/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 201.
    +11
    Önemli değil, dedikten sonra kafasını vurup yattı Burak. Bu hareketinden daha fazla konuşmak istemediği anldıbını çıkardım. Merak vücudumu yavaşça ele geçiriyordu. Tam yeni bir soru soracakken sınıfa hoca girdi ve susmak zorunda kaldım. Hayatımda bir ilki gerçekleştirerek ingilizce dersinde kafayı vurup yattım. Bu inanılmaz bir şeydi. idil Hoca da bunu fark etmiş olacak ki sıraların arasında dolaşırken başımda dikilip beni şöyle bir süzdü. 

    Deniz? iyi misin oğlum? 

    Kafam ingilizce'yi bile almıyorsa hiçbir şeyi almaz diye düşündükten sonra oyuncu yanımı ortaya sererek yüzümü buruşturdum. 

    Hayır hocam. Sanırım kusacağım, dedikten sonra öğürdüm. O kadar gerçek bir öğürme olmuştu ki bir an için sınıfın ortasında ciddi ciddi kusacağımı sanmıştım. Korku iki saniyelik bir tavan yaptı. idil Hoca anında geri çekildi. 

    Çıkmak istersen çıkabilirsin. 
    ···
  2. 202.
    +11
    Aç değilim, diye sızlandı. Kafamı yana yatırıp şirince gülümsedim. 

    Umurumda değil. 

    Derin ofladıktan sonra çatalı eline alıp yemeye başladı. 

    Aç mısınız? 

    Hayır, dedik Burak'la aynı anda. Burak bana ölümcül bakışlar attıktan sonra önüne döndü. 

    Gidip kola alacağım. Bir şey istiyor musun Derin? diye sordu. Derin Hayır, deyince odadan çıkıp gitti.

    Fırsatını bulduğu an beni öldürecek, deyip sırıttım. Derin bana karşılık verdi. 

    Kesinlikle.

    Bir on dakika sonra Burak, iki saat kadar sonra da Derin'in annesi ve babası dönmüştü. Ortam iyice gerilmeye başlamıştı. Burak rahattı. Ne de olsa kadın teyzesiydi ama ben ölmek üzereydim. Dik dik bakıyorsunuz anlarım da, size bakılınca bakışları kaçırmamak nedir?

    Ben artık uyuyacağım, dedi Derin sonunda. 
    ···
  3. 203.
    +11
    Sayılı gün çabuk geçer diyorlar. Ama bu yanlış. Hızlı geçen sayılı şeyler bu hayatta; tatil, yeşil ışık, annemin terliği. 

    Derin bizim sınıfa haftaya geçeceğini söylemişti ama bekle de bekle bekle de bekle. Yok. Bana aylar gibi geldi geçen üç gün. Cuma gününün son ders saatindeydik. Ders Tarih'di. Kafayı vurup yattım. 

    Son üç gün içinde Derin'le bayağı iyi anlaşıp vakit geçirmiştim. Tabii teneffüsler ne kadar izin verirse. Mert'i iki kez daha dövmüştüm. Derin onun bu halini görünce biraz üzüldü. Onun için üzülmesine her ne kadar sinirlensem de sesimi çıkarmadım. 

    Hadi zil çal artık, diye içimden isyanlara devam ederken beklenen kutsal ses geldi. Çantamı alıp sınıftan çıktım. Eve gidip arsızca uyumak istiyordum. En iyisi eve servisle gitmekti.
    ···
  4. 204.
    +11
    Mert kolunu Derin'in omzuna atmış, kantinin diğer kapısından çıkarmaya çalışıyordu. Derin dirseğini Mert'in karnına geçirdi. Bu hareketi içten içe sırıtmama sebep oldu. Mert yine bırakmayınca hızla yanlarına gittim. Birkaç kişi çoktan etraflarını sarıp Derin'i kurtarma çabaları içine girmişti bile. Mert'i Derin'den koparabildikten sonra bir köşeye çektim. 

    Ne yapıyorsun lan sen?! 

    Sadece konuşacaktım.dedi. Kanım kaynıyordu. 

    Mert? 

    Ne? 

    Uzak dur ondan. Ciddiyim.

    Bana cevap vermedi. Kantine, Derin'in yanına geri döndüm. Masanın birine oturmuş, yanındakilerle sohbet ediyordu. Boş sandalyeye oturdum. 

    Derin? 

    Gülümsedi. Hoş geldin. 

    iyi misin?diye sordum direk. 

    iyiyim. Bir sorun yok.dedi gülerek. Gülümseyerek karşılık verdim. Derin beni masadaki herkesle tanıştırdı. Dokuz-on karışık oturuyordu. Kantin sırasında üst sınıflardan biri Derin!diye bağırdı. Sonra Derin'e bir şey fırlattı. Derin attığı şeyi havada yakalayıp Teşekkür ederim Ali Abi.diye bağırarak karşılık verdi. Atılan şeye baktım. Vişne suyuydu.
    ···
  5. 205.
    +11
    Derin! deyip sözünü kestim.

    Deniz. Sadece sus, olur mu? Bırak da bitireyim. Eve geldiğimden beri bunu düşünüyorum. Ya dinle ya da kapatacağım? 

    Alnımı elime yaslayıp ovuşturdum. Neden yapıyordu bunu bana? Neden acı çektiriyordu? 

    Anlat, dedim isteksizce. 

    Olur da çıkamazsam eğer, kitaplığımı senin almanı istiyorum. Kitaplarla birlikte tabii ki. Onlar en değerlim benim. Değerli birine emanet edilmeliler. 

    Boğazıma bir yumru gelip oturdu. Kitaplığını da kitaplarını da yakmak istiyordum. Onlar umurumda değildi! Umurumda olan tek şey şu anda konuşan umutsuz veletti.

    Sonunda birini sevebildiğim için mutluyum. Gözleri dolarken gülümsedi. Yaşamadığım, hissetmediğim bir şey kalmasın istiyordum hep. Geriye kalan tek şey nefret sanırım. Onu hissetmesem de olur. 
    ···
  6. 206.
    +11
    Gitme vakti. Doğru. Gitmenin vaktiydi. Bundan sonra birer yabancı olacaktık. Hiç tanımamış gibi yapacaktık. Yapabilir miydi? O kadar mı hiçtim gözünde? 

    Uzandığım yerden doğrulunca Derin de doğrulup dizlerinin üstüne çöktü. Yüzünde bir gülümsemeyle bana yaklaştı. Beynim deli gibi Ne yapıyor?sorusunu sorarken kalbim pır pır atıyordu. Derin sonunda yüzüme iyice yaklaşıp alnıma ufak bir öpücük kondurdu. Teşekkür ederim,dedi dinlemekten bıkmadığım, müzik gibi sesiyle. Denedin. Ve... Özür dilerim. Cümlesini bitirir bitirmez ayağa kalktı ve yüzüme bakmadan arkasını dönüp hızla tepeden aşağı inmeye başladı. Derin'siz bir Deniz bırakmıştı beraber defalarca geldiğimiz tepede. Bencilliğiyle yüz yüze getirmişti beni ve sonunda kendini benden alıp uzaklaşmıştı.

    Ağlama! Sakın ağlama! Bencil o. Böyle bir sevgiyi hak etmiyor.

    içimden sürekli tekrar ediyordum. Hayır! Ağlamayacaksın! Şu lanet yumru boğazından defolup gidecek. Tıpkı onun gibi ve rahata ereceksin. Sakın! Ağlama!
    ···
  7. 207.
    +11
    Deniz bırak. 

    Neden öyle bir şey yaptın? dedim sakin çıkarmaya çalıştığım sesimle. 

    Çünkü ölebilme ihtimalim var ve ben bilmeni istedim. 

    Ölmeyeceksin, dedim ikna eder gibi. Çenesini tuttuğum elimin baş parmağı bir yandan yanağını okşuyordu. Derin elimi yüzünden çekti. 

    Buna karar veren sen olmadığın için konuştum Deniz. Bu konuyu açacaksan git, dedikten sonra örtüyü üzerine örtüp arkasını döndü. Seni inatçı, düşüncesiz, bencil, ben merkezli geri-

    içinden de bana hakaret etmeyi kes. 

    Gözlerim şaşkınlıkla büyürken kalbim hopladı. Düşüncelerimi okuyabiliyor muydu?

    Düşünce okuyabiliyor musun? dedim hayretten nefesim kesilirken. içimi yakıp kavuran, tatlı kahkahasından attı Derin.

    Farkında değilsin belki ama bana hakaret ederken ya da ettikten sonra hızlı nefes alıp veriyorsun.
    ···
  8. 208.
    +13 -2
    O?diyebildim sonunda. 

    Derin kimseyi o şekilde sevmez ama insan bekliyor işte. Ben iki yıldır bekliyorum mesela. Bir sonuç yok. ilk sorduğumda gerçi kasıklarıma tekme atmıştı. Pgibopatım benim.dedi gülerek. Derin'den böyle bahsetmesi Mert'e duyduğum bütün sempatiyi yerle bir etti ve çelme takıp düşmesini sağladım. 

    Pardon,dedim  adice sırıtarak. Yamuk yürürüm biraz. Bu kuyruklu bir yalandı.

    Pardon,dedim  adice sırıtarak. Yamuk yürürüm biraz. Bu kuyruklu bir yalandı.

    Kalkıp üzerini silkeledi. Sorun değil.dedi ama bozulmuştu. Anladı mı acaba sebebini? Keşke anlasaydı da ağız burun bir kavga etseydik. 

    Okula vardığımızda gözlerim fıldır fıldır ortalıkta dönmeye başladı ve Derin'i aradığımı birkaç saniye geç fark ettim. Homurdanarak arkamı döndüğümde onu gördüm ve sırıttım. Elinde telefon, okul bahçesine yürüyordu. Sonra ayağı takıldı. Tam yere kapaklanıp ufak burnunu asfalta sürtecekti ki bir kolundan ben tuttum. Diğer kolundan da biri tutmuştu. Kimin tuttuğuna bakmak için kafamı kaldırdım. Mert. O da bana dik dik bakıyordu. 
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et bin
      ···
    2. 2.
      +2
      Adi puşt bi amlı için kardeşine yaptıklarına bak
      ···
  9. 209.
    +11
    Annemin bakışlarına maruz kaldıktan sonra Ban hakimim masum bey bakışını yapıp gülümsedi. Sülalem anormal. 

    Annem bana döndü. Geçen gün resmini gördüğüm kız mı? 

    Ne resmi?diye atladı babam. Off. 

    Anne cidden kötüyüm. Duvarlar üstüme üstüme geliyor. Sadece söyle olur mu? 

    Utanmasam ağlayacaktım. Ne ara bu hale geldim ki?! Saçmalıktan başka bir şey değildi. ilk günden beri ona olan takıntım saçmalıktan başka bir şey değildi. En ufak şeylere bu kadar kızması saçmalıktan başka bir şey değildi. Herkesle arkadaş olmak istemesi de saçmalıktan başka bir şey değildi!
    ···
  10. 210.
    +11
    Oraya gidip yemek yiyelim,dedim. Açlıktan ölüyorum. 

    Onaylayıp önden yürümeye başladı. Üst kata çıkıp yemek yedikten sonra evlere dağıldık. Yolda giderken aklıma sebepsizce Derin takıldı ve onu düşünmeye başladım. Benimle konuşmaya çalışsın istiyordum. Konuşurken gülsün, yüz vermediğimde konuşmaya devam etsin. Ama bunların hiçbirini yapmamıştı. Bu sadece beni daha hırslı yapıyordu. istediğim gibi davranacaktı bana. Bunu biliyordum. Diğerleri gibi olacaktı. 

    Keşke öyle olmayacağını daha erken fark edebilseydim. 

    Eve gidip annemle babama ilk günün özetini kısaca geçtikten sonra odaya çıktım. Odamda otururken aklıma yine Derin geldi ve kendi kendime homurdandım. Onu facebook'da aratmalı mıyım? Twitter? Instagram? Ama soyadını bilmiyordum ki. Burak'ın soyadı Çakır'dı ama teyzemin doğurduğu demişti. Soyadları aynı olamazdı.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerve 247
      ···
  11. 211.
    +11
    Ee? dedim bir süre sonra. Barıştık mı? 

    Barıştık. 

    Sırıttım. Çünkü başka şansın yok, cüce. 

    Derin kaşlarını çatarak omzuma bir tane geçirdi. 

    Bir gün çok fena dayak yiyeceksin benden. Ne gün olur bilmiyorum. 

    Sen birini dövebilir misin ki?dedim alayla.

    Off. Fazla uzadı bu konuşma. Gidiyorum ben,deyip ayaklandı. Bileğinden tutup tekrar oturttum yerine. 

    Bunu yapıp durma!dedi. 

    Henüz gitmeni istemiyorum. Farkında mısın bilmiyorum Derin ama bir hafta boyunca konuşmadık. Beni hiç özlemedin mi?dedim şirince gülümseyerek. 

    Yoo,deyip başka yöne bakmaya başladı. 
    ···
  12. 212.
    +11
    ALI KINIK - SON BIR DEFA

    ACIN DINLEYIN.
    ···
    1. 1.
      0
      Lan yaz yaz ahmet arslan geberiyorum dinliyoz burda
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi yaz panpa
      ···
    3. 3.
      0
      Dinliyorum amk
      Simdi daha fazla efkarlandim
      Kiyma o derine oldurme sakin onu
      Onu oldurursen butun seni okuyan arkadaşlarim sana düşman olur amk ona göre
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 213.
    +11
    Bora'nın şaşkın bakışlarına aldırmadan bahçeye inip arka tarafa geçtim. Neyse ki bu sefer peşimden gelmediler. Sırtımı duvara yasladıktan sonra kafamı geriye atıp gözlerimi kapadım. Ondan uzak kalmak, kaba davranmak işimi kolaylaştırmak zorundaydı. Neden öyle olmuyordu?

    ''Deniz'di değil mi? 

    Gözlerimi yavaşça açıp bana seslenen kıza baktım. Tanıdığımı sanmıyordum. Gözlerimi tekrar kapattım. 

    Miray ben.dedi ısrarla. Gözlerimi açmadanAdımı biliyormuşsun zaten.dedim.

    Evet. Ama sen benimkini bilmiyordun.dedi. 

    Artık biliyorum. 

    Gözlerini açamaz mısın?dedi yumuşak bir sesle. Gözlerimi aralayıp ona baktım. 

    Gözlerin çok güzel.''dedi. Cevap vermedim. Sınıfa gitmek için yürümeye başladım. Arkamdan hızlı adımlarla gelip bana yetişti. 
    ···
  14. 214.
    +11
    Bu huyundan nefret ediyordum! Neden bir şey söylemiyordu ki?! Neden susup oturuyordu öylece?! inatçı keçi! 

    Derin?diye fısıldadım ona dönerek. Burak da gönlünü almak için çabalara girişmişti ama Derin oralı bile olmuyordu. Burak bir kez daha ona yanaşıp bir şeyler demeye kalkınca Derin Hocam cam kenarına oturabilir miyim? Göremiyorum da.dedi tatlı bir sesle. Hoca kabul etti hemen. Derin sahip olduğu bu tatlı, müzik gibi sesle yakında dünyayı bile ele geçirirdi.

    Yerinden kalkıp cam kenarında oturan Berk'in yanına geçti. Berk'i delicesine kıskandım. Dersin kalanında sinirle onları izledikten sonra zil çaldı. Derin hemen kalkıp sınıftan çıktı. Peşinden aynı anda Burak'la beraber gittik. 
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et bin
      ···
  15. 215.
    +11
    Dediğine karşılık gülerken Derin'in gözleri kocaman açıldı ve Hep bunu söylemek istemişimdir, dedikten sonra gülmeye başladı. Uzanıp elini tuttum. 

    Döndün, dedim sırıtarak. Teşekkür ederim. 

    Nasıldı duvarla arkadaşlığınız? Ufak bir kahkaha attım. 

    Baya sıkı çocukmuş. iyi anlaştık. Derin bir süre yüzüme baktı.

    Deniz? 

    Efendim? 

    Yaklaşsana bir. 

    Anlamayan bakışlarla yavaşça Derin'e yaklaştım. 

    Kafanı yaklaştır biraz. Kaşlarımı çatıp hafifçe yüzüne doğru eğildim. Derin gülümseyerek baktı, baktı, baktı... Sonra elini kaldırıp kafama bir darbe indirdi. 

    Ah! Bu ne içindi? dedim kafamı geriye çekerken.

    Kitaplarımı yakacaktın! dedi hafifçe bağırarak. 
    ···
  16. 216.
    +11
    Sen hayatımda tanıdığım en inatçı kişisin Derin. Bu saçma hastalığa karşı çıkman gerek. Karşı çıkabilirsen bu yolda seninle yürüyebilirim. Lütfen. Karşı çık. Ellerini tuttum. Bir önemi var mı bilmiyorum ama benim için yap. Karşı çıkmak zorundaydı. Çıkmazsa eğer şiddet uygulamaya hazırdım. 

    Ama annem ve babam- 

    Onlar değil. Benim için, diyerek sözünü kestim. Derin birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra kafasını iki yana salladı. 

    Vazgeçmiyorsun.

    Vazgeçmiyorum.

    Derin ofladı. Yine beni uğraştırıyorsun. 

    Evet, dedim neredeyse sırıtarak. Kabul etmesine deli gibi seviniyordum. Öne uzanıp sıkıca sarıldım. 
    ···
  17. 217.
    +11
    Bana göre değerdi. Öyle birini sevmek acıtıyordu. Derin kendisini gerçekten seven herkesi yakıyordu! Farkında olmadandı belki ama yakıyordu. Acımadan, insafsızca yakıyordu.

    Eve gidelim mi?

    Bugün sizde kalacağım. Bir salaklık yapmanı istemiyorum.diye homurdanıp çantaları aldı Bora. Kendi çantamı alıp yürümeye başladım. 

    Oğlum yavaş oyna lan biraz. Kaç kere söylemek zorundayım bunu? 

    Yenilmek hoşuna gitmiyorsa oynama Bora,deyip hırsla bir gol daha attım. 

    Sonra da tatmin mi olacaksın? Kalsın.

    Yarın okula gitmeyeceğim,dedim aniden. 

    Bora sıkıntılı bir nefes alıp bana döndü. Neden? 

    Omuz silktim. Canım istemiyor. 

    ''Gideceksin Deniz. Takma lan Derin'i de Mert'i de. Bırak gitsin!''
    ···
  18. 218.
    +11
    Hah, dedim. Gözlerim dolmuştu. Hızla gözlerimi sildim. Ne demek yaşasam da olur yaşamasam da? Derin salak falan mısın? Duygularımı kelimelere dökmekte zorlanıyordum. Her kelime yetersiz kalıyordu. 

    Ailem için bir sorun kalmaz Deniz. Eminim içten içe seviniyorlardır. Onlara son bir iyilik yapıp ameliyat falan olmayacağım.

    Ben? dedim hayretle. Beni nasıl görmezden gelebilirdi? Kör olmaya geri mi dönmüştü? Nasıl acı çektiğimi görmüyor muydu? 

    Senden bu yüzden uzak kaldım, salak. Kendimden nefret ettirmeye çalışıyorum ama ona bile müsaade etmiyorsun. Senin iyiliğin için olacaktı. Nefret ettiğin biri ölünce üzülmezdin. Benden nefret etmeliydin Deniz.
    ···
  19. 219.
    +11
    Burak'ı bulursam Derin'i de bulurum diye dahiyane bir fikir yürüttükten sonra ismi facebook'a girdim. Yığınla kişi çıktı. Teker teker hepsine bakarken sonunda Burak'ı buldum. Fotoğrafta Derin de olmasa yine tanıyamazdım. Sanırım Burak yaz tatilinde bir tür evrim geçirmişti çünkü bugün gördüğüm çocukla fotoğraftaki çocuk birbirinden bağımsız gibi görünen iki farklı kişiydi.  

    Arkadaşlarını gizlemediğini görünce sırıttım ve aramaya Derin'in adını yazdım. Derin Taş isimli tek bir profil çıktı. Bakın, amacım ona sulanmak falan değildi ama bir soyad, bir insanı bu kadar iyi tanımlayabilirdi. Çıkan profile girip fotoğraflarını açmayı denedim ama gizlemişti. Tekrar homurdandım ve arkadaşlık isteği yolladıktan sonra kapak fotoğraflarına bakmaya başladım. 

    Fotoğrafların %90'ında Percy Jackson olmasından anladığım kadarıyla, Derin bir Percy Jackson fanıydı. ibretlik tespit. Kendi sırtımı sıvazlayıp aferin demek için kolumu geriye doğru uzattım.

    Otuz kadar Percy fotoğrafından sonra -ki artık çocuğu öldürme noktasına gelmiştim- Derin'in bir fotoğrafı çıktı. Bugün hissettiğim sıcaklığı tak var gibi tekrar hissetmeye başladım ve fotoğrafa bakakaldım. O nasıl bir gülüştü? Nasıl bir göz kısılmasıydı? Nasıl bir, nasıl bir... Şak diye laptopun ekranını indirdim ve hızla masadan kalktım. Böyle gülmesini istemiyordum. Hayır, istiyordum. Ama bana gülmesini istiyordum, başka birine değil. Onun yanımda olmasını istiyordum. Kaşlarımı çatarak düşüncelerime bir küfür savurdum ve kendimi yatağıma attım. 
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzz
      ···
  20. 220.
    +11
    Derin'in gözleri büyüdü. Anında yüzü kızardı ve kaşları çatıldı. Deniz! Dönüp önde yürüyen Eylül'e baktı. Nasıl söylersin? Neden söyledin? Konuşamam ben şimdi!diye hızla konuştu.

    Neden? Utanır mısın?deyip sırıttım. Derin'in utanmasını seviyordum. Kıpkırmızı kalan bir surata kolay kolay rastlayamıyordunuz. 

    Derin elini koluma geçirdi. Yine bıçak etkisi yaptı. Ciddi ciddi beni dövmeyi seviyorsun!dedim hayretle. 

    Sırıttı. Söylemiştim. Ama cidden. Yapamam Deniz. Çok korkunç değil mi?dedi iri gözleriyle. Burnu kızarmıştı. Sırıttım. 

    Korkunç değil. Eylül seni yemez merak etme. 

    Korktuğum Eylül değil zaten,dedi telaşla. Ben kendimden korkuyorum. Gereksizce fazla kasılıyorum farkında değil misin? 

    Anlık bir dürtüyle kolumu Derin'in omzuma attım. Cadde üzerindeki herkese haykırmak istiyordum resmen 'O benim!' diye. Ama yemiyordu o kadarı. Derin şaşkınlıkla baktı.

    Ne yapıyorsun? 

    Kasılmanı istemiyorum,dedim yürümeye devam ederken. 
    ···