arkadaşımın karısıyla yaşadığım ilişki

rüyanız hayrolsun

gittim nilay'ın evine, kapıdan girer girmez içeri çekti beni, salonun ortasında yere uzandık.
binler 2 saattir yazıyormuşum ya, biraz iş yapmam lazım. yarın devam etsem olur mu, daha çok uzun bi hikaye bu.

hadi dıbına koyiyim ev soguk gibim elimde okuyorum daha bi numara yok gibim dondu bin adam gibi yaz özet gec gibiş sahnelerine gel

ocak söndüren piranha akvaryumu "günceldi̇r"

mağduri̇yetten komple satilik
yem, et , karides, balık , tavuk almaktan ocağıma incir ağacı diken piranalarımı ve içinde besleniyor, yaşıyor, yüzüp eğlenirken servetimi tüketiyor oldukları akvaryumu , bunun yanında extra masraf kapısı olan elektrikli - elektriksiz tüm ekipmanlarını komple satıyorum...
açıkçası çok para da istemiyorum bunlara. nerdeyse bedavaya veriyorum. o yüzden indirim istemeyin , parmağımı ısırdıklarında hastaneye senet yaptım borcumu hala ödeyemedim senedi , eve icra gelecek 3 kuruşluk iş yüzünden.
her hafta suyunu değiştirirken , evin altını üstüne getirdiğim - her tarafı ıslattığım için artık evden atılma riskim çok yüksek. yaşayacak başka yerim olmadığı için çok sevdiğim piranalarımdan ayrılmak zorunda hissediyorum kendimi. su değiştiricem diye parmaklarımı ellerimi tankın içine sokuyorum , korkudan stresten sırtımda egzama çıktı. kimseden tedavi masraflarımı da istemiyorum.
gelin alın , sevaba girin , dua ederim arkanızdan.
verdiğin müddetçe yerler, bana mısın demezler , servet tüketir adamın ocağını söndürürler. o yüzden almadan önce tekrar düşünün derim.
et , balık , tavuk , karides, sinek , böcek, solucan ,arı , kelebek , çekirge, dana yüreği , dana ciğeri favori yiyecekleri arasındadır.
teknik mevzuat aşağıdaki gibidir

@1 gibtiğim otistiği.
zütünden hikayeler uydurup duruyosun.
olm bi hikayedende rambo gelmişti.
bi hikayende cinlerden bahsediyosun.
bi ara itiraf comdan travesti kaldırıp ona vermiştin.
bi tanesinde de homo ev arkadaşın vardı. sende ona uyup homo olduydun.
not: evet çeteleni tutuyorum.
çeteleni gibiyim senin anası gibik.

geldim beyler.

Bu adama inanmayın beyler.

@42 gidişin olsun dönüşün olmasın.

yalan dolan hikayelerinin hepsi.
huurnu çıkarması seni.

ulan dıbına kodum manifolta top geliyor sen öküz gidip bir köşeye işiyorsun ha bahçede.
evde wc yok di mi.

ben de bir suçluluk hissettim o anda. zaten mehmet'i ne zaman görsem içim bir tuhaf oluyordu, bir de şimdi nilay bebek mebek deyince iyice kendimi kötü hissettim, tak gibi oldum. ama biraz konuştuktan sonra yine sıkıştırmaya başladım kızı, önce naz falan yaptı ama sonra o da bıraktı kendini, bir kere daha yaptık.

ama harbiden de araba alacak bi arkadaşı varmış, üç gün sonra kendisi de telefon etti zaten, bekar bi kız kurusu, öğretmenmiş o da. indirim alabilir miyiz, şöyledir böyledir bi sürü beynimi gibti. normalde öyle talepleri sallarım ama bi an boş bulundum nilay'a karşı, uğraşmak zorunda kaldım işle. neyse küçük de olsa bir indirim yapabildim kadının aldığı arabaya, zaten çok satılan bi model değildi istediği, bayinin elinde kalmış, ayarladım, sattık.
onbeş tatilde nilayla bu yeni arabayla geziyorlarmış, beni aradılar, teşekkür etmek için bir öğlen yemeği ıslarmayalım size diye. olur dedim.

bunlar geldiler beni almaya, ikisi de bi giyinmişler, bi süslenmişler. ötekini gibtir et de nilay, taş olmuş. zaten balıketi, memeler de bıngıl bıngıl, bi dekolte bırakmış yine, mis olmuş, esmer güzeli.
gittik yemeğe, güzel bi lokantaya zütürdüler beni, muhabbet ediyoruz, baktım, nilay konuşurken doğrudan gözümün içine bakıyor, saçlarını falan karıştırıyor, başını bi tarafa yatırıyor, yerli yersiz gülüyor, tam flört işaretleri. ben de aynı şekilde karşılık veriyorum, biz ikimiz böyle bakışa gülüşe muhabbet ederken öteki karı kalkmış tuvalete gitmiş, haberimiz bile yok.
bir gün de ben size bir yemek ısmarlayayım dedim, mesela cuma günü gelin, bildiğim çok güzel bir yer var dedim, peki dediler.
cuma gününü iple çekiyordum.

çok ferre izliosun olum sen...

@38 helal sana dostum.
kolpacının önde gideni gavat oğlu gavat.

bir sene falan sonra artık baya bir rutine binmişti bizim buluşmalarımız. artık daha rahat görebiliyorduk önümüzü, bir hafta falan önceden ayarlamalarımızı yapıyorduk. ona göre ben de kendimi hazırlıyordum, güç topluyordum ki iki üç sefer üst üste yapabileyim.

ya evrimcilere laf atmış da binin biri, ona cevap yetiştirirken kaldı burası. devam ediyorum şimdi.
facebook'dan ekledik falan ama özel mesaj atamıyorum ordan çünkü eşim face şifremi biliyor. yine şansımı deneyeyim dedim, mail attım buna. facedeki sahte yazışmaların yerini yine gerçeklikler ve geçmişe ait şehvetli hatıralar almıştı.

bir süre sonra bunların tayini çıktı, uzaklara gittiler. nilay'la biraz yazışmalarımız devam etti ama sonra kesildi. ama o sıralarda facebook çıktı, birbirimizi facebook'tan bulduk ailecek. baktım, hala çocuk falan yok, bizim bir tane olmuştu o arada.

bir süre hiç haberleşmedik bile. sonra mail falan attım, sordum işte ne oldu bebek falan, yok dedi. epey de masraflı bir iş, bir süre uğraştılar böyle, çok para harcadılar, olmadı. o dönemde araları da epey bozulmuş mehmet'le, canı çok sıkkındı. fırsat bu fırsat dedim, teselli bahanesiyle yine yanaştım, çok uzun bir süre yine ayarlayıp buluştuk dışarda. kocasının nöbette olduğu günlerden birisiydi, arabada oturmuşuz konuşuyoruz, ben yine sıkıştırdım, yine direnemedi, sonra doğruca onun evine gittik, bi posta yaptık.

meraktan altıma sıçıcam mk ateist bin dicem olmıcak zaten bi avuç adamız burda hadi lan

reserved