/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 576.
    +12
    ''Kız arkadaşım değil dedim! Sen söyleyene kadar haberim bile yoktu. Vay be, Derin'le çıkıyormuşum da haberim yokmuş.diyerek güldü. Bir yumruk daha attım ama bu seferki sevinçtendi! Derin onu kabul etmemişti! Onca şeyden sonra gidip de onun kız arkadaşı olmamıştı. 

    Sonra kafama dank etti. Derin niye öyle söylemişti o zaman? Ne oluyordu?

    Kalk,''dedim Mert'e. iyi günümdeyim. Seni hastaneye zütüreceğim. 

    Mert'i önce bir güzel dövüp, ardından hastaneye bırakarak ne muhteşem bir insan olduğumu kendime bir kez daha kanıtladım. Ardından Bora'yı aradım. 

    Konuştun mu? dedi direk.

    ''Konuştum. Ama Derin'le de konuşmam lazım. Bu kısımda sana ihtiyacım var kardeşim. Derin'i ara. Deniz'e tır çarptı, ölüyor de. Ne bileyim, uydur bir şeyler getir işte.''
    ···
  2. 577.
    +12
    Beni öldürmezse eğer getiririm. Nereye?diye sordu Bora.

    Geçen hafta Derin'le konuştuğumuz sahili söyleyip beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat kadar beklemiştim ki Derin'in car car itirazlarını ve Bora'nın ya sabır çekişlerini duydum. Sonunda bana ulaştıklarında Derin yanıma yaklaşıp beni baştan aşağı inceledi. Bora'ya döndü. 

    Yalancı! Hani beş tane kız peşine takılıp da sarkıntılık etmişti? Deniz hiç taciz edilmiş gibi durmuyor?

    Bora sen git artık,dedim mırıldanarak. O uydurduğu bahaneden sonra teşekkürü zor alırdı benden.

    Niye ya? Dinleyemez miyim? 

    Bora git işte!dedim sertçe. Ellerini kaldırıp geri döndü. 

    Ne yaparsan yap, playboy, dedi yürürken. Bir süre sonra caddenin karşısına geçti ve gözden kayboldu. Ardından Derin başını yana doğru yatırıp alayla konuştu. 

    Önce sevip sonra dövdüler mi? 
    ···
  3. 578.
    0
    Reeez rez rez
    ···
  4. 579.
    +10
    Bora'ya bir kez daha küfrettim.

    Bora işte,deyip geçiştirdim. ''Seninle konuşmak için çağırdım. Mert'le cidden çıkıyor musun? 

    Çıkıyorum ya! Kendin mutluluklar dedin hatta. Balık hafızalı!Derin aniden sert çıkınca geri çekiliyordunuz. Ne kadar sert, ağır abi olursanız olun, Derin pgibopatın da pgibopatıydı. 

    Derin ciddiyim ben,dedim sakince. 

    Salaksın Deniz,deyip banklardan birine oturdu.Gözdeler'e anlattığım şey... ımm... şey işte... beni öptüğün zamandı. Çok garip gelmişti. içimde tutmak istemediğim için onlara anlattım. isim vermeden anlatmıştım, Gözde de Mert sandı. 

    Şey... Bilmiyordum,''dedim mırıltıyla. Salak! Salaksın Deniz salak!
    ···
  5. 580.
    +1
    Yav amk yenimi yazmaya başladın neyse hızlı panpa
    ···
  6. 581.
    0
    Devam panpa
    ···
  7. 582.
    +12
    Salaksın çünkü,dedi Derin düşüncelerimi destekleyerek. Dinlemedin bile. Benimle o kadar iyi arkadaş oluyorsun, başka biriyle sevgili olabilme ihtimalinde mutluluklar deyip susuyorsun. Hiçbir arkadaşım öyle adi biriyle sevgili olmam karşısında susmazdı. Nasıl bir insansın sen? Başını iki yana salladı. Bak, her neyse. Artık umurumda değil. Gidiyorum ben. deyip ayaklandı. Bileğinden yakalayıp yerine oturttum. 

    Ciddi ciddi çıkıyorsunuz sanmıştım. Nereden bileyim? 

    Deniz sen mal mısın? Algıda problemin mi var? Ben kimseyle çıkmam. Çıkmak kelimesi bile ne kadar saçma farkında değil misin? Hatta iğrenç! O koca kafanın içindeki beynin bunu anlayamıyor mu?diye bağırdı. 
    Birkaç saniye yüzüne baktım, ardından kendime çekip sıkıca sarıldım. Geçen bir haftanın acısını çıkarmak istercesine. Hemen itmeye başladı tabii ki. 

    Özür dilerim,dedim. Evet salağım. Bu yüzden seni dinlemedim.

    Bırak. Mantık özürlüsü! Seninle bir daha konuşmayacağım. Bırak!
    ···
  8. 583.
    0
    Guzele benziyor
    ···
  9. 584.
    0
    Rezerved 121
    ···
  10. 585.
    +12
    Benden nefret mi ediyorsun?dedim kollarımı gevşeterek. Ama sarılmayı bırakmamıştım.

    Nefret etmeye değecek bir insan mısın sence? dedi öfkeyle. Kalbimin çatırdayarak kırıldığını neredeyse duydum. 

    Bana bunu gerçekten söyledin mi? dedim geri çekilerek. Dişlerini sıktı. 

    Pardon, bu biraz ağır oldu. Ama artık seninle konuşmak istemiyorum. 

    Ya ben istiyorsam? 

    Başını yana eğdi. Kız gibi trip atıyorsun? Tekrar yapmayacağını nereden bileyim? 

    Sensin kız, diye homurdanınca Derin gülmemek için kendini zorladı ama başaramadı. Kahkaha attığında ben hala somurtmakla meşguldüm. 

    Bana fazla sert davranıyorsun, dedim ciddiyetle. Herhangi başka biri olsan canına okurdum, Derin. 
    ···
  11. 586.
    0
    Rezerved
    ···
  12. 587.
    +11
    Ee? dedim bir süre sonra. Barıştık mı? 

    Barıştık. 

    Sırıttım. Çünkü başka şansın yok, cüce. 

    Derin kaşlarını çatarak omzuma bir tane geçirdi. 

    Bir gün çok fena dayak yiyeceksin benden. Ne gün olur bilmiyorum. 

    Sen birini dövebilir misin ki?dedim alayla.

    Off. Fazla uzadı bu konuşma. Gidiyorum ben,deyip ayaklandı. Bileğinden tutup tekrar oturttum yerine. 

    Bunu yapıp durma!dedi. 

    Henüz gitmeni istemiyorum. Farkında mısın bilmiyorum Derin ama bir hafta boyunca konuşmadık. Beni hiç özlemedin mi?dedim şirince gülümseyerek. 

    Yoo,deyip başka yöne bakmaya başladı. 
    ···
  13. 588.
    +12
    Eh, hislerimiz karşılıklıymış,diye yalan söyledikten sonra tekrar sarıldım. Mümkün olsa hayatımın sonunda kadar ona sarılabilirdim. Tuzlu su gibiydi sanki. Bütün yaralarınızı iyileştiriyordu.

    Bu dediklerinle zıt bir hareket değil mi? dedi Derin. Güldüm. 

    Ben, kendisiyle çelişen bir insandım.

    Birkaç saniye sonra Derin dudağımı uçuklatacak bir şey yaptı. ilk kez bana karşılık verdi. Benim ona sarıldığım gibi o da bana sarıldı. Daha önce sarılmasını istedim diye yapmıştı ama bu kez hiçbir şey dememiştim. 

    Ben de öyleyim herhalde,dedi mırıltıyla. Sırıtarak yüzümü saçlarının arasına gömdüm. Bir süre sonra geri çekildi Derin. Kızarmış yüzünü gördüğümde gülmemek için bütün irademi kullandım ve başardım. 

    Eve gideceğim artık. Sen de git. Dikkat et de yolda sarkıntılık yapmasınlar,deyip sırıttı. 

    ''Bora'dan bunun intikdıbını alacağım,dedim.Seni eve bırakabilir miyim?

    Gerek yok. Yakın buraya.''dedikten sonra elini gözüme sokarcasına salladı ve kalkıp yürümeye başladı. Cadde de kaybolana kadar onu izledim. Sonra biraz daha manzarayı serettikten sonra eve döndüm..
    ···
  14. 589.
    +1
    Aga yemin ediyorum 3 gündür her dakika sözlükte sayfayı yeniliyorum süper yazıyosun kardeşim ama biraz daha hızlı yaz be
    ···
  15. 590.
    +12
    Üç saat boyunca matematik çalışmış bir insan olarak, kendimi atomu bile parçalayacak kapasitede hissediyordum. Annem defalarca odaya girip çeşitli atıştırmalıklar getirmişti. Bir ara kendimi üniversite sınavına hazırlanan mağdurlar gibi hissetmedim değil. Üç saatin sonunda, kitabın yapraklarından origami yapmaya başlamıştım. Uçsuz bucaksız okyanuslara açılacak bir kayık, uzayda uçabilecek bir uçak yaptım. Tam turna yapmaya girişmiştim ki odaya biri daldı. Kafamı kaldırıp beni sanatımdan uzaklaştıran kişiye baktım. 

    Hadi oradan! O da mı origami lan?

    Gözlerimi kırpıştırdım. 

    Eylül? 
    ···
  16. 591.
    +14
    insafsız! Geldin buraya unuttun değil mi beni? Ben sana gösteririm!deyip ayağındaki terliği çıkararak bana fırlattı. Ama yeter lan! Bir annem bir Eylül! Evlatlık muamelesi görüyorum yahu! 

    Kuzen vallahi ben de tam seni arayacaktım. Hay aksi şeytan!deyip sırıttım. Eylül daha da sinirli bakıp diğer terliği ayağından çıkardı. Odanın içinde dört nala koşturmaya başladım. Eylül peşimde kuduz köpek gibi koşuyordu. Bu halde yakalayıp da hırlayarak ısırsa gram şaşırmazdım. 

    Hayırsız evlat!diye çığlık atıp üstüme atıldı Eylül. Son anda yatağın üstüne sıçrayınca da yere yapışıp burnunu halıya sürttü. Amacım kesinlikle onu düşürmek falan değildi ama kendimi de korumak zorundaydım.

    Kuzen? Nefsi müdafaa. Yemin ederim. Eylül? Öldün mü? 

    Eylül gözlerinden ateş fışkırtarak kafasını doğrulttu. Sinirli olmadığı zaman Eylül'ü kolaylıkla sevebilirdiniz. Uzun boyluydu. Siyah saçları omuzlarına kadardı ve ona şirin bir hava katıyordu. Gözleri benimkiler gibi yeşildi ve düzgün bir buruna sahipti. Benden sadece bir yaş büyüktü.
    ···
  17. 592.
    +21
    Eylül gözlerinden ateş fışkırtarak kafasını doğrulttu. Sinirli olmadığı zaman Eylül'ü kolaylıkla sevebilirdiniz. Uzun boyluydu. Siyah saçları omuzlarına kadardı ve ona şirin bir hava katıyordu. Gözleri benimkiler gibi yeşildi ve düzgün bir buruna sahipti. Benden sadece bir yaş büyüktü.

    Sarhoştum, hatırlamıyorum,diye mırıldandım. Bu onu daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramadı. Ben güler falan sanmıştım oysa ki. Vahşi bir aslan gibi üstüme atılırken yapabildiğim tek şey gözlerimi kapatıp ölümü beklemek oldu.

    Sonrasında Eylül bana kafa attı. Güzel kızdı, iyi kuzendi falan ama siyah kuşağı vardı. Beraber kavgalara karıştığımız çok olmuştu. iyi bir müttefik oluyordu ama kesinlikle düşman edinmek isteyeceğiniz biri değildi.

    Kafamı ovuşturup gözlerimi araladım. Eylül hayvan mısın ya. 

    Eylül bütün dişlerini göstererek sırıttı. intikamımı aldım sadece. Bu kısmı da atlattığımıza göre,deyip kollarını iki yana açtı. Öne atılıp sıkıca sarıldım. Seni özledim kuzen. Kusura bakma. Arayamadım.deyip kendimi affettirme çabaları içine girdim.

    Sorun değil bıcırık,deyip geri çekilerek saçlarımı karıştırdı. Bir de bana bıcırık demese daha iyi olacaktı ama bunu söyleyip tekrar Eylül'ün sert kafasını kafamın içinde hissetmek istemiyordum.

    Ee?dedi kendini armut koltuğumun üzerine fırlatırken. Ne var ne yok? Sevdin mi burayı? Okul nasıl? Fazla yüklendiler mi? Sevgilin var mı?diye soru bombardımanına başladı.
    ···
  18. 593.
    +28
    17 saniye içinde suku atan hanginiz lan merak ettim : )
    ···
    1. 1.
      0
      Selamın aleyküm👋
      ···
    2. 2.
      0
      Benim panpa *
      ···
    3. 3.
      0
      Q suz draven panpa
      ···
    4. 4.
      0
      ben de attım.
      ···
    5. diğerleri 2
  19. 594.
    +1
    Hacı devam devammm
    ···
    1. 1.
      0
      Aynn haydi devam
      ···
  20. 595.
    +1
    Devam dostum ama bu stok işine bi gir derim. Cidden daha iyi olacağına inanıyorum.
    ···
    1. 1.
      +1
      Katılıyorum
      ···