepinizin bildiği terör örgütü finans kaynağı esrar kaçak sigara filan) vurgun yaptığı dönemler. Büyük paralar dönüyor ortada. Çoğu Suriye ve ıraktan sokuluyor ülkemize. Tüneller filan bildiğin karınca köstebek gibi kazmış adamlar. Şırnaktan mardinden çıkıp bölgedeki mağaralara isfitlemişler. Bunu nerden öğreniyoruz gelen istihbaratçı bir astsubaydan. Benim üst devre terhis oldu en kıdemli astek ben kaldım alt devre 3 astek geldi sonradan ama onlarla işimiz yok. 6 ay olmuş foçaya teslim olalı askerliği yarılamışız bu zamana kadar rahattık ama şimdi ilk defa operasyona çıkıyoruz. Bi tane kıdemli üsteğmen vardı adı ibrahim bizim tugayda tim komutanıydı timdeki askerler de sözleşmeli er ve uzmanlardan oluşuyordu. Tam profesyonel işi yani. Arada sırada görürdüm onu çoğunlukla intikal ve operasyona giderlerdi. ibrahim üsteğmen, kısım amiri, ben , benim takımdan halil uzman , bölük komutanı ve bölük astsubayı tabur komutanımızın odasında toplandık. ilk defa bu kadar ciddi bir meselenin içinde bulunuyorum. Ki ibrahim üsteğmenin içinde olduğundan belli.
    Benim uzman da benden yaşça büyük 4 yıldır asker adam. Emir komuta zinciri olmasa bir gibtirlik işim var yani. Onu zaten bu yüzden odaya almışlar, ben komutanıyım ama onun yanında aceminin acemisiyim. Rütbecilik taslamadım o yüzden.
    ···
  15. 15.
    +1
    işer yolunda gidiyor patronumla artık içli dışlıyım. Şoförlük dışında onun ve hastanenin işlerini hallediyorum. Vekaleti filan bende. Eskisi gibi yorulmuyorum zaten. Araba altımda geziyorum resmen. Okul bittikten sonra bu adamla çalışmaya devam etsem mi diye düşünmüyor değildim. Mühendis maaşı o zamanki maaşımın ancak yarısı olurdu. Bu kadar rahat da olmazdım yani. Ara sıra kızını getirip zütürüyorum taksiyle göndermiyor kıza araba da vermiyor tek güvendiği adam ben olduğum için benimle gönderiyor. Zaten kızıyla da kardeş gibiydik. Birbirimize ortak diye hitap ediyorduk. Ortak bağımız babası, kardeşi gibi gördüğü için ortak diyor bana. Evlerine gider gelirdim. Yedek anahtarları bendeydi ama öyle iş için giriyordum. Beni aileden kabul ediyorlardı. Çok kez alışverişe gittik kızla annesiyle beraber. Dışardan bakıldığında ya ağabeyi, yada sevgilisi görünümündeydim. 2 yıl öncesine kadar inşaatta harç yaparken bu zamana bildiğin level atlamışım. Şoförüz filan ama bana yapılan muamele kimseye yapılmıyor. Eğer o gün patronu evine zütürmeseydim ve o kamyonlar yanmasaydı hala bekçilik ve valelik yapıyor olabilirdim. Her şerde bir hayır var gerçekten.
    Trabzonda bir genç, istanbuldan kalkıp okumaya gelmiş. Ailesinden kaçmış kendi başına çabalıyor. Karşısına zengin bir iş adamı çıkıyor ve ona kaliteli bir iş sunuyor. Başta söylediğim The OC sahnesini kısmen yaşıyorum.
    Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum.
    ···
  16. 16.
    +1
    Mağaranın girişini sardık yaklaşık 30 kişi, hilal şeklinde bekliyoruz uçlarda uzmanlar ortada rütbeliler aralarda askerler. keskinler de bizi izlediklerinin kodunu verdiler. ibrahim üsteğmenin timinden çavuş teslim ol çağrısı yaptı ses yok, bir daha yaptı yine ses yok. Kafayı yicem noluyo içerde diye bekliyoruz diğer asteğmene bakıyorum suratı kıpkırmızı olmus çaresiz bekliyo garibim yeni geldi zaten, adam muhasebeci ne işi var burda. Sanki ben çok farklıymışım gibi konuşuyorum öyle. 40-45 dakika sonra telsizden uygun kodlarla şırnak sınır tümeninden terör örgütü unsurlarının suriyeden şırnağa girişi haberini aldık. Yani bizim mağara boş. içeride mutlaka nöbetçi vardır diyor ibrahim üsteğmen ama tepki yok. Sessiz bir şekilde girecez diyor çünkü çatışacak kadar yeterli adam yok mağarada bunun garanti olduğunu biliyoruz. Abi girdik bi içeri girişi dar mağaranın ama içi kocaman amk taksim meydanı gibi. 20 tane otomatik tüfek, 3 adet keskin nişancı tüfeği, 1 adet roketatar,12-13 adet usp-glock karışık kısa menzilli silah ele geçirdik 3 kasa da mühimmat var. 3.5 ton bonzai denilen uçucu madde de var ki asıl aradığımız o zaten. Kimse yok mu var, herifin suratı yemyeşil olmuş uçmuş baygın mı ölü mü belli değil hareketsiz yatıyor yerde. Yanındada yarı baygın sayıklayan bi çocuk var böyle 17-18 yaşlarında. Gazete kağıtları filan var yerde dürülmüş bişey yapılmış. Bonz çuvallarından birinin ağzı açık, gazte kağıtlarının arasında da var. Anlıyacağınız bu mallar gazete kağıdına sarıp içiyorlar bonzu ama fazla mı koydular ne kafalar uçmuş. Biri ölü gibi yatıyor yerde diğeri sayıklıyo ama kafa yerinde değil. Eğer o adamlar o kafaya girmeseler pusup bize ateş etseler bizden ya yaralı yada şehit çıkardı mutlaka. Bunun riskini alarak girdik ama insan düşününce ürperiyor işte.

    Neyse mağaranın girişini emniyete aldık mardin il jandarma da şırnak sınırını emniyete aldı. Bize gelemezler yani anlıyacağınız. Biz savcının gelmesini bekliyoruz. Savcı geldi raporu hazırladık teslim ettik gönderdik ne varsa. Ben bitti sanıyorum ama şırnak sınır tümenine bağlı birliklere yardım için şırnak sınırına yardıma gidiyoruz biz 30 kişiyiz mardin jandarması da bir o kadar şırnak sınır jandarması desen 50 kişi. Ortalık karışık, örgüte darbe atmışız para kaynağına çökmüşüz sinirliler, ama daha yeni teslim ettik nerden haberi olucak bunların.
    Meğerse bölgedeki köylüler bizi izlemişler haber yollamışlar. Suriyeden kalkıp gelmiş adamlar. Geceden beri geldiğimizden andan bile haberleri varmış.Bu sefer onları kucağa almaya gidiyoruz. Gece yarısı varıyoruz bölgeye. Nerdeyse 36 saat olmuş uyumayalı. Ama inanın hiç uykum yok. Yorgun oldugumu hissediyorum ama uykum gelmiyor yok.
    içimden bizi ihbar eden köylülere küfrediyorum. Kimi köylerde tanıdığımız korucular var, bir aile 4-5 erkek kardeş, onların çocukları filan koruculuk yapıyorlar. Bir onları düşünüyorum birde bu kalleşleri. ikisi de köylü ama biri insan türünden değil. Nasıl beyinleri yıkandıysa artık örgütün ırkları için mücadele ettiğini, kendi devletlerini kuracaklarını filan düşünüyorlar. Devleti de böyle kaçak sigara, uçucu madde, fuhuş vs ne kadar taktan püsürük iş varsa ordan gelen parayla kuracaklar. Kuramazlar bir kere o ayrı, ama buna inanan milyon tane insan var amk.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +1
    Devam panpa
    ···
  18. 18.
    +1
    Ressssd
    ···
  19. 19.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  20. 20.
    0
    Geldim arkadaşlar 2-3 kişi bitiricez hikayeyi *

    1.5 hafta sonra bir ihale düzenlenecek bizim mustafa üstçavuş ( istihbarattan artık onunla da içli dışlı olduk) ile antaltaya gidecez. ihaleyi yöneten adam olacak, bende sürekli en yüksek teklifi yapacak olan iş addıbını oynayacam. Kim ne verise ben 3-5 fazlasını vericem. Türkiye\'nin çok bilindik bir firmasını tensilen orada olacağım sözde. ihalenin bizi ilgilendiren kısmı sarımsak. Kastamonu taşköprüden kalkacak rusyaya gidecek. Açılış 1 milyon 200 bin. Ömrüm boyunca çalışsam kazanamam muhtemelen. Ben atladım hemen 1.5 milyon diye 2 saniye geçmeden 2 milyon dedi bir arkamdaki adam. Abi televizyondaki ihale sahnelerinin bire biri ya ben kaptırdım kendimi kim ne derse anında atlıyorum para tak sanki :')
    19 milyonda tıkandı, bizim aradığımız elemanın avukatları var bu arada kendisi yok muhtemelen hala yurtdışında. Avukatı telefonu aldı alel acele birşeyler yazdı birine anında cevap geldi 25 milyon diye bağırdı. Adım gibi eminim onay aldı gelince de bastı parayı. Ben mustafa üstçavuşa bakıyorum satıyorum satıyorum uzattı da uzattı. Burda maksat düşünüyormuş gibi yapıp dikkat çekmemekti. En son ben işareti verdim ihaleyi versin diye. Bu arada başvuranların 7 si geri çekilmiş hiç şaşırmadık. ihaleye girenlerin hepsi de bunun gibi olacaktı ya da ölümden korkmayacaktı. Teslimat tarihi yeri herşeyi elimizdeydi. Tem ve asayiş birimleri kastamonuda teslimatın yapılacağı yerde kolluk düzeni uygulayacak, herhangi bir usülsüzlük veya illegal bir unsur yakalandığı anda çökecek. Bizde bu arada yüksekovaya dönüp gelişmeleri kendi yerimizde takip edicez. 20000 ton gemiye yüklenmiş herhangi bir olay olmamış ancak bir ara transporter cinsi bir araba yaklaşmış iskeleye. 10 dakika kadar bekleyip gitmiş. Bu kadar zahmetin boşa gittiğini düşünüyoruz. Bir ara dedim acaba adam kensini öldü gösterip örgütten mi tüydü diye ama bu acemiliği ancak ben yapardım heralde. Adam üst düzey yönetici bunu öbür dünyada bile gevurlar rahat bırakmaz. Mutlaka bir iş var bunda ama hayırlısı. Gemi yola çıkmış sıkıntı çıkmadan, takip etsen kaç bin kilometre mk nere takip ediyorsun. Bizimkiler radardan izleyeceklermiş, yaklaşık 6 saat sonra birşey yanaşmış gemiye. 1.5 dakika sonra radardan kaybolmuş. Rusyadaki başkonsolosluğumuz aracılığıyla rus askerinin baskın yapmasını sağlıyorlar. Şok etkisi yaratıyor tabi bunlara 8 adet çanta çıkıyor, içlerinde kilolarca kimyevi madde çıkmış. Büyük ihtimal canlı bomba veya mayın yapmak için olduğunu düşünüyoruz tabi kendimizce ufak tahminler.
    Tümünü Göster
    ···