arkadaşlar benim saray fantazim var

mervenin fantazisi

huur çocuğu öyle bir yazmış ki..
sanki başında kavuk eli gibinde sadrazamın sol taşşagı dıbına koyım

sultan durdu, çok kısa bi süre nasıl başlasa diye düşündü.
sonra hemen paşanın dizlerine çıktı.
bi çocuk gibi ama aynı zamanda vahşi bir kadın gibi...
paşası sabırsızlanıyordu. ama acelesi yoktu gözdesinin.

hafifçe eğildi sultan, boynundan öperken onu, arkasından görebilseydi eğer paşa, affetmezdi..
hafif çıkmış poposu bütün dünyayı baştan çıkarmaya yeterdi.
çarşaflar salınmalardan kıvrılıyor buruşuyor ama bu kimsenin umrunda olmuyordu.
ipek yastık kılıfları her şeye şahitlik ediyordu

sultan üzerinde durduğu dünyanın farkındaydı.
işte sevdiği adam buydu.
sinirlenen, celallenen, hiddetlenen.
ama bi o kadar da hislenen...
bu çok farklıydı
kadının yanında bambaşka biri olmasıydı onu sultana bağlayan.
sultan ortamı haddinden fazla ısıtmıştı...

dalgalı saçlarını savurdu, yatağa mis gibi bir koku yayıldı.
sultan bu gidişe bir dur demeliydi.
sultan üzerine düşeni yapmış, yanardağlar üzerinde yeterince gezinmişti.
artık ateşlere yanması gerekiyordu...
sultan ipleri eline aldı bedeninin..
sımsıkı bir düğüm attı ve de...

dünya sanki ikisinin çevresinde dönüyordu.
bazen buz kesiyordu elleri
bazen yanıyordu tüm vücutları
yanan ışıltıılı med cezirlerdi şimdi başrolde..
ve aslında tüm sevişmeler gerçek deildi sanki

arkası yarın:)

lan 10numara zütoşu pantolonum hala inikken bitir şu gibtiğimin hikayesini.

yoğun istek üzerine devam ediyoruz...
hevesim kaçtı etmioruz.
:S:S:SS::SS:

bir kadınım var benim

ben sadece onun kralıyım, o da sadece benim sultanım

öyle yedi cihana falan hükmetmiyorum, nazım bir tek geçiyor.

hem öyle mücevherlerde, malda,mülkte, iktidarda yada saraylarda gözü yok onun.

benim içinde öyle

iki odalı bir apartman dairesi içinde kadınım olduğunda saraylardan öte geliyor

yada 2 tabak ve 2 litrelik koladan ibaret masa, eğer o makarnayı yapan kadınımsa,

'krallara layık' sofra derler ya, öyle geliyor bana.

kokulara gelince, ben bildiğin ter kokarım. ama o seviyor bunu,

çünkü biliyor ki onun için terliyorum.

halbuki ben kilimcinin köroğlu, o da ayakkabı tamircisinin kızı sadece.

-
-
-

Hem hiç sefere çıkmadım ben. bir keresinde iş görüşmesi diye çıktım.

olmaz dediler. geldim ve sırıttı sadece.

hiç bir yeri de fethetmedim ben. beceriksizdim.ama nasıl oduysa milyonlarca kilometrekarelik topraklar yerine bir insanın gönlünü fethettim.

aşılmaz kale kapılarını yıkmadım, ama bir insanın gönlünden içeri girdim.

hiç savaş meydanında kılıç sallamadım ben, ama 21. yüzyıl şartlarında onun için susmayı ve boyun eğmeyi öğrendim.

-
-

öyle çok şehvetli konuşmalara girmiyoruz, ben geldiğimde zaten yorgun oluyorum ve o da istekli.
içeri girer girmez sömürüyor beni.

benim bir kadınım var, kurguluyorum.

@30 bi makarna bi kola
ucuza gitmiş..
haahaha

upzzzzz

hehe eski nickim ve fantazmalarım

http://www.dobisko.com/me...ay-muhallebicisi-osmanbey

UP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUUP UP UP UPUPUPUPUV

işte o başlık :D

tavuklu pilav ye geçer.

mısır seferinden dönerken aldığı mücevheri çıkardı kaftanının iç cebinden.
boynuna astı.
ensesiyle boynu arasına ufak bir öpücük daha.
sultan artık hazırdı gönlünü ve bedenini her şeyiyle vermeye...
onun olmaya

sultan hafif şımarmış bi şekilde gözlerine bakıyor paşasının.
yapmayın diyor istemiyorum, siz haremdeki cariyelerinizle ilgilenin.
sultan trip atmakta haklıydı, yeni gelen yugoslav cariye paşasının bi iki gününü almıştı.
ama neyse ki süt beyaz teni, kıpkırmızı dudaklarıyla sultan her türlü galipti. paşasının gözdesiydi o.
paşası, ellerini tuttu ve yaklaştı