/i/Devlet

  1. 225.
    +11
    ooo gençler toplanmışsınız yine. çok teşekkür ederim. biriniz "ailecek bekliyoruz" yazmış güldüm :d herhalde geç saatlerde yazdığım için çok fazla insan gelmedi. pekala devam edelim.bu arada mod seçimlerindeyiz. ilgililer sesimizi duymuş teşekkür ederim.

    devam edelim

    halim ünsem ünal odtü elektirik elektronik mühendisliği bölümü’nden 2000 yılında şeref öğrencisi olarak mezun oldu. masterını tamamlamış ve aynı bölümde doktoraya devam ediyordu.bir taraftan öğrencilik hayatı devam eden genç mühendis, diğer taraftan da aselsan’ın yan kuruluşu mikes’te elektronik mühendisi olarak çalışıyor, f-16 savaş uçaklarının modernizasyonuyla ilgili son derece kritik projelerde görev alıyordu. hatta mesleğinde aranan biri olan genç mühendise israil’den teklif gelmişti, fakat kabul etmemişti..29 yaşındaki halim ünsem ünal, f-16 savaş uçaklarının modernizasyonu ile ilgili türk amerikan ortaklığı bir projede görev almak için amerika’ya gidecek ve 2011 yılına kadar da orada kalacaktı .bu arada doktor nişanlısıyla da evlilik hazırlığı yapıyordu.

    17 Ocak 2007 salı günü savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılmak için evden çıkan genç mühendisin ankara eymür gölü kenarında cesedi bulunmuş. Yapılan otopside genç mühendisin kafasından aldığı tek kurşunla intihar ettiği belirlenmiş. baba şemsettin ünal, oğlunun intihar etmesine bir anlam veremedi. çünkü salı günü intihar eden halim ünsem ünal’ın cuma günü düğünü vardı.

    şemsettin bey oğlunun ölümünün ardından adeta yıkılmıştı. onun kafasında da yanıt arayan bir çok soru vardı. ünsem ünal'ın odasında tüm eşyaları aynen bıraktığı gibi yerli yerinde duruyordu. babası röportaj için gözyaşları içinde ünsem’in günlüğünü okumaya başladı. genç mühendisin günlüğüne yazdıkları ise son derece dikkat çekiciydi, önemliydi.

    "hedeflerim ağırlıklı bir ilişkiye dayalı yuva kurmak, yurt dışında bir iş bulup iki üç sene orada yaşamak, yatırım yapmayı öğrenmek doktorayı tamamlamak, fotoğraf çekmeyi öğrenmek. dans etmek. 1 aralık 2006 da mikes’e başladım ocakta abd'ye gidiyorum şubatta döneceğim."

    bunlar genç mühendisin intihar etmeden birkaç gün önce günlüğünde kaleme aldığı notları. baba şemsettin bey soruyor: bütün bunları düşünen bir insan 15 gün sonra 20 gün sonra intihar edebilir mi ?

    bakın dikkat edin hepsi çok önemli mühendisler ve normal bir hayatları varken intihar ettiler.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 224.
    0
    reserved 2
    ···
  3. 223.
    0
    rösörvıd
    ···
  4. 222.
    0
    Rezerved
    ···
  5. 221.
    0
    rezervıd
    ···
  6. 220.
    0
    ailecek bekliyoruz
    ···
  7. 219.
    0
    yazzzzzzzzz
    ···
  8. 218.
    0
    bitirme panpa hemen başladığından beri takipteyim yaz sen
    ···
  9. 217.
    0
    hocam biz okuyoruz yaz sen
    ···
  10. 216.
    0
    La sardı devam et bitirme hemen
    ···
  11. 215.
    0
    Okuyoz panpa yaz sen
    ···
  12. 214.
    0
    rezzzzzzzzz...
    ···
  13. 213.
    0
    hepsini okudum, aydınlandım. kendine dikkat et
    ···
    1. 1.
      +2
      eyvallah
      ···
  14. 212.
    +13 -1
    hüseyin başbilen konusu uzun sürecek demiştim. öylede oldu.ama bu kadar yazı yazmak beni birazcık yordu. yarın kalan iki mühendis ölümünü de anlatacağım. okuyan kişi sayısı 3-4 e kadar düştü zaten çok fazla uzatmadan bitiririm. yarın akşam olmadan, sabah saatlerinde bitirmeyi düşünüyorum ama giremeyebilirim de akşama kalabilir ben uyarımı yapayım. sağlıcakla kalın
    ···
    1. 1.
      +3
      Kardeşim okuyan var emin ol
      millet bşlık takibe basıp sonra okuyor bende öyle yaptım da işim yoktu bakayjm dedim
      ···
  15. 211.
    0
    devam komplo severim
    ···
  16. 210.
    +6
    gençler kestiniz mi okumayı
    ···
    1. 1.
      +1
      devam et devam
      ···
      1. 1.
        +1
        son entrymde gerekli açıklamayı yaptım
        ···
  17. 209.
    0
    devam et panpa
    ···
  18. 208.
    +10
    merak etmeyin bu hüseyin başbilen ile ilgili son part olacak

    arabadaki kan izlerinin kriminal incelemesi, başbilen’in boğaz ve bileklerini kendisinin kesmesi sonucu oluşacak kan izleriyle açıklanamayacak başka izlerin olduğunu ortaya koyuyor. olayın cinayet olduğunu düşünen bir kaynağa göre başbilen, şoför koltuğunda otururken iki kolu sürücü koltuğu üzerinden arka tarafta oturan katil tarafından tutularak zorla arkaya çekildi. bilekleri burada ölümcül şekilde kesildi. sonra da adli tıp kurumu 1. ihtisas dairesi üyelerinden olaya ‘intihar’ diyenlerin tereddüt kesisi olduğu yönünde kanaat bildirdiği boğaz kesisi yapıldı. böylece, olayın intihar olarak tanımlanması için gerekçe oluşturuldu. katil veya katiller araçtan çıktıktan sonra başbilen, önce şoför, sonra yolcu kapısını açma gayretine girdi. bu sırada başı ön yolcu koltuğu boşluğundayken öldü. kan kuruduktan sonra da içindeki kozmik sunum alınan çanta, sürücü ön koltuğu önüne atıldı.

    istanbul adli tıp kurumu 1. ihtisas kurulu, 2007 ve 2011’de konu ile ilgili 2 ayrı rapor hazırladı. ilk raporda kurul üyelerinden 3’ü başbilen’in ölümüne cinayet derken 5’i intihar dedi. ikinci raporda ise 2 üye ‘cinayet’ derken, 5 üye ‘intihar’ dedi. cinayet görüşünü paylaşanlarda, maktulün ellerinde kan izi bulunmaması, kişinin olay yerindeki bulunuş şekli, otopsi raporunda tarif edilen kegib tarzındaki yaraların nitelikleri ile oluşturdukları harabiyete göre kendisi tarafından oluşturulmasının mümkün gözükmediği gibi hususlar ön plana çıktı. şerh gerekçeleri arasında olay mahallinde kişinin intihar etmesine sebep olacak ağır depresyonda olduğuna veya alkol ve uyuşturucu madde kullandığına dair bulgu olmadığı sayıldı. ayrıca başbilen’in kullandığı iddia edilen intihar metodunun erkeklerin intihar yöntemlerine uygun olmadığı vurgulandı.

    intihar diyenlerin tezleri ölümün gerçekleştiği araç kilitli ve kontak anahtarı üzerinde. kan örnekleri maktule ait. boğazında 2-3 cm tereddüt kesiği var. pgibolojik tedavi görmüş.

    cinayet diyenlerin tezleri maktul, öndeki iki kapıyı açmak için çaba sarf ediyor. direksiyon altı zemindeki çantada sadece 1 damla kan var. o da alt tarafında. çantanın içindeki milli tank projesi ile alakalı sunum kayıp. maktulün elleri temiz, kan izi yok. aracın ön ve arka koltuklarında nereden geldiği belirsiz kan damlaları ve birikintileri mevcut. cep telefonu ölüm günü evinde kalmış. bu telefondan şüpheli görüşmeler yapılmış. pgibolojik tedavi görmüyordu. son senelerde sadece 9 grip ilacı kullanmış (sgk’nın savcılığa gönderdiği yazıya göre). iddia edilen intihar mektubu ne adli emanette ne de hüseyin başbilen’in bilgisayarında var. bileklerin kesilmesi, erkeklerin tercih ettiği bir intihar metodu değil. kanda uyuşturucu ve alkol yok. boğaz ve bilek kegiblerinin aynı anda maktulce oluşturulamayacağı. boğaz kesiği, ilk raporun aksine 2-3 cm değil, 20 cm (çelişen adli tıp raporları). ergenekon sanıklarının, adli tıp kurumu üyelerinin tutumu ile ilgili şüpheli görüşmeleri. 2 aylık eşin intihar tezini destekledikten sonra maktulün ailesiyle hiç görüşmemesi. jandarma astsubayının olay yerinde delil karartmaya yönelik çabaları (bunu anlatmıştım).

    ve böylece hüseyin başbilen olayının sonuna geliyoruz. her zaman bu işlerin arkasında devletler olmaz.bu sektörde milyarlarca dolar dönüyor. aselsan'ın büyümesini istemeyen şirketlerde olabilir. bunu her zaman ülke bazında bakmamak lazım yoksa gerçekleri kaçırabilirsiniz.

    h.b. ilk ölen mühendisti. çok değil 6 ay sonra başında tek kurşunla bulunan halim ünsem ünal ve hemen dokuz gün sonra, yedinci kattan düşerek ölen evrim yançeken adlı mühendisleri de anlatacağım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa hem bilekleri kegibti hem de boğazı diyorsun. E zaten intiharsa bir insan hem bileğini hem boğazını nasıl kesebilir?
      ···
      1. 1.
        0
        kan, bilinç kapanmadan boşalırken bileklerin hepsi bir anda kesilebilir ama haklısın mantıksızlık var. şöyle ki, bir tutanakta boğaz kesiğinin çok derin olmadığı yazıyor ve cinayetin nasıl işlendiğini anlattım. uygun pozisyon bilirkişi tarafından açıklanmış yani ölüm pozisyonu. ben zaten bunun intihar olduğunu düşünüyorum (insanı intihar ettirmeye yöneltmek için yöntemlerin olduğunu söylemiştim)
        ···
    2. 2.
      0
      işte o yüzden cinayet diyenler var
      ···
  19. 207.
    +11
    devam edelim

    şimdi de ağırlıklı olarak cinayeti akıllara getiren delillere bir göz atalım. ölümün gerçekleştiği araç bulunduktan sonra jandarmanın çektiği fotoğraflarda aracın direksiyon altı zemininde bir çanta olduğu açıkça gözüküyor. rapordaki tespitte “yoğun kan birikintisi olan bir zemin üzerinde bulunan çantanın hem altının hem üstünün kanlı olmadığı, herhangi bir kan lekesi izinin bulunmadığı görülmektedir.” deniyor. bilirkişi, çantanın ölüm esnasında aynı yerde bulunması halinde üzerinde sıçrama, fışkırma türündeki tüm kan izlerinin görülmesi gerektiğine vurgu yapıyor. ayrıca, çantanın altındaki zemin üzerinde kan lekesi bulunmayan temiz bölgelerin olması gerektiğini belirtiyor. çanta temiz iken, kan lekelerinin zemin paspası üzerine geçtiği ve araç yıkama firmasına ait kağıt paspasının da kanlı olduğu belirtilerek nihai değerlendirme şöyle yapılıyor: “bu, çantanın kanama devam ederken burada olmadığını göstermektedir.”

    çantanın direksiyon altına, pedalların önüne ne zaman konulduğuna dair başka fotoğraflara dayanılarak yapılan tespite göre de çantanın alt kısmında herhangi bir kan lekesi bulunmuyor. çantanın temiz olduğu görülüyor. bilirkişi raporunda şunlar ifade ediliyor: “yukarıda anlatılan inceleme ve analizler neticesinde, çantanın ölüm sürecinin bitmesi ve kan lekelerinin pıhtılaşıp kurumasından sonraki bir zamanda fotoğraflarda görülen pozisyona geldiği görüş ve kanaatindeyim.”

    oysa yazının başında birebir alıntı yaptığımız savcı hasan aykaç’ın ‘kovuşturmaya gerek olmadığına’ dair kararın verilmesinde etkili olan gerekçelerden biri, arabanın kapılarının içeriden kilitli olmasıydı. bu noktada şunu sormak gerekiyor: kesiler meydana geldiğinde araç kilitli ise ki aykaç’ın kararında arka kapı kelebek camı kırılarak kapının açıldığı ve cesedin çıkarıldığı belirtiliyor- bu çanta nereden geldi? kim veya kimlerce kanlar donduktan sonra sürücü koltuğu önüne yerleştirildi?

    başbilen’in arkadaşlarından aldığımız bilgiye göre, boş bulunan çantanın içinde ölümünden önce 57 saat üzerinde çalıştığı altay milli tank projesi’nin 4 ve son etabına ait sunum ve harici bellek bulunuyordu. tank projesi, ayrı ekipler tarafından elektronik, mekanik, silah sistemleri ve zırh olmak üzere ayrı ayrı çalışılmıştı.

    şüpheli durumlar sadece çanta ile sınırlı değil. arka yolcu koltukları önüne serili, yıkama sonrası konan kağıt paspasların konumu ve üzerindeki kan lekeleri de ‘açıklanamaz’ durumlar içeriyor. rapora göre bu paspasların üzerindeki kan lekeleri arasında kanın akış yönleri, yoğunlukları ve oluşma mantıkları açısından hiçbir bağ yok. arka taraftaki kan leke ve birikintileri farklı nedenlerle kendine özgü bir şekilde meydana gelmiş. şoför koltuğunun arkasındaki yolcu koltuğu önündeki paspasın kapı tarafından ön koltuk altına doğru itilmiş olduğu da fotoğraflarda görülüyor.

    arka koltuk önünde görülen iki ayrı kan lekesinin oluşum itibarıyla 90 derece, yani yere dik açıyla damladığı tespit edildi. bu lekelerin maktulün hareket ettiği konuma, güzergâha, şoför koltuğunun konumuna ve kan serpintilerinin genel seyrine aykırı bir pozisyon ve açıda olduğu belirtildi. rapordaki diğer bir şüpheli durum da ön yolcu koltuğu arkasındaki kâğıt paspasın üzerindeki yoğun kan lekesi. Bu lekenin ön taraftan ya da başka yerden akıntı şeklinde olmadığı belirtiliyor.

    gençler ses verin demek : "buradayız yaz, seri yaz seri, yaz kardeşim buradayız, anlat panpa dinliyoz" gibi entryler girmek anldıbına geliyor
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +13
      Burdayız panpa seri yaz seri yaz kardeşim burdayız anlat panpa dinliyoz
      ···
    2. 2.
      +2
      kardeş bol bol entry giriyorum ki başlık üstte kalsın, milletimiz aydınlansın biraz..
      ···
  20. 206.
    0
    Devammmmm
    ···