1. 51.
    0
    Normal bir zütoğlanına ‘züt-varlık’ dersek, o bir zütoğlanıdır, olup bitmiştir her şey; o halde bana da ‘züt-oluş’ dememiz gerekir, çünkü gittikçe zütoğlanlaşıyorum, bir devim var bende, ontolojik bir devim bu.
    ···
  2. 52.
    0
    Geçenlerde otobüste annesinin kucağında oturan sümüklü küçük bir kız (geleceğin fahişesi), annesine beni göstererek:
    “Anne, bu bir zütoğlanı mı?” diye sordu.
    “Hii, ayıp kızım, öyle şeyler konuşulur mu!” diye uyardı annesi. “Hem insanlarla alay etmek ayıptır.”
    “Ama ben ne yapayım anne, Allah böyle yaratmış onu da. Ben söyleyince suç mu oluyor!”
    “Şşt yeter, sus bakayım!”

    muhabbet böyle olmasa bile ben böyle duydum..
    ···
  3. 53.
    0
    zütoğlanı olduğumu bilmek acı veriyor bana, o zaman acı çeken bir zütoğlanı oluyorum; korkuyorum, korkak bir zütoğlanı oluyorum; kendi suratımı bir züte benzetiyorum ve kendi suratını bir züte benzeten bir zütoğlanı oluyorum bu kez. Ontolojik önermelerimin yüklemi oluyor ‘zütoğlanı’.
    ···
  4. 54.
    0
    Ve dünyadaki bütün zütoğlanlarını (sayılarının çok fazla olduğuna eminim) kucaklayasım gelmiyor. Onlardan bir tekini bile görmeye tahammülüm yok. Hatta elime fırsat geçse o züt suratlarına tükürmem bile.
    Kızlar aralarında bizden şöyle bahsetmeliler:
    “Ay kimdi o çocuk, tam göremedim…”
    “Ha o mu, zütoğlanının tekidir canım, boş ver. Tam bir erkek sayılmaz.”
    “Haklısın suratı bir zütü andırıyordu. Nerede kalmıştık?”
    “Şey, Ersan diyordun…”
    ···
  5. 55.
    0
    panpa düşündümde sen harbi sosyopatsın amk kafayı yemişssin zütoglanı kavramıyla hayatında köklü bi degişiklik yap bence yeni bi sayfa aç
    ···
  6. 56.
    0
    üzüldüm panpa, cidden üzüldüm. bazen bende senin gibi hissediyorum...
    ···
  7. 57.
    0
    Durun ufak bir anımı daha anlatayım size, orta-namuslu bir kızla ilgili, pek çarpıcı bir şey değil belki ama anlatacağım yine de, biraz muzipçe. Önce bir parça giriş yapmama izin verin.
    ···
  8. 58.
    0
    saolun panpalar ya çok mutlu ettiniz beni yalnız olmadığımı hatırlattınız..
    ···
  9. 59.
    0
    slında çapkın biri değilim ben. Açıkçası ‘çapkın’ derken tam olarak ne demek istiyorlar, emin değilim bundan. Çapkın bir erkek bir kız ile birlikte olur, sonra bir diğeriyle, daha sonra bir başkasıyla ya da birkaç tanesini bir arada idare eder…
    ···
  10. 60.
    0
    Bir kız için –erkekler arasında- ‘çapkın’ diye söz edildiğine birkaç sefer şahit oldum sadece. Bu söz edişlerde bile bir miktar sıkıntı gizliydi. Bir kızı çapkın olarak niteleyen erkek hem kendini tuhaf hissediyor hem de dinleyen diğer erkeklerin tuhaf (sanki uygunsuz ya da yetersiz) şeyler hissetmesine sebep oluyor. Çapkın yerine aşüfte, zilli, oynak deniyor (ama açıktan açığa ‘namussuz’ denmiyor, oysa destek noktaları namus kavramı ve beklentisi) ve samimi dost ortamlarında bunlara daha sık olarak ‘huur’ denip geçiliyor(elbette bir mecaz söz konusu burada, huur’yu para karşılığı cinsel ilişkiye giren kadın anlamında da kullanmıyorlar)
    ···
  11. 61.
    0
    Neyse işte, çapkın bir erkek denince tabirin anldıbına karizma(bunu da en çok umursamaz tavırlarıyla büyüleyen anldıbına kullanıyorum, yani zamanımızda genellikle kastedildiği anlamıyla) da katılıyor olmalı, hem de kızların gözünde anlam kazanan, feminizm damarları kabardığında olduğu haliyle değil de normal anlarda, erişilmez, popüler bir genç imajı da işin içine karışarak.
    ···
  12. 62.
    0
    Oysa enikonu düşününce aklında sürekli kızlar, duygusal yakınlaşmalar, bununla ilgili yöntemler ve cinsel ilişki arayışları olan bir erkek pek de karizmatik görünmüyor bana, içerik açısından yani. Yani tamam, cinselliği yadırgadığım, ayıpladığım falan yok, kim ne tak yerse yesin (ki benim söylemem de gereksiz oldu, kim ne tak yerse yiyor zaten), ama bu düşkünlük, şehvet arayışı bir irade zayıflığından kaynaklanıyor olmalı. Bu zayıflık ise kişiyi (çapkını) sağlam bir yapının tam zıddı konuma yerleştirmiş demektir. Şu her fırsatta söz edilen, kadınların güçlü seziş yetilerine ne oldu o zaman! Bu konuda sezginin onlara (kadınlara) derin bakış açıları sunması gerekmez miydi? Oysa bir çapkın (zaafı olan şahıs) kadınlar için pek etkili, göz kamaştırıcı bir hale geliyor her nasılsa.
    ···
  13. 63.
    0
    Aslında sözlerim pek yavan kalıyor. Psişik olarak devamlı dürtülmeyle (sosyal detaylar bunun çağımızdaki en önemli sebebidir bence) ve ister istemez yaşantıların en önemli bir yerine (mahrem niteliklerini barındırsa da) koyulan cinsellik ve kadın-erkek ilişkisi söz konusu olunca devreye pek çok parametre giriyor. Ortalık arapsaçına dönüveriyor, hele ki bizim kültür standartlarımızda(Din ve ahlakın tastamam göreli unsurlar haline getirildiği, herkesin kendine eklektik bir ahlak anlayışı oluşturmasının yanı sıra dini inancın da sosyal duruma ayak uydurmak zorunda kalınarak revize edildiği standartlarımızdan söz ediyorum).
    ···
  14. 64.
    0
    Düşünsel ve cinsel anlamda en çok şu orta-namuslu kızlar (orta-namuslu kızlar, bu tabirimi bağışlar umarım) hoşuma gidiyor. Onlarla asla derde girmez bir erkeğin başı. ilişkinin hoş (pek hoş) bir noktasında ‘boş ev’e geliyorlar nihayet(boş evden kastım birçoğunuzun anladığı üzere aile üyelerinden ve her türlü aile anlayışından tamamen ya da bir süreliğine arındırılmış evdir, ailesi tatile giden bir gencin evi, bekâr evi, öğrenci evi buna örnek olarak gösterilebilir).
    ···
  15. 65.
    0
    Şöyle böyle öpüşmekle başlıyorlar işe(yani erkeğin öpüşme isteğine onaylamayla karşılık vererek). Elini eşofmanın altına, kalçalara daldırdın mı, bazıları ısırıveriyor dudağını usulca, uyarır gibi; bazıları bırakıyor öpüşmeyi, tepkisini belli ederek; bazılarıysa zaman kaybetmeden elletiyor kendini, sınırlar belli, güveni var sınırlara. Meme okşama, emme vs. serbest olabilir, olmaya da bilir. Pek çok alternatif var bu yumuşaklığın bağrında, zamanla değişen pek çok detay, ilerleme, gerileme(nadiren olur), yeni zevklere yelken açma, kimi zaman bir pozisyonda diretme gibi.
    ···
  16. 66.
    0
    Sınırlar (bu sınırlar kızdan kıza çeşitlilik gösterebilir), birkaç aylık ilişki içinde aşağı yukarı belirlenmiş oluyor. Öpüşme, boyun emme-emdirme, efendime söyleyeyim olur ya herhangi bir şehvet anında burun ya da kulak emme, sonra penye çıkarmalar, meme avuçlattırmalar, hatta pek çoğunda pantolonu çıkarmalar bile tarifeye dâhil olabiliyor(ama külot durur genelde), üste geçmeler, alta almalar, ağırlığını hissetme ya da hissettirmeler, ateşli omuz devimleri, karşılıklı masum sırt okşayışları (devamında erkek elini kalçalara daldırabilir, dikkat!)
    ···
  17. 67.
    0
    Kız, erkeğin sırtını okşuyor, parmaklarını değişik açılarla sırtta, ensede ve belde gezdiriyorsa ‘muhtemelen’ şehvetten kaynaklanan utangaçlık hissiyle ellerini ne yapacağını bilemeyişindendir bu. Kalça mıncıklamaları olabilir sıklıkla(bu durum hayallerde pek tahrik edici olmakla birlikte, kız üzerinizdeyken ‘gereklilik’ icabı yapılan bir eyleme dönüşür çoğunlukla, ya da haz düzeyini ayarlamak için kullanılan bir çeşni, bir aroma niyetine falan filan…). Amaa..! Ama orada dur işte! Bir sonraki aşama, namus aşamasıdır artık. Yasak bölge.
    “Her yerimi emzikleyebilirsin, tüm ağırlığınla (erkek ağırlığıyla, salt yerçekimsel bir olay değildir bu, işin içine pek çok pgibolojik anlam girer) bedenime yüklenip iflahımı, nefesimi kesebilirsin amaa..!”
    ···
  18. 68.
    0
    Hayır, sebebin aile korkusu-terbiyesi ya da bireyin namus isteği olduğuna inanasım gelmiyor. Tutarsız bir saplantı kokusu alıyorum ve bu saplantıdaki komedi beni çekiyor. Hegelci yaklaşmamız gerekirse (aslında gerekmez), bir yanından namuslu kalma gerekliliğine olan inancının, öte yanından ise kendini bir an evvel cinsel hazların bağrında bulma isteğinin kızı bir ip gibi gerdiğini ve nihayetinde ortaya idarelik bir namus sentezinin çıktığını görürüz. Kız, orta-namuslu olunca gözlerindeki anlama bile yansıyor bu, tavırlarına, ses tonuna, kelime seçişine vs. Türümüzün sarmal olmuş bedensel ve ruhsal özelliklerinin böylesi muazzam bir olayda (evet, cinselliktir bu!), kâinata çeşitli dalgalar yayması gibi bir şey büyülüyor beni –ya da saçmalıyorum.
    ···
  19. 69.
    0
    Sadece donlarımız kalana değin çırılçıplağız ve sınıra dayanmışız, tepinip duruyoruz cinsel isteğimizin despotluğunu tastamam kabullenmiş şekilde ama kural var, dokunulmazlar var, arta kalan külotlarımızın sembolik anlamı pek yüce. Şiddeti, huysuzluğu ya da şehveti çağrıştırmıyorlar; gücü simgeliyorlar belki, sırtımıza yüklenmiş bunca kabullenişin üzerine hâlâ izin vermediğimiz şeyler var diye haykıran sutyenler, külotlar, donlar, atletler...
    ···
  20. 70.
    0
    Sanırım uzun bir giriş oldu bu ama böylelikle saatlerimizi ayarlamış olduk, göstergeler yanıltmasın bizi.
    ···