arkadaşımın sevgilisini 1 sene boyunca siktim

aşti'de ki gereksiz kalabalık ankaray'ın içinde de vardı. ayrıca insanların yüzündeki sırıtmaları da anlam veremiyordum.bir yılın bitmesine ya da yeni bir yılın başlamasına bir insan neden bu kadar sevinir bugün bile bilmiyorum.1 gün sonrasının tatil olması buna etken olabilir. tatil denince eli ayağına dolaşan insanlarız sonuçta.

@807 sadece başlığı okuyarak gaza gelme evlat. okuma yetini geliştirirsen kendin ve insanlık için iyi bir şey yapmış olursun.

kısa bir yolculuktan sonra cebeci'ye gelmiştim. geçen sefer ki nirnava merdivenlerine ayar olduğum için bu sefer farklı bir yol kullanmayı seçmiştim. çıkış turnikelerinin sol tarafın da kalan merdivenler daha insancıl duruyordu. cemal gürsel caddesinin ters tarafında da kalsa o dik merdivenleri çıkmamak için sola çark ettim.bu sefer de yoğun trafiğe takılmıştım. karşıdan karşıya geçmek için uzun sayılabilecek bir süre bekledim.

sonunda karşıya geçmiştim. kendimi yine hukuk fakültesinin yanında ki yokuşta buldum ve yavaş yavaş tırmanmaya başladım.

cebeci'nin irem dışında diğer bir sevdiğim tarafı daha vardı. binaların yapısı ve sokaklar sizi 70'lerin ankara'sına zütürüyordu. yoldan geçen arabalar olmasa, kendinizi ankara'da geçen dönem filminin içinde hissetmeniz mümkün dostlarım.

irem'in sokağına gelen kadar aramamıştım. apartmandan içeri girmeden önce arayarak pencereye çıkmasını söyledim. soğuk havaya rağmen pencerenin önünde onu görünce içimin ısındığını hissetmiştim. beyaz el örgüsü bir kazak vardı üstünde. saçları da hafif kabarmıştı. çok tatlı ve masum gözüküyordu gözüme.

kapıyı açtı ve yanına doğru çıkmaya başladım.

salondaydık. irem'in bacağına yatmıştım. küçüklüğümden beri saçlarımla oynanmasını çok severim. irem saçlarımla oynuyordu. mayışmış haldeydim. gözlerim yarı kapalı sayılırdı. çok huzurlu ve keyifli anlardı benim için.

çok fazla konuşmuyorduk. mayışmış halde olduğum için benim pek konuşasım yoktu. halimden memnun sayılırdım. irem'de saçımla oynamaktan keyif alıyor gibiydi. alnımdan başlayarak saçlarımı ellerinin arasına alarak geriye doğru atıyordu. saçlarımın halini görmesem de ibrahim erkal gibi olduğumu biliyordum. saçlarım sık olduğu için kabardığı zaman kaçınılmaz olarak ibrahim erkal'a dönüyorum beyler.bu da benim lanetin olsa gerek.

bu adama kufredenler gerizekali. devam et panpa

geceyle ilgili planı olup olmadığını sordum. plan yapmadığını söyledi. gayet samimi şekilde 'burada olman bile benim için yeter başka bir şey yapmamıza gerek yok' dedi. avuç içimle yanağını severek ve dudağının kenarına öpücük kondurarak karşılık verdim. verdiği cevap çok hoşuma gitmişti.bu seferde benim dizime yatırıp saçlarıyla oynayasım geldi.

beraber mutfağa geçtik ve yemek hazırlamaya başladık. yemek yaparken rahat durmuyor, bıyıklarımı burarak ve laf atarak irem'i taciz ediyordum.

bir ara arkadan yılan gibi süzülerek beline sarıldım. elinde bıçak havuçları doğruyordu. ellerini kavradım ve havuçları beraber kesmeye başladık. kafamı yavaş yavaş boynuna doğru uzatıyordum. elinden bıçağı bırakarak, kalçalarıyla ritmik olarak dairesel hareketler yapıyordu. bedensel olarak ta birbirimizin vücut hareketlerini tamamlıyorduk.

narince belinden kaldırarak mutfak tezgahının üzerine oturttum.o da bacaklarını belime dolayarak beni, kendine doğru çekiyordu. irem'in çekim alanına girerken dudaklarını fark ettim. çok güzellerdi. diliyle dudaklarını ıslattığı anda öpmeye başladım. ıslak dili bu sefer benim dudaklarımın üzerinde geziyordu. birbirimizin nefesiyle ısınıyor, sevişerek sakinleşiyorduk.

tekrar yine yeniden reserved

rezerved

yemekten sonra irem'in aklına güzel bir fikir gelmişti.'iletişim fakültesinin arka tarafında açık havada film izlemek ister misin' dedi. 'hava çok soğuk değil mi ama üşürüz' dedim. 'o kadarını ben de biliyorum akıllım ufo var söylediğim yerde' dedi.

bir adet battaniye,2 şişe meyveli şarap,az biraz abur cubur ve laptopla beraber irem'in bahsettiği yerdeyik. hakikaten ufo vardı. ufonun karşısına bank çekerek oturduk. laptop için priz bile vardı. güzel mekandı vesselam.

şarapları açıp, battaniyenin altına girerek film moduna girmiştik.ufo ya da battaniye ısınmak için mantıklı yollar ancak irem'in yanımda oluşu ve tenine dokunuyor olmak ısınmak için daha iyi bir yoldu.

film seçimini ben yapmıştım. angelopoulos'tan ağlayan çayırı izliyorduk.biraz uzun filmdir ancak hem yönetmeni sevdiğim içinde hem de filmin şiirsel bir dille insana farklı biçimde etkilediği için bu tercihi yapmıştım.

biçim ve içerik açısından çok estetik ancak bir o kadar da trajik bir ayrılık sahnesi var filmde.görselin linkini atıyorum: http://galeri2.uludagsozl.../aglayan-cayir_398242.jpg

adam ve kadın ayrılmak üzeredirler.adam gemiye binerek amerika'ya gidecektir.kadın elinde ki kazakla vedalaşmaya gelir.adam sandala binip gemiye doğru yol almadan önce kazağın sökülmüş olan ipini tutar.gemiye gidene kazağın ipi de adamla beraber gitmeye devam eder. filmin bütünlüğü içerisin de insanı etkileyen bir sahnedir.

bu sahneden sonra irem'in elime daha sıkı sarılmaya başladığını hissettim.saçlarından öperek ben de daha sıkı sarıldım irem'e.

ağlayan çayır'ın film müziği beyler. http://www.youtube.com/wa...lstqvxo&feature=share

yukarı da anlattığım sahneden az bir şey var videonun başında.bu akşamlık bırakıyorum yazmayı.geceniz iyi olsun.

peki panpa bana şunu söyle. olaylar ve bunların insanların değer yargılarına göre yorumlanması konusundaki görüşlerine katılıyorum. gerçeklerden ziyade algılarla yaşıyoruz. ancak şu ana kadar anlattığın bölüm itibariyle kıza aşık olmasan bile karşılıklı bir sevgi durumu olduğu görülüyor. peki bu durumdayken belki birkaç saat arayla bu kızı hem senin hemde elemanın gibtiği gerçeğiyle nasıl başa çıktın?

@823 aşk, sevgi gibi kavramlarda sıkıntılı kavramlar. bu kavramlarda tamamen algıyla ilgili.

işin benimle ilgili olan kısmına gelecek olursam, süreç boyunca dengesizlikler yaşadım. bazı bazı kıskandığımı hissettiğim anlarda oldu, aynı yatakta yatmalarına sinirlendiğim anlarda.

ama belirli bir zaman sonra olayı sadece gib ve yarak boyutuyla düşünmemeye başladım. başka bir insanın varlığı evet vardı ama olaya daha genel bakmayı tercih ettim. ayrıca elemandan ayrılmasını talep etsem ya da direkt olarak talep etmeyip bu yönde duygusal baskı kurup yön vermeye çalışsaydım bambaşka bir sorumluluğun altına girecektim. günlük hayat içerisin de hepimizin bir sürü sorumluluğu ve yapmamız gereken şeyler var zaten. bence irem ve aramızda ki çekimde burada başladı. ikimiz de tanımsız ve sorumsuz olmayı seçtik. yaşadığımız şeye isim koymak istemedik. beraber olduğumuz anlardan keyif almaya baktık.

rezzzzzzzz

rezerved

amk betimlemelerin çok iyi

rezerved 824