Sözlüğü çok aktif kullanmıyorum ama başımdan geçen bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum arkadaşlar. Hemen anlatmaya başlıyorum çok uzun sürmiycek merak etmeyin. Ama ekgib bir şey kalmasın diye de detaylı yazıyorum.

Çok fazla rüya görüyorum ve her gece korkarak uyanıp geri yatıyorum. Bu çok uzun zamandır böyle ve artık alıştığımı söyleyebilirim. Ev arkadaşlarım da ailem de bu duruma alışkın geceleri bağıra bağıra uyanmak artık onlara da çok anormal gelmiyordu. Bir gün yine rüyamda ev arkadaşım yanıma geldi, bilgisayarımın kablosu baya karışmış ve hiçbir şey söylemeden onu boynuma doladı ve sıkmaya başladı. O kadar çok sıktı ki bağırmaya başladım. Bir süre bağırdıktan sonra yatağın köşesine kadar çekilip itekledim. Sonra kapı sesine uyandım. Arkadaşım kapıyı açtı bağırma sesime uyanmış. Uyandığımda boynum kızarmıştı ve yatağın yatmadığım kısmında oturma izi vardı. ikimiz de artık bunlar fazla dedik. Ve bir yardım almaya beni ikna etti. Devam ediyorum arkadaşlar burda mısınız?

Edit: Arkadaşlar hikaye bitmiştir. Okuyan okumayan herkese teşekkürler

Sıra bize geldi içeri girdik. Önce ortamı biraz inceledim. Anormal bir şey yok gibiydi, hocanın muska yazdığı kağıtlar falan vardı. Bizi görünce bir şey söylememize müsaade etmeden kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Biz konuşmaya başladıkça susturup yazmaya devam ediyordu. Sonra oturun dedi biz de oturduk. Elinin birini başımın üzerine koydu diğerini de aile kardeşlerimin üzerinde gezdiriyordu benimki sabitti. Baş ağrımsa en uç noktaydı biraz daha ağrısa çatlıycak gibiydi. Sonra yazdığı muskayı verdi ve yanındaki kutudan kül alıp gazete sardı. Suyuna falan birazcık at dedi. Neredeyse hiç konuşmadan çıkmıştık. Çıktığımda baş ağrımın içerdekine kıyasla azaldığını farkettim. Verdiği muskayı boynuma astım. Ve eve döndük.

Akşam üzeri uyku bastırdı üzerimde bir ağırlık vardı erkenden uyudum. O gece sabaha kadar deliksiz uyumuştum ve hiç rüya da görmemiştim ama sabah uyandığımda muskayı boynumda bulamadım. Evdeki herkese sordum gören olmamıştı. Nereye gidebilirdi ki yatarken. Her yere baktık ama bulamadık. Düşürdüm heralde bir yerde dedim. O günüm de normal geçti. Akşam yine erkenden uykum geldi yattım. Şiddetli bir sesle gözümü açtım. Gözüme ilk başta 4 siluet çarptı. Biri boğazımı sıkıyordu diğerleri beni kolumdan ve bacağımdan tutuyordu. Bağırmaya çalıştıkça ağzımı kapatıyorlardı. Zorla arka bahçeye zütürdüler. Birisi toprağı kazmıştı 5 kişi falandılar yani. içine koyup toprak atmaya başladılar. Bir süre bağırdım ve tam öldüğümü hissediyordum ki uyandım. Yine çok kötü bir rüya görmüştüm. Uyanınca arkadaşıma da anlattım. Bir anda aklına bir şey gelmiş gibi ayağa kalktı. Lan yoksa düşündüğüm şey mi falan dedi kolundan tutup beni bahçeye zütürdü. Tam olarak neresi kazılmıştı diye sordu. Gösterdim ben de. Eliyle toprağı eşelemeye başladı. Ne yaptığını biraz geç anladım. Boynuma taktığım muskayı topraktan çıkardı. Sapsarı olmuştum korkudan. iş iyice sarpa sarıyordu.

Konuyu tekrar aileme açtım. Onlar da klagibtir bu hemen bir hocaya falan giderim telaşına girdiler. inançlı biriyimdir aslında ama namazında niyazında biri olduğum da söylenemez. Daha önce de yurtta yaşadığım olayları anlatmıştım. Bağlantısı olduğunu düşünmüyorum ama belirtmekte fayda var. Neyse annem araştırmış soruşturmuş beni apar topar çağırdılar. Sabah kalktım hazırlandım. Bir adres aldık ve yola koyulduk. Vardık nihayet ama kalabalıktı biraz. Yol boyunca başım artarak ağrımaya başlamıştı. Vardık ve bekleyen insanlarla konuştuk. Adam nazar için falan çeşitli şeyler için muska yapıp okuyormuş. Beklerken bir adam geldi içerdeki adamın babasıymış yaşlıydı biraz gelenlere selam verdi ellerini sıktı teker teker. Sıra bana geldi çok sert tuttu elimi çekmek zorunda kaldım. Sonra da içeri girdi. Adam acıttı elimi dedim, yoo normal tokalaştı gitti dediler. Bir şey demedim beklemeye devam ettik.

Her yere baktık onu da bulamadık. Tekrar hocanın yanına gittik. Bulduğumuz küçük kağıdı verdik ve diğerinin koyduğumuz yerde olmadığını söyledik. Bunu sanki bekliyormuş gibiydi hiçbir şey söylemedi. Kağıdı açtı bir anda gözleri kocaman oldu. Ne yazdığını sordum. Bizzat bana yapılmış ve güçlü bir cin kabilesine beni düşman gösterecek şeyler yazıyormuş. Şimdiye kadar bununla yaşıyor olmama hoca çok şaşırdı. Ve bir an önce çözmezsek sonuçlarının daha kötü olabileceğini söyledi. Pgibolojimi boza boza yavaş yavaş delirmemi izlemek isteyen birileri vardı anlaşılan. Bana ve aileme sıkıntılı şeyler yaşatmak istiyorlardı. Ve yaptırdığımız o muskayla da onlara karşı ilk hamlemizi yaparak savaş başlatmıştık. Muskayı yapan kişi ölmüştü ve şimdi oğlu da bizimleydi. Hoca bir arkadaşının daha olduğunu ve bu konularda iyi olduğunu onu da bir kaç gün sonra buraya çağırdığını söyledi. O zamana kadar evinize gidin ve muskanı da takmadan sakın uyuma dedi. Eve gittik çok yorulmuştum direk yattım. Rüyamda çocukluğumu gördüm. Köydeydik beni kimse görmüyordu sanki ben izliyordum. Babamın fotolarda bile bu kadar genç görmemiştim. Yanında bir kadın daha vardı ama annem değildi bu. Köyde dedemlerin evinden çıktı kadın ağlayarak ben de arkasından takip ettim. Bir anda hava karardı kadın da ormanda ağlıyordu. Beni görmüyordu. Bir an ayağa kalktı yaklaştı biraz ve gözleri simsiyahtı. Beni farketti sandım başta. Cebinden bir kağıt çıkardı ve onu yaktı. Alevler büyüdü ve kendi de yanmaya başladı kadın bildiğin önümde eriyordu. Alevler büyürken uyandım. Terlemiş sırılsıklam olmuştum. Hala anlatılmayan saklanan şeyler olduğunu anladım. Elimi yüzümü yıkayıp bir şeyler atıştırırken kapı çaldı. Arkadaşım sabah erken çıkmıştı yine. O geldi sandım kapıyı açtım. Hoca gelmişti yanında da geleceğini söylediği arkadaşı vardı yani ben o olduğunu sanmıştım.

Muskamı geri alıp boynuma taktım. Nerden bilebilirdim ki bu sonun başlangıcıymış. Muskayı tekrar bulduğum için mutlu da olmuştum ama korkum daha fazla geliyordu. Böyle bir şey mümkün müydü. Arkadaşıma eğer bu bir şakaysa komik değil falan dedim. Bana baya sert çıktı sonra böyle bir şeyin şakası mı olur olm dedi. Muskayı tekrar bulduğumu aileme söylememiştim. Bu şekilde bulduğumu öğrenmeleri onları endişelendirebilirdi. Artık uyumaktan bile çekiniyordum. işlerin daha da kötüye gittiğini gösteren rüyayı o gece görmüştüm. ilk başta muskayı yaptırmak için gittiğimiz hoca karanlığın içinde görünüyordu belli belirsizdi ilk başta. Bir anda kendimi arabada buldum. ilk başa geri dönmüş gibiydik. O köye hocanın yanına gidiyorduk. Bu defa sıra falan yoktu. Kapılar mühürlenmişti, camlara gazeteler falan yapıştırılmıştı. Kapıdan dışarıya kan sızıyordu. Uyandım hemen. Arkadaşımı aldım o köye tekrar gidiyordum kafamda soru işaretleri olmuştu onları sormak istiyordum. Yolda annem aradı evde düşürdüğümü sandığım muskayı bulduğunu söyledi. Nasıl olur dedim içimden, muska şuan boynumdaydı. O an her şey daha da netleşti. O muskayı topraktan çıkarıp üzerimde taşımamı onlar istemişti.

Hemen muskayı çıkardım. Köye vardık sıra vardı yine beklemeye başladık. Sıra bize geldi içeri girdim. Hoca çok kızgınmış gibi bakıyordu. Ne istiyorsun diye sordu. Bir şeyler sormak için gitmiştim ama korkuyordum da. Bir muska daha yazmasını istedim ama yazmadı. Geçen geldiğimizde babası da gelenlere bakıyordu elimi sıkan adam ama bu defa yoktu. Onun nerde olduğunu sordum. Vefat ettiğini söyledi şoka uğradım bir an. Olanları bir bir anlatmam gerekiyordu sanki. Muskayı verdim. Ve olanları anlattım. içini açıp okumaya başladı, o okudukça başım ağrıyordu ve artıyordu. Babasının başına gelenler için yardım etmek istediğini söyledi. Bu şeyle tek başınıza baş edemezsiniz dedi. Dışarıda çok fazla bekleyen olduğu için bize gün ve saat verdi tekrar gelmek için. Evine git yazdığım muskayı tak ve bu defa iyi koru dedi. Teşekkür edip ordan ayrıldık.

Beyler ilginiz için teşekkürler biraz işlerim var fırsat buldukça yazmaya devam edicem beklemede kalın

Elinde poşetle içeri girdi ekmek falan almış. Nerdeydin diye sordum. Seyit diye bir arkadaşı var ben kendisini pek sevmem o aramış sabaha karşı rahatsızım diye hastaneye bırakmış onu dönüşte de kahvaltı yaparız diye bir şeyler almış. Ben bozuntuya vermedim ama bize hiç uğradın mı yakın zamanlarda dedim. Hayır dedi en son beraber gitmiştik. Rüyamı anlattım muskayı kontrol etmiştim duruyordu. Bizim eve gidip odayı arama teklifinde bulundum. Ama önce o gün hocanın bizi çağırdığı gündü. Geç kalmamak için kahvaltıyı yapıp oraya yol aldık. Hocaya görüşmediğimiz zamanda başıma gelenleri de anlattım. Hoca muska takılıyken bile bunların devam etmesi çok güçlü bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu gösterir falan dedi. Ben artık bıktığım için bir an önce bu durumdan kurtulmak istiyordum. Önceki geldiğimde bıraktığım muskayı hala saklıyormuş. Neden aynı olayları siz yaşamadınız diye sordum. Bu muskayı tetikleyen başka şeylerin olabileceğini söyledi. Yani birisi bunu bilinçli olarak başıma sarmıştı. Küçüklüğümden beri gördüğüm bu şeylerin. Bağırarak uyanmalarımın hepsinin bir sebebi olduğunu söyledi. Biri neden böyle bir şey yapardı ki. Bu son gördüğüm rüyadan sonra hoca da evde detaylı bir arama yapmamız gerektiğini söyledi. Bulduğunuz şüphelendiğiniz şeyleri de bana getirin dedi. Benden aldığı muskayı da arkadaşıma verdi. Bende durması sakıncalı olabilirmiş. Evde en yüksek yere koy tekrar gelirken de her şeyi alıp gelin dedi. Vedalaştık ve evin yolunu tuttuk.

Eve vardığımızda vakit kaybetmeden odama girip bana bunları yaşatan şeyi bulmak istiyordum. Ama önce aileme bu durumu anlatmam gerekiyordu çünkü son olanlardan haberleri yoktu. Babam işteydi anneme anlattım. Annemin de bana anlatmadığı şeyler varmış o da çekinerek anlatmaya başladı. Anne ve babamın 7 sene çocuğu olmamış bunu biliyordum ben zaten ama biyolojik sebeplerden dolayıdır falan sanıyordum. Annem bir gün evde temizlik yaparken üzerinde iğneler olan yazılı bir kağıt bulmuş ve ne olduğunu sormak için hocaya gitmiş. Bu neden çocuğu olmadığının kanıtıymış. Ondan sonra zaten hamile kalmış ama her gece rüyasında karnında oturan bir kedi görüyormuş. Yani hala doğmamı istemeyenler varmış. Bu rüyayı doğana kadar her gün görmüş neredeyse. Biz pür dikkat bu olanları dinlerken ben iyice gerilmiştim. Kalktık hemen ortalığa bakmaya başladık. Annem gördüğüm rüyalardan sonra evde yine her yere bakmış önceden ama bir şey bulamamış. Bu kez 3 kişi evde her yere bakmaya başlamıştık. Her yere baktım odamda ama en ufak bir şey bulamadım. Hocanın arkadaşıma yüksek yere koy dediği muskayı kitaplığımın en üstüne koyduk. Benim odama baktık genelde ama başka yerlerde de olabilirdi tabi. Annemin anlattıklarından sonra onların odasında da olabilir diye oraya geçtik. Orası da temiz görünüyordu. Kilerde olabilir diye düşündüm çünkü kilerimiz biraz büyüktü ve kullanmadığımız ne varsa oraya koyuyorduk. Orda bir şey bulmak zor olurdu. Annem eski test kitaplarımı bile oraya koymuş. Eski bir defterimi buldum. içine bakarken duygulandım hatta. Yaptığım ilk resimler falan vardı bir kaç sayfa sonra küçük bir kağıt buldum. Buldum diye bağırdım heyecandan. Hemen diğer sayfalara da baktım. Başka yoktu. Aradığımız şey bu olabilirdi. Şu yüksek yere koyduğumuz muskayı da alıp hemen gidelim dedim. Arkadaş bir geldi muskanın koyduğu yerde olmadığını söyledi. Tam her şey yoluna giriyor derken bir şeyler hemen ters gidiyordu. Bu defa da onu aramaya başladık.

Çok az işim var okuyanlar kendini bir belli etsin yazıyorum bir yandan

Burda olduğunuzu bi belli edin de devam edeyim aq

Ben bir oy kullanıp geliyorum beyler. Devam edicem

Hemen eve uğrayıp düşürdüğüm muskayı aldım. Diğer muskayı hocada bırakarak iyi mi ettik kötü mü ettik bilmiyordum. Bir kaç gün rahat bir uyku çekmiştim ve her şeyin düzelmeye başladığını hissediyordum. Ama o gece uyurken bir anda kapı açıldı kimse girmedi içeri başta. Bir çift göz gördüm kırmızı. Koşarak üzerime atladı ve omzumu ısırdı. Bağırıyordum ayırmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü. Bu arkadaşımın ta kendisiydi. Muskayı tuttu ve boynumdan koparıp aldı. O an uyandım ve boynumun acısını hissettim. Çok acıyordu. Hemen arkadaşımın odasına gittim. Odasında yoktu. Saat sabah 5-6 arasıydı ve o saatlerde hiç uyanmazdı. Telefonla aradım bir kaç defa ama açmadı. Belki gelir diye bekledim. Bir kaç saat sonra babam aradı. Arkadaşım oraya gidip odamdan bir şeyler almış. işim olduğunu ve benim gelemediğimi falan söylemiş sonra da çıkmış. Onları telaşlandırmamak için evet öyle oldu diye geçiştirmek zorunda kaldım. 10dk sonra falan o geldi.

Arkadaşlar dinlediğiniz için teşekkür ederim. Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım biraz işlerim de var çok detay veremedim son partlarda. Kendinize iyi bakın

içeri girdiler salona buyur ettim. Çay falan içer misiniz diye sordum. Çaya olur dediler. Mutfağa gittim hazırlamak için sonra bir anda boynuma bir darbe aldım. O kısımları hatırlamıyorum. Uyandığımda bir sandalyeye bağlıydım. Çevremde yıldız şeklinde mumlar vardı ve odada kimse yoktu benden başka. Mumların hepsi yanıyordu. Kapı açıldı içeri arkadaşım girdi koşarak yanıma geldi ne oldu sana falan dedi. Anlattım olanları. Başıma vurdukları için biraz başım ağrıyordu. Bir kase vardı içinde kırmızı bir sıvı vardı galiba kandı ve hocanın verdiği muska da içine atılmıştı. Kaseyi falan da aldık hocanın evinin yolunu tuttuk. Ben çok gitme taraftarı değildim bu defa korkuyordum. Vardık nihayet ve hoca çok sıcak karşıladı. Arkadaşını aradığı ve birazdan burda olacağını da söyledi. Ben olanları anlattım tekrar. Ama bizim evi bilmediklerini onların bize gelmediklerini söyledi. Yazdığı muskayı çıkarmak için bir ritüel düzenlediklerini ve muskayı etkisiz hale getirdiklerini söyledi. Ben son rüyamı anlattığımda babamın da buraya gelmesini istedi. Babamı aradım ve çağırdım o da hemen atlayıp geldi. Arkadaşı da gelmişti ama bu adam bize gelen adam değildi. Oturup ne var ne yoksa konuşmaya başladık. Babama rüyamda gördüğüm kadının kim olduğunu sordum. Annemle evlenmeden önce köyde başka bir kızın babamda gönlü varmış. Babam da istemeyince kadının böyle bir şey yapmış olabileceğini düşündük. Bütün bunlar onun bir oyunu olabilirdi. Hocanın arkadaşı bir kaç istekte bulundu. Beni ortaya oturttu ve herkesin çıkmasını istedi. Gözlerimi kapatmamı ve o aç demeden açmamamı söyledi. içeriden hocayı çağırdı. Bu işlemde imanı güçlü birine ihtiyaç varmış kötü sonuçlanmaması için. Başladılar nihayet ve duyduğum sesle gözlerimi açmam bir oldu.

Oyumu kullandım geldim devam ediyor hikaye merak etmeyin

Ananın cinlerini gibeyim bu ne

Gözlerimi açar açmaz hocanın arkadaşı gözlerini kapat diye bağırdı. Niye bu çocuğu rahatsız ediyorsunuz diye sordu. Hoca çok kalın ve boğuk bir sesle bir anlaşma yapıldığını ve çocuk ölmeden anlaşmanın bitmiyceğini söyledi. Ben korkudan titriyordum. Bunu yeni bir anlaşmayla çözebiliriz dedi hocanın arkadaşı. Ama hoca biri ölmeden bu iş bitmez diye bağırdı. Bilmediğim bir dilde konuşmaya devam ettiler. Hoca çok kızgın bir şekilde bağırdı ve bir anda herkes sustu. Hocanın arkadaşı gözünü aç dedi bana. Hoca yerde çok yorgun bir şekilde oturuyordu. Kurtuldun dedi bana gülümseyerek. inanasım gelmiyordu. Herkes merakla bakıyordu dışarda. Babamın köyüne gidip o kadını bulmamız gerek dedi. Köye doğru yola çıktık. Kadının evine gittik. Kapıyı kocası açtı. Kadını sorduk ama evde olmadığını sabah çıktığını ve dönmediğini söyledi. Aklıma rüyamda gördüğüm orman geldi. Israrla oraya gitmek istedim. Gördüğüm yere benzeyen bir yere geldik. Tam karşıdaki ağaçta kanlarla bir şeyler yazıyordu. Kadının kağıdı yaktığı yerde toprak biraz eşelenmiş gibiydi. Burayı kazalım diye ısrar ettim. Ve birazcık kazınca beklediğim şeyi bulmuştum. Kadın orda yatıyordu ve ölmüştü. Bu bir kıskançlık meselesiydi ve olan kendine olmuştu. Ben üzerimden büyük bir yükün kalktığını hissetmiştim. Her şey bitmişti.

Devam ediyorum arkadaşlar