+8
bir süre sakinleşmeye çalıştım dediği gibi. doğuran karılar gibi derin derin nefes aldırdı bana tolga. biramı zıkkımlanıp deri bir koltuk vardı, onun üstüne yattım. gözlerimi falan kapattırdı bir müddet, denizi ormanı falan düşün dedi. pgibolog gibiydi amk.bir yerlerde mi ne okumuş bu sakinleşme yöntemlerini. sonra gerçekten de azıcık o kudurmuş halimden kurtuldum. tolga konuştu uzun uzun.'sen istesen de istemesen de çok normal başkasıyla olması' dedi.bu arada söyledimmi, aytülle olan bütün maceralarımı ayrıntısına kadar tolga da öğrenmişti haliyle. onun hakkında konuştu. dost acı söyler dedi.'o seni her halinle kabul ediyordu,sen ona yalan söyledin,onu aldattın. gururlu bir kızdı,bu kabul edilemez. yaptıklarının karşılığını ödemek zorundasın' dedi. kötü değil iğrenç hissettim.ama haklıydı.'o gitti ve artık onun için yoksun, bunu iyice kanıksa başka çaren yok' dedi. öyle haklıydı ki,bütün bunları duydukça yanıyordum
tolga nerdeyse saatlerce konuştu. kamyon çarpmış gibiydim. huur çocuğunun tipini sordum.'ben ne diyorum,sen ne diyorsun. bana bir gib sorma' dedi. yalvardım. anlattı o da.uzun boylu, esmer,top sakallı bir herifmiş.'galiba bizim okuldan, daha önce gördüm sanıyorum herifi' dedi. giyimi gibtiğimin alternatifi mi diyorlar öyleymiş.'bütün kollarında dövmeler vardı' dedi tolga.'daha başka da bir şey bilmiyorum, incelemedim çok' dedi. tarif ettiği tipin robot resmini çizmiştim saniyesinde beynimde.tam bir bin vardı gözümün önünde. sonra daha kötü, çok kötü şeyler geldi aklıma beyler. dıbını gibtiğimin huur çocuğu ipeğin elini tutuyor, ipeği öpüyor. ipekla öpüşüyor. ipekle yatıyor. benden başka biri, ipekle, benim ipeğimle amk, yatıyor, sevişiyor, ciks yapıyor, içine giriyor.. daha sonra bir müddet nefes alamadım.
hemen fırladım koltuktan, kapıya. tolga önüme geçti.'şimdi nereye, hani konuşmuştuk o kadar? neden soruyorsun herifin tipini? sanane dıbına koyayım?at kafandan,at,gibicem belanı'bir sürü şey söyledi.ben yine yalvardım 'ne olur izin ver, gidip öldüreyim herifi. sonra cezası neyse çekerim, anla beni' dedim. kardeşim dedi 'bak, sonumuz kötü olacak. seni öldü diye bırakırım burda.bir yere gidemezsin.sen hangi dağda yaşıyorsun, hayvan mısın amk? kimi neden öldüreceksin, katil mi olacaksın bir kız için'.ben bu sefer buna dellendim.'senin o bir kız için diye küçümseyerek konuştuğunun benim hayatım amk' dedim.laf dalaşına girdik. artık en sonunda ayaklarına kapanacak hale geldim. sonra baktım olmayacak, ittirmeye çalıştım kenara. çekilmedi kapıdan.ben de kaldırdım yumruğu tam geçirecem, kolumu tuttu havada, yapıştı boğazıma. gözümün içine baktı.ben morardım heralde ki bıraktı beni. gidip yerime oturdum.
beyler, beni durduran ne tolganın posta koyması ne de katil olmaktan korkmamdı. belki bana küfredeceksiniz ama tek bir şey durdurabilirdi o an beni,ben de durdum.bir ihtimal vardı beyler. ipek huur çocuğunu seviyor olabilirdi. hatta huur çocuğu da ipeği seviyor olabilirdi. hatta hatta, huur çocuğuyla ipek birbirlerine aşık olabilirlerdi. huur çocuğu düzgün bir huur çocuğu olabilirdi.iyi bir ailesi,iyi bir huur annesi,iyi bir pekekent babası olabilirdi. belki huur çocuğuyla ipek evlenip düzgün bir hayat kurmayı planlıyorlardı. belki ipek ilk defa gelecekten korkmuyordu.bu durumda ben huur çocuğunu öldürürsem ipek çok mutsuz olurdu. belki huur çocuğunu o kadar seviyordu ki,onun da hayatı kararırdı. öyleyse huur çocuğuna elimi bile sürmezdim, süremezdim. peki ya huur çocuğu tam bir binse?ya ipeği yatağa.. devdıbını getirmek istemiyorum.bu imkansızdı. ipek bir huur çocuğuyla beraberse, bu demek oluyordu ki onu seviyordu ve o düzgündü. ipek delikanlıydı ve sevmeden hareket edemezdi.onu bu kadarcık olsun tanıyordum.
bana hayattan bilmiyorum kaçıncı kere, yannanı yemek düşmüştü. anılarımla zihin osbirine mahkum edilmiştim, birileri oralarda bir yerlerde gerçek hayatlar yaşarken. okula başladım. yurt arkadaşım da vardı bu sefer, cihan adlı binin tekiydi. durmadan odaya karıyı kızı,bir sürü elemanı topluyordu.bir şeyler zıkkımlanıp müzik açıp durmadan gülüyorlardı.ben o sırada cenin pozisyonunda yatağa geçmiş oluyordum. arada benden bahsediyorlardı 'yaşıyor mu lan','kim bu amk' diye. ucube kıvamındaydım. derse gidip olabilecek en erken saatte yatıyordum. ipeği sormayı bırakmıştım. eşyalarını da bir poşete tıkıp dolabın dibine atmıştım. çarpıntılarım yine başlamıştı. haftasonları da dışarı çıkmıyordum. yemek yemeyi nerdeyse tamamen kesmiştim. hayalet kadar zayıftım. traş bile olmuyordum. çirkin görünüyordum. gerçekten de saçım sakalım birbirine karışmıştı. işin en iğrenç yanı da sakalımın turuncu çıkmasıydı. palyaço gibiydim amk.bu berbat halimden adeta pgibopatça bir zevk alıyordum.
biriki ay geçti.ben dışarı çıkmaya başlamıştım. iğrenç turuncu sakalımı kesmiştim. toparlanmaya gayret ediyordum,en azından görünüş olarak. çünkü bir de okulda dönecek laflarla uğraşamazdım.bu arada çok düşündüm ipeğin evine gitmeyi.ne yapacaktım gidip? vazgeçtim. oluruna bıraktım. daha doğrusu bunun için uğraştım. hemen her gece kabus görüyordum. ipeği ve huur çocuğunu içeren artı onsekiz kabuslar. onları da unutmaya çalışıyordum. kasım sonuydu. cumartesi şehre inmiştim. akşamüstüydü. kitap arıyordum bir ödev için. akmardaydım hatta. telefon çaldı. şeytandı. şeytan açıkçası ilk başlarda ipeğin başkasıyla olduğunu duyunca sevinmişti. çünkü bu yolla kafamdan tamamen silebileceğimi düşünüyordu. kendisi öyle yapardı çünkü. aşık olduğu adamlar ne zaman başkasını bulsa o an bitirirdi kafada. neyse, direk lafa girdi. ipeği görmüş herifle moda sahilde yürüyüş yaparken.'neden haber verdim,ben de bilmiyorum' dedi.'geliyorum' dedim.tam yerini söylemedi.'ne pahasına olursa olsun gelicem, arar bulurum nasıl olsa' dedim.'ben takip edeyim çaktırmadan, kız beni görmedi' dedi. sonra söz verdirtti bir tak yapmayacağıma. gerçekten de bir şey yapmak değildi niyetim. anlam verememiştim şeytanın beni arayıp bunu haber vermesine.ama görmek istiyordum. belki son defa görürüm diye düşünüyordum. insan çok özlüyor.
Tümünü Göster