geçen sene eylül ayında kafam bir kaç şeye takık olduğundan ötürü biraz yalnız kalmak istedim ve kendimi sahile doğru savurdum. tekelden elime bir adet efes şişe bira aldım 1 kaç yudum aldım ve kulaklığı kulağıma taktım. arka fonda ı know u so well çalarken başladım yürümeye

saat 18:30 civarları hava biraz serin üzerimde siyah bi hırka var pek sıcak tutuyor da sayılmazdı(daha sonra arkadaş benden çarptı ama olsun) neyse biraz yürüdükten sonra banklarda oturan bir kız görüdüm, yalnızdı sarı saçlı otururken pek sezemedim ama 165-170 civarlarında boyu. kilosu da pek yok. neyse bende 2 yan bankına oturdum aramızda 10 mt. den fazla bi mesafe yok. bira mı yudumluyorum o esnada arka fonda cem adrian var

O sıra ben kızı yekten, yekten kesmeye başladım. Söylediğim gibi, 165-170 boylarında sarışın, mavi gözlü. Biramı yudumladım yudumladım yarıya kadar geldi aradan 10dk geçmişti. Biz bu kızla tanışırız diyip yanına gittim.
Ben : b
Kız : k
B : pardon, rahatsız ediyorum ama oturabilir miyim?
K : kalk gibtir git şurdan, ananı 30 cm yannanımla giberim.
B : özür dilerim bb.

Samandağlımısın bin

öylece bankta oturup senelerce izleyebilirdim onu. ama kim bilecekti ki onun benim hayatımı mahvedebileceğini... neyse biramdan 2 yudum daha aldım ayağa kalktım kızın oturduğu banktan çantasını aldım ve kızın yanına doğru meyil ettim. yanına vardığımda gözlerinden yaşlar süzülüyordu gül gibi duran yanaklarına. çantasını yanına koydum. kafasını kaldırdı ve o yaşlı gözlerle öyle bir baktı ki bana. duvardaki tüm saatler o anda durdu...

Trende girerse tren girsin

ilginç huur cocugu

bi ara kız kalktı denize doğru yürümeye başladı çok değil 7-8 metre önünde deniz. sonra kollarını açtı başını göğe kaldırdı öyle biraz bekledi. o an ahir zamanı durdurmak isterdim. sanki gökten melek yeryüzüne inmiş insanlığa yeni bir din fetvası verecek. o kadar büyülü idi ki büyülendim. sonra denizin kıyısına oturuverdi. çantasını bankta bırakmıştı.

Bu çocuk niye silinmiyor?

Rez alalım

Efes ne lan ciğersiz

devam et muallak herif