/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +10
    Derin omuz silkti. Kitap okurken garip şeyler oluyor. Ama gerçekte olmadıktan sonra bana bir faydası yok. 

    Sınıfa gidelim mi artık? Olur diyemedim. Ağzımı açmaktan korkuyordum. Bu umutsuz düşünceleri boğazımda bir yumru oluşturmuştu ve gitmiyordu. Kafamı salladıktan sonra sınıfa yürümeye başladık. 

    Okulun kalan bütün kısmında ruh gibiydim. Hastalığımı bile dert etmiyordum. Aklım Derin'in acımasız düşüncelerindeydi. Delicesine ağlamak istiyordum. Herkesi bu kadar çok severken başka türlü bir sevgi hissetmemesi haksızlıktı. Bunun gerçek olmadığını düşünmesi haksızlıktı. Beni sevmeyecek olması haksızlıktı. 
    Çıkış zili çaldığında Bora belki yüzüncü kez neyim olduğunu sordu. Cevap vermeden çantamı alıp sınıftan çıkmaya yeltendim. Derin beni görünce Ne oldu? Neyin var?dedi. Bütün gün boğazımdan gitmeyen yumru daha da büyümüştü. Cevap vermeden sınıftan çıktım.

    Yürümek istiyordum. Bu ağırlıktan kurtulmam lazımdı. Derin'i kurtardığım sokağa girdim. Boş bir sokaktı ve şu anda da boştu. Mükemmel seçim.diye geçirdim içimden ve gözyaşlarımı serbest bırakıp bir inşaatın giriş kapısına çöktüm. 
    ···
  2. 102.
    +18 -1
    Deniz?dedi bayıldığım müzik gibi ses. 

    Neden ağlıyorsun?diye sordu. Gözlerimi silmeye başladım hemen. Beni bu halde gördüğüne inanamıyordum! 

    Neden buradasın?diye sordum gözlerimi silip ayağa kalktıktan sonra. 

    Bugün sinemaya gidecektim, unuttun mu? Alışveriş merkezine gidiyorum.dedi. Ah, evet. 

    Şey, Boğazımı temizleyip konuşmaya devam ettim. Unutmuşum. 
    Neden ağlıyordun?diye sordu bana yaklaşarak. 

    Bana sarılır mısın?dedim sorusunu es geçerek. Ona ihtiyacım vardı. içindeki bütün umutsuzluğu söküp atmak istiyordum. 

    Ne?diye sordu geri çekilirken. 

    Lütfen. Şu anda buna ihtiyacım var. Biliyorum. Sana çok ters gelen bir şey ama... Bilmiyorum.dedim ensemi kaşırken. Umutsuzluğu bir saniye içinde bana geçmişti sanki. 

    Beni çok şaşırtan bir şey yaptı Derin. Bana yaklaşarak parmak uçlarında yükseldi ve başını omzuma koyup boynuma sarıldı. Üzerimden atamadığım şaşkınlığımla sıkıca sarıldım. Yapmasını hiç mi hiç beklemiyordum. 
    ···
    1. 1.
      +2
      suanda muhtesem devam ediyor takipteyim
      ···
    2. 2.
      0
      Aynen oyle devam
      ···
    3. 3.
      0
      Devam et bin
      ···
    4. 4.
      0
      Devam et moruk sarıyo nick6 tufanı yapıcam sana
      ···
    5. 5.
      0
      Devam et moruk sarıyo nick6 tufanı yapıcam sana
      ···
    6. diğerleri 3
  3. 103.
    +12
    Kötü hissetme,dedi sarılmaya devam ederken. insanların üzülmesi sinirlerimi bozuyor. Zaten kısacık bir hayat yaşıyoruz. Neden üzülerek heba ediyorsunuz ki? 

    Üzüntüye de ihtiyacımız vardır.dedim daha sıkı sarılırken. Aman Allah'ım! Bu konuşmayı yaptığıma inanamıyordum! Sebebi güzelse üzülmeyi de seversin. 

    Seni üzen güzel bir sebep olamaz.dedi huysuzca inat ederek. inatçı! 

    ileride bu sebebi öğrenmeni umut ediyorum.dedim. 

    Şey... Artık çekilebilir miyim? istemeye istemeye tekrar kollarımı çözdüm. ilk sarıldığımda da bırakmak istememiştim. Sarılışı kendimi iyi hissettiren etkenlerden biriydi.

    Teşekkür ederim,dedim gülümseyerek. iyi geldi sanırım. 

    Sırıttı. Ama yanakları kıpkırmızıydı. Yanaklarını bir kez daha sıkmak istedim. Anın da verdiği cesaretle bir adım yaklaşıp yanaklarını sıktım. Gözleri şaşkınlıkla kocaman oldu. Kahverengi gözleri benim yeşil gözlerime koca koca bakıyordu. 
    ···
  4. 104.
    +11
    Ne yapıyorsun?dedi nefesi kesilirken. 

    Bir haftadır bunu yapmak için hayal kurmuş ve sonunda yapmış olmanın verdiği rahatlıkla geri çekildim. 

    Hiç,dedim gülerek. Yanaklarını sıktım. 

    Gözlerini kaçırıp arkasını döndü. Ellerini yanaklarına bastırdı. Şu anda kıpkırmızı kesildiğine bahse bile girebilirdim. 

    Bana döndüğünde yüzü tahmin ettiğim gibi kırmızıydı. Ama sinirliydi de. içimden Eyvah! diye  geçirdim. 

    Yanaklarımı sıkma bir daha.dedi. Yüzünün aksine sesi sinirli değildi. içimi bir rahatlama kapladı. Sinirli gözükmek istiyordu! Sinirli değildi ama öyle görünmek istiyordu! inanılmaz!

    Tamam.deyip sırıttım ama yalandı. Tekrar yapacaktım. Ne zaman olur bilmiyordum ama yapacaktım. 

    Gülme.dedi. Gülmeye devam edince de dudağını kemirmeye başladı.. Sinirlenince yaptığı bir hareketti..
    ···
  5. 105.
    +10
    Gülmeyi kesip gözlerimi kaçırdım. Ensemi kaşıyarak çantamı yerden aldım. 

    Dediğim gibi, bir daha ağlama.dedi. Yumuşamıştı. 

    Neden?dedim az önceki görüntüyü aklımdan çıkarmaya çalışarak. 

    Öyle gözlerim olsaydı ağlamazdım, salak.dedi. Yaptığı itiraf bende şok etkisi yapmıştı. 

    Gözlerim nasılmış?dedim heyecanla. 

    Yüzüme baktı. Yeşil gibi, mavi gibi.dedi. Kaşlarımı çattım. Nasıl yani? 

    Öyle işte. Yeşil gibi de, mavi gibi de. ikisine de benziyor.

    Kahkahayı bastım. Cidden böyle mi düşünüyorsun?dedim gülmeme devam ederken. 

    Hayır yalan söylüyorum.deyip gözlerini devirdi. Gülmemi ağzıma tıkıp konuştum. 

    Eh, sen de güzelsin. Vee... Derin'in yanakları yine kızardı. Kahkaha atmayıp gülümsemekle yetindim. 
    ···
  6. 106.
    +9
    Ben buradan ayrılıyorum artık.dedi Derin. Ne? O kadar çabuk mu geldik? içimden homurdandım.

    Tamam,dedim. Yarın da gidiyorsun değil mi? Ben de geleceğim.

    Biletler senden.deyip sırıttı. 

    O zaman yarın görüşürüz, Çalıkuşu.

    Görüşürüz, Herkül.dedikten sonra dönüp gitti. 

    Arkasından bana tekrar Herkül demiş olmasının verdiği mutlulukla mal gibi bakakaldım. 
    ···
  7. 107.
    +11
    işte benim adamım! 

    Ok atışa bakar mısınız?diye fısıldadı heyecanla. Ve... Yine gözlerimi devirdim.

    Bu filmi dün de izlememiş miydin?dedim sağa doğru hafifçe eğilerek. Perdeden gözlerini ayırmadan cevap verdi. izledim. Dün de muhteşemdi zaten. 

    Ciddi olamazsın Derin,diye sinirle fısıldadım. Abartıyorsun! 

    Hişşt! Sessiz ol! Legolas sahnede. 

    Sinirle önüme döndüm. Ne vardı Legolas'da bu kadar?! Sorun onun ok atmasıysa eğer çıkışta hemen ok atma derslerine başlayacağım. 

    Oha,dedi Derin yanımda. Allah aşkına Derin! Dün izledin ya! Hala neye şaşırıyorsun?! Yüzüne baktığımda bana bakıyordu. 

    Ne?dedim. 

    Koltuğun kolunu parçalamışsın Deniz. Ayı mısın?diye fısıldadı. Koltuğun koluna baktım. Şey, biraz derisi parçalanmıştı ve altından pamuklar çıkmıştı ama büyük değildi. Asıl soru şu; Bunu hangi ara yaptım lan ben?! 
    ···
  8. 108.
    +16
    Oradan bakınca ayı gibi mi görünüyorum?dedim Derin'e eğilerek. Kafasını geriye çekti. Çenesini dikleştirip konuştu. 

    Pek çok şeye benziyorsun buradan. 

    O saniye içinde dehşete düştüm çünkü bu cümle kızların bana söyleyeceği son şey bile olmazdı. Harika olduğumu söylerlerdi -ki bu doğruydu- ama hemen yanımda oturan bu velet bana hiç böyle bir şey söylememişti. Hakaret etmek konusunda ısrarcıydı. Gün intikam günüydü. Gıkımı çıkarmadan önüme döndüm ve filmi izlemeye başladım. Birkaç saniye sonra Derin işaret parmağıyla kolumu dürtmeye başladı. 
    Deniz?diye fısıldadı. işaret parmağı hala kolumu deşercesine dürtüyordu. Omuz silkip filmi izlemeye devam ettim. 

    Deniz?diye fısıldadı tekrar. Özür dilerim. 

    Sırıtmamak için bütün irademi kullanmak zorunda kaldım çünkü, şey, bu ses tonunu kullandığında muhteşem oluyordu. 

    Deniz? Küserim bak? Küsüyorum? Üç? iki?diye fısıldadı çocuk gibi. Tam Bir diyecekken sağa dönüp yanaklarını sıktım. 
    ···
  9. 109.
    +12
    Yine mi ya? Görürsün sen.deyip ellerini yanaklarıma kenetledi. Şu anda mutluluğun zirvelerinde olsam da...  

    Derin kopardın kopardın! deyip ellerini çözmeye çalıştım. Ellerini tutuyordum ve umurumda değilmiş gibi davranıyordum; çünkü umurumda değilmiş gibi davranmazsam elini uzun bir süre bırakmazdım. Ve bundan gram pişman olmazdım. 

    Derin sonunda yanaklarımı koparma işini bitirip önüne döndüğünde yanaklarım sızlamaya başlamıştı. iki elimle birden ovuşturmaya başladım. 

    Oha Derin ya,deyip ovuşturmaya devam ettim. Bana dönüp sırıttı. Kendin başlattın. 
    Sen görürsün Çalıkuşu.deyip filme döndüm. 

    Okuduğum kitaplarda bu tür olaylarda hep şöyle derlerdi; Midemde kelebekler uçuyor. Benimse midemde yaklaşık bir milyon kadar ayı, eşeklerle bir olmuş arsızca horon tepiyordu. Bu kadarı biraz fazla değil miydi? Yani sonuçta sadece biraz yanaklarımı kopardı.
    ···
  10. 110.
    +13
    Çok güzeldi değil mi?diye hülyalı hülyalı konuştu Derin. ''Legolas'a tekrar aşık oldum sanırım. 

    Hani sen aşık olmazdın?'' diye yapıştırdım.

    Derin bakakaldı. Adice sırıttım çünkü insanların -hele ki Derin'in- bana verecek cevap bulamaması kesinlikle muhteşem bir duyguydu. 

    Legolas bir film karakteri. Ve kitap. Kuralım onlar için geçerli değil.diye karşı atağa geçti. 

    Omuz silktim. Onlara da olma o zaman. 

    ilgilendirir mi? 

    Adi sırıtmam yavaşça soldu çünkü verecek bir cevabım yoktu. Tamam, aslında cevabım evetti ama bunu ona söyleyeceğime kendimi bir kamyonun altına atardım daha iyi. Herhangi başka bir cevap verebilmek için çabaladım ama ağzımdan tek kelime çıkmıyordu. Sonunda Burak imdadıma yetişti. 

    Noluyoruz lan? Kafanız mı iyi? 
    ···
  11. 111.
    +4 -27
    Beyler hikaye sıkıcı mi olmaya başladı ? Isterseniz erken final yapalım..
    ···
    1. 1.
      0
      Hayir pampa devam
      ···
    2. 2.
      0
      Devammm
      ···
    3. 3.
      0
      Tamam amk ne cuguluyonuz anladık mesaj alındı ok : )
      ···
    4. 4.
      0
      Yanlış anlama sıkıcı deil ama tek tek anlamıyorumda.
      ···
    5. 5.
      0
      Devam et hikaye superr
      ···
    6. 6.
      0
      Devam et hikaye superr
      ···
    7. 7.
      0
      Ne zamana biter herkul bey
      ···
    8. 8.
      0
      devam et am hosafı
      ···
    9. 9.
      0
      Devam panpa
      ···
    10. diğerleri 7
  12. 112.
    +19
    Oksijenle kafa buluyorum kuzen,deyip sırıttı Derin. Sinsi sinsi ikisine bakıyordum. Konu unutulmuş muydu? Umarım unutulmuştur. Apışıp kalacaktım yoksa.

    Neyse kuzen. Benim kaçmam lazım. Bugün birine daha sözüm vardı,deyip gülümsedi Burak. Derin ise kaşlarını çatmıştı. 

    Kime?

    ''Beril'e tabii ki. Dün arkasından gittiğimde konuştuk. Bana ilk ve son şans verecek.deyip sırıttı. 
    Sen salak mısın?dedi Derin öfkeyle. Böyle bir tepki beklemediğim için kaşlarımı hafifçe çatarak oturduğum koltukta sırtımı dikleştirdim. 

    Onu cidden sevdiğini düşünüyorsun ya,alayla güldü.Defol git. Sonra ağlayarak yanıma gelirsen seni mahvederim. 

    Kendin hissiz insanın teki olduğu için bana böyle diyorsun Derin. Ama emin ol, yanıldığını kanıtlayan biri çıkacak karşına. Senin bile bir şansın var bu dünya üzerinde.'' dedikten sonra hışımla kalkıp gitti Burak. Derin öfkeyle elinde tuttuğu Milkshake bardağını sıkıyordu. Yine ağzını açıp da tek kelime etmedi. Susmasından bütün benliğimle nefret ediyordum. 
    ···
  13. 113.
    +10
    Derin? Cevap vermek yerine dışarıyı izlemeye başladı. 

    Derin? 

    Bak, gitsem iyi olur sanırım. Benim... Eve gitmem lazım. Yapacak işlerim var ve... Her neyse. Hoşçakal.dedikten sonra yüzüme bile bakmadan çıkıp gitti. 

    Moral bozukluğuyla oturduğumuz kafeden kalkıp alışveriş merkezinden çıkmak için alt kata indim. Kapıya varmama birkaç metre kadar kalmıştı ki bir kız grubu önümü kesti. 

    Merhaba!dedi ortalarındaki sarışın. ''Sen Deniz'sin değil mi? Aynı okuldayız! 

    Ne hoş,deyip yürümeye çalıştım. Sarışın tekrar konuştu.Bekle! Numaramı vereceğim.

    istediğimi hatırlamıyorum,''deyip sahte bir gülümseme sergiledikten sonra alışveriş merkezinden çıktım. Eski Deniz olsa, sadece sarışının değil oradaki bütün kızların numarasını alırdı. Ama şu anda kafam o kadar meşguldü ki uyuzun biriyle, yürüdüğüm yolu bile göremiyordum.

    Burada ciddi ciddi yürüdüğüm yolu göremediğimi söylemek isterim; çünkü önümdeki tabiri caizse eşek gibi taşı göremedim ve takıldım. Tam yerle haşır neşir olacakken son anda yandaki evin bahçe kapısına tutunabildim. Derin bir çık git aklımdan ya! Yolda bari rahat bırak adamı da yürüyelim anasını satayım! 
    ···
    1. 1.
      0
      devam cimilokko
      ···
  14. 114.
    +10
    Niye hayvan gibi oynuyorsun? dedi Bora neredeyse kırgınlıkla. 

    Sesi kes Bora,dedim. Aynı günün akşamında Bora bize yemeğe gelmişti ve pes atıyorduk. 

    Böyle hırsla oynamanın sebebi bir kuş olabilir mi? 

    Yumruğumun şiddetini mi görmek istiyorsun?dedim sertçe. 

    Tamam tamam. Ne oldu? 

    Sorun da o zaten. Bir tak olduğu yok. Biri moraline sıçıp gidiyor o da susuyor. Gerçi kendi düşünceleri en büyük sorun ama yapabileceğim bir şey yok. Elimden bir tak gelmiyor lan! giberim böyle işi. 

    Derin seni de kızdırmış baya, dedi gülmemeye çalışarak. Zaten sinirliydim ve bu pek yardımcı olmuyordu ama umursamamaya çalıştım. 

    Bir insan hem bu kadar huysuz olup hem de nasıl bu kadar sevilebilir Bora? Adalet mi bu? 
    ···
  15. 115.
    +11
    Eh, gerçek olmasından kaynaklanıyor herhalde, dedi omuz silkerek. ''Normalde arkadaş dediğin çoğu insan seni tek bir hatanda yalnız bırakır. O sadece susuyor ama zor anında da dönüp gitmez arkasını. Mesela geçen sene Betül diye bir kızla kavga etmişlerdi. Tartışma gibi. Derin susup inzivaya çekildi yine. Sonra Betül'ü dört kız sıkıştırmış tuvalette. Bana niye öyle bakıyorsun? 

    Bilmem,dedim hayretten açılmış gözlerimle.Kızlar senden daha az şey biliyor Bora? 

    Sırıttı.
    Okuldaki haberci kuş bendim, ne var yani? Bilmek istemiyorsan susarım olur biter. 

    Fena yerden vurmuştu. Öğrenmezsem bana bu gece, yarın gece, ondan sonraki ve ondan sonraki gece uyku yoktu.

    Anlat,dedim umursamaz görünmeye çalışarak. Ne kadar başarabildiğim tam bir muammaydı. 

    Bora sırıttı ve heyecanla anlatmaya devam etti.
    Dediğim gibi, Betül'ü kızlar tuvalette sıkıştırmış. Alp'den uzak duracakmış, yoksa sonu kötü olurmuş, bir yığın salak işi... Bekleyip tepkimi ölçtü. Put gibi durduğumu görünce devam etti.Betül de tabi Çalıkuşu'nun arkadaşı. O da az inatçı değil. Kızlara itiraz, bir de küfür edince bunlar Betül'ü dövmeye başlamışlar. Derin tabii bunu duyunca kendini kavganın ortasına attı.''
    ···
  16. 116.
    +11
    Her neyse, sonuç olarak, Derin ne kadar huysuz olursa olsun iyi bir arkadaş. Eminim sevgili de olur.deyip gevşekçe gülerek omzuma vurdu. 

    gibtir lan,dedim. O düşünceleri duyduktan sonra bütün kararlılığım gitmişti ama içeride bir yerlerde hala ufak bir umut parçası hissediyordum. Denemeye devam et!diye çığlıklar atıyordu. Deli gibi istiyordum devam etmeyi ama, bilirsiniz, cesaretiniz kırılınca onu tekrar toplamak biraz zaman alıyordu. 

    Sana aşık olacak,dedi. Yarın güneşin doğacağına emin olduğum kadar eminim. 

    Zayıf bir ihtimal gibi görünüyor,deyip Bora'nın bir gol atmasına izin verdim. 

    Ben artık kaçayım,deyip ayaklandı Bora. Yarın görüşürüz. 

    Görüşürüz.dedikten sonra Bora'yı uğurladım. Annem kal diye yığınla dil dökmüştü ama Bora okul için hazırlığının olmadığını söyleyerek onu vazgeçirmişti.

    Yukarı çıkıp kendimi yatağa fırlattım. Anında telefonum titredi. Çıkarıp baktım. Bora'dan mesaj gelmişti. Evden çıkalı daha iki dakika olmadığı için kaşlarımı çatarak mesajı açtım. Bir numara, altında da Bora'nın mesajı yazıyordu.
    ···
  17. 117.
    +13
    ''Derin'in numarası bu kanka. Lazım olur belki, anlarsın ya? 

    it herif,''derken sırıtıyordum. Derin'den numarasını istemeye bir türlü cesaret edememiştim. Bana kafa atabilirdi. Dik dik Az önce söylediğin şeyi geri alman için sana süre tanıyorum. bakışını atabilirdi. Susup inzivaya çekilebilirdi. Böyle huysuz, cins, manyak, özürlü birini nasıl sevebildim ben de bilmiyorum. En ufak bir fikrim olsa sonuca bağlayacağım ama cidden, yok.

    Derin'in telefonunu kaydedip Whatsapp'a giriş yaptım. Hesabı vardır herhalde. Ve... O muazzam resmi gördüm. Bu kadar... Muhteşem olmak zorunda mıydı? Kendime Acaba ona layık mıyım? diye salakça sorular sormama neden oluyordu ve ben asla böyle bir soru sormazdım.

     Whatsapp durumuna baktım. Yeşilimsi mavi. 

    O ne lan? En sevdiği renk falan mı?
    ···
    1. 1.
      0
      Devam pamap
      ···
  18. 118.
    +11
    Selam. 

    Mesaj attım! 

    Çevrim içi olmuştu. Heyecanla ne yazacağını beklemeye başladım. Derin bekledi, bekledi, bekledi. Sonunda yazıyor yazısını gördüm. Kalbim ağzımdan fırlayıp dışarıda atmaya başladı. 

    Kimsin?

    Herkül,dedim direk. Egom sağ olsun, unutmuyordum bir türlü. 

    Deniz? Numaramı nereden buldun?deyip şaşırma emojisi koydu. Sırıttım. 

    Kuşlar söyledi. 

    Ha ha çok komiksin. Güldüm. Ciddiyim. Nereden buldun? 

    Bora'yı ifşa etse miydim acaba? 

    Buldum işte okuldan. Hepsi arkadaşın değil mi? Verdiler. 

    Hım, anladım. Tamam o zaman.dedikten sonra bir şey yazmadı. 

    Yarın seninle konuşacağım. 

    Tamam.dedikten sonra çıktı. Biraz fazla alınganlık yaparak onu ayıpladım çünkü fazla öküzdü. Erkeğin öküzü her yerde vardı fakat kızların öküzüne fazla rastlanmıyordu. Ve ben, sanki bela çeker gibi en öküzünü bulmuştum.
    ···
  19. 119.
    +12
    Ee? Ne konuşacaksın benimle? Bütün gün anlatmadın da zaten. 

    Filmde anlatacaktım,dedim. Tekrar Hobbit izlemeye gelmiştik. Burak bu kez gelmemişti. Küstüklerini Derin'in Nehir'in yanında oturmasından anlamıştım. Film bittikten sonra alışveriş merkezinden çıkmış, isteği üzerine sahile gelmiştik.

    Şaka mı ediyorsun? Filmde ağzını açamazsın. Neyse, şimdi konuş. 

    Fazla ayı değil misin Derin? 

    Ha?dedi. Gözlerimi kapatıp kendime sessiz bir küfür ettim.

    ''Yani şey... Düşüncelerin diyorum. Dün Burak'a karşı sert çıktın, sen de biliyorsun. Tutturmuşsun insanlar birbirini sevemez diye. Deli cesareti geldi herhalde. Yürek falan yuttum okulda. 

    Tutturmadım ben. Zaten öyle.''

    Kafasını tutup asfalta defalarca vurmak istedim.
    ···
  20. 120.
    +10
    Cidden şimdiye kadar en ufak bir şey hissetmedin mi kimseye karşı? Gözün bile kalmadı mı yani? 

    Bir an bakakaldı. 

    Göz kalması nedir? 

    Birini görürsün, yakışıklıdır hani. Bakarsın. Gittiğinde bile arkasından bakarsın? Bir şeyler çağrıştırmış olmasını umuyordum. Olmuşsa eğer, daha sonrasında gözünün kaldığı çocuğun çıktığı yere sövecektim ama umut ediyordum. 

    O da ne demek öyle? dedi kaşlarını çatarak.  Oradan bakınca röntgenci gibi mi duruyorum? 

    Yok artık ya! Saçlarımı çekerek ağlamak istedim. Mal falan mıydı?

    Derin bak,dedim derin bir nefes alarak. Böyle bir şeyin varlığını kabul etmen gerekir. Örnekleri de var hatta? Leyla ile Mecnun? 

    Kahkaha attı. Gülüşü, sıcak bir yaz gününde yüzüme vuran esinti kadar tatlıydı. Bu yüzden birkaç saniye boyunca ona mal gibi bakmayı kesip, kendime gelmeye çalıştım. 
    ···