yavaşça süzülerek havuza girdim. odadaki herkes beni izliyordu. yaşlanmış vücutları bana karşı arzu duyuyordu bunu hissedebiliyordum. bir iki tur yüzdükten sonra havuzun kenarına geçip suyun içinde oturdum. kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapadım. bacaklarımı serbest bırakmış suyun üstünde yüzdürüyor iki yana açıp kapıyordum. dedelerden birinin bacağıma çarptığını hissedince gözlerimi açtım pardon deyip kendime çeki düzen verdim. kurnaların başındakiler havuza girdiler. havuzdaki 50lik sudan çıkıp odalara doğru yöneldi. havuzdaki dedelerin benimle ilgilendiği yoktu. ama bacaklarımı elleyenin gözü benim üstümdeydi. eldeki kuş ağaçtakinden iyidir deyip 60lık dedeyi bir yoklayım dedim. yanındaki kurnaya geçip tasla üzerime su döküyor vücudumu okşayarak ona kur yapıyordum. istersen sırtına kese atayım deyince tamam deyip kabul ettim. sabunla sırtımı köpürtüp eliyle sırtımı okşamaya başladı. eski kurt işini biliyordu. sırtımdan önüme göğüslerime geçti. bir iki okşadıktan sonra belimden kalçalarıma yöneldi. adeta elleriyle beni taciz ediyordu. kulağıma eğilip oda numarasını söyledi. ayağa kalkıp odasına doğru yöneldi. bir süre tasla kendimi duruladım. havuza girip 2 tur attıktan sonra havlumu alıp odasına doğu yöneldim. kapıyı açıp içeri girdim. anahtarı çevirip kapıyı kilitledim. 60lık dede pencere kenarında çıplak bir şekilde gizlice sigara içiyordu. ben içeri girince ayağa kalktı. elinden sigarasını alıp bir nefes çektim. bu sırada oda benim boynumu öpmeye ve yalamaya başladı. göğüslerime inip bir eliyle sağdakini sıkıp okşarken soldakini diliyle tahrik ediyordu. elimle yatağa doğru ittim. yatağın kenarında oturdu. önünde diz çöküp gibini ellerimi arasına aldım. beyazlamış kılları ve buruşmuş derisiyle yaladığım gibler arasında en ilginç olanıydı. en güzel yanı da boyutlarının bana uygun bir şekilde orta boyda ve orta kalınlıkta olmasıydı. yaşına göre oldukça sertleşmişti. öpmeye yalamaya doyamıyordum. iyice kıvama geldikten sonra yatağa geçtim. beni sırt üstü yatırdı. bacaklarımı iki yana ayırıp arasında yerini aldı. sıcak su beni yumuşacık yapmış deliğim rahatlamıştı. gibini deliğime daldırdığı gibi soktu. yarısına kadar giren gibi bana derin bir ıııh çektirmişti. yavaş ol erkeğim diye sessizce fısıldadım. üzerime yüklenip köküne kadar girdikten sonra elini enseme atıp kavradı. kendine doğru çekerken gidip gelmeye başladı. inlemelerim arasında bir kaç dakika içinde içime boşaldı. beklediğimden hızlı olmuştu. daha önce böylesini gibmediğini söyleyip bir sigara yaktı. bir tanede bana uzattı. sigara içecek kadar olmadım diye içimden söylendim. sigara bitmeden pencereden dışarı atıp mayomu giyip çıktım.

90lı yıllara ait hafif ferre hafif erotik bir yabancı film akmaya başladı. yanımdaki adam bir perdeye bir bana bakıyordu. gözleriyle beni baştan aşağı süzüyor göz göze gelmek için çabalıyordu sanki. ayakkabılarını çıkarıp kemerini çözdü. rahatlığı buraya ilk kez gelmediğinin kanıtıydı. belki de gişedeki adamla anlaşmalı bir şekilde yanıma gelmişti. fermuarını açıp elini içeri daldırarak gibini dışarı çıkardı. daha perdede aksiyon başlamamıştı ama adam epey hızlıydı. göz ucuyla gibine baktım. filmin aydınlattığı kadarıyla gördüğüm orta boyda hafif kalınca birazda kafası büyükçe bir gibi vardı. bende de hafifçe kıpırdanmalar olmuştu. elimi pantolonuma atıp düğmemi ve fermuarımı çözdüm. elimle gibimi okşama başladım. gözüm bir perdede bir yanımdaki gibteydi. daha fazla dayanamayacaktım. ayakkabılarımı çıkarıp pantolonu indirdim. kalçamı adama doğru döndürünce eliyle kalçalarımı okşamaya başladı. parmağıyla deliğimi yoklarken elimi gibine uzatıp yakaladım. sıcacık gibi şimdiden sertleşmişti. hemen önüne geçip ağzıma aldım. zaten ikimizde buraya bu iş için gelmiştik. ne söze gerek vardı ne de naz yapmaya. pantolonunu dizlerine kadar sıyırıp gibini iyice ortaya çıkardım. elimle dibinden kavrayıp güzelce yalamaya başladım. tam ağzıma layık bir gibi vardı. ne uzun nede fazla kalın. iyice sertleşmiş gelmeye yakın bir hale gelmişti. arkamı dönüp ortamı kolaçan ettikten sonra alttan gibini tuttum. tükürükle biraz dedim. eliyle gibini ıslattı. kalçalarımdan tuttu. bende gibini deliğime hizalayıp üstüne yavaşça oturdum. deliğim kasılarak gibi içine aldı. tamamıyla içimdeydi. kucağında bir süre oturduktan sonra yukarı aşağı gidip gelmeye başladım. bir elimle dizlerinden destek alıyordum. oda beni belimden tutmuş yukarı kaldırıyor hızlıca aşağı çekip köküne kadar girmesini sağlıyordu. ayağa kalkıp beni öndeki koltuklara doğru itti. göbeğimi öndeki koltuğa yaslayıp tutundum. arkama geçip sert ve hızlı bir şekilde gibmeye başladı. sessizce oh ııh diye inliyordum ama öndekiler arkaya dönüp bizi görmüş ıslıklar ve gülüşmelerle bize alkış tutuyorlardı. üç dört kez daha girip çıktıktan sonra içime boşaldı. gibini çıkarıp cebindeki peçetelerle sildi. bir tane peçeteyi bana uzatıp sinemadan uzaklaştı. arkamı temizleyip giyindim. yerime oturup filmi izlemeye devam ettim. Ara sıra öndekiler arkaya dönüp bakıyor ama karanlıktan bir şey göremiyorlardı. film bitmeden sessizce sinemadan çıkıp uzaklaştım. ilk defa bu kadar insanın arasında sevişmenin verdiği heyecan beni baştan çıkarmıştı.

bazen bir anlık bir bakış bir göz teması yoldan çıkmama yetiyordu. özellikle azgın olduğum zamanlarda işler daha da kolay oluyordu. şirketin arabasıyla şehir dışında bir göreve gitmiştim. akşama kadar işimi bitirmiş biraz yorgun eve dönüyordum. kış başıydı. yer yer kar yağmış yolun belirli kısımlarında da sis basmış olduğu için yavaş ve uzun bir yolculuk oluyordu. gece yarısını geçmişti. benzin ışığı yanmak üzereydi yol kenarında hem dinlenip yemek yiyecek hem de benzin alacak bir yer aramaya başladım. karanlığın içinde ışıkları yer yer sönmüş belki kapamak üzere olan bir küçük lokanta ve benzinlik belirdi. bir iki kamyonda yanaşmış yemek yiyordu. benzinliğe yanaşmış pompacıyı bekliyordum. epey bir süre sonunda görevli gelip depoyu doldurdu. lokantada yemek var mı diye sordum. sabaha kadar açık olduğunu duyunca biraz sevindim. yemekten önce tuvalete girmem gerekiyordu. tuvaletin yerini sordum. benzinliğin arkasını tarif etti. tuvaletin içine girdiğimde aynı anda birisi kabinden çıkıyordu. gibi elinde sallaya sallaya çıkarken bir eliyle de pantolonunu toparlamaya çalışıyordu. lavabonun yanında yan yana geldik. gözüm epey uzun süre gibine takılı kalmış olacak ki ne oldu çok mu beğendin deyince kendime geldim. aynaya dönüp ellerimi yıkamaya başladım. elini ıslatıp gibini temizliyordu. aynadan ne yaptığını görebiliyordum. ikinci kez aynadan göz göze geldik. başını iki yana sallayıp güldü. biraz panikle dönüp kabinlere yöneldim. arkamdan beni takip ettiğinden emindim. kabine girip kapıyı kapatacakken eliyle kapıyı tuttu. heyecandan kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu. gerileyip tuvaletin kapağının üstüne oturdum. içeri girip kapıyı kapattı. gibini bana doğru uzatınca elimi uzatıp gibini kavradım. gözlerimi ondan ayırmadan gibini ağzıma aldım. bir adım daha atıp gibini ağzımın içine gömdü. gibi kalınca ve ortalama bir boydaydı. kafası üçgen şekilli ve yumuşaktı. kılları düzgün bir şekilde kesilmiş ama uzunca idi. elimle gibini okşarken zevk içinde emiyor yalıyor öpücüklere boğuyordum. ellerini saçlarıma gömmüş gibini boğazıma kadar dayıyordu. yeterince sertleştikten sonra gibini ağzımdan çıkardı. ayağa kalkıp arkamı döndüm. bacaklarımı iyice açıp göğsümü rezervuara dayayarak uygun bir pozisyona geldim. elleriyle belimden kavrayarak gibini deliğime yasladı. çaprazdan bastırarak içime girdi. o kadar yumuşak olmuştu ki bu kadar kuru halde nasıl bu kadar kolay olmuştu inanamadım. ama verdiği zevk inanılmazdı. tamdıbını içime sokmadan gidip geliyor beni zorlamaktan çok zevk almamı istiyor gibiydi. oldukça da profesyonel gibiydi. bir eliyle tişörtün içinden sırtımı okşuyordu. gittikçe daha da hızlandı. iki eliyle kalçalarımı tuttuktan sonra iyice hızlanarak sertçe vurmaya başladı. zevkten inlemeye başlamıştım. evet hızlı yada sert sok yada daha derine diye onu yönlendiriyordum. başımdan beni yakalayıp bastırırken üç yada dört derin girişten sonra çıkartıp boşaldı. keşke içime boşalsaydı diye düşünürken önünde eğilip gibini yaladım. güzelce temizledikten sonra başına bir öpücük kondurup tuvaletin kapağını açtım. donlarımı tamamen indirip tuvalete oturdum. erkeğim kapıdan dışarıyı kontrol ettikten sonra yine gibi elinde lavaboya doğru yöneldi. cebimden bir sigara çıkarıp keyifle içtim.