-
126.
0fil hakıkatına mukabil güzel kardeşim
-
127.
0Zayıf, uzun boylu olan:
“Haklısın dostum, züt suratına baktıkça şu herifin gülesim geliyor, üstelik sizi de dürtesim geliyor, kısacası sizi dürterek gülesim geliyor. Ve şüphesiz gülüyorum da, evet. Hiç durmadan gülüyoruz. Hiç durmadan gülen huur çocuklarıyız biz. Hey, bi saniye! Şuna bakın sivilcesi şişmiş, kocaman olmuş, patlayacak, kaçalım! Ha ha ha... ”
Sarışın, tombul olanı:
“Ha ha ha... Zuhaha... ”
Kısa boylu, boyunsuz ve kapkara olanı:
“Zuhaha... Ha ha ha... ”
Zayıf, uzun boylu olanı:
“Ha ha ha... Zuhaha... ”
belki muhabbet böyle değildi ama özeti buydu panpalar.. -
128.
0yüzümü bin kurularından çevirip bizim çifte yöneldim. Bir de ne göreyim? Karizmatik dangalak kolunu kızın boynuna dolamış ve böylece omuzların sıkıştırma etkisinden kurtulabilmişler. Mutlular. Ve dönüp bana zütoğlanlığımı iyice perçinleyeyim diye teşekkür bile etmiyorlar. Neyse, diye geçiriyorum içimden kendimi avuturcasına, belki de hakikaten sıkışmamak için atmıştır kolunu kızın sırtına. inecekleri duraklar gelince vedalaşıp inerler ve bir daha da hiç görüşmezler. Ey, hayat! Kendimi kandırıyordum.
-
129.
0STOP tuşuna basar basmaz kafama bir cisim isabet etti. Bir silgi olabilirdi bu, ya da onun gibi bir şey. Kim atmış olabilir acaba diye bir an bile düşünmeye gerek duymadan, şu üç it yavrusunun olduğu yöne baktım. Üçü de masumca, gayet sessizce dikiliyorlardı sarsılan otobüsün ortasında. Şaşırdım. Nasıl olmuştu da… Eğer bunlar değilse kim atmıştı kafama bu silgiyi?
-
130.
0Otobüs durduğu anda kafama bir cisim daha geldi. Hemen döndüm aynı yöne baktım ve sanırım suratımın görünüşüyle karşılaşınca daha fazla dayanamadılar. Bastılar kahkahayı. Birbirlerini tırmalıyorlardı keyiften. Ben sinirle onlara bakarken, üç beş silgi kalem daha attılar kafama. Birisi sivilceme isabet etti, çok canım yandı. Birdenbire bütün otobüsün kahkahalarla sarsıldığını gördüm. Şoför sağa çekmiş, motoru istop etmiş katıla katıla gülüyordu bana. Sırtımdan terler boşanarak indim otobüsten. Sadece o ikisi, karizmatik dangalakla taze sevgilisi dönüp bakmamışlardı bana ve buna tüm kahkahalardan çok içerlemiştim doğrusu. Öylesine dalıp gitmişlerdi mutlu yaşamlarına. Vay gidi!
-
131.
0işte üç hafta önce otobüste şu yukarıda anlattıklarıma benzer şeyler geçti başımdan. Tamamen aynısını nakledememiş olabilirim elbette, ama hiç değilse yaşananların ve bende uyandırdıkları izlenimlerin kompleks bir sentezini sunmuş oldum böylece. Aradan zaman geçtikçe ayrıntılardan uzaklaşıyor insan. Yine de kesin detaylar bulunur her zaman. O akşam eve döndüğümde kendimi sıkı bir zütoğlanı gibi hissettiğimden eminim.
-
132.
0Reserved
-
133.
0Reserved
-
134.
0başka bir anımı daha paylaşmak istiyorum panpalar.. dinleyenler bana yeter ben de anlattıkça rahatlıyorum kendime geliyorum.. evet yeni bir olaya başlıyoruz:
-
135.
0ilk aşkımdan bahsetmek istiyorum. ilkokul dördüncü sınıfta vurulmuştum ona galiba, adeta birdenbire. O ise en yakın arkadaşlarımdan birine, Lütfi’ye âşıktı. Lütfi de ona âşıktı. O sıralar, o halde ikisinin arasında benim ne işim var, diye sormuyordum kendime. Sorsam bile cevap bulamazdım buna. Çünkü bir zütoğlanı olduğumdan, kızların da osuruyor olduğundan habersiz olduğum kadar habersizdim.
-
136.
0Ben kadın olsam, şık erkekler kadar, beni baştan çıkartarak tavlamaya
gayret eden erkeklere de hiçbir zaman "vermezdim". Buradaki
sihirli kelime "gayret" tir. Kızışmaya başlayan kancıkların arkasından
ayrılmayarak, durmadan yalanıp havlayan bir it kadar erkekliği
aşağılayıcı bir görüntü olamaz.
Genç arkadaşım, asla tavlamaya çalışma.
Çok aptal veya çok akıllı (yani art niyetli) kadınlar hariç, hiç ama
hiçbir kadın tavlanarak baştan çıkarılamaz -
137.
0O yaşlardaki çocuklar olarak flört etmenin nasıl bir şey olduğunu falan bilmezdik elbette, hatta böyle bir olgunun varlığından bile habersizdik sanırım. Böyle olunca da, Tanrıya şükür, Lütfi ile Selma’nın arasında gördükçe canımı yakabilecek cinsten düzenli bir birliktelik oluşmuyordu.
-
138.
0Selma teneffüs esnasında tek başınaysa eğer, Lütfi hemen yanıma geliyor ve ‘gel şunun yanına gidelim’ diyordu. Ben ise âşık olmanın yarattığı utangaçlıktan ötürü Selma’nın yanına gitmeye cesaret edemeyeceğimi sezdiğimden olsa gerek, içimden Lütfi’ye binlerce kez teşekkür ediyordum. Kurlaşmalarını, şakalaşmalarını izlerken Selma’nın ara sıra da bana dönerek gülümsemesini umut ediyor ve gerçekleşince de sevinçten kuduruyordum. Ertesi güne kadar hayaliyle yoğrulabileceğim bir hediye vermiş oluyordu Selma bana böylelikle.
-
139.
0Lütfi çok güzel futbol oynuyordu ve Selma ise beden eğitimi derslerinde onun oyununu çok güzel izliyordu; demek ki ben de her ikisinin doğaya güzellik saçan farklı ama kimi bakımlardan ortak paydada buluşturulabilecek eylemlerini dikkatle izliyordum. Üstelik ben de maçtaydım ve topu izlemem gerekiyordu.
-
140.
0@111 haklısın reyiz. bunlar benim geçmişteki aptallıklarım. bir nevi günah çıkarış benimkisi şuan da. bu anlattığım durumdaki gibi bir adam değilim artık.
-
141.
0Bir sonraki sene okulda tuhaf şeyler olmaya başladığını fark ettim. Anlam veremediğim şeyler... Mesela yan sınıftan Bekir ile bizim sınıftan Ayla teneffüslerde beraber gezmeye başlamışlardı. Bekir ona bir şeyler anlatırken Ayla kolları göğsünde bağlanmış, yaşına hiç yakışmayacak bir ağırbaşlılıkla gülümsüyordu.
-
142.
0Tuhaf olan noktayı belki de şu şekilde aydınlatabilirim: Bekir ve Ayla’nın evleri birbirine yakın değildi, üstelik Bekir evine yürüyerek Ayla ise okul servisiyle gitmekteydi. Malum, aynı sınıfta da değillerdi. O halde nasıl olmuş da bir araya gelmişlerdi ve hangi cesaretle, hangi sıfatla vs vs? Üstelik sebep neydi? Sınıf kavgasında da tanışmış olamazlardı ya, kızlarla kızlar, erkeklerle de erkekler kavga edebilirdi sadece. Aynı sınıf içinde herkes, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin birbiriyle kavga edebileceğinden, birbiriyle tanışabilirdi. Belki de ben Selma ile bir sınıf içi kavgasında tanışmıştım, hatırlamıyorum. Kısacası, Bekir’in her teneffüs bizim sınıfa girerek, kavgalı olduğu birkaç bebeye ters ters bakmadan hem de, Ayla’yı yanına alıp çıkması beni tedirgin etmeye başlamıştı.
-
143.
0@100 olay böyleydi demiyorum sonrasını okursan, ben de uyanırdığı izlenim böyleydi
-
144.
0Bu tedirginliğim Lütfi’yle bahçede geziniyorken, Lütfi’nin de bu ikiliye dalgın dalgın bakmalarıyla tavan yapmıştı. O da şaşkındı ve sanırım bir takım hayaller gelişiyordu kafasında. Ondan daha zeki biriydim daima ve durumu ondan evvel çaktım. Bunlar sevgiliydi! Belki de zamanımızın ilk cesur yürekleriydi bunlar. Sonraki birkaç hafta içinde sayıları arttı ve hatta üçüncü sınıflar bile sevgili tutmanın peşine düştü. Sartre’ın dediği gibi, insan kendini belirlerken diğerlerini de belirliyordu demek ki ister istemez. Daha sonraları Bekir de Ayla da pek çok farklı kişilerle aşk yaşayacaklardı ya bu ayrı konu.
-
145.
0ilk şoku atlatır atlatmaz Selma’nın yanında aldım soluğu heyecanla ama açılamadım ilkin. Yine de göz ucuyla Lütfi’yi izliyordum, tedbirli olmak adına. Bu takip işine tüm enerjimi verebileyim diye futbolu da bırakmıştım. Oysa Lütfi bırakamazdı, takım kaptanıydı o. Şeytanca gülümsemiş olmalıyım.
-
makaras sakın başlığımı taşıma
-
nasyonel amacın ne
-
mentalcele ev ziyareti
-
mottogirl bu muymuş
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 19 02 2025
-
gel mematim gel
-
ben nasyonel bateman
-
670 yılda bir görülen
-
cabbaradam rüyaa
-
incellere benden tavsiye
-
minik çamışlar işten çıktım
-
karılar aklen ve ahlaken düşük varlıklar
-
bu tiple kaç inci kızı düşürürüm
-
brolarım benim
-
tv8 izleyen insan iqsu
-
yeni gotik manita yaptım
-
malakas baban bilgisayarda ne yapıyorsun bu kadar
-
nasyonel minik dostum şu an yaptığın
-
bakircan mentalcel ile aynı takımda olmaktan
-
31spor karının kedi sevdiğini duyunca
-
bazen insanlar 2 şansı hakeder
-
jahrein büyüklüğü
-
zalinazurt hadi çık adam gibi cuckoldçuyum de
-
ilave tv arif
-
bahsi geçen araba
-
en çirkin karı bile kendini adriana lima sanıyor
-
niyet ettim silik yemeye nikli yaratık
-
nisanda askerim
-
askere gıtmeden
-
dünya dışı uzaylı öldürsem suç işlemiş olurmuyum
- / 2