olarak bilmeme zamanınız geldi.yeter artık hep taşağa vurup seviye düşürelim am züt meme dediniz.ama bence içinizde çok zeki insanlar.ve bu da zaten fizik değil.düşünce aq.benim daha önceden bilimsel başlıklarım olmuştu buda
hepinizi düşünmeye ve bu paradoksu çözmeye başlığımdaki simülasyon evren kurdıbına destek çıkan bir düşünce
EMEĞE SAYGI OKU.BEYNiN YETMiYORSADA ENTRY GiR YUKARI ÇIKSIN!!!

neyse bu aralar köpek gibi düşündüğüm öznel evren kuramı diye bişey buldum.belki daha önce bu şekilde düşünen olmuştur ama bu sözlükte olduğunu düşünmüyorum.baştan söyleyeyim bu teoriye ben dahil kimseyi inandıramadım daha.manyak bişey çünkü

şimdi hemen kuantumun baba deneyi olan çift yarık deneyinden bahsetmek istiyorum.çok basit anlatıcam.şimdi önümüze bi plaka koyduk ve doğrusal bir yarık açtık.bir tane tamda ortasına.elimize bu yarıktan geçicek büyüklükte toplar aldık.rastgele fırlatıyoruz.toplar ya plaka ya çarpıp arkaya gitmeyecek yada yarıktan geçip daha önceden arkaya koyduğumuz duvara çarpıcak.hızına ve yüksekliğine bağlı olarak doğrusal bir çizgi oluşturucak tam olarak çarptıkları yerleri boyarsak.mesela 100 top attık 100 üde mavi boyalıydı ve çarptığı yerde boyası kalıyordu aynı patates baskı gibi.işte bu şekilde arkada bu yarıkın izdüşümünü görürüz.
hemen bu sefer deneyi değiştirip toplar yerine su dalgaları gönderdiğimizi düşünelim.dalgaları azcık biliyorsanız dalgaların heryere çarpacağını ama odak noktasında toplanıp tekrar dağıldığı için yine izdüşümüne en çok en yaygın dalga gelecek.deneyi değiştirip çift yarık yapıyoruz.yine ilk önce toplardan başlıyoruz.yine topları rastgele sallıyoruz isterseniz biz sallamayalım rastgele atan bir makineye koyalım.toplar yine ya önde kalacak yada geçecek.bu seferde 2 yarığın iz düşümüne gittiklerini görücez.ama bu sefer dalgalara geçtiğimizde bu olay değişicek.dalgalar 2 odaktan toplanıp tekrar dağıldığından plakanın karşı tarafında 2 adet dalga göreceğiz.bu dalgalar basit fizikteki gibi birbirini etkileyecek ve bazı bölümlerde etkisiz hale getirecek.sonuç olarak en çok parçacıkların düştüğü şekli böyle göreceğiz
http://imgim.com/12414599...eneyi-hq11-1415367413.jpg

parlak yerler genel olarak dalgaların çarptığı yerler.bu sefer atom seviyesinin altına atomun içine giriyoruz.ve yine aynı düzeneği kuruyoruz.bu sefer elimizde toplar yeni elektronlar var.elektronları rastgele atan bir makineye koyuyoruz ve yine fırlatmaya başlıyor.ya geçecek ya kalacak.geçenlerde yarıkların iz düşümüne gidecek.ama bu huur çocukları öyle yapmıyor ve tüm fiziğin dıbınakoyuyor.aynı yukardaki resim gibi bir hal alıyorlar.ama biz elektronların dalgalar halinde yayılmadığını biliyorduk.noldu fizik tırt oldu.dahada manyak olan birşey.elektronlar bu şekilde olunca bir elektron hem sağ hemde sol yarıktan geçmek zorunda.hemen biz zekamızı kullanıyoruz yarıkların dibine gidiyoruz tam olarak nerden geçtiğini görmek için.bu seferde bu elektronlar thug life yapıyor ve ayni çift yarıka giden toplar gibi yarıkların izdüşümüne gidiyor.tam olarak bunun gerçekleşmesi için süperkonum diye açıklanan bir şey var.yani elektron harbidende 2 yarıktan aynı anda geçiyor.lütfen bundan sonra hemen quantum sıçraması denen şeyi araştırın tam olarak ne dediğimi anlayacaksınız

buraya kadar biraz fizik vardı.işte burda muhteşem kuram başlıyor.herşeyin gözlemciye göre değiştiği kuramı.

http://imgim.com/2925inciz1825895.jpg

mesela bir çift eldivenimiz var.birine bunları veriyorsunuz mesela bana.bende sizin görmediğiniz bir şekilde bunları birbirinin aynısı kutulara koyuyorum.birini size bırakıyorum birinide antartika ya gönderiyorum.hatta şansa bakın bende unutuyorum hangisine hangisini koyduğumu.sen sendeki kutuyu açıp bakıyorsun.sol var diyelim.o zaman antartika da sağ olması lazım.işte gözlemci kuralı burda devreye giriyor.quantum seviyesinde gözlemciye göre deneyin değişebileceğini gördük.senin o kutuda solu görmen antartikadakindekinin sağ olduğunu kanıtlamaz.böyle manyakça bişey.yani süper konuma göre sağ eldiven hem antartika da hemde senin yanında sol eldivende aynı şekilde.sen açtığında rastgele bir ihtimalle çıkıyor ve diğer taraftada tam tersi oluşuyor.bu kuramlara göre sağ eldiveni gördüğün sonuçlardaki evren ve sol eldiveni gördüğün sonuçlardaki evren olmak üzere ikiye ayırsak.mesela solu görseniz elinizi şıklatıcaksınız sağı görseniz alkışlayacaksınız.sizin yaptığınız harekete görede birini öldürecek bir katil var.alkışlarsanız a kişisini şıklatırsanız b kişisini.bu kişilerin tabikide evrene katkıları olucak.milyonlarca milyarlaca sayısız olasılığı silmiş olucaksınız birini öldürerek.

http://imgim.com/asdasd.jpg

buda bize şunu gösteriyor.aslında aldığımız her nefes yaptığımız her hareket milyonlarca evrenden birine kapıyı açıp girdiğimiz gerçeği.olasılık evrenleri.işte manyak öznellik teorim burada başlıyor.mükemmel bir egoistlik teorisidir.eğer ben milyarlarca seçenek milyarlarca evren yaratabiliyorsam.herşey benim için kurulmuştur.herkes benim için oynuyor.az sonra aşağıda senin aklını gibeyim yazacaklarda daha önceden belirlenmiş bir tiyatroyu oynuyor.bende seyirciyim.

böyle manyak ötesi bir teori biraz düşünün sizde bi hak vereceksiniz.ama baştan benim bile bu teoriye inanmadığımı ve quantum fiziğinin hala %90 ını açıklayamadığımızı hatırlatmak isterim