+12
-4
birkaç yıl önceydi.can dostum erkanın bir manitası vardı. adı da idildi. aylardan mayıs.bu ayda esen kışkırtıcı rüzgar,her zamanki gibi daşşaklarımda erotik bir hava yaratıyordu.ben erkanla aynı evde kalıyorum o sıralar. idil de her hafta sonu gelir. tokmakçısıyla gibişir, çay içip giderdi. çay ertesi gün hapı gibi bişeydi onun için herhalde amk. erkanın vize sınavı vardı bir cuma günü. idil, ben ve erkan onun okula gittik. erkan sınava girdi. biz de bahçede bekliyoz amk.bi süre sonra kız demez mi canım sıkıldı gibimsonik eve dönelim, karnım da aç zaten, kahvaltı yaparız. tabi ben de hayır demedim. kızın geyik desenle taytındaki geyiğin bacağına bakıp: olur olur. gece olur, gündüz olur, halledilir yani dedim. geçtik eve. kız,kahvaltıyı hazırlayayım dedi.ben de daşşaklarımı gererek iyi olur dedim.bir süre sonra gözüm televizyon örtüsünün üzerindeki iddaa gazetesine kaydı. elime alıp şöyle bi göz attım. fena maçlar yoktu hani. dayanamadım bi kupon yaptım orada.3 tane garanti maç yazdım.2'ye 4 küsür veriyordu kupon. yeterli değildi yani. kuponda sürpriz bi maç ararken, ensemin dibinden idilin sesini duydum. ürktüm amk inceden. yılan gibi süzülmüştü kevaşe. sevilla'ya oyna dedi.sen de ortak olursan oynarım dedim. tamam dedi.5 lira da o attı. kahvaltıdan sonra kuponu yatırdım. kızla totem yaptık maçlara pazar günü bakacaktık. bizim kuponun maçları cumartesi bitiyordu. pazar sabahı erkan ben idil kuponu kontrol ettik. baktık ki liverpool'dan patlamış kupon. idil yattık ya la gibimsonik dedi.ben de şansımızı gibim dedim.ve sucuklu yumurtanın son sucuğunu çatalıma batırıp kaşla göz arasında mideme zütürürken, arkadaşımın sevgilisiyle yatmanın acısını unutmak için demli çayımdan bir yudum daha aldım.
