/i/Müzik

Müzik, ancak hissedebiliyorsan gerçektir
  1. 15.
    +1
    rezerved
    ···
  2. 14.
    0
    15 dk olmuştu. babasını aradım ve hayatta olmayabileceğini söyledim. oflayarak yüzüme kapattı. bir yandan gelen sesleri dinliyordum. hızla geçen arabalar.. benim yüzümden ölmüştü! onu engelleyebilrdim ama ağzımdan çıkan son kelime öl olmuştu.
    o sırada bi ses duydum. evet onun sesiydi. bir adam noldu diyordu. kapattım telefonu. titriyordum. hem şükretmek istiyor, hem inancımı sorguluyordum
    ···
  3. 13.
    0
    naparsan yap istersen öl diye bağırdım o sinirle. düşme sesi geldi ve ses kesildi. sadece arabaların vızıltılarını duyuyordum. 5 dk geçti, 10 dk geçti. öldüğünü düşündüm. benim yüzümden ölmüştü. hayatımda hissettiğim en ağır yük ve tarif edilemez bir acı..
    ···
  4. 12.
    0
    bu saçmalıklardan sıkılmştım. annesi aradı. babasıyla kavga ettiklerini ve evden gittiğini söyledi. nerde olduğunu öğrenmemi istiyordu. tamam dedim. kapatır kapatmaz telefonum çaldı. aramazsan pişman olacaktın diyordu ukala bir tavırla. sürekli intihar imalarnda bulunuyordu. iyice sinirlenmeye başlamıştım. ömrümün sonuna kadar onun sorunlarıyla uğraşmayacaktım. ve intiharla beni korkutamamıştı. daha önce yaşamışştım ne de olsa. artık bu tür konuşmalar beni bunaltıyordu. en ufak çıkmazda böyle çözmeye çalışmak aptalcaydı. yeter dedim. umrumda değilsin
    ···
  5. 11.
    0
    yine anormal şeyler yaşamaya başlamıştık. benim atmadığım ama onun iddia ettiği mesajlar. gizli numaralar. tehditler. saçma sapan olaylar. bu sırada sınıfımızda biri vardı. benimle ilgileniyordu. ona ilgi duysam bile hep uzak kaldım. moralim ne kadar bozuk olursa olsun, beni güldürmeyi başarıyordu. ama hep uzak kaldım ona. ne de olsa hayatımda biri vardı. suçluluk hissederdim. sarışın mavi gözlü, eğlenceli biriydi. keşke karşıma çıksa tekrar ve ona teşekkür edebilsem.
    ···
  6. 10.
    0
    yine de fena olmayan okula girmeyi başardım. en azından o dönem için iş sıkıntısı çekmeyeceğim rahat gözüken bir meslekti. ama benim aklım başka bir bölümde kalmıştı. liseye başladığımdan beri araştırdığım pgibolojide. o kadar ilgim olmasına rağmen ygs sonuçları gelene kadar aklımda hiç bir bölüm yoktu. herkes kendine bir hedef belirlediği için yadırganıyordum. umrumda değildi. ygsden sonra pgiboloji okumaya karar verdim. ama çok geçti artık. ve bu şehirden gitmenin vakti gelmişti. tekrar hazırlanmayı bekleyemezdim. kaldı ki beklersem, her gün işe giden bir insan olmak zorundaydım. çok da isteyerek yazmadığım bölümde hazırlık yoktu. isteğe bağlı hazırlık okudum. hem biraz kafamı toparlamak. hem de pgiboloji okumayacağımı, mesleğimi kabullenmek adına bir süre tanıdım kendime.
    mecburi sevgilim ise hastalığı yüzünden okulu bırakmıştı. açıktan okudugu liseyi bitirmesi için bir o kadar daha yol gitmesi gerekiyordu.
    kaldığım yurtta odalar 3 kişilikti. ikisini desevmemiştim. zaten odada da kalmıyorlardı pek. işime geliyordu bu aslında. hep yalnızdım yurtta. pc yoktu. kendi kendime nasıl vakit geçirdiğimi ben bile hatırlamıyorum.
    kötü şeyler yaşadıkça allaha dua ediyor, yalvarıyordum. geçici hafıza kayıpları oluşmaya başlamıştı onda. bunca vakit geçirdiğim ve emek verdiğim insan, bir anda yabancı biri oluyordu. ve evet, o kadar emek vermiştimki bu zoruma gidiyordu. düzgün bir hayat yaşaması için verdiğim emeklerim..
    ···
  7. 9.
    +1
    rezerved
    ···
  8. 8.
    0
    ve baskı vardı üzerimde. bayıldığında, rahatsızlık geçirdiğinde haberim oluyordu. annesine haber veriyordum. kadın öyle minnettardı ki bana. dualar, dilekler.. tüm sülalesi öğrenmişti beni. hapisteki dayısı boncuk falan dizmiş, babaannesinin örmeleri..
    nasıl ayrılıcaktım lan ben
    bir gece yine delirdi, sakinleştiricem diye güneş doğdugunda yattım. ders çalışıcaktım ben, sabah lys vardı. ne çalışması, uykumu bile almadan girdim sınava.
    gittiğim lise, derece çıkaran iyi bir okuldu. ama ben ders dinlemeyi sevmezdim. hiç bir dersi başından sonuna dinlemişliğim yoktur. hal böyle olunca iyice salmıştım kendimi. lysye son gün çalışan nadir insanlardandım.
    ···
  9. 7.
    0
    8-9 ay geçmişti. beni yaralayan bir şey yaptı, düşüncesizce. konuşurken sert çıktım ve bir fotograf geldi telefonuma. bileklerini kesmişti. tamamen pişmanlıkla yaptıgını düşünmüştüm bunu. dil döktüm hastaneye yolladım. aradan biraz zaman geçtiğindeyse mazoşist olduğunu öğrendim. o da yalandı yani artık. kızmıştı, morali bozulmuştu ve zevk almak için kesmişti bileklerini. her gün kimlerle konuştugumu soruyordu, tek tek. kıskançlığı hastalık haline gelmişti. hemcinslerimle mesajlaşmamı bile istemiyordu. sadece onunla konuşucaktım ona göre.
    bir çok olay yaşadık. bir çok anormal olay..
    ayrılmak istiyordum. ileri derece kalp hastasıydı. bu da bileklerini kestikten bir süre sonra açığa çıktı. acil ameliyat dediler. ama paraları yoktu. yine destek olmak zorundaydım. üzüldüğü, sinirlendiği zamanlarda kalbi durabiliyordu, müdahale ile tekrar çalıştırıyordu doktorlar. bir kaç kez oldu bu. vicdan yaptım gereksizce. hazırlanmam gereken bir sınav vardı ünversite sınavı. ama her gün onun saçmalıklarıyla uğraşıyordum. ayrılmayı kabul etmiyordu gereksiz vicdanım. biraz da korkuyordum.
    ···
  10. 6.
    0
    sevgilim dediğim insana gelirsek. bütün yakın arkadaşlarım onu sevmediğimi, hastalığı için ona acıdığımı ve yardımcı olmak istediğim için onunla olduğumu düşünyorlardı. şimdi düşündüğümde haklı olduklarını görüyorum. beyninde hasar vardı. bir şeyleri unutmak için konuşmaya başlamıştım onunla. bunları sonradan öğrenecektim. derken hafızasını kaybetti. bu da hastalığının bir parçasıydı. evet, onu sevmiyordum ama. zaafım oluştu bu yüzden ona. çok masumdu. cine5i aç film var dedim. aaa onu ilk defa duyuyorum bakıyım var mı o kanal demişti. çok ironik. bir yandan ona üzülüyor, bir yandan gülüyordum. hafızasını kybettiğine sevinmiştim aslında. ama bunu burda anlatmayacağım. doktor, hoca, ne varsa zütürdüler düzelmesi için. olmuyordu. iyi birisiydi. beni de seviyordu. belli de ediyordu bunu. sürprizler vs. aradığım zaman evlerinde kavga vardı hep. çok üzülüyordu. çok da borçları vardı. babasının annesini aldattığını öğrenmişti. yanında oldum. kimse yoktu yanında benden başka. bu hep böyle olucaktı. annesinin evi terketmesi mi, boşanma mevzusundan sonra kardeşini çocuk esirgeme kurumunun almya gelmesi mi, bin türlü ıvır zıvır. çok bağlanmıştı bana. çünkü gib kafam onun sorunlarını önceliklerim arasında bir numara haline getirmişti. benden başka da yardımcı olan yoktu ona.
    annesi babası bile sırt dönmüştü. sen benim hem ailem hem arkadaşım sevgilim herşeyimsin diyordu. bilemezdim sonradan neler olacagını.
    ···
  11. 5.
    0
    okula gittiğimde o nadir öğretmenlerden olan hocalarım beni kenara çekip neyin var diye sormaya başlamışlardı artık. önemli bir şeyin olmadığını söylüyordum. mutsuz gözüküyorsun neden diyorlardı. ciddi bir hastalık geçirdiğimi, ailemde sorun olabileceğini falan düşünmşler. 2 hocam da ayrı ayrı konuşmayı denediler bnimle defalarca. ne anlatıcaktımki. anlatıcak bi şey yoktu. çünkü geçmişti olanlar. kalan, sadece izlerdi. ne sevgilim dediğim insanı, ne evdeki kavgaları sorun olarak görürdüm.
    kardeşimle ikimiz evde kaldığımız zamanlarda, klagib kardeş kavgalarında sinirlenir ve ona zarar vermekten korkardı. henüz ilkokuldaydı. ya kendini bir odaya kilitlemesini söyler, ya da kendimi bir odaya kilitler anahtarı altından atardım. yine kimse bilmezdi. ha bi komşu şikayet etmişti anneme doğru. ama annem bunu bize söyledğinde bitmişti bu olaylar.
    ···
  12. 4.
    0
    bir kaç ay sonra ailemin çalıştığı yerdeydim. bana emanet etmişlerdi. huurnun teki yüzünden işler birbirine girdi. kavga çıktı. ortalıgı toplarken geldi babam. zorla bir iş yapma diye bağırmaya başladı yine. zorla değildiki. cevap vermedim. çünkü onu daha fazla kızdıracagımı biliyordum. senelerdir buradayım benim yapmadığımı 5 dk da yaptın diyordu. suç benim değildiki. anlatamazdım. uzatmadım. pırıl pırıl yaptım her yeri, ferah. ama içim ferah değildi.
    ···
  13. 3.
    0
    bi sevgilim vardı o zamanlar. ruh hastası, tabii çok farkında değildim bunun. epilepsi nöbetleri geçirirdi bazende. yürüdük beraber. ben dersaneye gidicektim. ayrıldık. ailemin çalıştığı yere ugradım. çıktıgımda kalabalık vardı. karşıya geçerken bayılmıştı. nöbet geçiriyordu. doktor su dökmeyin demiş nöbette. su serpiyorlardı yüzüne. gittim tanıyorum ben yapmayın diye. biri ittirdi beni. düşüyordum. babammış. senin ne işin var burda yürü dedi. namussuzluk yapmışım gibi. tekrar bağırmaya başladı. bunalmıştım iyice. annem susturdu. dersaneye giderken onu ambulansa bindirdiklerini gördüm. bakamıyordum bile o tarafa. gttim derhaneye. bi kriz daha. ama o farklıydı. konuşmam bozulmuştu. akşam eve gittiğimde farkedicekti babam kekelediğimi. sordu. geçiştirdim.
    onlardan gizli pgibologa gitmiştim öğrenince agzıma sıçmıştı.
    şimdi ise anneme al şunu nereye zütürürsen zütür normal değil bu diyordu aşağılayarak.
    bitmişti sanki benim için babam.
    ···
  14. 2.
    +1 -1
    anlat zamqi
    ···
  15. 1.
    +1
    bende.
    babam hep derdi ki büyüdün de bir tak mu oldun. ona karşılık verdiğimi her düşündüğünde. küçüklüğümden beri takdir edilen çocuk oldum hep. ailemi üzecek bir şey yapmadım hiç. ama anlaşamadığımız her şeyde saatlerce bağırırdı bana avazı çıktıgınca. kendi dediğine inanırdı, beni dinlemezdi haklı ya da haksız olmam farketmezdi. lisedeydim. kardeşimle ortak odayı kullandığımız için hep incintı. ben toplasam o dağıtırdı o toplasa ben.
    bunalıyorum ne biçim insansınız derdi incin diye. günaşırı fırça yerdik. bir gün yine bağırmaya başladı. " benim evlatlarım böyle olamaz utanıyorum.."
    pek ağlayamam ben. mimiklerim oynamaz sadece yaş akar gözümden. yaşardı gözlerim. kapıyı çarpıp gitti. o kadar ağırıma gtmişti ki o laf. haketmiyordum çünkü. sinirlendim, üzüldüm. kimse yoktu evde. sinir krizi geçirdim. kapıya falan vuruyordum, yerinden çıktı. saatlerce hiç bir şey yapmadan bekledim. sakinleşince kapıları eski haline getirdim. bu kriz ilk değildi. ama kimsenin haberi yoktu bunlardan. benim umursamaz olduğumu düşünüyorlardı.
    ···