1. 1.
    0
    aureliano, niçin olduğunu anlamadan parayı kadının kucağındaki çanağa
    atıp daldı odaya. körpe melez kız, minicik köpek memeleriyle çırılçıplak
    uzanmış yatıyordu. o gece aureliano'dan önce tam altmış üç erkek geçmişti
    üzerinden. odanın havası, terle, solukla yoğrula yoğrula çamurlaşmaya
    başlamıştı. kız sırılsıklam olmuş çarşafı sıyırıp bir ucunu aureliano'ya
    uzattı. çarşaf, yelken bezi gibi ağırlaşmıştı. i̇ki ucundan bura bura,
    suyunu akıtıp normal ağırlığını bulana kadar sıktılar çarşafı. şilteyi
    altüst ettiler, ter öteki tarafa da çıkmıştı. aureliano, bu işler hiç
    bitmese diye bakıyordu.

    aşk oyunlarını kulaktan dolma bilmesine biliyordu da, dizlerinin
    bağı gevşediğinden ayakta duracak hali yoktu ve ateş gibi yanan suratı
    ergenlik içinde olmasına rağmen korkudan altına edecekti nerdeyse.
    kız yatağı yapıp ona soyun deyince, aureliano hık mık edip
    gevelemeye başladı: beni zorla soktular içeri. çanağa yirmi sent
    at, elini de çabuk tut dediler. kız onun şaşkınlığını anladı. yumuşacık
    bir sesle; çıkarken bir yirmi sent daha atarsan, içerde daha uzun
    kalabilirsin, dedi. aureliano, kendi çıplak halini ağabeyininkiyle,
    karşılaştırıp utancından yerin dibine geçerek soyundu. kız ne kadar çaba
    gösterdiyse de aureliano gitgide kayıtsız, gitgide içine kapanık bir hal
    aldı. perişan bir sesle; yirmi sent daha atarım, diye mırıldandı.
    kız teşekkür etti sessizce. yatmaktan sırtının derileri kabarmış soyuluyordu.
    derisi kaburgalarına yapışmış, ölesiye yorgunluktan soluğu sıkışmıştı.

    i̇ki yıl önce, çok uzaklarda bir yerde, mumu söndürmeden uyuyakalmış, dört
    yanı alevler içinde uyanmıştı. ninesiyle birlikte oturduğu ev yanmış kül
    olmuştu. ondan sonra ninesi onu o kasaba senin bu kasaba benim dolaştırmaya
    başlamış ve yanan evin parasını çıkarmak için yirmi senti
    bastıranın koynuna sokmuştu. kızın hesabına göre, bir on yıl daha
    gecede yetmiş kişiyle yatması gerekiyordu, çünkü kendisiyle ninesinin
    yanısıra salıncaklı koltuğu taşıyan kızılderililerin de yol ve
    yemek paralarını karşılamak zorundaydı. mama karı kapıyı ikinci
    kez vurunca, aureliano, hiçbir şey beceremeden, ağlamaklı bir halde
    çıktı odadan.

    o gece, kızı bir yandan arzuyla, öte yandan acıyarak düşüne düşüne sabahı
    etti. onu sevmek ve korumak için önüne geçilmez bir istek duyuyordu. şafak
    sökerken, uykusuzluk ve arzu ateşinden bitkin düşmüş bir halde kararını
    verdi: kızı ceberrut ninesinin elinden kurtarmak ve yetmiş erkeğin bölüştüğü
    o doyumlu gecelerin tadına yalnız varabilmek için evlenecekti onunla.
    oysa sabah onda catarino'nun dükkanına vardığında, kız çoktan
    çekip gitmişti kasabada
    ···
  1. 2.
    0
    modlar bu benim feykim

    silin gitsin...
    ···
  2. 3.
    0
    am beyinli züt
    ···
  3. 4.
    0
    bu adamın entrylerini okuyun, adam akıllı yazar
    ···
  4. 5.
    0
    liselidir bu bin
    ···
  5. 6.
    0
    liseli amın feryadı
    ···
  6. 7.
    0
    başlık gibertme yapmaktan başka hiç bir işe yaramayan bir yazar
    ···
  7. 8.
    0
    beyinciği yannanımın kafasından oluşmaktadır.
    ···