/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +7 -11
    2 dakikaya kalmaz sinir sistemim çöker ve damarlarım büzüşür. Beynimde ki kılcal damarlarımda oluşacak pıhtı beni senden ayıracak. Ama şunu bil ki ben seni her zaman sevdim

    2 dakika dahi dayanamadan iri ela gözlerinin kanlandığını gördüm. Başını kucağımdan aşağı bıraktığında kendisine hediye ettiğim kırmızı mendili elinden düşürdü. O an durmuştu benim için. Sadece ciğerlerime dolan havayı ve nabzımı duyuyordum...
    ···
  2. 2.
    +1 -1
    Babamı çok küçük yaşta kaybetmiştim. Çilekeş anam, ben ve 3 kardeşimi büyütmek için her gün farklı işlere giderdi.
    Kimi zaman zenginlerin evlerine temizliğe gider, arta kalan zamanında dikiş işiyle uğraşırdı.
    Bende 10 yaşıma geldiğimde eve ekmek getirmek için sokaklara çıktım. Mendil sattım. Yazın sanayiye gidip cebimde ki 3-5 kuruşla eve döner kardeşlerime küçük şekerler alırdım.

    Onların yüzünde ki o mutluluk bana hayat veriyordu beyler.

    Seneler böyle geçerken üniversite sınavına girmiştim. Allah vergisi zeki bir çocuktum. Kader babamı benden almıştı ama bana da zehir gibi bir beyin vermişti. Az çalışarak başarılı olabiliyordum.
    O sene istanbulda özel bir üninin tam burslu bilgisayar mühendisliğini kazanmıştım. Şimdi diceksinizki ulan karnını doyucak paran yok zengin binlerinin okuluna gidiyosun. Haklısınız beyler ama gençlik işte, hemde geleceğe olan yüksek ideallerim yüzünden en iyi eğitimi almak istiyordum.
    ···
  3. 3.
    +1
    Okulun sağladığı imkanlarda biride kalacak yerinizin kendileri tahsis etmesiydi. Benim okulumunda evimize uzaklığı çok olduğundan yurtta kalmaya karar verdim. Odamız üç kişilikti. Oda arkadaşlarım anadolu çocuklarıydı ve her halleriyle saf insanlardı.
    istanbula yeni geldiklerinden sudan çıkmış balığa dönmüşlerdi. Hiçbir yere çıkmayıp yurtta takılıyorlardı. Zaten çıksalarda gidebilecekleri bir yerde yoktu, ona verecekleri parayla 2 hafta geçinmeyi öğrenmişlerdi.

    Neyse okulun ilk hafta üniyi öğrenmekle geçti. Amfiler, kampüs felan derken aradan 2 haftaya aşkın bir zaman geçmişti,
    Sınıfta ki binlerdende bahsetmek gerekirse, hepsi zengin bini kızlarla hiç alışık olmadığım tarzda konuşabilen bana göre edepsiz insanlardı.

    O zamana kadar konuştuğum kız sayısı sayılıydı. Zaten çocukluğumdan beri orda burda çalışmış biri olarak böyle şeylere zaman ayıramamış, kızlara karşı çekimser olmuştum.

    Vizelerden önceki hafta
    Sıradan bir gün daha doğmuştu. Üzerimi giyinip dersin olduğu amfiye gittim. Önden 2. sırada bir yer tutup defterimi açmış hocayı bekliyordum. Sınıf yavaş yavaş dolarken hiç ummadığım bir an yan tarafımdan tatlı ve ince bir ses
    Şey bakarmısın dedi. Beklemedim bir zamanda gerçekleşen heyecan verici bu olaya soğuk kanlılıkla karşılamaya çalıştım. Sağ tarafıma döndüğümde kalbimin istemsizce daraldığını ve vücut ısımın arttığını hissettim.
    Karşımda kumral saçlı iri ve ela gözlü bir ahu gördüm. O zamana kadar sınıfta bi kaç kez görmeme rağmen hiç fark etmemiştim. Heyecanımı belli etmemeye çalışarak

    +efendim dedim
    - şey defterinden anladığıma göre iyi bir şekilde not tutuyorsun. Eğer izin verirsen ders sonu defterini alıp fotokopisini çekebilirmiyim dedi
    o zaman içimden ılık ılık bir şeylerin aktığını hissettim.
    +Tabi ders sonu gelirsen defteri verebilirim dedim.
    ···
  4. 4.
    +1
    Amfiden beraber çıkarken cenk adında ki tiki başımı döndüren kıza
    + Gamze bizimle *** cafeye geleceğini sanıyorduk ama bakıyorum ki sen simit sarayına gidiyosun dedi.
    -Cenk benimle uğraşmayı bırak artık, daha önce olanları unuttun galiba dediğinde cenkin gözlerini bana çevirerek bin bakışı attığını gördüm.

    Fotokopiyi çektirdikten sonra okulun cafesine oturduk. Ben gidip 2 kahve alıp konuşmaya girmeye çalıştım.
    + yanlış anlama ama O cenk denen çocuk seni hep böyle taciz mi eder.
    - Boşver o salağı, o herkese karşı öyle. Cıvığın teki zaten, kimse sevmez onu
    Arada kısa bir sessizlikten sonra kız sözüne devam etti, ben de zaten sohbeti sürdüremediğimden iyice sıkılmıştım.
    -ee sen konuş biraz nerden geliyor derslere olan bi sevgin, neredeyse her dersin notunu almışsın sanırım
    + Doğrusu yapacak bi aktivitem olmadığından derslere bu kadar önem veriyorum. onun dışında sadece arkadaşız
    Burada zor da olsa gülmeye çalıştığını fark ettim.
    - Peki nerde kalıyorsun
    + Okulun yurdunda kalıyorum. Bunu derken bile kendimi bi garip hissettim beyler, kız zenginlik içinde boğulurken ben okulun bağışlarıyla hayatımı devam ettiriyordum
    Bu durumumu anlayacak ki hemen sözü değiştirdi.
    - Burasıda epey ısındı demi ya gel istersen kampüsün çimenlerinde oturalım
    + Olur nasıl istersen
    Diyerek kalktık.
    O gün yurda ,hayatımda yaşadığım en büyük mutluluğu hissederek gittim. Yürümüyor adeta zıplıyordum. Hayatımda bir kız benimle konuşmuş hatta benimle kahve içmişti. Artık dersler vizeler umurumda değildi.
    Odaya geldiğimde inek gibi çalışan oda arkadaşlarıma rastladım. Düne kadar bende onlar gibi teselliyi derslerde arayan bir mecnun dum ama şimdi leylamı bulmuş olduğumdan dolayı hiçbir şey umurumda değildi.
    ···
  5. 5.
    +1
    ilerleyen günlerde arkadaşlığımız daha da güçlenmişti. Onda diğer kızlarda göremediğim bir şeyi görüyordum. Alçak gönüllüğü ve saflığı. Bu zenginler dünyasına ait değilmiş gibi geliyordu bana. Bu yüzden durmadan arkadaşları tarafından alaya alınıyordu ama o bunları önemsemiyordu bile.

    Gamzeyi çok kıskanan ve ona her zaman laf koymaya çalışan bi kız da vardı. Adı nehirdi. Esmer güzel bi kızdı ama ahlak çöküntüsü içerisindeydi. Yalan iftira, dedikodu her türlü şey bu kızın karakteriydi.

    Yine bir gün okulun kafesinde oturmuş ders çalışırken o kız geldi. Duygu adında ki kötülüğün elizabethi. çantasını masaya koyarak
    - Günaydın gençler nasıl gidiyor çalışmanız.
    Gamze de bu kızdan hoşlanmadığından ilgisiz bi şekilde
    + Hoşgeldin Duygu naber diye bildi.
    -iyiyim canım sağol bak ne dicem bizim Ozanın doğum günü varmış ona çağıracaktım şu taksimde olan gelirsin değilmi. Bana dönerek
    - Trevor canım sende gelsene hem değişiklik olur sanada hep böyle ders ders nereye kadar dedi
    Ben: Bilmem hiç beklemiyordum demekle yetindim
    - iyi öyleyse gamze benim de işim vardı gelirseniz haber verin hadi ben kaçtım
    Bu kızın yılan kadar zehirli olduğunu hissediyordum ve yapacakların habersiz bir şekilde o partiye gitmeye karar verdim. Verdim de ne giyilir ne yapılır nasıl içilir bilmiyordum.
    ···