Milyonların haftalardır merakla beklediği 2017 asgari ücret rakamları sonunda açıklandı.
Acaba kaç para yapsak diye toplantı üstüne toplantı...
Ve gün geldi 2017’ye 2 gün kala nihayet açıklandı…
Açıkçası çok da fazla bir şey beklemiyorduk…
Sistem baştan yanlış… 1400 – 1600 – 2000 olsa ne olur…
Asgari ücretten bile %15 vergi alınıyor.
Brüt asgari ücret 1777 lira. Bir işverenin cebinden çıkan rakam 2 Bin 88 lira. Bari bu kesintiler olmasın… Bir işçi zaten çalışarak devletine hizmet etmiş oluyor mu?. O çalışan olmazsa işveren de olmaz, vergi de olmaz.
Devlet en başta asgari ücretten yaptığı bu kesintileri bir an önce kaldırmalıdır. Ayrıca sigorta primlerini işveren değil devletin ta kendisi karşılamalıdır. Çünkü o emekçi zaten çalışarak, üreterek devlete vergi girişini sağlamış oluyor. Ayrıca aldığı maaşı da harcarken KDV sini ve vergisini en baştan ödemiyor mu?..
Sorun 1404 lira değil, 1404 lira ile neler yapılamadığıdır.
Gelin bir de gerçek hayata milyonlarca insanın nasıl yaşadığına bir bakalım.
En başta bir ailenin ihtiyacı olan başını sokacağı bir yuvası olması lazım.
Peki bu millet nerede kalacak?
izmir’in iç içe girmiş sokaklarında 20-30 yıllık binalarda dahi ev kiraları 1200 – 2500 tl arasında değişiyor. Bu insanlar nerede yaşayacak gece kondu diye tabir ettiğimiz, sonra her önünden geçişimizde burası izmir’e hiç yakışmıyor dediğimiz mahallelerde mi?..
Ev sahibi olması zaten artık rüyalara dahi girmez oldu.
Bu millet ne yiyecek ne içecek?
Bekar ve tek kişiyi ele alırsak;
Her sabah boyoz, yumurta, peynir yesin yanında birde çay içsin.
Öğlen şanslı olanlar işyerinden olmayanların bir çoğu aç kalarak,
Akşamları evde yemek pişireyim dese dolap boş, markete gidip ihtiyaçları alayım dese cepte para yok, Mahallenin ucuz ekmek arası yapan yerine gidip karnını doyurmaya çalışsa en az 10 lira.. şimdi bir de bu insan yanında milli içkimiz ayran içmesin mi?...
Isınma, elektrik, telefon, su, internet faturaları, bu ayda benden olsun demeden her ay acımasızca geliyor… hele ki bu faturalardan birini ödememe gibi bir hataya düşersen vay halinize
Şimdi bir de bu maaşa ‘3’ çocuklu 5 kişilik bir ailenin geçinme mücadelesine gelelim…
Anne – babayı geçtik.. ya çocuklar…
Eğer askeri ücretli bir çalışansan vay haline…
Hiçbir zaman normal bir evde oturamayacaksın, bir evin de olmayacak,
Hiçbir zaman tüm faturalarını tam zamanında ödeyemeyeceksin,
Hiçbir zaman kuaföre gidip süslenemeyecek, diğer kadınlara bakıp saçlarını onlar gibi yapamayacaksın,
Çocuğuna markalı orijinal hiçbir oyuncak alamayacaksın. Sürekli uzmanların uyardığı bu ürünlerden uzak durun kanser yapıyor dedikleri oyuncakları için acıyarak eve sokacaksın.
Milli piyango kuyruklarında hayaller kuracaksın ama hiçbir zaman bu hayallerin gerçek olmayacak…
Çünkü hayat çok acı… Çünkü hayat çok acımasız…
Her şey bir tarafa artık öyle bir döneme geldik ki… bir asgari ücretlinin nasıl geçinebileceği değil nasıl ölmeden hayatta kalabilir diye düşünür, hesap eder olduk. En ucuz gıdalardan, giysilerden, yaşamdan hesap edip ölçer olduk… Bu insanların arzuları yok mu? Hiçbir şey isteyemezler mi? Bir sinemaya bir eğlenceye gitmesinler mi? Sadece nefes alsınlar ve sizin için sorun etmeden çalışsın, tüm enerjisini sizin için harcasınlar öyle mi?...
Daha anlatılacak o kadar çok şey var ki…
Neyse patron bekler vaktinizi daha fazla almayayım…
M. Fatih Demir / Ege Haber
http://www.egehaber.com/e...ini-kaldirin-h136963.html
edit:
ek : çoğu işyeri sigorta ve yemeği karşılamıyor, ya da yemeği karşılayıp sigortayı yapmıyor sigortayı yapıp yemeği karşılamıyor ki zaten adam akıllı asgari ücreti bile ödemiyorlar. yani işverene malolan para 2000 lira falan hikaye.
bir de utanmadan tokiyle herkes kira öder gibi ev sahibi olacak diye öve öve anlatıyorlar. yahu bir insan ömür boyu taksit ödeyip ev sahibi olsa nolur adamın ömrü bitmiş zaten. orayı burayı yıkıp koca koca binaları yaptılar şimdi içine koyacak insan bulamıyorlar. satmasalar da olur yapamadıkları karı başka bir yerden acısıyla çıkartırlar zaten hiç sorun olmaz.!.!