-
1.
+4 -1Apollo güneş ve müzik tanrısıydı. Aynı zamanda iyi bir okçuydu.
Bir gün aşk tanrısı, pekekentbaşı Eros'u yayını yağlayıp oklarını sıvazlarken gördü. "Vay vay vayy. Oklarına çok mu güveniyon lan pekekent. Ben oklarımla bugüne bugün babam Zeus'un yannanından bile daha haşmetli olan yılan Python'u öldürmüş adamım. Sen git de ergen Yunanları vur oklarınla. Anca gibiş sokuş işlerine yarar senin okların. Benimle kapışamazsın." dedi. Eros da sinirlendi doğal olarak. "Sen kime şekil yapıyon amk çocuğu. Daha düne kadar karı kız peşinde koşarken 'Eros kardeş şu kızı bi vuralım da bana versin, iki am gibelim' diye peşimde dört dönüyodun. Yılanı vurdun da adam mı oldun bin. Kork lan benden. gibecem belanı." dedi.
Bu olaydan sonra ayrıldılar. Eros ne binlik yapsam diye düşündü. Sonra iki ok hazırladı. Birinin ucu altın, birinin ucu kurşundu. Altın okla vurulan kişinin gözü, kurşun okla vurulan kişiden başkasını görmezdi ve bu ok olağanüstü bir azgınlık veriyordu. Kurşun ok ise libidoyu yerle bir ediyordu. Bir dağın başına çıkıp kurşun uçlu oku nehir tanrısı Peneus'un kızı Daphne'ye fırlattı ve kalbinden vurdu. O güne kadar türlü türlü huurluklar yapan Daphne, bu okun etkisiyle tüm azgınlığını yitirdi. Yarrağa tövbe edip dıbının dudaklarını diktirdi ve beş vakit tapınmaya başladı. Arta kalan zamanlarda da ormanda gezerdi. Babası gavat Peneus "Kızım gençsin güzelsin. Senin de amın var. Pörsümeden çık iki vurdur." dese de Daphne dinlemedi. Azılı bir feminist oldu.
Devamı ikinci partta... -
2.
+1Eros altın uçlu oku Apollo'ya fırlattı ve onu da kalbinden vurdu. Apollo vurulur vurulmaz okun Eros'tan geldiğini anladı. Öleceğini sandı ama ölmedi. "Gavat Eros'a bak. O kadar övünüyodu bi öldüremedi." dedi. Oku çıkardı, baktı altın uçlu. "Abazalık oku atmış yolunu yorddıbını gibtiğim. Benim de canıma minnet." dedi.
O günden sonra Apollo Eros'u arasa da bulamadı. işin ilginci en ufak bir azgınlık belirtisi de yoktu. Ta ki bir gün ormanda Daphne'yi görene kadar...
Ormanda Daphne'yi gördü ve aklı başından gitti. Tir tir titremeye başladı. ilk defa kıza sarılan ergenler gibi gibi dimdik oldu. iki posta attırdı oracıkta ama ne fayda... Vücudundaki kanın dörtte üçü gibinde toplanmış şekilde Daphne'ye kilitlenmişti. Daphne'ye doğru yaklaştı ama Daphne onu görür görmez kaçmaya başladı. Apollo da peşinden koştu. "Dur Daphne kaçma. Seni eninde sonunda yakalarım. Bu işi güzellikle halledelim. Hem bugüne kadar senin üstünden tüm Olimpos geçti. Bize gelince mi namuslu oldun amk kevaşesi." dedi. Daphne dinlemeyip kaçmaya devam etti. Apollo tam yakalayacaktı ki, Daphne babasına seslendi:
-Babacığım beni ağaca dönüştür ki hiçbir erkek bir daha dokunamasın bana.
Peneus kızının çağrısını duydu. Daphne'nin gövdesi ağaç gövdesi, bacakları kök, kolları ağaç dalı oldu. Artık defne ağacına dönüşmüştü. Apollo son bir hamleyle kafasına hamle yapıp sakso çektirmeye çalıştıysa da başaramadı. Daphne'nin kafası da kısa sürede ağaca dönüştü. Apollo birkaç defa ağaca kerkindi ama pek bir işe yaramadı. Bunun üzerine:
-Madem seni gibemedim, ben de yapraklarından taç yapıp başımda taşırım seni, dedi.
Sonrasında Apollo bir süre tacı başında taşıdı. Ancak abazalığı geçmeyince yaprakların yağını sıktırdı ve defne yağıyla osbir çekmeye mahkum oldu.
-SON-
başlık yok! burası bom boş!