+334
-22
bu hikayemde canım ülkemdeki inşaat sektörünün rezilliğini gözler önüne sereceğim
beni bilen bilir iyi sıçarım, hedefim uluslararası platformda zütümü sergilemek ve ayda sıçan ilk türk olmak. bunun için büyük bi gayret içindeyim. desteklerinizle de ilerleyeceğim inşallah...
beni seven veya sevmeyen her kim varsa bu hikayeyi dikkatle okusun, çünkü bu yaşanan elim vaka yüksek dozda ibret içerir.
dilerseniz başlayalım.
üniversitenin ikinci yılı çok iyi bir çevre kurmuştum, ta ki yaşanan bu olaya kadar. Yamuk kesilmiş top sakalım ve 80 liralık gitarımla ortamların vazgeçilmez adamıydım artık. Kızlar otostopcuu diye haykırırken ben kimseye pas vermiyor en arka sırada kitabımı okuyordum.
Günler böyle geçip gidiyordu, gün geldi, ardarda rest çektiğim parti tekliflerine bir son vermek istedim. Ve sınıfın en haşin en yaramaz kızı selinin, evde vereceği büyük partiye tamam dedim. Kim bilir neler olacaktı, selini trambolin kıvdıbına getirip üstünde zıplarken, gece sonunda beraber sıçabilecek miydik? kim bilir belki bu büyük aşk evliliğe gidecekti.
Ben bunları düşünüp gece için hazırlıklar yaptım, istenmeyen tüğlerimi itinayla alıp, bimden aldığım çiğ köfteyi harmanladım. dişlerimi çamaşır suyuyla
fırçaladım ve hamdi'nin beni almasını bekledim.
( hamdi : sınıf arkadaşım menejerim özel şöförüm)
gece 12 sularında hamdi faça şahiniyle yanlaya yanlaya geldi.
arabada dale don dale çalıyordu çoktan parti havasına girmiştik bile.
arabaya yaklaştıkça içeride ki anlamsız kalabalığı farkettim, hamdi huursu arabaya 8 kişi bindirmiş kızlar üstüste, erkekler üstüste oturuyordu.
kanka sen istersen bagaja geç diyen hamdiye ağzına sıçıcam bakışı attım.
Sonuç olarak beni el birliğiyle bagaja kitlediler.
hava karlıydı ve trafik gerçekten kilit olmalıydı ki yol uzadıkca uzuyordu. bagajdaki basık havayı osuruğumla yaşanabilir kılıyor, havayı sterilize ediyordum. tahminen 1 saatlik yolun ardından arabanın durduğunu ve çığlıkların kesildiğini farkettim.
hamdi bagajı açar açmaz suratına vuran osuruk kokusu, çocuğun rengini değiştirmişti.
gözleri kaydı, suratı morardı ama kendine iki üç tokat attıktan sonra hadi kanks geldik diyebildi.
zar zor aşağı indim ve 4 katlı apartmana doğru ilerledik. arabanın içinde muhallebi kıvdıbına gelen kızlar salına salına asansöre bindi.
huur çocuğu hamdi asansörü durdurup durun ya hepimiz sığarız iki saat sizi mi beklicez ihihi dedi ve pata küte içeri daldı. hemen sonra 4 kız 4 erkek asansöre bindik.
Hamdi gavatı içerideki kalabalıktan faydalanıp bi kıza kerkinmek için binmişti. bu konuda emindim. ama bozuntuya vermedim ama o kız selinse ağzına sıçabilirdim.
Birinci kata kadar zütü başı ata ata çıkan asansör ikinci katta teslim oldu. Işıklar kesilmiş asansörde kalmıştık. herkes hamdiye küfrederken, ben sessizliğimi koruyordum. Kimi kızlar ağlıyor, kimi erkekler asansör cdıbına yumruk atıp yardım çağrısı yapıyordu. Ama saat 1 buçuğa gelmişti ve muhtemelen apartmandaki herkes ossura ossura uyuduğu için yardım çağrıları hiç bi gibime yaramıyordu.
işin kötü yanı, evden çıkmadan önce yediğim çiğ köfteler bagajdaki basık havayla karışmış ve iyice miğdemi zorlamaya başlamıştı. dayanılmaz karın ağrısı taşşaklarıma vurunca zıplamaya başladım.
bu kerizlerde asansör çalışacak heralde deyip hep birlikte zıplamaya başladılar. çekirge gibi ordan oraya zıplarken, dayanılmaz taşşak ağrısına son vermem gerektiğini farkettim.
Çünkü biliyorsunuz hiç bir şey zütümden ve taşşağımdan değerli değildi, olmayacaktı da...
Karanlıktan istifade edip, pantolonumu indirdim ve asansör kapısına doğru gümbür gümbür sıçmaya başladım. durumun anlaşılmaması için ağzıma peçete tıkamıştım bunun yerine asansörü yumruklaya yumruklaya sıçmaya devam ettim. bu sayede kimse olayın farkında değildi.
yaklaşık yarım saatlik sıçış mesaimin ardından, asansörde ölüm sessizliği hissettim. hamdi dedim ses vermedi selin dedim ses vermedi, okan diyorum kimseden ses yok huur çocukları diye bağırıyorum kimse oralı değil.
Bende, heralde uyudular amk deyip sigaramı tüttürmeye başladım keyif sigaramı tüttürüp asansör kapısına çöğdürürken birden asansörün ışıkları yandı.
anlaşılan kar ve tipinin etkisiyle elektrikler gitmiş asansör bu yüzden durmuştu, ışıklar gelince o acı tabloyu gördüm. merve nin suratı morarmış okan ağzından salyalar akıta akıta cansız bir şekilde yatıyordu.
selin ise hamdiye sakso atarken hayata gözlerini yummuştu amk huursu. bende sinirimden kapıya doğru hizalanmış gibimi seline doğrulttum ve üzerlerine çöğdürdüm.
taka bulanmış pantolonumu ve dedemin yadigar içliğini asansörde bırakıp, apartmandan dışarı kendimi attım.
güneş ağarmış saat 5'e geliyordu, dışarıdaki kapıcıya dal daşşak selam verip eve doğru koşmaya başladım. çevrenin şaşkın bakışları eşliğinde 2 saatlik yolu yarım saatte koşup kendimi eve attım.
o günden sonra telefonları açmıyorum, polis eşkalimi çıkarmış her yerde beni arıyormuş. seri katil olarak suçlanıyorum, 7 kişiyi kasten yaralama ve adam öldürmeden yargılanacağım.
şuan serkan incinin evinde saklanıyorum beyler ve gerçekten acımı bastırıyor. Arkadaşlarımın cenazeleri tekbirler ve kahrolsun pkk sloganlarıyla kaldırılmış. Acılı ailelerine ve tüm arkadaşlarıma sabırlar diliyorum.
Allah taksilatlarını affetsin...
Tümünü Göster