arkadaşımın sevgilisini 1 sene boyunca siktim

sabah oldu ve uyandım.ama içimde resmen güz sancısı vardı. sigara bile içmek istemedi canım. duşa doğru yöneldim. uzun bir duş faslı ayırdım kendime. çıkınca kendimi biraz daha rahatlamış hissediyordum. üstümü giyindim ve okula doğru yol almaya başladım.

son sene okulu artık çok fazla sallamıyordum. aynı bayat muhabbetler ve aynı suratsız hocalar beni bekliyordu. okulu bana askerlik gibi geliyordu. teskeremi alıp gitmek için gün sayıyordum. derslere girip çıktım. arkadaşlarla biraz sohnet ettim. canım sıkılır gibi olunca irem'i aramak geldi içimden ama aramadım. eskişehir artık bana anlamsız geliyordu.

okulda biraz daha vakit geçirdikten sonra eve gitmeye karar verdim. yunus emre kapısından çıkarken bizim elemanla denk geldik. internet üstünden tanıştığımız için tam anlamıyla ev arkadaşıydık. bir iki yalandan selam, naberden sonra beraber bir şeyler yiyelim mi dedi. olur dedim.

yemek yedikten sonra bir şeyler içelim mi canım çok sıkkın biraz laflamış oluruz dedi. teklifini kabul ettim. çağdaş bira evine gitmeyi teklif ettim. ucuza şişe efes satardı hey gidi hey. içeride içen dayıları da severdim. muhabbetli babacan adamlardı.

bi kaç bira içip sohbet ettikten sonra mekandan ayrılıp eve doğru yöneldik, herkes odasına çekildi, biraz sonra ev arkadaşımın telefonla konuşurkenki bağrış çığrışlarını duydum, telefonda konuştuğu kişiyle kavga ediyor gibiydi, aman banane diyip bi müzik açtım, yaktım sigaramı uzandım yatağımın üzerine.. birden kapıya atılan tekmenin sesiyle irkildim, dönüp baktığımda burnundan soluyan eleman kapıda dikiliyodu, o an anladımki salak irem her şeyi anlatmıştı sevgilisine, sonra hasgibtir falan oldum ve hemen pencereye yöneldim ama koşarken eleman kafama sert bi cisimle vurup dengemi kaybetmeme sebep oldu, yere düşüverdim, sonra alıp beni yatağıma yüz üstü yatırdı, pijamamı ve külodumu indirip hiç ıslatmadan sert gibini zütüme daldırdı, işte o zütümün yandığı an tövbe ettim böyle şeylere, ertesi gün okulu falanda bırakıp memlekete döndüm

en üst kata geçerek birer bira söyledik.ev arkadaşı olarak beni biraz daha yakından tanımak istediğini anladım. aşşağıdan yukarıdan konuşurken babasının geçenlerde kalp krizi geçirdiğini söyledi.tam olarak tarihi sordum. aklıma gelen seçenek doğruydu. sigara içtiğim pencere ve sabah çalan telefon geldi aklıma. sabah irem'i babasının kalp krizi geçirdiğini söylemek için aramış. üzüldüğümü belirterek babasının durumunu sordum.iyi şimdi sorun yok dedi.o zaman kadehlerimizi senin pedere kaldıralım dedim.

devam et bin

dışarıda biraz daha takıldıktan sonra eve geldik beraber. karşılıklı iyi geceler dilekleriyle odalara çekildik. elim telefona gitti. irem'i aradım.ses yalıtımı kötü olduğu için pencereyi açarak kafamı dışarı çıkardım.4 5 defa çaldıktan sonra açıldı telefon. sesini duyunca içimin ısındığını hissettim. kısa bir konuşma geçti aramızda.iyi geceler tipsiz diyerek kapattım telefonu.

günler bu rutinde geçiyordu beyler. ankara'dan döneli 10 gün olmuştu. ders,ev,okul, fotokopici arasında geçiyordu günler.bir akşam evde otururken elemanın odasından gelen sesleri duydum. yüksek sesle telefonla konuşuyordu.bir an için kulak kabarttım ama anlayamadan kapandı telefon. bizimle ilgili bir sorun var lan acaba dedim içimden. gerilmiştim.

sigaram bitti beyler. kısa bir süre reklamlar.

odamda gergin şekilde beklerken eleman kısa bir süre sonra kapıyı hızlıca çarparak evden çıktı. içimde hals kuşkular vardı ama emin olamıyordum.bir süre eve gelmesini bekledim ama ne gelen vardı ne de giden. elim telefona gitti ve irem'i aramaya karar verdim.

irem'i arayınca durumu öğrendim. elemanın babası ikinci kalp krizini geçirmişti. haber alır almaz istanbul'a apar topar yol almıştı. irem'e sen nasılsın diye soracakken kapatmam lazım diyerek kapattı telefonu. gecenin sessizliğinde bir başıma kalmıştım.

hacı tam huur çocucğusun işallah biride senin karını ananı bacını böyle giber sevdiğin biri ölüm döşeğindeyken böyle

bi ara elemanı aramak geçti aklımdan.ama kısa bir süre sonra vazgeçtim. evin içinde sincap gibi dolaştıktan sonra yatmaya karar verdim. uykum yoktu ama yatağa yatınca rahatlayacağımı hissettim.

@327 teşekkürler güzel kardeşim. bilmukabele.

sabah uyanınca elemanı aramaya karar verdim. durumdan haberim yokmuş gibi dün geceki seslerden bahsettim ve merak ettiğimi söyledim. babasının öldüğünü söyledi.her şeyi bir anda slow motion görmeye başladım. elemanın babası ölmüştü. baş sağlığı dileklerimi ileterek kapattım telefonu. omuzlarımda ağır bir yük bırakmıştı bu telefon konuşması...

amın oğlı

kahve sigara eşliğinde kafamı toparlamaya çalışıyordum. bütün bu olanlar benim suçum değildi.ama genede vicdanımı yaralayan o iç seslerle başbaşa kalmıştım. irem'in ilk zamanlardaki suskunluğunu şimdi daha iyi anlıyordum...

akşam olmuştu. bütün gün evde canım sıkılmıştı. porsuğun kenarında sigara içmek için çıktım evden. önümden ele ele yürüyen çiftleri görünce aklıma irem geldi. hava soğuktu. ellerim cebimde yürüyordum.

ayraç

edit: sayfa 14 - entry 332

hikayeciye özel edit: panpa şimdi sana oç demicem. yani kıza da sölediğin gibi yaşadıkların kader. yapacak bişey yok. bu arada kalemin çok sağlam ve sürükleyici. bazı kısımlarda çok güldüm. ( 250 km tren hızı ve 3 km hızla yürümek falan )

bu arada o bahsettiğin şarabın markası vincent mi ? eğer oysa onun birde karadut şarabını denemelisin 10 numero

caps (en sağdaki) : http://www.google.com.tr/...p=21&tx=86&ty=113