/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +18 -2
    Kaşlarım havaya kalkarken egom zedelenir gibi oldu. Derin belki sevgili istemiyordu ama bana karşı koyamazdı. Bundan emindim. Yüzde yüz olmasa da, emindim işte. Tam o saniye içinde hırslı yönüm kendini belli etti. Derin bana kendini kaptıracak, bir daha da vazgeçemeyecekti. Ve ben bir kez daha ego tatmin edecektim.

    Gülümsemem adi bir sırıtmaya dönüştü.

    Daha önce birini kendinize aşık etme gibi bir çabanız oldu mu bilmiyorum. Ama olmadıysa eğer, size şunu söylemek zorundayım. 

    Aklınızdan her şey geçiyor. 

    Romantik bir erkek olmayı düşündüm. Odun bir erkek olmayı düşündüm. Umursamaz, çılgın, deli, vahşi... Ne yapabilirdim ki? Hayatım boyunca böyle şeyler denememiştim. Kızlar bana direk abayı yakardı ve ben de onlarla birkaç gün vakit geçirirdim. Olması gereken buydu, neden bu kez öyle olmamıştı?
    ···
  2. 27.
    +20
    Yatağa geçip oturdum. Sevmem mi? Okul da iyi. Bir de şey...Susup ensemi kaşıdım. Eylül muzır bir ifadeyle gülümsedi. 

    Kimmiş bu şanslı?diye şakıdı. 

    Hayatımda ilk kez bir kızdan bahsederken yüzüm kızardı. 

    Sınıftan,deyip sustum. Anlatmaya başlarsam susamamaktan korkuyordum. 

    Çok netti,diye dalga geçti Eylül. Fotoğrafı yok mu oğlum? Göstersene.

    Telefonu çıkarıp whatsapp'ı açtım ve Derin'in hesabına girdim. Profil fotoğrafına bir süre bakıp telefonu Eylül'e fırlattım. Anında havada yakalayıp bakmaya başladı. 

    Oha! Çok güzel lan,dedi Eylül erkekleri aratmayarak. Ara hadi! Buluşun! Ben de görürüm yakından. Daha fazla saçmalaması mümkün olmazdı herhalde. 

    Saçmalama,dedim gözlerimi gözlerine dikerek. 

    Eylül kafasını telefonuma gömüp bir şeyler yaptı. Tekrar kafasını kaldırdığında haince gülümsüyordu. 

    Bir saat sonra sahilde,dedi. Yok artık. Öne atılıp telefonu elinden aldım. Ama mesajları çoktan silmişti.
    ···
  3. 28.
    +20
    işte David de böyle geliyor, dedi Derin kalan son doritosu ağzına atarken. Beraber her zamanki tepemizde Doctor Who'nun sezon finalini izliyorduk. Telefonuma ve internet paketime içimden küçük bir teşekkür konuşması yaptıktan sonra yüz üstü uzandığım yerde sola döndüm. Derin çantasından çıkardığı ıslak mendille ellerini sildikten sonra paketleri poşete koyup kenara itti ve bana dönük bir şekilde uzandı.

    Nasıldı ilk sezon? 

    Fantastik, deyip sırıttım. Derin bana koca bir gülümseme bahşetti. Bir süre sessizce birbirimizi izledik.

    Yarın hastaneye yatacağım. 

    Biliyorum, deyip gülümsedim. Çabuk iyileşmeye baksan iyi olur. 

    Ama- 

    Aması yok Derin. Gideceksin ve döneceksin. Başka bir seçenek yok ortada.

    Derin gülümsedi. Yaklaşıp sıkıca sarıldım. Ameliyat günü yaklaştıkça içimdeki korku büyüyüp gidiyordu. Korkumu Derin'e belli etmemeye çalışıyordum. Bir saniyeliğine kalkanlarımı indirip korkumu gösterirsem, Derin her şeyden vazgeçecekmiş gibi geliyordu. Ama o dakikada en çok ihtiyacı olan şey cesaretti. Elimden gelen tek şey buysa eğer sonuna kadar en iyi şekilde yapardım.
    ···
    1. 1.
      0
      Stok bitti mi devam mı
      ···
    2. 2.
      +1
      Devammm
      ···
  4. 29.
    +20
    Off! Oğlum ödüm kopuyor lan. Belli etmemeye çalışmak işkence gibi. Etimden et koparıyorlar gibi hissediyorum. 

    iyileşir. Merak etme, dedikten sonra koltukta yanıma kuruldu. Rahatlığı göz yaşartıcıydı doğrusu. Aynısı Eda'nın başına gelse ne yapardı acaba? insafsız herif.

    Senin için sorun değil tabi, dedikten sonra kalkıp kendimi yatağa bıraktım. Bora anlayamazdı. Arkadaş olarak gördüğünüz birini kaybetme korkusuyla sevdiğiniz birini kaybetme korkusunun arasında uçurumlar vardı. ikisi de üzüyordu, doğru. Ama biri korkudan öldürüyordu sizi. 

    Sadece seninki gibi hissetmediğim için korkmuyorum. Beni bunun için suçlayamazsın. 

    Doğru, dedim. Haklıydı. 
    ···
  5. 30.
    +18 -1
    ''Evet arkadaşlar, ben idil Aksoy. ingilizce hocanızım. Şimdi hepinizin sırayla kendini tanıtmasını istiyorum. Baştan söyleyeyim, sadece %10'luk bir kısmın ismi aklımda kalacak. Ama arkadaşlarınızın işine yarayacağına eminim.Bekledi.Ve... Kendinizi tanıtırken ayağa kalkmayın olur mu? Maşallahınız var, hepiniz uzunsunuz. Gerek yok.Tekrar sırıttım.

    Herkes kendini oturarak tanıttıktan sonra sıra bana geldi.

    Deniz. Deniz Atay. Gözde öğrenciniz.dedim çarpık bir şekilde sırıtarak.

    Aynı çarpık sırıtmayla karşılık verdi.
    Özgüvenin arşa değiyor Deniz. Zaman ilerledikçe göreceğiz bunu.''

    Şimdiden o %10'luk kısımda olduğum için kendimi içimden sessizce tebrik ettim ve oturduğum yerde yayıldım. Bir hocayla sadece öğrenci-öğretmen ilişkisi kurarsan o sene bitmez arkadaş. Arkadaş bir hoca hayat kurtarır.

    Sınıfın geri kalanı de kendini tanıttıktan sonra zil çaldı. Ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Bora, Emre ve Berk arkamdan geldi. Kantine gidip masalara bakmaya başladım. Hepsi doluydu. Dokuz, yani çömez olmanın verdiği ezilmişlik duygusuyla da birilerini kaldırmanın imkansız olacağını biliyordum.

    Dalgın dalgın düşünürken kantin sırasından bana çarpıp geçen bir kız gitti ve dolu masalardan birindeki tek boş sandalyeye kuruldu. Masadaki herkes kıza gülümsedi. Kız dikkatimi çok çekmişti çünkü kısaydı. 1.60 olabilir miydi? Daha az belki? Kıvırcık, kahverengi saçlarını çeken yanındaki çocuğun omzuna bir tane geçirdi.
    ···
    1. 1.
      0
      Soy isme şuku
      ···
  6. 31.
    +18 -1
    Deniz?dedi bayıldığım müzik gibi ses. 

    Neden ağlıyorsun?diye sordu. Gözlerimi silmeye başladım hemen. Beni bu halde gördüğüne inanamıyordum! 

    Neden buradasın?diye sordum gözlerimi silip ayağa kalktıktan sonra. 

    Bugün sinemaya gidecektim, unuttun mu? Alışveriş merkezine gidiyorum.dedi. Ah, evet. 

    Şey, Boğazımı temizleyip konuşmaya devam ettim. Unutmuşum. 
    Neden ağlıyordun?diye sordu bana yaklaşarak. 

    Bana sarılır mısın?dedim sorusunu es geçerek. Ona ihtiyacım vardı. içindeki bütün umutsuzluğu söküp atmak istiyordum. 

    Ne?diye sordu geri çekilirken. 

    Lütfen. Şu anda buna ihtiyacım var. Biliyorum. Sana çok ters gelen bir şey ama... Bilmiyorum.dedim ensemi kaşırken. Umutsuzluğu bir saniye içinde bana geçmişti sanki. 

    Beni çok şaşırtan bir şey yaptı Derin. Bana yaklaşarak parmak uçlarında yükseldi ve başını omzuma koyup boynuma sarıldı. Üzerimden atamadığım şaşkınlığımla sıkıca sarıldım. Yapmasını hiç mi hiç beklemiyordum. 
    ···
    1. 1.
      +2
      suanda muhtesem devam ediyor takipteyim
      ···
    2. 2.
      0
      Aynen oyle devam
      ···
    3. 3.
      0
      Devam et bin
      ···
    4. 4.
      0
      Devam et moruk sarıyo nick6 tufanı yapıcam sana
      ···
    5. 5.
      0
      Devam et moruk sarıyo nick6 tufanı yapıcam sana
      ···
    6. diğerleri 3
  7. 32.
    +19
    Oksijenle kafa buluyorum kuzen,deyip sırıttı Derin. Sinsi sinsi ikisine bakıyordum. Konu unutulmuş muydu? Umarım unutulmuştur. Apışıp kalacaktım yoksa.

    Neyse kuzen. Benim kaçmam lazım. Bugün birine daha sözüm vardı,deyip gülümsedi Burak. Derin ise kaşlarını çatmıştı. 

    Kime?

    ''Beril'e tabii ki. Dün arkasından gittiğimde konuştuk. Bana ilk ve son şans verecek.deyip sırıttı. 
    Sen salak mısın?dedi Derin öfkeyle. Böyle bir tepki beklemediğim için kaşlarımı hafifçe çatarak oturduğum koltukta sırtımı dikleştirdim. 

    Onu cidden sevdiğini düşünüyorsun ya,alayla güldü.Defol git. Sonra ağlayarak yanıma gelirsen seni mahvederim. 

    Kendin hissiz insanın teki olduğu için bana böyle diyorsun Derin. Ama emin ol, yanıldığını kanıtlayan biri çıkacak karşına. Senin bile bir şansın var bu dünya üzerinde.'' dedikten sonra hışımla kalkıp gitti Burak. Derin öfkeyle elinde tuttuğu Milkshake bardağını sıkıyordu. Yine ağzını açıp da tek kelime etmedi. Susmasından bütün benliğimle nefret ediyordum. 
    ···
  8. 33.
    +16 -3
    Ee?dedim Bora'ya. Tanıdığın kişiler var mı sınıftan?

    Birkaç saniye sınıfta göz gezdirdikten sonra çenesiyle sol önü işaret etti. ilk sıradaki kız, Sude. Ortaokuldan beri aynı sınıftaydık. Onun arkasındaki Demir. Geçen sene yan sınıflardan birindeydi. Samimiyetim yoktur. Duvar kenarındaki en arka sıraya baktı. Siyah saçlı bir çocuk tek başına oturuyordu. O da Burak, dedi. Bu hayatta nefret ettiğim şeylerden biri o, biri de pandalar.

    Ne sorununuz var? diye sordum.

    ''Benim için değerli birine sarktı. Tam üç yıl boyunca hem de. Onun da bu liseyi kazanması büyük talihsizlik oldu. Bu çocuktan nefret ediyorum."

    Aslında ben pandalarla ne sorunu olduğunu sormuştum ama o direk Burak'ı anlatınca tekrar sormaktan vazgeçtim. Birkaç dakika sonra sınıftaki çoğu kişi kendini tanıttı bana. Bazı kişiler -kızlar- kaçamak bakışlar atmayı tercih ediyorlardı.

    Hoca derse girince sınıftaki herkes ayağa kalktı. Kadın birkaç saniye bizi süzdükten sonra Burada hep uzun mu var ya?dedi sızlanarak. Kahkaha atanlara öncülük ediyordum. Hoca birkaç dakika bize tuhaf tuhaf baktıktan sonra Ergenler, diye homurdanarak sandalyesini tahtanın önüne çekti ve oturdu. Ardından bize de oturmamızı söyledikten sonra konuşmaya başladı.
    ···
  9. 34.
    +18
    Derin sol gözünden yavaşça yaş akarken devam etti. Ortaokulda, ailem yoktu. Onlar aynı evde yaşayan iki yabancıdan ibaretti sadece. Bir aileye ihtiyacım vardı. Deli gibi ihtiyacım vardı hem de. Herkesle arkadaş olmaya başladım. Birileri beni severse, bir hatadan ibaretmişim gibi gelmeyecekti sanki bana. Dünya daha yaşanılır bir yer olacaktı. Biri beni birazcık sevse, her türlü sorunun üstesinden gelebilirmişim gibi hissediyordum. inadına gülmeye başladım. insanlar mutlu biriyle arkadaş olmayı tercih ediyor çünkü. Bir hatayla arkadaş olmayı kimse tercih etmez. Biri sana gülümserse eğer, cana yakın deyip arkadaş olursun. Önüme gelen her şeye gülmeye başladım Deniz, inanabiliyor musun? Kimseye anlatmadım bunları. insanlar üzgün birini görünce onunla arkadaş olmaz, ona acırlar! insanların acıması, bana karşı olan merhameti deli ediyor beni. Çıldırtıyor. Bekleyip elinin tersiyle gözlerini sildi ama pek bir işe yaramadı.  Bu yüzden işte. Herkesle bu yüzden arkadaş oluyorum. Lafını bitirdiğinde boğazından kopup gelen bir hıçkırık dünyamı yerle bir etti. Bir hatadan ibaretim,dedi hıçkırıklarının arasından.
    ···
  10. 35.
    +17 -1
    Benden hoşlanmıyorsan uzak dur.dedi. Ah! Onu sevmediğimi düşünmüştü. Ve söz konusu herkes tarafından sevilen Derin ise bu çok büyük bir sorundu. Ama altta kalamazdım herhalde. Karşımdaki her ne kadar Derin olursa olsun. 

    Hoşlanmamak mı? Aslına bakarsan nefret ediyorum senden.dedim. 

    Gözleri kocaman açıldı. Cevap vermek için ağzını açtı, sonra hemen vazgeçti. Kafasını hızla çevirip dışarıyı izlemeye başladı. 

    Beynimi, mantığımı, kendinden taviz vermeyen huyumu gibeyim. Derin'in canını sıktığım için o kadar kötü hissediyordum ki! Ben?! Bir kızı üzdüm diye kötü hissediyorum. Ben! Derlerdi de inanmazdım. Hatta demezlerdi bile. Eski arkadaşlarıma göre Kalpsiz. Bu kalpsizin çok fazla sevgilisi olmuştu ama birini üzdüğü için hiç üzülmemişti. Bu şehre geldiğimden beri çok fazla ilk yaşıyordum ve bu canımı sıkmaya başlamıştı. Hızla servisten çıkıp eve girdim. 
    ···
    1. 1.
      0
      Seri pampa
      ···
  11. 36.
    +18
    Sonunda garson Derin'in siparişlerini getirip masaya bıraktı. Çeşit çeşit simitleri görünce ne yalan söyleyeyim, iştahım kabardı. Peynirliye adeta saldırırken, Derin de çikolatalı simitle imtihan veriyordu. Sonunda savaştan zaferle ayrılır gibi masadan kopabildiğimizde, sipariş edilen her şey tükenmişti. Tabir yerindeyse eğer sığır gibi yemiştik. Hesabı ödeyip ayrıldık.

    Şimdi nereye gidiyoruz peki?dedim ağzımı yırtarcasına esnerken. 

    Derin kısa bir kahkaha attı. Adeta bir mağara!

    Yapma ya? Uykum var kızım. Uykumu açacak bir şeyler yapmazsan asfaltı yatak olarak kullanacağım bak?dedim koruluktan çıkarken. Anayola çıkmıştık ve ben o yeşilliğin içine geri dönüp zıbarmamak için kendimi zor tutuyordum. 

    Ne çok mızmız ettin Deniz ya. Hiç mi uykusuz kalmadın? 

    Adi bir herif gibi sırıttım. Güzellik uykusunda sınır tanımam. 

    Derin kafasını iki yana sallayıp yürümeye devam etti. Hakkımda hayırlısı deyip peşine takıldım. Sayısız cadde ve ara sokaktan sonra geldiğimiz yer hiç yabancı değildi bana. Her zamanki tepemizdeydik. 

    Ve?dedim Derin'e. Ne yapıyoruz burada? 
    ···
  12. 37.
    +18
    Babam gözlerini kapatıp birkaç derin nefes aldı. Arkadaşının yanına git. dedi sessizce. Emrine itaat edip sessizce odadan çıktım. Koridorun sonunda Derin'in yattığı sedye ve ailesi görünüyordu. Yavaş adımlarla yanlarına gitmeye başladım. Babası Derin'in başını okşuyor, bir yandan da bir şeyler söylüyordu. Annesi ise bazı cümlelerin sonunda hafifçe gülümseyip başını sallıyordu. Derin'in yüzündeki koca gülümsemeyi gördüğümde büyük bir rahatlama duydum. 

    Yanlarına vardığımda sedyenin arkasındaki asansörün kapısı açıldı ve içeriden Burak ve ailesi olduğunu tahmin ettiğim bir çift çıktı. 

    Kusura bakmayın Aslı. Trafiğe takıldık. dedi kadın. Sonra gördüğü görüntüyle donakaldı. Kimse böyle bir aile tablosu beklemiyordu anlaşılan. Şaşkınlık, bulaşıcı bir hastalık gibi asansörden çıkan üç kişinin yüzüne yavaşça yayıldı. Kendini ilk toparlayan Burak oldu. 

    Çabuk iyileş kuzen. dedi sırıtarak. 
    ···
  13. 38.
    +18
    Nereden başlayabilirim, bilmiyorum.

    Uzun zamandır merak ettiğim soruyu sordum ona. Neden herkesle arkadaş olmak istiyorsun?

    Manzaradan gözlerini ayırmadan acı acı gülümsedi. Kendini yalnız hissettiğin oldu mu hiç Deniz? Koca bir yalnızlık? içinde büyüyüp giden bir boşluk hissettin mi?

    Ben hissettim,diye devam etti Derin. Hala şehri izliyordu. Benim tek gecelik bir hatadan ibaret olduğumu biliyor muydun Deniz? Söylediği cümle kalbime ucu zehirli bir ok gibi saplanıp kaldı. Derin'in gözleri dolmuştu. Beni aldırmaya çalıştıklarını, ama dedemin müsaade etmediğini, annemle babamın zorla evlendiğini biliyor muydun? istenmeyen çocuk olduğumu o kadar çok hissettirdiler ki bana. Dedem biraz olsun rahatlatıyordu ama ilkokula başladığımda öldü. Kalan her şey, koca bir yalnızlık... insanlar birbirini sevemez. Annem ve babamda görmedim demiştim. Görmedim. Onlar bir zorlama yüzünden birlikteler. Benim yüzümden. Annem tüm acımasızlığıyla anlattı bana bunları. inanabiliyor musun? Annem. Nasıl bir anne çocuğunu istemez? Nasıl bir kez olsun sarılıp sevgi göstermez? Yıllarca koca bir evde tek başıma yaşadım, inanabiliyor musun? 
    ···
  14. 39.
    +17
    Kız gülerek Öyle mi?dedi. Yazık olmuş. Ben de onuncu sınıfım. Çömezlik kolay değildir. Geçmiş olsun şimdiden.

    Senin için kolay geçmemiş zaten,dedim rahatsız olmasını sağlayacak bir şekilde onu süzerek. Geçen sene üzerinde amatör estetik ameliyatı falan mı yaptılar?

    Kız hafifçe kaşlarını çatarak Pardon? dedi. Sırıtarak omuz silktim ve yanından geçip merdivenlerden inerek okul bahçesine girdim. Mert çoktan benden ayrılıp gözden kaybolmuştu. Birileriyle tanışmayı düşündüm, ama genelde diğer insanların benimle tanışmaya gelmesine alışkındım. Bu yüzden dokuzların olduğu kısıma gidip yaşıtlarımı izlemeye başladım. Yaz tatili bazıları için iyi geçmemişti. Bilimsel bir deney ters gitmiş falan olmalıydı çünkü mutant yaşıtlarım da vardı.

    Orada öylece millete bakarken yanıma birkaç kişi gelmeye başladı. En önlerindeki kahverengi saçlı, mavi gözlü bir çocuktu. Boyu hemen hemen benimle aynıydı. Bana elini uzatınca diğerlerini incelemek için vaktim olmadı.

    Dokuzsun değil mi? Bora ben.dedi.

    Deniz.deyip elini sıktım.
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      Hayallerini yazan tipsiz sivilceli yannan sesli bir liseli daha. Ilk gunden zart diye baska cocuklar gelcek kari gibi taniscak he muallakmisin birader diyip giberler lan adami. Ayni sekilde hayirdir amk kizlarda geliyo hayallerini yaziya dokuyosun aminakoydumun sivilceli ergeni
      ···
    2. 2.
      0
      Hep onlar mı bizi kıracak yakışıklı olanlarımız da onları kırsın biraz.
      ···
  15. 40.
    +17
    Yardım ister misin?diye fısıldayıp gülümsedi yanımdaki onuncu sınıf kız. Ortak sınava söven milyonlarca öğrenciden biriydim bugün. Kendi sınıfımızda olsak Derin'e bir iki kopya verirdim en azından. Ya da aynı sınıfa düşseydik. Ama ne gezer. Benimle aynı sınıfa düşen Işıl olmuştu. 

    Sınav bitince on birinci sınıfların katından dokuzların katına indim. Sınıfa girdiğimde Derin'i efkarlı efkarlı çikolatalı süt içerken buldum. 

    Derin? 

    Kafasını kaldırıp baktı. Hafifçe gülümsedi. Yapabildin mi? 

    Evet. Sen?

     Suratını buruşturdu. Çok zordu. ilk otuz dakika kağıtla bakıştık. Romantik anlar yaşandı diyebilirim. Sonra aniden gözleri parladı. Ama kalan son on dakikada Mehmet Abi kağıtları değiştirip birkaç soruyu yaptı. Çok sevindim.diye şakıdı. Mehmet Abi'yi hatırlıyordum. Geçen hafta Derin'e aşk-ı ilan ettiğim gün gelip onu matematiğe çalıştıracağını söyleyen son sınıf insan azmanıydı. Dev gibi bir adamdı.

    Şanslısın,dedim sırıtarak. 
    ···
  16. 41.
    +17
    Saatler 23:53 .. uyku candir. Uyku kandir. Yaşama sebebidir. Kimse uykusuz kalmasın. Herkese iyi geceler dostlar. Yarın görüşmek üzere. Rezleri alın yarın olaylar sıkıntılı : )
    ···
    1. 1.
      +1
      Iyi geceler panpa
      ···
    2. 2.
      +1
      Ya panpa hikayeyi öyle biyerde bıraktın ki beynimden vuruldum amk sosjsnsnsn
      ···
    3. 3.
      +1
      en güzel yerinde kesmişsin be panpa ama seviyoruz seni bekliyoruz yeni partları
      ···
    4. 4.
      -1
      Hadi uyan aq
      ···
    5. 5.
      0
      Uyanmadınmı hala panpa
      ···
    6. diğerleri 3
  17. 42.
    +17
    Akşam gorusuruz.. ayni saatlerde burdayım. Kensinize iyi bakın. Hoşçakalın..
    ···
    1. 1.
      0
      Hoşçakal kardeşim
      ···
    2. 2.
      0
      devam et takunu yiyek
      ···
    3. 3.
      0
      Devam pampa sardı
      ···
    4. 4.
      0
      Nerdesin panpa saat kaç oldu
      ···
    5. diğerleri 2
  18. 43.
    +16 -1
    Ciddi olamazsın,dedi gülmeye devam ederek.

    Niye olamazmışım? Lakabını aldığın kitabı okumadın mı? Feride Kamran için yanıp tutuşuyordu? Tabirim için bağışlayın ama resmen laf sokmuştum. Bunun verdiği tatminle çenemi dikleştirdim. Derin kollarını önünde bağlayıp kafasını yukarıya kaldırdı. Bana yakın olduğu zamanlarda gözlerime bakmak için yaptığı bir hareketti bu. 

    ''Kamran Feride için yanıp tutuşuyordu bir kere. Ama yine de benim bir Kamran'ım olmayacak.

    Nasıl inandırabilirdim ki onu? Kendini sadece arkadaşlığa adamış, inatçı, çocuk, mızmız birine nasıl anlatabilirdiniz aşkın var olduğunu? Kendini bir kabuğa çekmiş, olan biten her şeyi içeriden izleyip yorum yapıyor, gülüyordu.

    Bir Kamran'ın olacak Çalıkuşu. O gün geldiğinde yüzünün halini görmek isterdim.''
    ···
  19. 44.
    +17
    Sınav haftasından sonra herkesin içinden bir öküz kalkar değil mi? Çok ilginç stres atma yöntemlerine başvururuz. Arsızca uyuma, Call Of Duty'e saldırma, arkadaşlarla giren sınavlara sövme, kızlar için alışveriş?

    Ben uyuyanlar arasındaydım. Ama Derin bütün hafta sonunu tek başına gezerek harcıyormuş. Neden böyle yaptığını sorduğumda ille stres atacaksan yalnız olmalısın, cevabını almıştım. Mega ultra süper güçlü zekam 'Yalnız olma' kısmını es geçmişti ve Derin'e hafta sonunu onunla geçireceğimi söylemiştim. Bana ısrarla Sıkılırsın, dese de keçi inadım tutmuştu. Sonuç olarak ertesi sabah erkenden dışarıya çıkacaktık. 

    Derin bütün hafta boyunca sadece sınav saatlerinde okula uğramıştı. Nerede olduğuna dair sorularımı ona yönelttiğimde Sınavlara çalışıyorum,demişti. Yorgunluğu gözlerinden okunuyordu. Derin'in iyi olan tek dersi ingilizce'ydi ve diğer derslerden iyi puan alabilmek için resmen yırtınıyordu.

    Sabah telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtım. Eylül önceki gün gitmişti ve ben hemen gidip yatağım ölmüş mü diye kontrol etmiştim. Odam çok olmasa da karanlıktı. Güneş yeni doğuyor olmalıydı herhalde. Telefonu komodinin üzerinden alıp kimin aradığına bakmadan uykulu bir şekilde cevapladım. 
    ···
  20. 45.
    +16
    Derin yapma, diye yalvardım. Gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Ama Derin beni dinlemedi.

    ''Teşekkür ederim Deniz. ilk gün kantinde gelip omzuma çarptığın için, salakça espriler yaptığın için, defalarca Mert'ten kurtardığın için, sarıldığın için. En önemlisi,deyip gözünden akan bir damla yaşı hızlıca sildi.Sevmeyi öğrettiğin için teşekkür ederim. Çok büyük bir iyilik yapmış olmalıyım. Başka türlü senin gibi biri benimle ilgilenmezdi. Çok fazla şükrettim. Bak, sakın yine egoistlik yapma ama senin bana hediye olarak gönderildiğini düşünüyorum. 

    Kapa çeneni,dedim başımı iki yana sallayarak. Gözyaşlarım dışarıya çıkmak için savaş veriyordu ama izin vermemek için direniyordum. 

    Eğer bunları sana söylemeden öl- 

    Kapa çeneni kuş beyinli! Bir şey olmayacak!diye bağırdım.Çeneni kapat. Yoksa yemin ederim oraya gelip ben kapatırım.'' 
    ···