1. 20.
    +1
    okuyan var mı lan ?
    ···
  2. 19.
    +1
    güzelmiş çok çarpıcı tesbitler var özellikle insan ırkının fizyolojik temelleri üstüne oturtmaya çalıştığın devinimsel öngörülerin yazıya usul usul renk katmış şuku kardeşim.
    ···
  3. 18.
    +1
    okumadım
    ···
  4. 17.
    +1
    fena değil panpa okudum.
    ···
  5. 16.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  6. 15.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  7. 14.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  8. 13.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  9. 12.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  10. 11.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  11. 10.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  12. 9.
    0
    okuyana kafam girsin, gibtir git yat uyu lan
    ···
  13. 8.
    0
    okuyanı gibsinler
    ···
  14. 7.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  15. 6.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  16. 5.
    0
    http://inciswf.com/1296317785.swf
    ···
  17. 4.
    0
    bence kimse okumaz bunu panpo
    ···
  18. 3.
    0
    Belki okumak isteyen birisi çıkar diye ümitsizce update ediyorum.
    ···
  19. 2.
    0
    eminim güzeldir panpa verdim şukunu
    ···
  20. 1.
    0
    Uzun süredir yazmıyordum, ne yazabilecek bir konu, ne yazmaya bir sebep vardı. Bu aralar çok büyük bir sorunum var. Arada kalmak... Bir çoğumuz bu sorunu defalarca yaşamışızdır. Bir şey satın alırken, bir yere giderken veya sıradan her hangi bir seçim yaparken karar vermekte güçlük çektiğimiz anlar olur. Bazen hayatta bir çok konuda benzer sıkıntılar üst üste birikebilir. Eskiler " En kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir " diye boşa söylenmemiş olsa gerek.



    Bu günlerde biraz sıkıntılıyım aslında, basit bir konu belkide, belkide sadece ben büyütüyorum. içimden geldiği gibi davranıyorum, öyle yaşıyorum lakin bu öyle görünmüyor. Kimseyi zora sokmamak için, kimse zorlayıp bıktırmamak için en doğru olan kararın peşinden izliyorum hayatı. Sürekli isteklerim doğrultusunda zorlamak istemiyorum kimseleri. Egomu tatmin edercesine, bencilce yaklaşmak istemiyorum. Olamıyorum ne kadar istesemde, istenilsede... içimden böyle davranmak geliyor, kimseyi kırmak kimseyi incitmek istemiyorum, gerekirse ben kırılıp incineyim ama sevdiğim insanların canı yanmasın. Zaten sevgi fedakarlık istemez mi? Bilmiyorum, çok karıştı herşey. Bazı insanlar sevdiklerine zarar gelmesi ihtimalini bile göze alamıyor ve bu yüzden çok büyük çelişkiler ve kararsızlıklar içine düşüyor. Olmuyor işte, zorlayamıyor karşısındakini, onu üzeceğine peşin peşin acısını kabulleniyor kendince. Sırf sevdiği için, saygı duyduğu için fedakarlık ve sorumluluk duygularına yenik düşüyor ve bu noktada çok büyük riskler doğabiliyor...



    Bir insan düşünün, tek amacı sorun çıkmaması, mutsuzluğu uzak tutmak istercesine uğraş veren bir insan. Belki " Bu benim. " diyeceksiniz şimdi. Siz bu kadar çok şey için uğraştıkça sevdikleriniz ne düşünecek peki? Belki bir kısmı olumlu düşünecek lakin bazıları hiçte olumlu şeyler düşünmeyecektir. Evet o bazıları sizin kişilik problemi olan, sorunlu, sahte, yapmacık, yalancı vs... olduğunuzu düşünecektir ve bu noktadan sonra yaptığınız her iyi şey size eksi olarak yazılabilir. Bu noktada kişi istediği gibi davransa da, herşey kusursuz denecek kadar güzel olsa da, karşıdaki kişinin düşünceleri farklı olduğu için bir türlü ortak bir yol izlenemeyecektir. Bu noktadan sonra kişinin kendini ispat çabaları boşa çıkabilir. Çünkü karşı taraf kendisini ister istemez şartlandırmıştır. Bunun bir çok nedeni olabilir, sorun bunlar değil sadece bu durumda sakin olmaktır. Bazen bencil olmak gerekiyor, bazen umursamamak, kıvırıp bir kenara atmak gerekiyor. Bencilliğin dibine vurmalı bazen insan. Çok sevdiğin çok değer verdiğin insana bile imtiyaz tanımamalı ve onu ona ihtiyaç duymayacak kadar sevmeli insan. Onun dünyada varlığının sana yettiği noktada artık onun senin yanında olması veya olmaması önemsiz olacaktır. işte o an büyük riskler alma zamanıdır.



    Yetmiyor, yetemiyor insanoğluna hiç bir şey. Ne sevgi ne sadakat ne para. Soyut somut demeden herşeyi tüketiyoruz, bilinçsiz tüketiciler olarak... Bir nedeni olsa da olmasa da empati kurmak yerine tek taraflı ve sabit düşünüyoruz, istisnalara ihtimal bile vermiyoruz. Sonuç her ne kadar hüsran olsa da aynı hataları tekrarlamaktan vazgeçmiyoruz. Ne olursa olsun diyecek noktaya gelmeli insan. Yoksa sevgisi de saygısıda zehir olabilir etrafındakilere. Aynası kara gösterir, bütün doğruları yalan olarak yankılanır.



    Aşırılık her yerde sorun belirtisidir, sevgide bile. Bu yüzden her zaman ortalarda olmak, orta halli biri olmak en uygunu olsa gerek. Bu noktada insan duygularını kontrol edebilmeli diyenler olacaktır elbette, ama sevgi, aşk, nefret ... hangisi kontrol edilebilir? Hangi duyguya gem vurulablir? Hangi göz, gardiyan gibi kirpiklerin arasından firar eden gözyaşlarının yanaklardan süzülürken attığı zafer nidaklarına engel olabilmiş? Hangi insan duygularına engel olabilmiş? Kendisini kontrol edebilen bir insan acaba duygularını gerçekten yaşıyor mudur? Duygu kontrol edilebilir mi? Belki bunlar göreceli şeylerdir, ben kendi fikirlerimi savunuyorum. Ne olursa olsun hayatınızda aşırılık yapacağınız tek şey pozitif duygularınız olsun...
    Tümünü Göster
    ···