1. 1.
    0
    bilen var mi>
    ···
  1. 2.
    0
    hangi apo
    ?
    ···
  2. 3.
    +1
    bişey hanede çalışıyodu, dershane mi tershane mi neydi yaaa

    edit:ayrıca aponun annesi kaşar xd
    ···
  3. 4.
    -3
    annenle meslektaşmış
    ···
  4. 5.
    +1
    huur. kesin bilgi yayalım
    ···
  5. 6.
    -2
    @5 pekekent
    ···
  6. 7.
    +1
    kesin bilgi annesi apoyu reddetmiş gerçekten amk
    ···
  7. 8.
    +1
    Prof. Volkan’ın, Öcalan’ın çocukluk dönemi analizi kitapta şöyle başlıyor: “Ailesi çok fakir. Evdeki baskın figür, bölgesel geleneğin aksine anne. Abdullah Öcalan’ın annesi, çocuklarının önünde kocasını aşağılıyor. Öcalan’ın anlattığına göre babası, köydeki en silik insan. Öcalan, çocukluk anısında, anne ve babasını, ‘Annem olağanüstü kavgacıydı... Her gün komşularla, babayla ve benimle kavga... Babayı akrabaları bile hiç ciddiye almazlar’ diyerek anlatır.

    Evdeki gerginlikten uzaklaşmak için genç Abdullah, yakındaki bir dağın tepesine kaçar. Köyün en çok alay edilen kişisi olan babası da aynı yere gider. Amacı dağa çıkıp, köylülere söyleyemediği öfkesini haykırmaktır. Genç Abdullah’ı da orada görünce, onu da öfkesini ‘kusması’ için kışkırtır. Öcalan’ın annesi de kışkırtma konusunda babadan farklı değildir.

    Öcalan bir anısında, ‘Köyümde, çocuklarla olan kavgamda kafam kırılmıştı. Eve gelip ‘Beni dövdüler’ diye hüngür hüngür ağlıyordum. Annem eve gelir gelmez beni korumak, himaye etmek yerine, ‘Ya gidip intikdıbını alacaksın ya da seni bu eve koymam’ diye beni evden kovdu. Annem bu ilkesinde çok zorlayıcıydı. Daha sonra, zorla da olsa ilk eylemlerime onun bu dayatması altında başladım. Ben de saldırıya geçtim. Birkaç çocuğun kafasını kırdım’ der.
    ···
  8. 9.
    +1
    yarraga doymayan bi kariydi yannan yannan diye inliyodu, yannan bulamadiginda kendini esseklere ziktirirdi, bi gun bi essekten hamile kaldi adini apos koydular
    ···
  9. 10.
    0
    @9 prof. volkan
    ···
  10. 11.
    0
    aponun anasi hayvanlarla iliskiye girmisti galiba bi haber okumustum
    ···
  11. 12.
    0
    YAKALANINCA ‘BABA’SINA KAVUŞTU!

    Prof. Dr. Vamık Volkan, “Abdullah Öcalan, yaşamı boyunca güçlü bir baba arar. Bilinçaltındaki ‘baba’, onun saldırganlığından memnun olacaktır” diyor. Öcalan’ın yakalandıktan sonraki ilk fotoğrafını da şöyle yorumluyor: “Aradığı baba figürünü sonunda buldu! içi rahatladı. Ellerini önüne kavuşturdu. Babasının, yani devletin önünde uslu bir çocuk gibi oturdu.”
    ···
  12. 13.
    0
    Hemen araya girip soruyoruz: “Bütün derdi baba bulmak mıydı?” Volkan’ın cevabı açık: “Abdullah Öcalan, görkemli bir benlik duygusunu desteklemek için kendini Hz. muhafazid’e bile benzetmiştir. Bu özdeşleştirme ile çocukluktaki yaralarını ve kusurlarını kapatmak istemektedir. Güçlü baba meselesine gelince, elbette ideolojik nedenlerle de terörü başlattı. Fakat bilinçaltında her zaman o güçlü baba, yani devletle çatıştı.”
    Volkan, Abdullah Öcalan’ın kişilik organizasyonunun yanında, Türkiye’de oluşan başka gerçekleri de göz önüne almak gerektiğini söylüyor. Ve ekliyor: “Burada yalnız Kürt sorununun kısıtlı bir kesiminden söz ettik. Fakat gurur duymalıyız ki Türkiye’den ırkçılık çıkmadı.”
    ···
  13. 14.
    0
    iş yapmayıp işsizlik maaşı alıyodur. nasılsa dövlet bahiyur.
    ···
  14. 15.
    0
    up up up up pu
    ···
  15. 16.
    +1
    Bu gözlem, Volkan’ın kitaptaki makalesinde şöyle ifade ediliyor: “Öcalan, her ne kadar bir yetişkin olarak bıyık bıraksa da geleneksel köylü maço imajına sahip ve bıyık bırakan erkekleri sevmediğinden bahsetmiştir. Çocukluk düşlerinde, sevgisiz cinsel birleşmeyi düşündüğünde, Abdullah duygusal olarak şiddetli bir tiksinti yaşıyordu. Kız kardeşinin evden ayrılması, Apo’nun yaşadığı cinsel ikilemin nedenlerinden biri olabilir. Bir diğeri, onu annesinin reddetmesi ve babasının iyi bir erkek rol modeli olmaması olabilir. Çocukken Abdullah, kızların yanında kendisini çok rahat hissediyormuş ve kendisini, cinselliği konusunda ‘aşırı kontrole’ sahip Mahatma Gandi’ye benzetiyor.”

    Volkan’a, Öcalan’ın kendi sözlerini ‘okuyarak’ yaptığı bu değerlendirmeyi soruyoruz. Hocanın bu konudaki yorumu şöyle: “Gandi evliydi. Fakat ‘ciks yapmayacağım’ diyen bir kişiydi. Çocuklukta, saldırganlık ve ciks iç içedir. Çocuk büyüdükçe ciks ve saldırganlığın aynı şey olmadığını keşfeder. Fakat söylediğim gibi çocuk, erkek kişiliğinin gelişimini tamamlayamamışsa, ne tarafa gideceğine karar veremez.”
    ···
  16. 17.
    +2
    tayyoşun anasıyla kardeşti sanırım.. tayyoş apoş kanka oldular!
    ···
  17. 18.
    0
    Öcalan, Yalçın Küçük ile yaptığı konuşmada, iki kız kardeş ve iki erkek kardeşten bahseder. Çocukluğu sırasında büyük kız kardeşi Havva’nın başlık parası ile satılıp başka bir köye gelin gitmesi, onun için travmadır. Çünkü Havva onun için anne gibidir.
    Abdullah’ın psişik yaşamındaki bir dönüm noktası ergenliği sırasında olur. O, bunu ‘ilk isyanı’ olarak niteler. Bir gün erkek kardeşi Osman ile kavga ederler. Osman eve gelip babasına kavgayı anlatır. Yaşlı adam, evin dışına çıkıp lanetler yağdırarak Abdullah’a taş atar. Abdullah dövüşerek kendini savunur. ‘Köylüler başımıza dikilmiş, benimle babamın kavgasını seyrediyorlar. Oldukça hırpalandım, çok çok da öfkelenmiştim.’ Bu olaydan sonra Abdullah, babasından para çalıp, köyden kaçar. Nizip kasabasına, kız kardeşinin yanına gider.”
    ···
  18. 19.
    0
    kısaca kafayı kırmasının sebebi biraz sapıkltan biraz çocukluğunda yaşadığı travmalardan çoğunlukla annesinin babasının
    yedikleri taklardan huur çocuğu konumuna ulaşmış.o anneyi babayı gibecen başta amk

    Öcalan, evdeki en büyük çocuktu ve zayıf bir babası olduğu için, ailesinin şerefini şiddet yoluyla koruyan kişi olması gerektiğini düşünüyordu. Ebeveynlerinden her ikisi de Abdullah’ı saldırgan bir tutum sürdürmesi için teşvik etti. Eğer saldırgan olursa, kimse ona saldırmayacaktı! Bunun bir sonucu olarak, genç Abdullah köyde yılan katili olarak ün yaptı. Öcalan, ‘Köylüler yılan gördüklerinde ilkin bana haber yollardı’ demektedir. Oysa o, yılanlardan korkar. Diğer çocuklar tarafından sevilmez. Ama onları nasıl etkileyeceğini öğrenir: ‘En büyük tutkularım, günlük olarak bir çocuğu alıp dağa çıkarmaktı. Ona haydi gidip yılan öldürelim, kuş tutalım, kartal yuvasına ulaşalım derdim.
    ···
  19. 20.
    0
    @19 hahahaha amk
    ···