/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +25
    (Telefon sesi.)

    (E)- Mert! Selin hastaneye kaldırılmış yine. Gel istersen sende.

    Ne? Yine mi? Tesadüf, kendini yorması falan filan. O güzelim vücudunda tek bir hastalık yok değil mi Selin?

    Hastaneye gittiğimizde yine Berke orada. Başında bekliyor Selinin. Daha da bitkin halde yatıyor Selin o beyaz yatakta. Ne diyebilirim ki?

    (S-Ba)- Bir süre hastanede kalacak Selin. Ziyaret etmeniz dışında bir şey yapamayacaksınız bir süre. Üzülmeyin, atlatır benim kızım.

    Neyi atlatır lan? Yarın çıkacak işte hastaneden, değil mi? 2 gün, 4 gün. Hala çıkmadı. Pastaneden bir şeyler alıp hastane yolunu tuttum. O kadar şeyden sonra ziyaret etmesem biraz saçma olurdu değil mi?

    Koridorda ilerledim, odanın kapısını yavaşça aralıyordum ki içeriden Berke ve Selinin sesleri geldi. Gülüyorlardı. Bölmek istemedim. Döndüm geri, evime yürürken aldığım şeyleri kendim yedim. Ne acınacak haldeyim değil mi?
    ···
  2. 27.
    +29 -4
    Başlığagöresenmuallaksin
    ···
    1. 1.
      +3
      boşluk tuşuna bas amk
      ···
    2. 2.
      +1
      Adam animeyi yazıyor amk
      ···
    3. 3.
      +1
      ANiME LAN BU huur ÇOCUĞU
      ···
    4. 4.
      0
      @4 neden 3 kişi var len mk

      EDiT: 2 posta attım ha
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 28.
    +26 -1
    Arkadaşlar kısa bir ara veriyorum. Eğer hikaye hoşunuza gittiyse ilk entry şukulamanız benim için yeterli. Takip edenlere teşekkürler. Kısa derken gerçekten kısa, yarım saate dönerim.
    ···
    1. 1.
      0
      Usta yaz nolur yav okuyum sunu baska biseye odaklanamiom
      ···
    2. 2.
      0
      Kardeş partlar hazır değil mi? At peş peşe de biz de rahat rahat okuyalım
      ···
    3. 3.
      0
      kardeşim anana sövmek istiyorum devam edermisin dıbına koyayım
      ···
    4. 4.
      0
      kardeşim bi yaz amk zorla mı yazdırcaz
      ···
    5. 5.
      0
      Yarım saat cidden çok kısaymış amk yaz hadi
      ···
    6. diğerleri 3
  4. 29.
    +24
    EZGi

    Mert neden sürekli Seline bakıyordu ki? Berkeden hoşlandığını açıkça söylemiştim. Aptal çocuk, hep olmayacak şeylere ilerliyor. Pek umrumda olduğundan değil, onun hayatı sonuçta fakat üzülmesini istemiyorum. Çocukluk arkadaşım sonuçta.

    (E)- Ayça neden öyle bakıyorsun kızım?

    (A)- Kendi hissettiklerini kendine itiraf edemeyecek kadar korkak mısın gerçekten sen?

    (E)- Ne alaka şimdi? Anlamadım.

    (A)- Anlama Ezgi. Anlamadığın sürece kendini yiyip bitireceksin. iyice aptallaşmaya başladın sen.

    Neden böyle demişti ki şimdi? Ne hissediyordum ben?



    (E)- Mert...

    (M)- Noldu? Neden öyle Mert dedin bir anda(Gülümsedi)

    (E)- Anlamıyorsun değil mi?

    (M)- Neyi?

    (E)- Hislerimi.

    (M)- Ne hissi? Neden bahsediyorsun kızım açık konuşsana.

    (E)- Sana olan hislerimi.

    (M)- Anlamadım?

    (E)- Seviyorum seni işte aptal.

    Ne oluyor? Ayaklarım tam tersi yönde hareket etmeye başladı. Hızlı hareket ediyorlardı. Yağmur yüzünden ıslanıyordum. Gözlerimden akan yaşlar ne alaka şimdi? Az önce Merte ne dedim ben? Yaptığım şey doğru mu değil mi bilmiyorum, fakat şu anda o kadar garip hissediyorum ki. Gözlerimden akan bu su damlacıkları bunu kanıtlıyor sanırım...
    ···
    1. 1.
      0
      Bir an kafam karıştı aq
      ···
    2. 2.
      +1
      mert kiö ayça kim amk noluyoz lan karişti
      ···
    3. 3.
      0
      Kim ne dedi lan
      ···
    4. 4.
      0
      ulan ayça kim kafamı gibtin
      ···
    5. 5.
      0
      Anlamadım amk
      ···
    6. 6.
      0
      Anlamadım amk
      ···
    7. diğerleri 4
  5. 30.
    +24
    Bi akşam hastaneye gitmek istedim. Nedeni yok, merak ettim sadece. Özledim de denilebilir. Otobüse bindim, hasteneye geldiğimde o her zamanki heyecanım yine üzerimdeydi. Odasına doğru giderken aklıma hiçbir şey getirmediğim geldi. Doğru, o en sevdiği çikolatalardan almam lazımdı sanırım.

    Hemen hastaneden çıkıp pastaneye gittim, çikolataları aldım. Tekrar geri döndüm. Acaba o da beni özlemiş midir? Tabikide hayır aptal. Birde düşünüyorum ya.

    Kapısını tıklattım, içeri girdim. Uyanıktı, beni gördüğünde yüzü o muhteşem gülümsemesiyle doldu.

    (Ben)- Selam.

    (S)- Mert Bey, hoşgeldiniz. Özlemedim desem yalan olur bak şimdi. Ver bakalım şu çikolataları.

    (Ben)- Beni mi özledin çikolataları mı?

    (S)- Bilmem, çikolatayı daha fazla herhalde. (Sırıttı)

    Yine normal sohbeti ettik. Eğlendik, güldük. Yanında olmak o kadar mutlu ediyordu ki beni. Sonrasında garip bir şey yaptım. Yanına yaklaşıp elini tuttum.
    ···
  6. 31.
    +23
    Berke ve Ezgi gelmişti hastaneye. 1 Hafta daha gidip geldik hastaneye. Sonuç olarak ameliyat olmaya karar vermişti Selin. Ameliyattan çıkamama şansı vardı. Yani düşük bir ihtimaldi fakat yine de olabilirdi. Umarım olmazdı. Arkadaşımı seven kızın, benim sevdiğim kızın ölmesini istemiyordum ben.

    2 HAFTA SONRA

    Selinin ailesinin maddi durumu iyiydi. Ameliyat için bir sıkıntı çekmediler. Hatta fazla hızlı olacaktı Selin. Ameliyat hazırlıkları yapılıyordu biz okuldayken. Çıkışta bildiğin koşarak gittim durağa. Hastaneye gidip köşeye çekildik. Başarılı bir ameliyat olmasını umuyorduk sadece. Fakat o kadar çok korkuyordum ki, ya bir şey olursa ona, ya ölürse?
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      Ölsün bence sen de ezgiye aşık olup ilişkile gir
      ···
  7. 32.
    +23
    Selin bildiğin gelmemişti.

    (Ben)- Telefonla ulaşamıyorum Ezgi ,yine bir şey olmuş olmasın kıza?

    (E)- Bilmiyorum ki. Evine gidip baksam da zamanımız çok az. Eğer gelmezse sahneye çıkamazsınız sanırım.

    Çıkamayız ha? Selin o kadar çok istiyordu ki bunu yapmayı. insanların gözlerinin tamamen ona kilitlenmesini, insanların onu hayranlıkla alkışlamasını.

    (Ben)- O gelmese bile ben yapmak zorundayım.

    (E)- Neyi yapmak zorundasın? Hem keman hem piyano falan mı çalacaksın aptal.

    (Ben)- Kemana gerek yok.

    Eğer gelmezse, o sahneye çıkıp yerime oturduktan sonra tek başıma piyanoyu çalacaktım. Öyle güzel çalmam gerekiyordu ki izleyenler büyülensin, ayakta alkışlasınlar. Yapabilir miydim? Bilmiyorum.
    ···
  8. 33.
    +21
    -Ameliyat başarılı geçti. Bi süre gözlem altında tutacağız.

    Başarılı ha? Herkes birbirine sarıldı, mutluyduk falan filan işte. Peki ya ben? Dışarı vurmasam da o kadar fazla mutluydum ki. O an ne yapacağımı şaşırdım. Peki, ameliyat başarılı olsa da hala bu hastalığın devam etme olasılığı var. Bu olmaz değil mi? Bu kadar şanssız olamaz Selin. Değil mi?

    Kemoterapi olayları falan işte, normal devam etmeye çalışıyordu Selin. Normale dönmeye çalışıyordu. Aklım sürekli ondaydı, bir hiç için bunları yapıyordum belki de. Arkadaşımı seven kız sonuçta, bana bakar mı? Tabikide hayır. Peki ben neden bu kadar bağlandım ki? Aptalım gerçekten.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa sana şuku vermek için giriş yaptım çok iyi gşdşyorsun
      ···
  9. 34.
    +21
    Bunu yazmam çok garip değil mi? Şu anda nasıl hissettiğimi anlatamam bile. Ne için mi yazıyorum bunu? Gel baştan başlayalım.

    -Selin..

    Yıllar önce, sen sahnede tek başına piyano çalarken gördüm seni. Muhteşem çalmıştın gerçekten. Eve gidip "Anne onun yanında keman çalmak istiyorum ben!" demiştim anneme. Ne garip, hayalimi gerçekleştirdim.

    -Yapma..

    Liseye başladığımda seninle aynı okulda olduğumu farkettim. Seni izliyordum sürekli. Ezgi sen ve Berke o kadar yakındınız ki birbirinize aranıza girmeyi deneyemedim bile. Tabi sonra aklıma başka bir şey geldi.

    -Şaka bu.

    Ezgiyle konuştum. Beni Berkeyle tanıştırmasını rica ettim. Berke gerçekten hoş fakat aşık olacağım biri değil açıkçası. Binlerce özür borçluyum kendisine. Tabi bu sayede ben sizin grubunuza dahil olmuş oldum tabi.

    O kadar güzel vakit geçirdim ki. Kısa olan ömrümü bu kadar dolu geçirmemi sağladığın için teşekkür ederim Mert.

    -Selin neden bu kadar aptalsın..

    Anlatabileceğim daha çok şey var fakat ellerim titremeye başladı bile. O yüzden kısa kesmem gerekiyor. Bunu yazmam biraz ironik olacak sanırım, belki güleceksin bu acınacak halime..

    -Aptal kız. Aptal. Aptal. Aptal!

    Seni seviyorum Mert.

    Seni çok seviyorum Mert.

    Beni unutmayacaksın değil mi Mert?

    -Selin (Seni seven kız)
    ···
    1. 1.
      0
      at panpa at at at okumayanı gibsinler
      ···
    2. 2.
      0
      Bitti mi dıbına koyayım
      ···
    3. 3.
      0
      Vay amk
      ···
    4. 4.
      0
      At lan amina kodum ben oturdugum yerde heycanlandim pic
      ···
    5. 5.
      0
      Olum yaktirdin bee
      ···
    6. diğerleri 3
  10. 35.
    +22 -1
    Gözlerim etrafı görmüyor lan bildiğin. Yaşlar birikmiş gözlerimde. Kilometrelerce yolu koşup, yürüyüp, sürünüp gittim. Sonuçta evime gelmiştim. Piyanomun olduğu karanlık odaya çekilip yerdeki yastığın üzerine oturdum. Bacaklarımı göğsüme çekip ellerimi gözlerime koydum. Ağlıyordum hala. Neden buradaydım lan? Sanki kız öldü, ne aptal çocuğum ben.

    -Selin.. Ölmedin değil mi?

    -Ölemezsin sen. Dünyada ölmesi gereken bu kadar gereksiz insan varken sen mi öleceksin Selin..

    (Yere düşen gözyaşı damlası)
    ···
  11. 36.
    +21
    Çok sinirli çalmaya başlamıştım. O kadar hızlı ve duygu dolu çalıyordum ki izleyenlerin nefeslerini tuttuklarını hissediyordum. Yavaş yavaş sona yaklaşıyordum. Olmuş muydu? Selinin istediğini tek başıma yapabildim mi?

    Son notayı bastım. Kafamı yavaşça havaya kaldırdım. Yerimden kalkarak sahnenin ortasına yürüdüm ve selam verdim. Bir sorun vardı, neden kimse tepki vermiyordu?

    (B)- BRAVO!!!

    Berkenin sesini duymamla beraber alkışlamasını duymam, ardından herkesin ayağa kalkarak coşkuyla alkışlaması. O kadar garipti ki. Bunların hepsini Selin için yapmış olmam daha da değişik kılıyordu her şeyi. Beni sevmeyen, arkadaşımı seven kız için neden yapıyordum ki? 7 yılın ardından onun için piyanoya başlamam, vaktimin çoğunu onunla harcamam, arkadaşımı sevdiğini bile bile ona aşık olmam. Çok aptal biriydim sanırım.

    Tabi ona ulaşamamıştık en başında. içimdeki merak ve korkuyla beraber sahnedeki alkışların ortasında dışarıya doğru koştum. Nereye gidiyordum? Tabikide Seline.
    ···
    1. 1.
      0
      okuyoruz yaz mq
      ···
  12. 37.
    +20
    Dilim tutulmuştu bildiğin. Yavaşça hastaneden çıktım. Yolda hızlıca yürüyordum. Neden mi? Bilmiyorum. Gözlerimden yaşlar boşalıyordu sadece. Selin yaşıyor mu bilmiyordum. Öldü haberini almaktan korktuğumdan buraya gelmiştim belki de bilmiyorum. Ne olacaktı şimdi? Ya ölürse o ne olacak lan?

    -Korkuyorum Selin.

    -Selin ölme.

    -Selin bırakma beni Selin...
    ···
  13. 38.
    +21 -1
    Kapısını tıklattığımda ses gelmemişti. Telefonunu tekrar çaldırdığımda içeriden telefonunun sesi geldi. Evde düşüp bayıldıysa?

    -Kime bakmıştım oğlum?

    Minik bir teyzenin sesiydi.

    (Ben)- Seline bakmıştım.

    -Ambulans falan gelmişti buraya, hastaneye kaldırdılar sanırım. Sen nereden tanıyorsun?

    Hastane. Yine mi? Sıkıldım artık bu aptallıktan. Teyzeye bir şey demeden hastaneye doğru koştum. Uzaktı evet ama ayaklarım sanki kendiliğinden hareket ediyordu. Ya bir şey olduysa ona bu sefer? O kadar garip hissediyordum ki. Arkadaşımı seven kız. Benim sevdiğim kız.
    ···
  14. 39.
    +19
    MERT

    ŞiMDiKi ZAMAN

    Selin kötü. Fazla kötü. Ölüyor mu? Bilmiyorum. Korkuyorum. Onu kaybetmekten çok korkuyorum. Kaybedemem onu. Arkadaşımı seven kız olsa bile onu kaybedemem.

    Ezgi ve Berke geliyor, ailesi perişan halde orada oturuyor. Peki ben? Ben sadece dikiliyorum öyle. idrak etmeye çalışıyorum olanları. Benim elimi tutan kızın bir anda titreyip fenalaşması. Berbat bir şey lan. Kalbim o kadar saçma bir ritimde atıyor ki, yerinden fırlayacak mı dersin, içeride patlayacak mı dersin, kim bilir.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezarvasyon
      ···
  15. 40.
    +20 -1
    Sürekli hastaneye gidip geliyorduk. Okulda ne tak yemişiz umrumuzda bile olmuyordu. Berkeyle geliyorduk genelde. Selin onu seviyordu sonuçta. O da Selini seviyordu. Ben burdaki ikinci elemandım. Selinin uyanmasını bekliyorduk sadece. Ameliyat olmazsa kurtulma şansı yoktu sanırsam. Annemde böyle miydi yani? Küçük olduğumdan dolayı hiç hatırlamıyorum. Fakat berbat bir durum olduğunu şu anda anlıyorum.

    1 HAFTA SONRA

    Selin hala gözlerini açmamıştı. Ne kadar saçma bir durumdu lan bu? Yanındaydım Selinin. Tek başıma onun yanındaydım.

    Bi an hareket eder gibi oldu, sonra gözlerini aralamaya başladı. Bitkin bir şekilde etrafına baktı. Ben ne yapıyordum? He, ben şaşkın bir şekilde suratına bakıyordum kızın.

    (Ben)- Uyandın..

    (S)- Uyanmamı beklemiyordun sanırım (Öksürüyordu sürekli)

    (Ben)- Yok hayır, yani ben.. Çok sevindim. Bekle doktor çağırıyorum hemen.

    Doktor çağırmaya gittim. Selin uyanmıştı. Uyandığında karşısında görmek istediği kişi ben değildim muhtemelen. Arkadaşımı seven kız sonuçta.
    ···
  16. 41.
    +19
    Mermerin karşısında ben ve Selinin ailesi duruyoruz. Elime kağıt parçası bırakıyor babası. "Sana son bir şey bırakmak istemiş." dedikten sonra gidiyorlar yanımdan.

    -Mert- yazıyor üzerinde. Bana mektup mu yazdı yani anlamadım?

    Zarfın üzerini yırtarak içindeki kağıdı çıkartıyorum. Gözlerimden birkaç damla yaş süzülüyor.



    Sevgili Mert...
    ···
  17. 42.
    +20 -1
    (B)- Yok işte kız. Kesin bir şey oldu, ben gidip bakıcam.

    (Ben)- Annesi ve babası var sonuçta. Bir şey olduysa sonrasında gideriz yanına. Yanımda olmanızı istiyorum, size ihtiyacım var.

    Var değil mi? Berke ve Ezgi seyirci koltuklarına geçti. Ben ayrı bir kapıdan geçtim. Hazırlandım. Telefonuma son kez baktım, çağrı yoktu. Anlaşılan tek başımaydım. Sırama az kalmıştı. ileriden birisi Selin ve benim adımı okudu hazırlanmamız için.

    Sahneye çıkmamız için çağrı yapıldı. Tek başıma başım dik bir şekilde sahneye çıktım. insanların şaşkınlıkla baktığını hissedebiliyordum. Selam verip piyanoya geçtim.

    -Tek başına olmaman gerekiyor evlat, arkadaşın yok mu?

    Juri tipli izlemeye ve değerlendirmeye gelmiş orta yaşlı bir adam. Keskin ve soğuk bir bakış attım ona, sonra elimi piyano tuşlarının üzerinde gezdirip ilk notadan başladım çalmaya.

    Parmaklarım çok hızlı hareket ediyordu. içimdeki sinir, aşk, heyecan gibi duyguları karıştırıp tamamen piyanoma aktarıyordum. Hata yapmamıştım hiç, tam tersine o kadar iyi gidiyordum ki...
    ···
  18. 43.
    +18
    1 GÜN SONRA

    (Telefon sesi)

    (E)- Mert, nerdesin?

    (Ben)- Selin?

    (E)- ...

    Kapattım telefonu. Gittin ha? Bıraktın beni Selin? Ne yapacaktım ben şimdi? Piyanoya ben küçükken annem bağlamıştı. 7 Sene aradan sonra bu kız geri döndürmüştü beni. Onun için çalmıştım ben. Gitti mi? Aynı annem gibi gitti mi o da? Hayatın adaletine sövdüğüm ilk gün o gündü galiba...
    ···
  19. 44.
    +17
    Gözlerimin içine baktı. Ağzıyla olmasa da gözleriyle gülümsüyordu sanki bana. Düşüneceğiniz gibi bir tutma değildi bu. Masum, arkadaşça bir şeydi.

    (Ben)- iyi olacaksın Selin. Hem Berke istediği şeyler olmadığında çok üzülür. Senin iyi olmanı istiyor, onu üzmek istemezsin herhalde değil mi?

    (S)- Tabiki istemem. iyi olacağım söz. Sağol Mert, yanımda olduğun için.

    Ne olurdu ki beni sevse? Ne olurdu ki Berke gibi olsam. Ne olurdu ki Selin arkadaşımı seven kız değil de beni seven kız olsa?
    ···
  20. 45.
    +17
    Elleri titriyor.

    (Ben)- Selin?

    Daha fazla titriyor.

    (Ben)- Selin? Selin ne oluyor? Selin!

    Bütün vücudu titremeye başlıyor.

    (Ben)- Selin! Doktor yok mu!? Lan doktor yok mu hastanede!

    Koridorda koşmaya başla, doktoru bul, Selinin yanına zütür.

    Her yeri titriyor.

    Selin..
    ···
    1. 1.
      0
      Lan heycanlandım şimdi hadi devamm
      ···