armageddon savaşından sonra dünya

"... Deccal yukarı bakar sonun dışında bir şey olmaz aşağıya bakar ve bir şey göremez. Önünde bir duvar varmış gibi görür, büyük bir bariyer gibi ve ordusuna şöyle diyecek: Biz dünyanın sonuna ulaştık artık bunun dışında(ötesinde) bir insanoğlu yok ve şimdi tüm dünya benim emrim altında ve ben sizin tanrınızım... "

islamda mehleme-i Kübra olarakta bilenen tarihteki en son büyük savaş. şuanda dünyayı yöneten sistemin başında bulunan deccal tarafından yönetilecek bu büyük savaştan sonra bizi neler bekliyor?

http://www.youtube.com/v/4Hq-cM-Co8k

tahminlerinizi alayım...

derin bir nefes al, dünyanın yokoluşunu izle
herşey bir saniyede olacak merak etme
bir atom bombası; bedenini öyle bir parçalayacak ki,
cesedin, bir zamanlar masmavi olan bu gri gökyüzünde
toza karışacak..

ve insan;
tanrısına ihanet etmiş.
şeytanın emrine girmiş.
parçala ayrılmış ve yok olmuştur artık.

deccalin büyük savaşına karşı birleşmeliyiz.
biz %99 uz.

içinde hayat besleyen
tüm ruhlar,

bir araya gelin
ve mehdinin ordusuna katılın

deccal a karşı büyük savaşa hazırlanın.

yer yüzü parçaladıgında, gök yarıldıgında
ve insan, nankörlüğüne ağlarken

acı içinde yalvarırken,
ateş topları denizden fırlamış
ve heryeri bir sis kaplamışken

mehdi görünecek!

"... Ondan sonra her şeye gücü yeten Allah c.c seyyidina isa ya aşağı inmesini emreder. Hz isa bir tarafında bir melek ve öbür tarafında bir melek Emevi camii’nin doğu minaresine indirilir. Sabah vakti Mehdi aleyhisselam(rahmet üzere olsun) mihrapta olacak imamlık için ve tam o sırada isa a.s aşağıya iner ve yürür; Hz. isa çok yakışıklı biri, o kadar yakışıklı ki; yüzüne bakamazsın. Beyaz ve kırmızı türban, türbanı var başında ve bir kılıç taşıyor... "

ilk onlar geldi, ellerinde kılıçlarıyla
çocuk ve kadınları topladılar önce
cesetleri yaktılar,

güneş bile kan'dan kıpkırmızıydı
heryerde çığlıklar yükseliyordu.

sonra türkler geldi atlarıyla, sürdüler ileri
onların üzerine doğru,

bir an kaleleri düştü,
bir huzur çöktü yeryüzüne
7 asır sürdü saadet.

sonra şeytan onları aldı, en zayıflarını topladı
ve ruhlarına bir huzursuzluk saldı,

iblis tohumunu ekti,
ve en büyük planını
yaptı,

hepsini evlerinde uyurken yakaladı, tellerden örülü
karanlık zindanında
canlı canlı yaktı,

sonra soyunu yaydı, ve döllemeye devam etti.
önceleri insanların kalplerine sızı girdi,
sonra kutusundan cıkardıgı
renkli zehirli iğnelerle
onların beyinlerini yakaladı.

masumiyetlerini çaldı ve içindeki niyetlerini
bir kağıt buldu ve üzerine rakamlar yazdı
ve hepsi soyunmaya başladı,

size mehdinin mesajını getirdim.

kardeşler sarılın

"... Hiç şüphe yok ki Deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür ve üzerinde beyaz bir ben vardır. Gözsüzleri ve abraşı iyi eder. Ölüleri diriltir ve "Ben Rabbinizim!" der.."

ve elinde keskin hançerini
gırtlağına saplamıştı,

bir güvercin ölüsü
üzerinde siyah bir kan,

ve insanlar o siyah kan için
çocuklarını yiyorlardı,
günler ve günler sürdü bu,
sıcak ve uzak, aslanların ülkesinde,
milyonlarca çocuk cesedi
ve kutsal akbaba

tanrıya el açmış büyücüler ayinin
ortasında,

tekrar atlarıyla geleceği günü,
mehdinin
bekliyorlardı.

ve tekrar beyaz metallerden yapılmış,
siyah kanlı güvercin
ve gözü insandan yapılma,

kırmızı bir mantar a elini sürdü
sis ve dumanla titredi yeryüzü

ve sessizlikten sonra
deniz taştı,
insanlar küçük ifritlere dönüşmüş
ve lekeleri
alınlarından cıkmayan bir lanetiydi deccal'in.

bazıları o gece toplandılar
küçük bir topluluktu
ve odalarında sadece bir mum yanıyordu,
siyonlar ve kabalanın kara kitabindaki sirlari,
yaymaya başladılar
ve onların içinden bir deccal çocugu çıktı,
şüphesizki dedi;

ben sizin en uzun boylu, en genç ve en güçlünüzüm,
siz bu toplulukta beni seçin,
-yaşlı adam tanrısına dönüp; şüphesiz ki! sen belamızı vereceksin dedi,

ve uzun boylu adam, kabala büyücüleriyle buluştu o gece..

... ve uzun boylu adam, kabala büyücüleriyle buluştu o gece..

büyücüler kulağına
dünyadaki altınlardan bahsettiler,

bir taht gösterdiler ona,

"küçük toplulugu, mum yanan o evde konuştuklarınızı unut dediler"

sana deccal in imparatorlugunu sunacagız dediler,
önce bi gelinlik içinde,
beyaz kıyafetler giydirdiler,
ve kutsal bir takke,
ve cübbesiyle.

"küçük topluluk ve yaşlı adam, içinde zehir dolu sudan içti, cesedi çürürken;".

peki dedi ki uzun boylu adam;
benden ne istiyorsunuz?

-şüphesiz ki bizim efendimiz deccaldir dedi." - 300 tane gözü olanlardan, masada toplanmışlar.

peki dedi uzun boylu adam;
benden ne istiyorsunuz?

sana altın sarısı bir taht ve yeryüzü efendiligini veriyoruz.
sen ki kendi soyunun imparatoru olacaksın, ve onlara hükmedeceksin,
o büyük ve soylu ırkın hakimi olacaksın,

senden bir şey istemiyoruz.
al ve bu tahta otur.

uzun boylu adam;
kutsal topraklarda sarı tahta oturdugunda;
deccal ve 300 gözlü masada oturanlar;
-o gece siyah metal kanatlı
kuşlarla
evlerdeki yeni doğan çocukları topladılar, horasan'nın güneyinde,
ve çocukları
büyük büyücüye sundular;

büyük büyücü;
kutsal çocugu seçti
ve sarı tahta oturan uzun boyluya sundular,

bunu öldür dediler!
bunu öldür dediler!

uzun boylu adam durdu, ve haramdır dedi! haramdır dedi!

seni biz hükümdar yapmadık mı? ırkının en önde giden, heybetli hükümdarı olmadın mı?
o halde bunu öldür!

mavi gözlü sarışın çıplak bebek,
uzun boylu adam
hançeri sapladığında,
ve yeryüzü
gürültüyle sallandığında,
insanlar suda boğulurken,

o geldi;

o geldiğinde güneş vardı, ve uzun boylu adam büklümleşmişti,
ramazan ayının bitiminde,
güneş solduğunda,
ve kusmuğa boğuldugunda tüm denizler,

ceset parçalarının arasından oraya, kuduse doğru ilerledi;

kudüste süleymanın tapınağında toplandılar,

ve planlar yaparken
deccalin oğlu, onları izledi.
ve aylarca birbirlerini kestiler,
çocuklarını
ve eşlerini
ve babalarını
katlettiler,
dicle ve firat,
kıpkırmızı akarken,

leş kokuları ve akbabalar ve sırtlanlar gecenin karanlığında

süleymanın tapınağında,
tanrılarının indirdiği
suyu bir kaba koydular,
ve o, suyu üfledi;

kabeden bir imam çıktı.

kabeden bir imam çıktı.

beyaz saçlı ve yüzü yıldız gibi parıldırıyordu,
o dedi,

ağlayan adamı işaret etti,
deccal görüntü; suyun içinde,
ve ağlayan adam, büyük bir kalabalıkta göründü; dedi.
o sizden görünecek ve beyaz bir cübbe giyecek; dedi.
parlayan bir ışığın içinde,
önce beyaz yüz,
sonra kana bulanmış, bir diş çıkardı.

ve o'na uzattı.
tekrar süleyman tapınağına gittiler, ve orada küçük odada toplandılar.

aralarından biri çıktı ve
dedi ki;

neden oturmaktayız, eşlerimizi, kardeşlerimizi ve babalarımızı öldürdüler.
neden oturmaktayız dedi?

ve kendine keten kumaştan ördüğü
elbisesini giydi,
ve elindeki paslı bıcagını havaya kaldırdı,

şüphesiz ki ben cesurum ve ben burada oturmayıp
onlarla savaşacağım dedi.

ve büyük bir hile ve büyük bir fitne yayıldı;

o dedıler, sizin tanrınızın sözünde gitmiyor,
ve şüphesiz o keten elbiseli, bir yalancı,
ve sizin tanrınız bunları söylemedi;

nehirler boyu ve nesiller boyu kan aktı, kardeşler kardeşi,
babalar oğulları kesti,

ve deccal, primatin tepesinde;
kardeşleri izledi, birbirlerini tüketişlerini,

son hamlesi için bekliyordu,

300 gözlü masa ve büyük büyücü
uzun boylu adamı çağırdı,
güçlü bir hükümdar gibi karşılarında
sarı tahtında
ve parlayan kılıcıyla oturuyordu,

ona keten elbise giyen adamın oğlu bu dediler,
ve çocukları evlerden toplayıp,
büyük meydanlarda
yaktığını söylediler
o senin tanrının sözünü dinlemiyor,
ve senin hükümdarlığını yıkmak için, hazırlanıyor dediler,

uzun boylu adam
hiddetiyle yeryüzünde büyük bir kalabalık toplamıştı;

o, süleyman tapınağındaki küçük odada mumla aydınlanan küçük odada oturanlar;
kabeden çıkan imam'a gittiler,

ve uzun boylu adamın bağırsaklarından bir yılan çıktı,
siyah ve kanlı bir yılan, kutsal ve tanrının emrinde;
kabeden çıkan imam; odadakilere
700 gün bekleyin dediler;

fitne bozulacak;
ve yeryüzü,
deccalin ifritlerinden
temizlenecek dedi,

uzun boylu adam, günlerce kustu,
ve sevmedigi biri yılanı ona gösterdi,
ve kardeşi gözünün içinden bir akrep çıkardık dedi;

70 gün huzur oldu,
ve daha sonra keten elbise giyen adamın oğluna gittiler;

ağlayan kalabalıktaki beyaz cübbeli adam;

deccalin primatinde
paslı tellerden bir bahçede onu sessizce gömdüler; dedi.

uzun boylu adam, o gece kabeden çıkan imam'ı gördü

ve o küçük odayı düşündü;
-şüphesiz ki dedi, ben yanıldım. ben o odadaki en güçlü ve kudretli kişiydim oysa ki,
"oysaki insan ne zayıftır" dedi ses,

o gece uzun boylu adam sabaha kadar gözlerinden irin akarak ağladı,
elinde hançeriyle beyaz cübbeli ağlayan adam;
ordusuna seslendi;

ve 300 gözlü masa , büyük büyücüyle konuşmaya başladı;

ağlayan beyaz cübbeli adam; uzun boylu adamın
sarı tahtının altında bir ölü güvercin bulduk;
ve bundan siyah kan geldi dedi;

-o halde uzun boylu adam bizi kandırdı dediler;
şüphe yok ki sen büyük bir imamsın;ve iyiliği onlara öğretebilirsin dedi;
ateşin içinden konuşan büyük büyücü
ona uslu cocukların ilahilerini dinletti

hepsi masada ağlarken; uzun boylu adam 700 gün sonra ölecek dedi;
ve beyaz bir örtüden;
onlara doğrular;'deccal'in isteğini göster dediler;

ve sen onlara de ki; bunu tanrınız istedi.

keten elbiseli adamın oğlu; yanına uzun boylu adamı aldı ve..