-
601.
+20Yatağa geçip oturdum. Sevmem mi? Okul da iyi. Bir de şey...Susup ensemi kaşıdım. Eylül muzır bir ifadeyle gülümsedi.
Kimmiş bu şanslı?diye şakıdı.
Hayatımda ilk kez bir kızdan bahsederken yüzüm kızardı.
Sınıftan,deyip sustum. Anlatmaya başlarsam susamamaktan korkuyordum.
Çok netti,diye dalga geçti Eylül. Fotoğrafı yok mu oğlum? Göstersene.
Telefonu çıkarıp whatsapp'ı açtım ve Derin'in hesabına girdim. Profil fotoğrafına bir süre bakıp telefonu Eylül'e fırlattım. Anında havada yakalayıp bakmaya başladı.
Oha! Çok güzel lan,dedi Eylül erkekleri aratmayarak. Ara hadi! Buluşun! Ben de görürüm yakından. Daha fazla saçmalaması mümkün olmazdı herhalde.
Saçmalama,dedim gözlerimi gözlerine dikerek.
Eylül kafasını telefonuma gömüp bir şeyler yaptı. Tekrar kafasını kaldırdığında haince gülümsüyordu.
Bir saat sonra sahilde,dedi. Yok artık. Öne atılıp telefonu elinden aldım. Ama mesajları çoktan silmişti. -
602.
+14Nasıl ikna ettin?dedim hayretle. Omuz silkti. O bir kız. Ben de öyle. Hadi çabuk hazırlan bıcırık. Seni beklemem ona göre.
Yarım saat içinde hazırlanıp yola koyulmuştuk. Aklım almıyordu! Nasıl o kadar kolay ikna edebilmişti?
Derin bize yaklaşıp ikimize de baktıktan sonra hafifçe gülümsedi. Merhaba.
Eylül öne atılıp Derin'e sarıldı. ''Merhaba. Beni Deniz'den kurtardığın için çok teşekkür ederim. Tanıdıklarım helvamı yemek için daha hazır değiller.''
Derin Eylül'ün sarılışına karşılık verip Sorun değil,diyerek gülümsedi.
Hadi o zaman. Bir yerlere gidelim,deyip önden yürümeye başladı Eylül. Hala mal gibi Derin'e bakıyordum. Derin yanıma geçip karnıma dirsek attı. Vur! Sen de vur Derin! Sen de vur! Vur vur! Vur! -
603.
+16''Eylül'e şiddet uyguluyormuşsun Deniz! Mağara adamı mısın?diye sertçe fısıldadı. Biliyordum işte böyle olacağını! Biraz alıngan, biraz da öfkeli bir ifadeyle ona cevap verdim.
Kuru iftira! O da sen de şiddet uyguluyorsunuz bana. Asıl mağdur benim,''deyip savunmaya geçtim. Derin'in gözleri kısıldı. Doğru söyleyip söylemediğimi anlamaya çalışıyor gibiydi.
Neden öyle söyledi peki?dedi doğru söylediğime kanaat getirince.
Seni görmek istedi,dedim Eylül'ün peşinden gitmeye başlarken.
Neden?
Bir süre bekledim. Bizmdurmanltmışolablrm.dedim sonra jet hızıyla. Derin kaşlarını çattı.
Amin?
Şey,deyip ensemi kaşıdım. Bizim durumu anlatmış olabilirim. -
604.
+4Dostum devam et. Sabaha kadar burdayız .
-
605.
+11Derin'in gözleri büyüdü. Anında yüzü kızardı ve kaşları çatıldı. Deniz! Dönüp önde yürüyen Eylül'e baktı. Nasıl söylersin? Neden söyledin? Konuşamam ben şimdi!diye hızla konuştu.
Neden? Utanır mısın?deyip sırıttım. Derin'in utanmasını seviyordum. Kıpkırmızı kalan bir surata kolay kolay rastlayamıyordunuz.
Derin elini koluma geçirdi. Yine bıçak etkisi yaptı. Ciddi ciddi beni dövmeyi seviyorsun!dedim hayretle.
Sırıttı. Söylemiştim. Ama cidden. Yapamam Deniz. Çok korkunç değil mi?dedi iri gözleriyle. Burnu kızarmıştı. Sırıttım.
Korkunç değil. Eylül seni yemez merak etme.
Korktuğum Eylül değil zaten,dedi telaşla. Ben kendimden korkuyorum. Gereksizce fazla kasılıyorum farkında değil misin?
Anlık bir dürtüyle kolumu Derin'in omzuma attım. Cadde üzerindeki herkese haykırmak istiyordum resmen 'O benim!' diye. Ama yemiyordu o kadarı. Derin şaşkınlıkla baktı.
Ne yapıyorsun?
Kasılmanı istemiyorum,dedim yürümeye devam ederken. -
606.
+15Hiç yardımcı olmuyorsun ama?
Oluyorum oluyorum,deyip adımlarımı hızlandırdım. Derin yanımda sızlanıp duruyordu. Bir ara gözlerimi çıkarıp kendi gözlerine takmakla bile tehdit etti beni. inanamadım. Ve kabul etmek gerekirse, biraz da ego kastım.
''Ee Derin? Öğrenmek istediğin bir şey var mı Deniz'le ilgili?diye sordu Eylül. Derin bana baktı. Rahatlatmak için gülümsedim.
Imm... diye düşündü Derin.Aklına ne gelirse anlat. Dinlerim.deyip sırıttı.
Rahatlamış olması hoşuma gidiyordu ama... Eylül ilkokula başladığımda nasıl hüngür hüngür ağladığımdan başlayıp hala çizgi film izlediğimle sonlandırınca konuşmasını, Derin gülmeye başladı.
Aslında ben de izliyorum çizgi film,dedi yaramaz bir çocuk gibi. Bu haline güldüm.
Tencere kapak,diye mırıldandı Eylül. Derin kıpkırmızı kesildi.
Şey... Artık kalksak olur mu?dedi.Yarın matematik sınavı var. Yapamayacak olmam başlı başına bir gerçek ama insan çabalıyor işte.'' Öyle bir söylemişti ki bunu birden matematik seviyesini merak etmiştim. -
607.
+16Kümelerden çıkacak sadece. Yaparsın.dedim. Ama daha çok soru gibi çıkmıştı.
Derin sırıttı. Notlar açıklanınca öğreniriz yapıp yapamadığımı.
''Derin'i sevdim,dedi Eylül gülümseyerek.Sebebini anlayabilmiş değilim ama hala çocuk kalmakta ısrar ediyor. Bence bu iyi bir şey, diğer kız arkadaşlarınla kıyaslarsak. Düşündüm de, kendine yazık etmişsin.
Bunu ben de düşünüyordum. Yazık olmuştu.
Şey, aslında biz onunla çıkmıyoruz,dedim yola bakmayı sürdürerek.
Ne?diye bağırdı Eylül. Sonra etrafına bakınıp sesini alçalttı.O halleriniz neydi peki?
Şimdi şöyle... Nasıl söylesem? Derin insanların birbirini sevemeyeceğini düşünüyor. Aşk gibi yani. Annesiyle babasında bile görmemiş. Gerçek değil diye tutturmuştu. Hala öyle diyor gerçi ama, ona gerçek olduğunu göstermeme izin verdi. Bir tür anlaşma yaptık. Beni sevebilirse eğer saçma inadından vazgeçecek.'' -
608.
+30Anında suku atan panpalarim teşekkür ediyorum. Yalnız olmadığını bilmek çok güzel.. neeyse hızlı hızlı devam o zaman !!
-
-
1.
+1Az hızlı yaz panpa valla beklemekten yoruldum sjsnsbdh
-
1.
-
609.
+26Şimdi şöyle... Nasıl söylesem? Derin insanların birbirini sevemeyeceğini düşünüyor. Aşk gibi yani. Annesiyle babasında bile görmemiş. Gerçek değil diye tutturmuştu. Hala öyle diyor gerçi ama, ona gerçek olduğunu göstermeme izin verdi. Bir tür anlaşma yaptık. Beni sevebilirse eğer saçma inadından vazgeçecek.
Sonuna kadar.
Garip bir kız, Omuz silkti. Ama sohbetini sevdim. Bir an için ikisini gözümde en iyi dost olarak canlandırdım. Deniz'e şiddet uygulayanlar kulübü! Muhtemelen isimleri böyle olurdu.
Sonunda eve geldik. Eylül bir hafta kalacaktı. Bu demek oluyordu ki siyah kuşağın acısını bir hafta boyunca çekecektim, ama Eylül her şeyimdi. Bundan kötüsü Tartarus'da Kronos diyerek geçiştirdim.
Okul nasıl gidiyor Eylül? diye tam bir akraba sorusu sordu babam.
Eylül hanım hanımcık gülümsedi. iyi amca. Bir bana kaplan kesiliyordu zaten. Anne ve babamın yanında öyle hanım hanımcık oluyordu ki saçlarımı çekerek ağlamak istiyordum.
Babamın komik olmayan esprileriyle geçen akşam yemeğinden sonra odama çıktık. Eylül yatağıma yayıldı hemen. Kuzen ben burada uyusam olur mu?dedi. Hayır. Koca bir hayır!
Olmaz Eylül. Orası benim. -
-
1.
+1Bak panpa bu hikayeyi kitap olarak çıkart kaç para olursa olsun alırım. Haberin ola.
-
1.
-
610.
0Rezervasyon
-
611.
+17Yardım ister misin?diye fısıldayıp gülümsedi yanımdaki onuncu sınıf kız. Ortak sınava söven milyonlarca öğrenciden biriydim bugün. Kendi sınıfımızda olsak Derin'e bir iki kopya verirdim en azından. Ya da aynı sınıfa düşseydik. Ama ne gezer. Benimle aynı sınıfa düşen Işıl olmuştu.
Sınav bitince on birinci sınıfların katından dokuzların katına indim. Sınıfa girdiğimde Derin'i efkarlı efkarlı çikolatalı süt içerken buldum.
Derin?
Kafasını kaldırıp baktı. Hafifçe gülümsedi. Yapabildin mi?
Evet. Sen?
Suratını buruşturdu. Çok zordu. ilk otuz dakika kağıtla bakıştık. Romantik anlar yaşandı diyebilirim. Sonra aniden gözleri parladı. Ama kalan son on dakikada Mehmet Abi kağıtları değiştirip birkaç soruyu yaptı. Çok sevindim.diye şakıdı. Mehmet Abi'yi hatırlıyordum. Geçen hafta Derin'e aşk-ı ilan ettiğim gün gelip onu matematiğe çalıştıracağını söyleyen son sınıf insan azmanıydı. Dev gibi bir adamdı.
Şanslısın,dedim sırıtarak. -
612.
0...
-
613.
+1Panpa merak ettim olay gerçekte kimin başindan geçiyor?
-
-
1.
+2Finalde anlaticam hepsini..
-
1.
-
614.
+3Rica ederiz de boyle yarim kaliyor gibi oluyo bi okuyoruz bidaha 5 dk sonra acio bakiyom sozluge bol bol at 1 dk icinde reis
-
615.
+12Cidden o soruları yaptın mı?
Evet? Neden? Tek kaşım istemsiz olarak kalkmıştı.
Derin omuz silkti. Güneşin kütlesini sormuşlar gibi hissettim. Otuz dakikalık bakışma çok baş ağrısı yaptı.
ikinci sınava seni çalıştıracağım,dedim düşünceli düşünceli. Durumunun ne kadar kötü olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.
Temelin mi kötü?diye sordum. Ortaokulda dinlemedin mi yoksa derslerini? Ruhumu birden kırk yaşında hissetmiştim. Aman Allah'ım! Adeta bir baba!
O sıralarda başka şeylerle uğraşıyordum,dedi. Unutmak istediği bir şey aklına gelmiş gibi başını iki yana salladı. Boş ver. Sonuç olarak kötü.
Ne olduğunu anlatmak ister misin? Neler olduğunu deli gibi merak ediyordum. Genelde yaşıtlarımın dersi dinlememelerinin sebepleri ya sevgili işleriyle meşgul olmalarındandı ya da dersi sevmediklerindendi. Derin'in sevgilisi olmamıştı. O yüzden bu şıkkı rahatlıkla elemiştim. Ama dersi sevmese o yıllar aklına gelince suratı bu hali almazdı. Bir şeyler olmuştu ve ben ne olduğunu öğrenmek için ölüyordum. Kendi kuruntum da olabilirdi elbette. Ama ısrar edersem belki bir şeyler anlatırdı. -
616.
0Reis hızlı yaz iyi gidiyorsun
-
617.
+2Kitap yaz okumayanı 7 delikliler gibsin
-
618.
+12Hayır... Sanırım.dedi ama gözleri dolmuştu. Karşısına geçip oturdum.
Bana anlatabilirsin Derin. Anlatmasını her şeyden çok istiyordum. Derin'in herkesten farklı olmasının bir sebebi vardı. Bir insan durduk yere bu tür huylara sahip olamazdı. Kafasını iki yana salladı Derin. Boş ver. Anlatabilirim ama... Bilmiyorum.
Bana güvenebilirsin,dedim gözlerinin içine bakarak. insan sarrafı değildim. Birinin gözlerine bakınca derinliklerinde neler olduğunu göremezdim belki ama mükemmel bir dinleyici olduğumu rahatlıkla söyleyebilirdim. Eski arkadaşlarım sırlarını benimle paylaşmaktan çekinmezlerdi.
Biliyorum,dedi Derin ellerini incelerken. O zaman...
Çıkışta eve biraz geç git. Tepeye tekrar gitmek ister misin?diye sorup gülümsedim. Gülümsememe karşılık verdi.
Tepeye çıkarken solunum yetmezliği yaşayabilirim?
Yavaş yürüyebiliriz?
Olabilir? -
619.
+16Derin'in çantasını toplamasını bekledikten sonra beraber sınıftan çıktık. Geçen sefer uyuduğumuz tepenin yolunda ilerlemeye başladık. Derin fazla sessizdi. Keşke düşünce okuyabiliyor olsaydım diye geçirdim içimden.
Tepeye yavaş yavaş çıkmaya başlamıştık. Cidden ama cidden, bütün samimiyetimle söylüyorum, Derin o kadar yavaştı ki! Kaplumbağa gideceğim lafında ciddi olduğunu hiç düşünmemiştim.
Derin?dedim. Köpekten korkar mısın?
Evet. Isırıyorlar. Neden ki?dedi. Aklıma gelen fikir çok ayıycaydı ama aklına eseni yapan bir insandım.
Şey... iki tanesi koşarak buraya geliyor da?dedim dudağımı dişleyerek. Arada bir arkaya kaçamak bakışlar atmam Derin'i çileden çıkarmaya yetmişti. Deniz kaç!dedikten sonra yokuş yukarı hızla koşmaya başladı. Arkasından sırıtarak baktım. istediğinde kaplumbağa değil çita oluyordu maşallah. Yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. Sonunda dev ağacın altına varabildiğimde Derin ağacın gövdesine yaslanmış kegib kegib nefes alıyordu. Gittiler mi?diye sordu. -
-
1.
+24 saniyede suku attım o yee
-
2.
04 saniyede suku attım o yee
-
3.
0Bende 4 dakkada 😂😂
diğerleri 1 -
1.
-
620.
+16Şey... Aslında hiç gelmemişlerdi.dedim yavru köpek bakışları atarken. Derin ne dediğimi idrak edince yüz hatları keskinleşti. Gözleri öfkeyle parladı. Yavaş ama bir o kadar da sert adımlarla bana yaklaşmaya başladı. Ne yalan söyleyeyim, yutkunmadan edemedim. Bir anlık buhranla koşmaya başladım. Derin arkamdan Deniz! Buraya gel!diye çığlık atıp koşmaya başladı. Ağacın etrafında kuduz köpek misali koşturmaya başladık. Hunharca daire çiziyorduk. Kendimi kaptırmış olmalıyım, çünkü daire çizmeye devam ederken karşımda beni bekleyen bir adet Derin'i son anda gördüm ve olan hızımla ona çarpıp ikimizi birden yere düşürdüm.
Oha,dedi cılız bir ses. Ağırsın, öküz. Nerede olduğumun farkına varınca hızla Derin'in üzerinden kalktım.
Özür dilerim. Gerçekten. Yüzümü ateş basmıştı. Ünlü düşünür Burger King'in de dediği gibi 'Ateş beni çağırıyor'du. Ama bu durumda olan sadece ben değildim. Derin de karşımda kırmızının tonlarına bürünüyordu.