1. 1.
    +32 -8
    Kur’an’da dikkat çekilen dişi bal arısının yaptıklarını iyice incelediğimizde arının kabiliyetlerine şaşmamak elde değildir. Arının yaşayacağı evini yani kovanını oluşturması, bu evin içindeki petekleri inşa etmesi matematiksel bir deha gerektirmektedir.
    Bal arıları milyonlarca yıldır peteklerini altıgen yapmaktadır (On milyonlarca yıl öncesine ait arı fosillerinden bu anlaşılmaktadır).
    Acaba neden bu şekil dikdörtgen, beşgen, sekizgen değil de altıgendir?
    Bunu araştıran matematikçiler birim alanın tamamen kullanılması ve en az malzemeyle petek yapılabilmesi için en ideal şeklin altıgen olduğunu ortaya koydular. Petekler üçgen ya da dörtgen olsaydı, boşluksuz kullanılabilecekti. Fakat altıgen hücreler için kullanılan malzeme üçgen ya da dörtgen için kullanılan malzemeden daha azdır. Diğer birçok geometrik şekilde ise kullanılmayan bölgeler ortaya çıkacaktı. Sonuç olarak altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, yapılması için en az balmumu gereken şekildir.

    Dişi (işçi) arıların bu çalışmalarında en çok ilgi çeken durumlardan biri; on binlerce işçi arının her birinin, birer tuğlacığını bıraktığı bu yapının, geometrik ölçülere bütünüyle uyabilmesidir.
    Matematikçiler verilen belirli miktardaki balmumuyla yumurtadan çıkacak kurtçukları içine alabilecek daha geniş bir yer yapılamayacağını ispatlamışlardır. Böylece işçi arılar belirli miktar-daki gereçle, gereken büyüklükteki bir yapının en ekonomik biçimde nasıl yapılabileceğini göstermektedirler. Antoine Ferchault adındaki bir Fransız böcek bilgini, bunu “Arılar problemi” diye tanınan bir geometri problemi olarak ortaya koymuştur.

    Bu problem şudur:
    “Tabanı birbirlerine göre eğimi aynı olan üç çeşit eşkenar dörtgen ile kapanmış düzgün altıgen bir dik prizma verilsin. Bu prizmanın toplam yüzey alanının en küçük değerde olması için eşkenar dörtgenler arasındaki açılar ne olmalıdır?” Üç tanınmış matematikçi bu problemin çözümüyle uğraştılar ve şu sonuca vardılar: 70° 32′ (70 derece ve 32 dakika). Gerçekten de bu, dişi bal arılarının yaptığı petek gözeneklerinin açısının tamı tdıbına aynısıdır.
    işçi arılarımız peteğin yapımına birkaç farklı noktadan başlarlar. iş ilerledikçe peteğin gözenekleri orta yerde birleşir. Bu durumda kaynaşma noktasındaki peteklerin açıları yine kusursuzdur. Bu işçi arıların peteğin yapımına rasgele koyulmadıklarını, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki uzaklıkları, arkadaşları olan diğer işçi arılarının pozisyonlarını önceden çok ince bir şekilde hesapladıklarını ortaya koyar.

    En usta matematikçiler bile arının hesabının kusursuzluğunu 70° 32′ (70 derece ve 32 dakika)’yı hesaplayarak ortaya koymaktadırlar. Fakat bu matematik profesörlerine elinize bir cetvel alın, bu açıları tam tutturarak bir altıgen çizin desek, hele hele bu hesapları yapan üç profesöre üçünüz ayrı yerden başlayarak altıgenler çizin, ortadaki altıgenler de tam düzgün, kusursuz olsun desek hiç şüphesiz bu kadar ince bir çizimi beceremezlerdi.
    Görülüyor ki arı, hem büyük bir teorisyendir, hem de müthiş bir pratisyendir. Teoride hesaplanması çok zor olanı hesaplamış, pratikte ise bizim el ve gözlerimizle tayin edemeyeceğimiz hassaslıktaki ölçüleri tutturmuştur. Altı hafta yaşayabilen arılar tüm bu hesapları ve uygulamaları nasıl gerçekleştirmektedir?

    Arıların bu yaptıklarını “içgüdü” diye niteleyip, tüm bu harikalıkları tesadüfen oluşmuş gibi göstermek ne kadar acıdır. içgüdü kelimesi, sadece bir isimlendirmeden ibaret olup aslında hiçbir açıklama ortaya koymayan bir terimdir.
    Kur’an arıya vahyedildiğini söyleyerek, arının tüm bu yaptıklarının, Allah’ın programlaması ve düzenlemesinin sonucunda olduğu ortaya koymaktadır.
    Altı haftada en zeki canlı olan insan “1.2.3″ diyerek, üçe kadar saymayı bile beceremez. Arının tüm bu yaptıklarının ne arı tarafından öğrenildiğini, ne de tesadüfen oluştuğunu söylemek mümkündür.
    işte balın yapılmasını anlatan Kur’an ayetlerinin hakikate mutabık çıkmasıyla Kur’an Allah’ın kelamıdır.

    ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî minel muslimîn. (fussilet 33)

    allah'a davet eden, salih amel işleyen ve: «ben gerçekten müslümanlardanım» diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?

    Vikipedi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Petek

    Petek geometrisi(Vikipedi): http://en.wikipedia.org/wiki/Honeycomb

    Hexagon Yapı: http://www.microscopy-uk....mag/artsep98/hexagon.html
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +4
    Hepsini okudum
    Tek kelimesini elestiremedim
    Vay amk
    ···
  3. 3.
    +4
    "avrupalılar akıllı olsalardı müslüman olurlardı mnakoyim"

    -dayım
    ···
  4. 4.
    +5 -3
    "Biri diğerini tamamladığı için din ve bilim arasında gerçek bir karşıtlık olması
    mümkün değildir"

    (1918 Nobel Fizik Ödülü Sahibi Max Planck)

    "Bilimsiz din kör, Dinsiz bilim ise topaldır"

    (Albert Einstein)
    ···
  5. 5.
    +1
    Benim sorduğum soru 6 hafta yaşayan bir canlı bu kadar mükemmel ölçüleri sadece içgüdü ile nasıl yapabilir bunun arkasında ne vardır

    Cevap tabii ki allah (c.c)
    ···
  6. 6.
    +1
    düşünsene küçücük çocuksun. iğrenç kaba saba bir herif seni kaçırıp mağarada günlerce gibiyor zütünden. böyle olaylar oluyor yani. sonra Treacher Collins Syndrome u diye bir rahatsızlık var. bu sendroma sahip insanların yüzü yamuk yumuk, çökük halde oluyor. tüm çocukluğu boyunca dalga geçiliyorlar. dışlanıyorlar. tüm hayatları kabus gibi geçiyor. ve daha yüz binlerce anlatılmamış trajik hikayeler yaşanıyor dünyada. bu trajedileri yaşayan insanların günahı ne birader?
    ···
  7. 7.
    +1
    @458 insan da hücre yapamamış olsa bari amk
    ···
  8. 8.
    +1
    @91 http://en.wikipedia.org/wiki/Honeycomb

    aşağı doğru in honeycomb geometry i oku
    ···
  9. 9.
    +1
    upupupupupup
    ···
  10. 10.
    +1
    upuupupupupup
    ···
  11. 11.
    +1
    upupupupupupup
    ···
  12. 12.
    +1
    uppupupupupup
    ···
  13. 13.
    +1
    @445 dayanamadım amk bu tartışmaya girmeyecektim ama:

    Allahın yarattıklarında nasıl kusur yok kardeş? Kusursuz bir şeyin varlığını sonsuza kadar sürdürmesini beklersin. varlığı sonsuza kadar süren ne var?

    Ya allah var kitabınız yanlış ya allah yok kitabınız yine yanlış
    ···
  14. 14.
    +1
    "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır."

    (Cuma suresi 8)
    ···
  15. 15.
    +1
    @96 tamam sen çok zekisin kardeş sen yoluna ben yoluma
    ···
  16. 16.
    +1
    upupupupupuppup
    ···
  17. 17.
    +1
    @86 http://tr.wikipedia.org/wiki/Petek
    ···
  18. 18.
    +1
    uppupuuppup
    ···
  19. 19.
    +1
    cidden eleştirilecek bir yanı yok emeğe saygı adam bulup atmış kap şukunu panpa
    ···
  20. 20.
    +1
    @472 hocam o kadar uzun yazmana gerek yok. hesaplamana da gerek yok. senin o milyonda, milyarda birlik ihtimallerinin hepsi gerçekleşmiş. demekki imkansız değil. evrende yüzlerce milyonlarca gezegen var mesela. onlardan içinde insan olan sadece bizim dünyamız. diğerlerinde tutmamış bizimkinde tutmuş. olasılık yani. öbür yıldızlarda insan yaratmayı becerememiş mi allah? hayır. insan yaratacağım diye bi amaç yok. olasılık vardı gerçekleşti.

    istediğin kadar matematik hesabı yap. milyarda 1 ihtimal verdiğin şeyler gerçekleşmiş mi? gerçekleşmiş. olay bitmiştir. gerçekleşmeyen sonsuz ihtimal var onları niye hesaba atmıyon?? mesela kanatlı insan ihtimali gerçekleşmemiş.

    biz yaratıcıyı inkar etmiyoz. evreni dizayn eden varlıktır. varlık da ezelidir. evren varlığın bi parçası. bize oruç tut diyen varlıklar var. tutmuyoruz. cehennemle korkutuyolar. cehennemi göstermeyip imtihan diyolar. biz nefsimize uyuyoruz cehennemi görmeden inanmıyoruz kardeşim.

    doğada gerçekleşen olasılıklardan hareketle kendi inandığın allahı ispatlayacan ordan da insanları din kurallarına itaat ettirecen. yemezler. allah da varlık içindeki çatışmalarla düzene girer.
    ···